TBMM FETÖ Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu İstanbul'da
İstanbul Emniyet Müdürlüğüne çalışma ziyaretinde bulunan komisyon üyeleri, tanıkları dinledi Komisyon Başkanı Petek: 'Vatan'da, vatanı müdafaa eden kahraman polisleri ziyaret etmekten memnunuz' İstanbul Emniyet Müdürü Çalışkan: 'Vatan Caddesi'ndeki İstanbul Emniyet Müdürlüğünün bir odasının ele geçirilmesi dahi bizim bütün şevkimizi kırardı'.
TBMM FETÖ Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu üyeleri, İstanbul Emniyet Müdürlüğüne çalışma ziyaretinde bulunarak, tanıkları dinledi.
Komisyon Başkanı Reşat Petek ile AK Partili komisyon üyeleri Selçuk Özdağ, Mihrimah Belma Satır, Zekeriya Birkan, Ravza Kavakçı Kan, Hüseyin Kocabıyık ile Emine Nur Günay, Vatan Caddesi'ndeki İstanbul Emniyet Müdürlüğü yerleşkesine gelerek incelemelerde bulundu.
İstanbul Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan, komisyon üyelerini emniyetin girişinde karşıladı.
Petek, gazetecilere yaptığı açıklamada, Meclis tarafından FETÖ'nün darbe girişimini araştırmak üzere kurulan komisyon adına İstanbul Emniyet Müdürlüğünü ziyaret ettiklerini söyledi.
'Vatan'da, vatanı müdafaa eden kahraman polisleri ziyaret etmekten memnunuz' diyen Petek, şöyle devam etti:
'Gerçekten bu çalışmalarımız sırasında yapmış olduğumuz tespitlerimizde, Türk milletinin gerek Silahlı Kuvvetlerimiz içerisindeki vatanına, milletine ve seçilmiş siyasi otoriteye bağlı kahraman evlatları gerek emniyet güçlerimiz içerisindeki bayrağına, ülkesine ve devletine bağlı kardeşlerimiz, o gün üzerlerine düşen görevleri milletimizle birlikte yerine getirdiler. Tarihimiz maalesef darbelerle ve darbe girişimleriyle dolu ancak 15 Temmuz'da verilen mücadeleyle bu süreç siyasi tarihimiz açısından tam tersine döndürüldü.'
Petek, 15 Temmuz gecesi yaşanan sürece ilişkin de bilgi vererek, şunları kaydetti:
'Burada şunu kısaca ifade edeyim, 15 Temmuz gecesi ilk andan itibaren bu darbe girişiminin askeri hiyerarşi içerisinde bir girişim olmadığı vurgulandı ve bir cuntanın yani Fetullahçı Terör Örgütü'nün bir girişimi olduğuna dikkat çekildi. Bu durum, girişimin püskürtülmesi açısından doğru bir tutumdu ama darbenin cunta veya hiyerarşi içinde olması hiçbir şeyi değiştirmez. Bu bakımdan 15 Temmuz tarihi bir dönüm noktasıdır. Biz bu çalışmalarda, güvenlik birimlerimizin gayriinsani veya keyfi bir girişimde bulunmadan kendisine verilen görevi yerine getirip, gözaltına aldığı şüphelileri hukuka uygun bir şekilde yargı önüne teslim ettiğini gördük.'
İstanbul Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan da komisyon üyelerine, darbe girişimi akşamı yaşadıklarını anlattı.
O gün heyecanlı bir şekilde köprüye giderken bir müdür yardımcısı ile bir şube müdürünün de kendisiyle gelmek istediğini aktaran Çalışkan, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Önce 'gelin' dedim, sonra aklıma Vatan geldi ve 'Siz Vatan'a dönün' dedim. Arkadaşlar döndü ve Vatan'da vatan savunması yaptılar. Vatan Caddesi'ndeki İstanbul Emniyet Müdürlüğünün bir odasının ele geçirilmesi dahi bizim bütün şevkimizi kırardı. O gece telsizle konuşan askerin İstanbul Emniyet Müdürlüğü Muhabere Şubesinde oturduğunu, oradan anonslar yaptığını ve 'İstanbul Emniyet Müdürü, sen köprüde konuşuyorsun ama biz şu anda Vatan'dayız' dediğini düşünün. İşte o zaman bizim şevkimiz kırılırdı. Bu sebeple Vatan Emniyet bizim için çok önemliydi.'
