TBMM FETÖ Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu
Komisyon üyeleri, Atatürk Havalimanı Hava Trafik Kontrol Kulesi ile Özel Harekat Şube Müdürlüğüne çalışma ziyaretinde bulundu Komisyon üyesi Kocabıyık: 'Burada anlaşılıyor ki hava unsurları bakımından iki aşamalı bir suikast planı var. Biri, F16 Cumhurbaşkanının uçağını indirecek. Cumhurbaşkanımızı kurtaran şey THY uçak koduyla geldiği için göremediler, anlayamadılar. Cumhurbaşkanımızı kaçırdıklarını anladıkları an B planına geçip helikopterli suikast timleri geliyor, bunun üzerinde durmak lazım' DHMİ Genel Müdür Yardımcısı Özuğur: 'Cumhurbaşkanımız havalimanındaki operasyonu bizzat telefonumdan yönetti, kuledeki şef arkadaşımıza talimatlar verdi'
TBMM FETÖ Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu üyeleri, İstanbul'da Atatürk Havalimanı Hava Kontrol Kulesi ile Özel Harekat Şube Müdürlüğünü çalışma ziyaretinde bulundu, tanıkları dinledi.
Komisyon Başkanı Reşat Petek ile AK Partili komisyon üyeleri Selçuk Özdağ, Mihrimah Belma Satır, Ravza Kavakçı Kan, Hüseyin Kocabıyık ile Emine Nur Günay, Atatürk Havalimanına gelerek burada Hava Trafik Kontrol Kulesine çıktı.
Burada açıklama yapan Petek, darbe girişiminin bastırılmasında bütün Türkiye'nin yakından takip ettiği Atatürk Havalimanı kulesinin kurtarılması ve darbecilerin hedefi olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın havalimanına inmesi ve buradaki güçlerin püskürtmesi olayını, görgü tanıkları ve mücadeleye katılanlarla değerlendirmek, bilgi almak ve tutanaklara geçirerek tarihe not düşülmesi amacıyla burada olduklarını söyledi.
Kahramanca darbecilere direnen herkese teşekkür eden Petek, 'Çünkü hep beraber büyük bir felaket atlattık. Allah'a şükürler olsun ki demokrasimizi koruduk, hukuk devletini koruduk, darbecilere geçit vermedik, ay yıldızlı bayrağımızın özgürce dalgalanması için milletçe kenetlendik ve bu darbecilere karşı ortak bir tavır sergiledik.' dedi.
Daha sonra komisyona bilgi veren Atatürk Havalimanında görevli Emniyet Amiri Aziz Gökçebaş, 15 Temmuz gecesi saat 22.40 sıralarında kuleye araçlarla 15 askeri personelin geldiğini anlattı.
Bu askerlerden 6'sının kuleye çıktığını, 9'unun aşağıda beklediğini dile getiren Gökçebaş, söz konusu darbeci askerlerin yaklaşık 1,5 saat sonra düzenlenen operasyonla kontrol altına alındığını kaydetti.
- Emniyet Müdürü Çalışkan'dan 'Her ne olursa olsun operasyonu başlatın' talimatı
İstanbul Emniyet Müdürlüğü Atatürk Havalimanı Şube Müdürü Emre Erdoğan da olay gecesi 6 askerin kuleyi kilitlediği ve buradaki faaliyetlere hakim olduğu bilgisini aldıktan sonra farklı yerlerden buraya intikal ettiklerini belirterek, o esnada buraya gelen özel harekat personellerinin de olduğunu ifade etti.
