- HÜDA PAR Genel Başkanı Yapıcıoğlu Açıklaması

'Rabbim acıları bir daha bu ümmete göstermesin. En azından oradaki sivillerin tahliyesi için sağlanan ateşkesin kalıcı olmasını, orada akan kanın durmasını temenni ediyoruz'

Hür Dava Partisi (HÜDA PAR) Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, Halep'te sivillere yönelik saldırılara ilişkin, 'Rabbim acıları bir daha bu ümmete göstermesin. En azından oradaki sivillerin tahliyesi için sağlanan ateşkesin kalıcı olmasını, orada akan kanın durmasını temenni ediyoruz.' dedi.

Yapıcıoğlu, HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Vedat Turgut, Diyarbakır İl Başkanı Şeyhmus Tanrıkulu ve bazı partililerle, Dicle Üniversitesi'nde öğrenci kulüpleri tarafından Halep’teki siviller için düzenlenen kermese katıldı.

Geliri Halepli sivilleri bağışlanmak üzere hazırlanan kesmese katkıda bulunan Yapıcıoğlu, burada yaptığı açıklamada, Halep’te insanlık dramı yaşandığını belirtti.

Yapıcıoğlu, Halep başta olmak üzere, dünyanın dört bir tarafında zulüm altında yaşayan mazlumlara dua ederek, 'Suriye savaşının başladığı günden bu yana sadece Halep değil, Suriye’nin farklı coğrafyalarında çok yerde, çok sayıda insan zulüm yaşadı. Fakat Halep son birkaç gündür belki çok yoğun bir şekilde gündeme geldi. Ama uzun süredir devam eden zulüm vardı. Rabbim acıları bir daha bu ümmete göstermesin. En azından oradaki sivillerin tahliyesi için sağlanan ateşkesin kalıcı olmasını, orada akan kanın durmasını temenni ediyoruz.' diye konuştu.

İslam ümmetinin birleşmesi çağrısında bulunan Yapıcıoğlu, 'Ümmet elbette birleşebilir ama önce birleşebileceklerini, bir araya gelebileceklerini dillendirmeleri ve buna inanmaları lazım.' dedi.

Yapıcıoğlu, Batı'nın kendi zihinlerine 'öğrenilmiş çaresizlik' soktuğunu savunarak, Avrupa'da yüz yıl süren savaşları anımsattı.

Geçen yüzyılda iki dünya savaşı yaşandığını belirten Yapıcıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

'Birbirilerinden 100 milyona yakın insan öldürdüler. Sonra bir araya geldiler. Şu anda biz onlara Avrupa Birliği diyoruz. Pek çok ülkeden müteşekkil olmalarına rağmen onlara bu ismi biz de takıyoruz. Yüzlerce, binlerce ortak noktamız var iken, inandığımız kitap bize kardeşliği emrederken, ateş çukurunun kenarında iken Allah’ın lütfüyle kurtulduğumuzu ve onun nimeti sayesinde kardeşler olduğumuzu söylerken biz, Hazreti Muhammed’in ümmeti, Müslümanlar olarak neden bir araya gelemeyecekmişiz. Doğrusu bunun imkansız olduğunu düşünenlere ve dillendirenlere ben şaşıyorum.'
Kaynak: AA