Kendi teşkilatları bünyesinde bulunan ve tankın içerisinde gözaltına alınan Emniyet Müdürü Mithat Aynacı'nın darbecilere destek vermesinin de çok moral bozucu bir durum olduğunu vurgulayan Çalışkan, helikopterle emniyet müdürlüğünün bahçesine inmeye çalışan darbecilerin, personelin silahla ateş açması sonucu püskürtüldüğünü, vatandaşların da emniyet yerleşkesinin etrafında etten duvar oluşturduğunu anlattı.
İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Sinan Kökten ise 'Sayın Müdürümüz hep birlikte köprüye vardıktan sonra askerin durumunu görünce 'Biz buraya yeteriz, siz Vatan'a dönün ve oraya sahip çıkın' talimatını verdi. Köprüler kapalı olduğu için araçlarımızı orada bıraktık ve yaya olarak Boğaz'a indik. Orada bir vapura el koyarak Beşiktaş'a geçtik ve taksiyle Vatan Emniyet'e ulaştık' dedi.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün Vatan yerleşkesinde görev arkadaşlarının gerekli tedbirleri aldığını söyleyen Kökten, her türlü hamleye karşı hazırlıklı olduklarını ancak tankların içinden kendi teşkilatlarına mensup bir hainin çıkması üzerine, içlerindeki hainleri de hesaba katarak hemen kriz merkezi oluşturduklarını ve anlık kararlar alarak, emniyet içerisindeki personel arasında yaşanabilecek bir çatışmayı önlediklerini kaydetti.
İl Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan'ın kendisini telefonla arayarak, 'Öleceksiniz, öldüreceksiniz, Vatan'ı teslim etmeyeceksiniz' şeklinde talimat vermesi üzerine harekete geçtiğini belirten İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Necmettin Öztürk de 'Olayın ciddiyetini kavradık ve hemen nöbet yerlerine geçtik, tedbirlerimizi aldık. Tankların geldiğini görünce trafiği kapatıp araçları durdurduk. Nöbet yerlerini operasyon için hazırlanan arkadaşlarla güçlendirdik ve vatandaşlarla beraber yerleşkenin önünde etten bir tampon oluşturduk. Tedbirleri aldığımız esnada askeri bir helikopter yaklaştı. Bunun üzerine yerleşke avlusuna araçları çektik ve ateş ederek engellemeye çalıştık. Bu sırada helikopterden açılan ateş sonucu 1 vatandaşımız şehit oldu, 6 vatandaşımız ise yaralandı' şeklinde konuştu.
Öztürk, FETÖ soruşturmaları nedeniyle açığa alınan ve idari mahkeme kararıyla mesleğe geri dönen ancak İl Emniyet Müdürü'nün talimatıyla kendisine görev verilmeyip müdüriyet emrinde tutulan Emniyet Müdürü Mithat Aynacı'nın tankın içerisinde yakalanmasının emniyet mensuplarını çok üzdüğünü dile getirdi.
Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünde görevli polis memuru Bilgin Yıldırım da darbe girişimini öğrendikten sonra amirlerinin talimatıyla Vatan Emniyet'e ulaşmak için yola çıktığını, emniyetin yakınlarında tankları gördüğünü ve ilerlemelerini engellemek için trafikte araçları durdurup kontak anahtarlarını aldığını anlattı.
Tankın içerisinde bir emniyet müdürünün de olduğunu öğrenince üzerine çıkıp askerlere kimden emir aldıklarını bilip bilmediklerini sorduğunu, bu durumun bir ihanet kalkışması olduğunu ifade ederek askerleri iknaya çalıştığını aktaran Yıldırım, ağır silahları olan darbecileri galeyana getirip vatandaşların üzerine ateş açmalarına neden olmamak için elindeki tabancayı beline koyup sakladığını söyledi.