İl Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan'ın kendisini arayarak durumu sorduğunu aktaran Erdoğan, şöyle devam etti:
'Konuya hakim olduğumuzu ancak kapının kilitli olduğunu ve askerlerle 'teslim olun' müzakeresi yaptığımızı anlattım. Özel harekatçılar talimat bekliyordu, 15-20 dakika sonra İl Emniyet Müdürümüz aradı ve 'Her ne olursa olsun operasyonu başlatın' talimatını verdi. Özel harekatçılar da hemen operasyona başladılar. Saat 02.15’te başladı. Orada irtibatlı olduğum için özel harekatçı arkadaşlar da talimat bekliyorlardı. 'Arkadaşlar giriyoruz' dedim ve talimatı verdim, arkadaşlar girdi ve 2 dakika içinde oradaki askerleri teslim aldılar. Burada yaralımız olmadı.'
Hava trafik kontrolörü Enver Yıldız da 15 Temmuz'da gece çalışanlardan sorumlu olduğunu dile getirerek, havaalanında tüm operasyonun yapıldığı yerin kule olduğunu belirterek, buranın ele geçirilmesi halinde havalimanındaki tüm çalışmaların duracağını söyledi.
Bu nedenle kulenin öncelikli hedef olduğunu vurgulayan Yıldız, 'O gece 23.35 gibi kuleye iki polis ve 7-8 kadar asker geldi, göreve el koyduklarını söylediler. Yaklaşık 15 dakika sonra kalkışları durdurmamızı istediler.' ifadelerini kullandı.
Araya giren Komisyon Başkanı Petek, 'Ne dediler? aklınızda kalan cümleleri de söylerseniz' demesi üzerine Yıldız, 'Askerler geldiklerinde 'ülkemizin huzuru ve selameti için ordu göreve el koymuştur, göreviniz şu andan itibaren bitmiştir, biz el koyduk' dediler. Daha sonra olayları meydan müdürü ve başmüdüre ilettim ve 15 dakika sonra askeri personelin bir kısmı aşağı indi, 5-6 asker burada kaldı. Saat 01.30'da polis kapıya geldiğinde pazarlıklar başladı. Teslim olmaları için o sırada 3 el ateş edildi giriş kapısının orada ama kimin ateş ettiğini görmedik.' diye konuştu.
- 'Polisler, askerleri linç edilmekten kurtardı'
Bunlar yaşanırken kulenin girişinde halkın biriktiğini, askerler kontrol altına alındıktan sonra polislerin askerleri linç tehlikesine karşı hemen çıkarmadığını dile getiren Yıldız, 'Hatta merdivenlerde polis barikat kurarak halkın çıkmasını engeledi. Bir kısmı da kapıda durdular, linç girişiminden bu şekilde kurtuldular ve daha sonra sivil giysi getirip giydirerek öyle çıkardılar. Polisler, darbeci askerlere o kadar düzgün davrandılar ki askerlere hiçbir şey olmadan konuşarak ikna edildi ve hiçbir şekilde kötü muamele görmeden kontrol altına alındılar.' ifadelerini kullandı.
Petek de bunun üzerine bunların kayıtlara geçmesi gerektiğine dikkati çekerek, 'Darbecilerle bayrağına, milletine saygılı olan güvenlik kuvvetleri arasındaki fark, olayın tanıkları tarafından net olarak anlatılmış oldu.' dedi.
Daha sonra anlatımına devam eden Yıldız, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın uçağının kalktığı ve buraya geleceği bilgisini aldıktan sonra polislerin kuleyi 15 dakika içinde kontrol altına alarak askerleri etkisiz hale getirdiğini belirterek, polisler içeri gelip durumu kontrol altına aldıktan sonra kulenin müsait hale geldiğini aktardı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın uçağının inmesi için aprondaki vatandaşların da boşaltılması gerektiğini dile getiren Yıldız, bu nedenle de uçağın inmesinin biraz geciktiğini kaydetti.
