Yoksulluğun Ve Mücadelenin Öyküsü; 'Mor Binlik'
İçelli genç bankacı Hakan Acer, annesini, yoksulluğu ve yoksulluğa karşı verilen mücadeleyi anlattığı ilk kitabı ‘Mor Binlik’ ile edebiyat dünyasına adım attı. Siyah Beyaz Yayınları’ndan çıkan kitabını 2. İçel Kitap Fuarı’nda kitapseverler için imzalayan Acer, “Mor Binlik, darbe kokulu yılların, yoksulluğun, vefalı insanların, fakirliğe karşı verilen mücadelenin öyküsü, annemin öyküsü” dedi.
Özel bir bankanın İçel’in Mut ilçe şubesinde çalışan 38 yaşındaki Hakan Acer, yoğun banka işlemleri arasına sıkıştırdığı zamanlarda kalemi eline alıp, annesinin hikayesini yazmaya başlayan ve böylece yazın dünyasına ilk adımını atan İçel’in çiçeği burnunda yazar adaylarından. Annesi Gülcan Acer’i anlatırken, annesinin ilk gençlik yıllarında Türkiye’nin, dolayısıyla İçel’in içinde bulunduğu koşulları da kaleme alan Hakan Acer, Mor Binlik kitabını, bu yıl ikincisi düzenlenen İçel CNR Kitap Fuarı’nda kitapseverlerin beğenisine sundu.
Kitabını Siyah Beyaz Yayınevi standında imzalayan Acer, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, Tarsus ilçesinde başlayan ve İçel merkezde devam eden annesinin yaşam öyküsünden yola çıkarak, okurları yoksulluğun ve mücadelenin 1980’li yıllardaki kısa tarihine bir yolculuğa çıkarmak istediğini söyledi.
Acer, “Mor Binlik, darbe kokulu yılların, yoksulluğun, vefalı insanların, fakirliğe karşı verilen mücadelenin öyküsü. Tüp gaz ve yağ kuyruklarının, kıyıda köşede kalmış insanların, umutsuzluğun içinde umut kırıntısı arayanların hikayesi. Mor Binlik, annemin hikayesi. Kitapta aynı zamanda başlık parası saçmalığını, kızlarımızın okuması gerekliliğini ve bu arada organ naklinin de aslında çok önemli bir olay olduğunu vurgulamak istedim” dedi.
Sıkı bir Sunay Akın hayranı olduğunu vurgulayan Acer, “Ayrıca Zülfü Livaneli’nin dili de beni her zaman etkilemiştir. Kahperengi’nin yazarı Hande Altaylı, sevdiğim yazarlardan. Bana göre çok iyi bir yazar olan Ferhan Şensoy’un da tiyatro oyunlarını beğenerek izliyorum. Ayrıca, Khaled Hosseini, Paulo Coelho ve Sarah Jio’yu da severek okuyorum” diye konuştu.
Kitabına neden “Mor Binlik” ismini seçtiğini, okurların kitabı okuduklarında anlayacaklarını da belirten Acer, kitabı yazarken yaşadığı duyguyu da şu cümlelerle ifade etti: “İlçemizin değerli yazarlarından Nihat Mustul, bir kitabının önsözünde ve hatta imza gününde bir konuşmasında yazarın bir kitabı doğurmasından bahsetmişti. Kitap yazmayı bir annenin çocuğunu doğurmasına benzeterek bir metafor yapmıştı. Gerçekten ne kadar haklı olduğunu çok iyi anladım. O sancı dolu süreci bir daha yaşamak ister miyim, bilmiyorum. Bu zorlu süreçte işleri benim adıma kolaylaştıran ve bana ışık tutan değerli insanlar tanıdım. Bu süreçte beni cesaretlendiren değerli yazar İlker Günaçgün’e, kitabımla ilgili editöryel anlamda bana desteğini esirgemeyen değerli yazar Sayın Buket Tahmaz Savaş’a ve Siyah Beyaz Yayınevi Genel Yayın Yönetmeni Sayın Murat Kaplan’a çok teşekkür ederim.”
Evli ve iki çocuk babası olan Haken Acer, sancılı bir süreçle ortaya çıkan Mor Binlik kitabını okurlara sunmaktan büyük bir mutluluk duyduğunu da sözlerine ekledi.
Kaynak: İHA
Kitabını Siyah Beyaz Yayınevi standında imzalayan Acer, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, Tarsus ilçesinde başlayan ve İçel merkezde devam eden annesinin yaşam öyküsünden yola çıkarak, okurları yoksulluğun ve mücadelenin 1980’li yıllardaki kısa tarihine bir yolculuğa çıkarmak istediğini söyledi.
Acer, “Mor Binlik, darbe kokulu yılların, yoksulluğun, vefalı insanların, fakirliğe karşı verilen mücadelenin öyküsü. Tüp gaz ve yağ kuyruklarının, kıyıda köşede kalmış insanların, umutsuzluğun içinde umut kırıntısı arayanların hikayesi. Mor Binlik, annemin hikayesi. Kitapta aynı zamanda başlık parası saçmalığını, kızlarımızın okuması gerekliliğini ve bu arada organ naklinin de aslında çok önemli bir olay olduğunu vurgulamak istedim” dedi.
Sıkı bir Sunay Akın hayranı olduğunu vurgulayan Acer, “Ayrıca Zülfü Livaneli’nin dili de beni her zaman etkilemiştir. Kahperengi’nin yazarı Hande Altaylı, sevdiğim yazarlardan. Bana göre çok iyi bir yazar olan Ferhan Şensoy’un da tiyatro oyunlarını beğenerek izliyorum. Ayrıca, Khaled Hosseini, Paulo Coelho ve Sarah Jio’yu da severek okuyorum” diye konuştu.
Kitabına neden “Mor Binlik” ismini seçtiğini, okurların kitabı okuduklarında anlayacaklarını da belirten Acer, kitabı yazarken yaşadığı duyguyu da şu cümlelerle ifade etti: “İlçemizin değerli yazarlarından Nihat Mustul, bir kitabının önsözünde ve hatta imza gününde bir konuşmasında yazarın bir kitabı doğurmasından bahsetmişti. Kitap yazmayı bir annenin çocuğunu doğurmasına benzeterek bir metafor yapmıştı. Gerçekten ne kadar haklı olduğunu çok iyi anladım. O sancı dolu süreci bir daha yaşamak ister miyim, bilmiyorum. Bu zorlu süreçte işleri benim adıma kolaylaştıran ve bana ışık tutan değerli insanlar tanıdım. Bu süreçte beni cesaretlendiren değerli yazar İlker Günaçgün’e, kitabımla ilgili editöryel anlamda bana desteğini esirgemeyen değerli yazar Sayın Buket Tahmaz Savaş’a ve Siyah Beyaz Yayınevi Genel Yayın Yönetmeni Sayın Murat Kaplan’a çok teşekkür ederim.”
Evli ve iki çocuk babası olan Haken Acer, sancılı bir süreçle ortaya çıkan Mor Binlik kitabını okurlara sunmaktan büyük bir mutluluk duyduğunu da sözlerine ekledi.