Darbeci askerler gözaltına alınınca zırhlı personel taşıyıcısını emniyet yerleşkesine soktuğunu ifade eden Yıldırım, tank üzerindeki uçaksavarı sökerek emniyet binasının çatısına kurduğunu ve 20 gün boyunca olası bir tehdide karşı burada aralıksız nöbet tuttuğunu kaydetti.
Kaynak: AA
Komisyon Başkanı Reşat Petek ile AK Partili komisyon üyeleri Selçuk Özdağ, Mihrimah Belma Satır, Zekeriya Birkan, Ravza Kavakçı Kan, Hüseyin Kocabıyık ile Emine Nur Günay, Vatan Caddesi'ndeki İstanbul Emniyet Müdürlüğü yerleşkesine gelerek incelemelerde bulundu.
İstanbul Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan, komisyon üyelerini emniyetin girişinde karşıladı.
Petek, gazetecilere yaptığı açıklamada, Meclis tarafından FETÖ'nün darbe girişimini araştırmak üzere kurulan komisyon adına İstanbul Emniyet Müdürlüğünü ziyaret ettiklerini söyledi.
'Vatan'da, vatanı müdafaa eden kahraman polisleri ziyaret etmekten memnunuz' diyen Petek, şöyle devam etti:
'Gerçekten bu çalışmalarımız sırasında yapmış olduğumuz tespitlerimizde, Türk milletinin gerek Silahlı Kuvvetlerimiz içerisindeki vatanına, milletine ve seçilmiş siyasi otoriteye bağlı kahraman evlatları gerek emniyet güçlerimiz içerisindeki bayrağına, ülkesine ve devletine bağlı kardeşlerimiz, o gün üzerlerine düşen görevleri milletimizle birlikte yerine getirdiler. Tarihimiz maalesef darbelerle ve darbe girişimleriyle dolu ancak 15 Temmuz'da verilen mücadeleyle bu süreç siyasi tarihimiz açısından tam tersine döndürüldü.'
Petek, 15 Temmuz gecesi yaşanan sürece ilişkin de bilgi vererek, şunları kaydetti:
'Burada şunu kısaca ifade edeyim, 15 Temmuz gecesi ilk andan itibaren bu darbe girişiminin askeri hiyerarşi içerisinde bir girişim olmadığı vurgulandı ve bir cuntanın yani Fetullahçı Terör Örgütü'nün bir girişimi olduğuna dikkat çekildi. Bu durum, girişimin püskürtülmesi açısından doğru bir tutumdu ama darbenin cunta veya hiyerarşi içinde olması hiçbir şeyi değiştirmez. Bu bakımdan 15 Temmuz tarihi bir dönüm noktasıdır. Biz bu çalışmalarda, güvenlik birimlerimizin gayriinsani veya keyfi bir girişimde bulunmadan kendisine verilen görevi yerine getirip, gözaltına aldığı şüphelileri hukuka uygun bir şekilde yargı önüne teslim ettiğini gördük.'
İstanbul Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan da komisyon üyelerine, darbe girişimi akşamı yaşadıklarını anlattı.
O gün heyecanlı bir şekilde köprüye giderken bir müdür yardımcısı ile bir şube müdürünün de kendisiyle gelmek istediğini aktaran Çalışkan, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Önce 'gelin' dedim, sonra aklıma Vatan geldi ve 'Siz Vatan'a dönün' dedim. Arkadaşlar döndü ve Vatan'da vatan savunması yaptılar. Vatan Caddesi'ndeki İstanbul Emniyet Müdürlüğünün bir odasının ele geçirilmesi dahi bizim bütün şevkimizi kırardı. O gece telsizle konuşan askerin İstanbul Emniyet Müdürlüğü Muhabere Şubesinde oturduğunu, oradan anonslar yaptığını ve 'İstanbul Emniyet Müdürü, sen köprüde konuşuyorsun ama biz şu anda Vatan'dayız' dediğini düşünün. İşte o zaman bizim şevkimiz kırılırdı. Bu sebeple Vatan Emniyet bizim için çok önemliydi.'