- 'Bize ateş ettikleri halde hepsini sağ teslim aldık'
Özal Harekat Şube Müdürlüğü amirlerinden Çağatay Şenol da 'Çok ivedi bir şekilde havalimanını boşaltılıp bu hainlerden temizlenmesi' şeklinde talimat aldıklarını dile getirerek, şöyle devam etti:
'Sayısını bilemediğimiz kadar tank ana kapıdaydı, önce biz ana kapıyı arındırdık arkasından vatandaşlarımızla havalimanın içine girdik. Havalimanı kulesinde de askerlerin olduğunu ikinci telefonla öğrendik. Buranın da işgal altında olduğunu sonradan öğrendik, elimizdeki imkanlarla beraber kuleye hareket ettik. Çok zorlukla da olsa vatandaşlarımız arasından geçip kuleye ulaştık. Önceliği kuleye verdik. Hiçbir askeri ölü ele geçirmedik, bize ateş ettikleri halde. Normalde ateşle karşılık vermemiz lazımdı, buna rağmen hepsini sağ teslim aldık. Askerleri, 'Aşağısı kalabalık, canınızı almak istemiyoruz sayınız az gelin teslim olun' şeklinde ikna ettik. Bunlar olurken artık dışardaki kalabalığı görüp canlı çıkamayacaklarını gördüler.'
İstanbul Vali Yardımcısı ve Havalimanı Mülki İdare Amiri Mehmet Ali Ulutaş da, kulenin kontrol altına alınması sürecini anlatarak, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın uçağının inmesinin ardından yanına geçtiklerini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Atatürk Havalimanı Devlet Konukevine geldiğini ifade eden Ulutaş, kendisini tanıttıktan sonra Erdoğan'ın kendisine 'Havalimanına canlı bomba saldırısı sonrası nasıl olduysa ve burayı hemen çalıştırdıysak şimdi de burayı da hemen hizmete açın.' talimatı verdiğini aktardı.
Erdoğan'ın daha sonra yaralıların yanına giderek onlarla ilgilendiğini aktaran Ulutaş, 'Yaralıların yanına gitti ve başını okşadı, bir şeyler söyledi, alnından öptü, kulağına bir şey söyledi, daha sonra televizyondan da genci izledik, Cumhurbaşkanımız o kişiye 'sen delikanlısın, ayıptır, yakışmaz' deyip elinden tutup çekmiş.' diye konuştu.
- 'İki aşamalı bir suikast planı var'
Ulutaş, konukevinin odasında bekleyen Erdoğan'a havada 'dost olmayan' uçakların bulunduğunu ilettiğini belirterek, bu sırada helikopterlerin üzerlerinden geçtiğini kaydetti.
Bunun üzerine araya giren komisyon üyesi Hüseyin Kocabıyık, 'Burada anlaşılıyor ki hava unsurları bakımından iki aşamalı bir suikast planı var. Biri, F-16 Cumhurbaşkanının uçağını indirecek. Cumhurbaşkanımızı kurtaran şey THY uçak koduyla geldiği için göremediler, anlayamadılar. Cumhurbaşkanımızı kaçırdıklarını anladıkları an B planına geçip helikopterli suikast timleri geliyor, bunun üzerinde durmak lazım.' dedi.
DHMİ Genel Müdür Yardımcısı Celal Özuğur da helikopterin üzerlerinde belirmesi nedeniyle Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı konukevinde bulunduğu odayı değiştirmesi için ikna etmeye çalıştıklarını dile getirerek, 'Kuledeki Enver arkadaşımızla konuştu, dedi ki 'Bunları niye indirmiyorsunuz.' Enver de 'tanımsız, hiçbir cevap vermiyor ve silahlı' dedi. O zaman Cumhurbaşkanımız, ailesiyle yan odaya geçti. Camdan hepsini görüyorduk silahları da tam Cumhurbaşkanının bulunduğu odaya çevriliydi. Cumhurbaşkanımız havalimanındaki operasyonu bizzat telefonumdan yönetti, kuledeki şef arkadaşımıza talimatlar verdi.' şeklinde konuştu.
DHMİ Atatürk Havalimanı Başmüdürü Şenol Albayrak ise darbe girişimi sırasında havalimanı pistlerinin tamamen karanlık olduğunu dile getirerek, 'Valinin talimatıyla ışıkları açtırdık, mümkün olan en uygun piste ve aprona Cumhurbaşkanının uçağının park etmesini sağladık. Cumhurbaşkanımız uçaktan iner inmez üzerimizden F-16 uçağı geçti.' dedi.
- 'Siz bizim kahramanımızsınız'
Komisyon üyeleri buradaki açıklamaların ardından İstanbul Emniyet Müdürlüğü Atatürk Havalimanı Şube Müdürlüğüne geçerek burada özel harekat polisleriyle bir araya geldi.
Polislerle hatıra fotoğrafı çektiren komisyon üyeleri adına konuşan Petek, onlara hitaben, 'Kahramanca Atatürk Havalimanının şer güçlerden, asker elbisesi giymiş vatan hainlerinden, darbecilerden temizlenmesi için göstermiş olduğunuz cesareti ve kahramanlığı TBMM Araştırma Komisyonu olarak hem araştırmaya hem de sizleri tebrik etmeye, kutlamaya geldik.' dedi.
'Siz bizim kahramanımızsınız' diyen Petek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
'Çanakkale'de nasıl ecdadımız kahramanca savaşarak bu toprakları kanıyla sulayıp bize vatan bırakmışlarsa, sizler de gelecek nesillerimize, canınızı ortaya koydunuz, fedakarca mücadele ettiniz ve istiklal ve istikbalimizin kazanılmasında tarihe bir kahramanlık notu düştünüz. Biz milletimizin seçtiği vekiller olarak TBMM Araştırma Komisyonu olarak burada tarihe not düşmek, sizin kahramanlıklarınızı da altın harflerle yazılması için geldik.'
Petek, bundan böyle bayrağa, devlete, millete ve seçilmiş siyasi otoriteye kastetmek isteyenleri, vatanına, milletine bağlı herkesin püskürtmeye hazır olduğunu vurguladı.
Darbenin bastırıldığı gecenin özgür medyanın ne kadar önemli bir görev ifa ettiğinin komisyon olarak farkında olduklarına vurgu yapan Petek, 'Bunu tarihe not düşüyoruz, bu iletişimle milletimiz bir araya geldi, darbecilere, şer güçlerine karşı asker elbisesi giyen hainlere karşı sıkılmış bir yumruk gibi olduk ve darbeyi püskürttük. Onun için medyamıza da çok teşekkür ediyoruz.' ifadesini kullandı.
Komisyon, çalışmalarına yarın devam edecek.
Kaynak: AA
Komisyon Başkanı Reşat Petek ile AK Partili komisyon üyeleri Selçuk Özdağ, Mihrimah Belma Satır, Ravza Kavakçı Kan, Hüseyin Kocabıyık ile Emine Nur Günay, Atatürk Havalimanına gelerek burada Hava Trafik Kontrol Kulesine çıktı.
Burada açıklama yapan Petek, darbe girişiminin bastırılmasında bütün Türkiye'nin yakından takip ettiği Atatürk Havalimanı kulesinin kurtarılması ve darbecilerin hedefi olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın havalimanına inmesi ve buradaki güçlerin püskürtmesi olayını, görgü tanıkları ve mücadeleye katılanlarla değerlendirmek, bilgi almak ve tutanaklara geçirerek tarihe not düşülmesi amacıyla burada olduklarını söyledi.
Kahramanca darbecilere direnen herkese teşekkür eden Petek, 'Çünkü hep beraber büyük bir felaket atlattık. Allah'a şükürler olsun ki demokrasimizi koruduk, hukuk devletini koruduk, darbecilere geçit vermedik, ay yıldızlı bayrağımızın özgürce dalgalanması için milletçe kenetlendik ve bu darbecilere karşı ortak bir tavır sergiledik.' dedi.