Kendi teşkilatları bünyesinde bulunan ve tankın içerisinde gözaltına alınan Emniyet Müdürü Mithat Aynacı'nın darbecilere destek vermesinin de çok moral bozucu bir durum olduğunu vurgulayan Çalışkan, helikopterle emniyet müdürlüğünün bahçesine inmeye çalışan darbecilerin, personelin silahla ateş açması sonucu püskürtüldüğünü, vatandaşların da emniyet yerleşkesinin etrafında etten duvar oluşturduğunu anlattı.
İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Sinan Kökten ise 'Sayın Müdürümüz hep birlikte köprüye vardıktan sonra askerin durumunu görünce 'Biz buraya yeteriz, siz Vatan'a dönün ve oraya sahip çıkın' talimatını verdi. Köprüler kapalı olduğu için araçlarımızı orada bıraktık ve yaya olarak Boğaz'a indik. Orada bir vapura el koyarak Beşiktaş'a geçtik ve taksiyle Vatan Emniyet'e ulaştık' dedi.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün Vatan yerleşkesinde görev arkadaşlarının gerekli tedbirleri aldığını söyleyen Kökten, her türlü hamleye karşı hazırlıklı olduklarını ancak tankların içinden kendi teşkilatlarına mensup bir hainin çıkması üzerine, içlerindeki hainleri de hesaba katarak hemen kriz merkezi oluşturduklarını ve anlık kararlar alarak, emniyet içerisindeki personel arasında yaşanabilecek bir çatışmayı önlediklerini kaydetti.
İl Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan'ın kendisini telefonla arayarak, 'Öleceksiniz, öldüreceksiniz, Vatan'ı teslim etmeyeceksiniz' şeklinde talimat vermesi üzerine harekete geçtiğini belirten İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Necmettin Öztürk de 'Olayın ciddiyetini kavradık ve hemen nöbet yerlerine geçtik, tedbirlerimizi aldık. Tankların geldiğini görünce trafiği kapatıp araçları durdurduk. Nöbet yerlerini operasyon için hazırlanan arkadaşlarla güçlendirdik ve vatandaşlarla beraber yerleşkenin önünde etten bir tampon oluşturduk. Tedbirleri aldığımız esnada askeri bir helikopter yaklaştı. Bunun üzerine yerleşke avlusuna araçları çektik ve ateş ederek engellemeye çalıştık. Bu sırada helikopterden açılan ateş sonucu 1 vatandaşımız şehit oldu, 6 vatandaşımız ise yaralandı' şeklinde konuştu.
Öztürk, FETÖ soruşturmaları nedeniyle açığa alınan ve idari mahkeme kararıyla mesleğe geri dönen ancak İl Emniyet Müdürü'nün talimatıyla kendisine görev verilmeyip müdüriyet emrinde tutulan Emniyet Müdürü Mithat Aynacı'nın tankın içerisinde yakalanmasının emniyet mensuplarını çok üzdüğünü dile getirdi.
Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünde görevli polis memuru Bilgin Yıldırım da darbe girişimini öğrendikten sonra amirlerinin talimatıyla Vatan Emniyet'e ulaşmak için yola çıktığını, emniyetin yakınlarında tankları gördüğünü ve ilerlemelerini engellemek için trafikte araçları durdurup kontak anahtarlarını aldığını anlattı.
Tankın içerisinde bir emniyet müdürünün de olduğunu öğrenince üzerine çıkıp askerlere kimden emir aldıklarını bilip bilmediklerini sorduğunu, bu durumun bir ihanet kalkışması olduğunu ifade ederek askerleri iknaya çalıştığını aktaran Yıldırım, ağır silahları olan darbecileri galeyana getirip vatandaşların üzerine ateş açmalarına neden olmamak için elindeki tabancayı beline koyup sakladığını söyledi.
Darbeci askerler gözaltına alınınca zırhlı personel taşıyıcısını emniyet yerleşkesine soktuğunu ifade eden Yıldırım, tank üzerindeki uçaksavarı sökerek emniyet binasının çatısına kurduğunu ve 20 gün boyunca olası bir tehdide karşı burada aralıksız nöbet tuttuğunu kaydetti.