Daha sonra komisyona bilgi veren Atatürk Havalimanında görevli Emniyet Amiri Aziz Gökçebaş, 15 Temmuz gecesi saat 22.40 sıralarında kuleye araçlarla 15 askeri personelin geldiğini anlattı.
Bu askerlerden 6'sının kuleye çıktığını, 9'unun aşağıda beklediğini dile getiren Gökçebaş, söz konusu darbeci askerlerin yaklaşık 1,5 saat sonra düzenlenen operasyonla kontrol altına alındığını kaydetti.
- Emniyet Müdürü Çalışkan'dan 'Her ne olursa olsun operasyonu başlatın' talimatı
İstanbul Emniyet Müdürlüğü Atatürk Havalimanı Şube Müdürü Emre Erdoğan da olay gecesi 6 askerin kuleyi kilitlediği ve buradaki faaliyetlere hakim olduğu bilgisini aldıktan sonra farklı yerlerden buraya intikal ettiklerini belirterek, o esnada buraya gelen özel harekat personellerinin de olduğunu ifade etti.
İl Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan'ın kendisini arayarak durumu sorduğunu aktaran Erdoğan, şöyle devam etti:
'Konuya hakim olduğumuzu ancak kapının kilitli olduğunu ve askerlerle 'teslim olun' müzakeresi yaptığımızı anlattım. Özel harekatçılar talimat bekliyordu, 15-20 dakika sonra İl Emniyet Müdürümüz aradı ve 'Her ne olursa olsun operasyonu başlatın' talimatını verdi. Özel harekatçılar da hemen operasyona başladılar. Saat 02.15’te başladı. Orada irtibatlı olduğum için özel harekatçı arkadaşlar da talimat bekliyorlardı. 'Arkadaşlar giriyoruz' dedim ve talimatı verdim, arkadaşlar girdi ve 2 dakika içinde oradaki askerleri teslim aldılar. Burada yaralımız olmadı.'
Hava trafik kontrolörü Enver Yıldız da 15 Temmuz'da gece çalışanlardan sorumlu olduğunu dile getirerek, havaalanında tüm operasyonun yapıldığı yerin kule olduğunu belirterek, buranın ele geçirilmesi halinde havalimanındaki tüm çalışmaların duracağını söyledi.
Bu nedenle kulenin öncelikli hedef olduğunu vurgulayan Yıldız, 'O gece 23.35 gibi kuleye iki polis ve 7-8 kadar asker geldi, göreve el koyduklarını söylediler. Yaklaşık 15 dakika sonra kalkışları durdurmamızı istediler.' ifadelerini kullandı.
Araya giren Komisyon Başkanı Petek, 'Ne dediler? aklınızda kalan cümleleri de söylerseniz' demesi üzerine Yıldız, 'Askerler geldiklerinde 'ülkemizin huzuru ve selameti için ordu göreve el koymuştur, göreviniz şu andan itibaren bitmiştir, biz el koyduk' dediler. Daha sonra olayları meydan müdürü ve başmüdüre ilettim ve 15 dakika sonra askeri personelin bir kısmı aşağı indi, 5-6 asker burada kaldı. Saat 01.30'da polis kapıya geldiğinde pazarlıklar başladı. Teslim olmaları için o sırada 3 el ateş edildi giriş kapısının orada ama kimin ateş ettiğini görmedik.' diye konuştu.
- 'Polisler, askerleri linç edilmekten kurtardı'
Bunlar yaşanırken kulenin girişinde halkın biriktiğini, askerler kontrol altına alındıktan sonra polislerin askerleri linç tehlikesine karşı hemen çıkarmadığını dile getiren Yıldız, 'Hatta merdivenlerde polis barikat kurarak halkın çıkmasını engeledi. Bir kısmı da kapıda durdular, linç girişiminden bu şekilde kurtuldular ve daha sonra sivil giysi getirip giydirerek öyle çıkardılar. Polisler, darbeci askerlere o kadar düzgün davrandılar ki askerlere hiçbir şey olmadan konuşarak ikna edildi ve hiçbir şekilde kötü muamele görmeden kontrol altına alındılar.' ifadelerini kullandı.
Petek de bunun üzerine bunların kayıtlara geçmesi gerektiğine dikkati çekerek, 'Darbecilerle bayrağına, milletine saygılı olan güvenlik kuvvetleri arasındaki fark, olayın tanıkları tarafından net olarak anlatılmış oldu.' dedi.
Daha sonra anlatımına devam eden Yıldız, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın uçağının kalktığı ve buraya geleceği bilgisini aldıktan sonra polislerin kuleyi 15 dakika içinde kontrol altına alarak askerleri etkisiz hale getirdiğini belirterek, polisler içeri gelip durumu kontrol altına aldıktan sonra kulenin müsait hale geldiğini aktardı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın uçağının inmesi için aprondaki vatandaşların da boşaltılması gerektiğini dile getiren Yıldız, bu nedenle de uçağın inmesinin biraz geciktiğini kaydetti.
- 'Bize ateş ettikleri halde hepsini sağ teslim aldık'
Özal Harekat Şube Müdürlüğü amirlerinden Çağatay Şenol da 'Çok ivedi bir şekilde havalimanını boşaltılıp bu hainlerden temizlenmesi' şeklinde talimat aldıklarını dile getirerek, şöyle devam etti:
'Sayısını bilemediğimiz kadar tank ana kapıdaydı, önce biz ana kapıyı arındırdık arkasından vatandaşlarımızla havalimanın içine girdik. Havalimanı kulesinde de askerlerin olduğunu ikinci telefonla öğrendik. Buranın da işgal altında olduğunu sonradan öğrendik, elimizdeki imkanlarla beraber kuleye hareket ettik. Çok zorlukla da olsa vatandaşlarımız arasından geçip kuleye ulaştık. Önceliği kuleye verdik. Hiçbir askeri ölü ele geçirmedik, bize ateş ettikleri halde. Normalde ateşle karşılık vermemiz lazımdı, buna rağmen hepsini sağ teslim aldık. Askerleri, 'Aşağısı kalabalık, canınızı almak istemiyoruz sayınız az gelin teslim olun' şeklinde ikna ettik. Bunlar olurken artık dışardaki kalabalığı görüp canlı çıkamayacaklarını gördüler.'
İstanbul Vali Yardımcısı ve Havalimanı Mülki İdare Amiri Mehmet Ali Ulutaş da, kulenin kontrol altına alınması sürecini anlatarak, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın uçağının inmesinin ardından yanına geçtiklerini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Atatürk Havalimanı Devlet Konukevine geldiğini ifade eden Ulutaş, kendisini tanıttıktan sonra Erdoğan'ın kendisine 'Havalimanına canlı bomba saldırısı sonrası nasıl olduysa ve burayı hemen çalıştırdıysak şimdi de burayı da hemen hizmete açın.' talimatı verdiğini aktardı.
Erdoğan'ın daha sonra yaralıların yanına giderek onlarla ilgilendiğini aktaran Ulutaş, 'Yaralıların yanına gitti ve başını okşadı, bir şeyler söyledi, alnından öptü, kulağına bir şey söyledi, daha sonra televizyondan da genci izledik, Cumhurbaşkanımız o kişiye 'sen delikanlısın, ayıptır, yakışmaz' deyip elinden tutup çekmiş.' diye konuştu.
- 'İki aşamalı bir suikast planı var'
Ulutaş, konukevinin odasında bekleyen Erdoğan'a havada 'dost olmayan' uçakların bulunduğunu ilettiğini belirterek, bu sırada helikopterlerin üzerlerinden geçtiğini kaydetti.
Bunun üzerine araya giren komisyon üyesi Hüseyin Kocabıyık, 'Burada anlaşılıyor ki hava unsurları bakımından iki aşamalı bir suikast planı var. Biri, F-16 Cumhurbaşkanının uçağını indirecek. Cumhurbaşkanımızı kurtaran şey THY uçak koduyla geldiği için göremediler, anlayamadılar. Cumhurbaşkanımızı kaçırdıklarını anladıkları an B planına geçip helikopterli suikast timleri geliyor, bunun üzerinde durmak lazım.' dedi.
DHMİ Genel Müdür Yardımcısı Celal Özuğur da helikopterin üzerlerinde belirmesi nedeniyle Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı konukevinde bulunduğu odayı değiştirmesi için ikna etmeye çalıştıklarını dile getirerek, 'Kuledeki Enver arkadaşımızla konuştu, dedi ki 'Bunları niye indirmiyorsunuz.' Enver de 'tanımsız, hiçbir cevap vermiyor ve silahlı' dedi. O zaman Cumhurbaşkanımız, ailesiyle yan odaya geçti. Camdan hepsini görüyorduk silahları da tam Cumhurbaşkanının bulunduğu odaya çevriliydi. Cumhurbaşkanımız havalimanındaki operasyonu bizzat telefonumdan yönetti, kuledeki şef arkadaşımıza talimatlar verdi.' şeklinde konuştu.
DHMİ Atatürk Havalimanı Başmüdürü Şenol Albayrak ise darbe girişimi sırasında havalimanı pistlerinin tamamen karanlık olduğunu dile getirerek, 'Valinin talimatıyla ışıkları açtırdık, mümkün olan en uygun piste ve aprona Cumhurbaşkanının uçağının park etmesini sağladık. Cumhurbaşkanımız uçaktan iner inmez üzerimizden F-16 uçağı geçti.' dedi.
- 'Siz bizim kahramanımızsınız'
Komisyon üyeleri buradaki açıklamaların ardından İstanbul Emniyet Müdürlüğü Atatürk Havalimanı Şube Müdürlüğüne geçerek burada özel harekat polisleriyle bir araya geldi.
Polislerle hatıra fotoğrafı çektiren komisyon üyeleri adına konuşan Petek, onlara hitaben, 'Kahramanca Atatürk Havalimanının şer güçlerden, asker elbisesi giymiş vatan hainlerinden, darbecilerden temizlenmesi için göstermiş olduğunuz cesareti ve kahramanlığı TBMM Araştırma Komisyonu olarak hem araştırmaya hem de sizleri tebrik etmeye, kutlamaya geldik.' dedi.
'Siz bizim kahramanımızsınız' diyen Petek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
'Çanakkale'de nasıl ecdadımız kahramanca savaşarak bu toprakları kanıyla sulayıp bize vatan bırakmışlarsa, sizler de gelecek nesillerimize, canınızı ortaya koydunuz, fedakarca mücadele ettiniz ve istiklal ve istikbalimizin kazanılmasında tarihe bir kahramanlık notu düştünüz. Biz milletimizin seçtiği vekiller olarak TBMM Araştırma Komisyonu olarak burada tarihe not düşmek, sizin kahramanlıklarınızı da altın harflerle yazılması için geldik.'
Petek, bundan böyle bayrağa, devlete, millete ve seçilmiş siyasi otoriteye kastetmek isteyenleri, vatanına, milletine bağlı herkesin püskürtmeye hazır olduğunu vurguladı.
Darbenin bastırıldığı gecenin özgür medyanın ne kadar önemli bir görev ifa ettiğinin komisyon olarak farkında olduklarına vurgu yapan Petek, 'Bunu tarihe not düşüyoruz, bu iletişimle milletimiz bir araya geldi, darbecilere, şer güçlerine karşı asker elbisesi giyen hainlere karşı sıkılmış bir yumruk gibi olduk ve darbeyi püskürttük. Onun için medyamıza da çok teşekkür ediyoruz.' ifadesini kullandı.
Komisyon, çalışmalarına yarın devam edecek.