Milyonlarca Balık Üretimi Yapılan Havuzlarda Artık Ot Yetişiyor
Trabzon’un Maçka ilçesi sınırları içerisinde yer alan Altındere, Coşandere ve Akarsu Deresi üzerinde başta HES’ler olmak üzere yapılan yol çalışmaları kültür balığı yetiştiricilerini olumsuz etkiledi.
Bölgede üç, dört yıl öncesine kadar milyonlarca yavru üretimi ve tonlarca balık yetiştiriliği yapan işletme sahipleri, havuzlara dereden gelen suyun kimyasal ve biyolojik yapısı değiştiği için balıkların yaşamasını engellediğini söylediler. Havuzlar artık otlarla kaplı duruma gelirken bölgede 22 yıldır balık üreticiliği yapan Su Ürünleri Mühendisi Hüseyin Şeremet, yaşadıkları olumsuzluklar yüzünden havuzlarda balık yerine ot yetiştiğini söyledi.
Akarsu üzerinde inşa edilen HES regülatörü, iletim tüneli, cebri boru ve santral yapıları, sel-taşkın koruma duvarlarının inşasında kullanılan beton ve kimyasallar akarsuya karıştığı süre boyunca su kalitesini bozduğunu, bunun da balık ve diğer su canlılarının dokularını tahriş ederek oksijen alımını engelleyip kitlesel ölümlere neden olduğunu belirten Şeremet, "22 yıldır bu işlerle uğraşan su ürünleri mühendisiyim. Maalesef geldiğimiz noktada uğradığımız haksızlıklar ve yapılan uygulamalardan dolayı balıkçılık faaliyetlerine devam edemez duruma geldik. Kamunun uygulamış olduğu uygulamalar, HES inşaatları, yol inşaatları ve benzeri uygulamalardan dolayı balıkçılık faaliyeti bölgemizdeki vadimizde yapılamaz duruma gelmiştir. Su kalitesinin bozulması, çiftliklerle beraber doğal ortamda da balık stoklarının tamamen yok olma durumuna gelmesine sebep olmuştur. İnşaat aşamasında dökülen betonlar, benzeri kimyasallar suyun kalitesini olduğu gibi bozuyor. PH’nı maksimum seviyeye balığın da dayanamayacağı düzeylere çıkarıp toplu ölümlere sebep oluyor. Buradaki bütün işletmeler bunu sistematik bir şekilde yaşadılar. HES’lerin faaliyetinden sonra suyun belli ölçüde tünele sonrasında cebri borulara alınmasından dolayı gaz sıkışması, aşırı gaz uygunluğu gibi olaylardan dolayı suyun kimyasal ve biyolojik yapısı değişti. Bu sebepten dolayı balıklar yaşayamaz duruma geldi" dedi.
"Havuzlarımızda balık yerine ot yetişiyor"
Havuzlarda artık balık yerine ot yetiştiğini kaydeden Şeremet, "Havuzlarımız üç, dört yıl öncesine kadar ful kapasite ile çalışıyordu. Bulunduğumuz tesis ağırlıklı olarak yavru üretimi ve yetiştiricilik tesisiydi. Yıllık 150 ton yetiştiricilik kapasitesi, 20 milyon adet de yavru üretimi vardı. Bunun içinde Gökkuşağı ve Karadeniz Alabalığı vardı. Artık havuzlar boş. Ne üretim ve ne yetiştiricilik yapılamıyor. Dışarıdan balık getirsek bile yaşamaz durumda. İşletmemize herhangi bir bölgeden balık getirmemize rağmen yaşatamıyoruz. 2013 yılından beri burada balık daha yetiştirilemiyor. İlgili bütün yerlere müracaat ettik, bakacağız, ilgileneceğiz şeklinde cevaplar verildi.
Vadide 10 kadar işletme var. 7 tanesi direkt HES’lerden etkileniyor, bunların 3 tanesi Altındere Havzasında. O havzada HES yok ancak yol inşaatları benzeri şeyler var ancak onlar da benzeri sıkıntıları yaşıyor. En çok bizler zarara uğruyoruz" diye konuştu.
İşletme sahiplerinden Devrim Altıntaş ise 25 yıla yakın sektörün içinde olduğunu, 3 senedir balık üretimi yapamadıklarını kaydederek, “25 yıla yakın bu sektörde çalışıyorum. Vadideki sıkıntılardan dolayı artık 3 yıla aşkın süredir balık üretimi yapamıyoruz. Kasım ayı bizim nakil ayımızdı, denizdeki işletmelerimize balıklarımızı nakil ediyor olmamız gerekirdi. Artık boş havuzlarda oturmuş bekliyoruz. Bölgede üretim bitti, dışarıdan parayla satın alarak getirdiğimiz balığı yaşatamıyoruz. İlgili kurumlara başvurduk bize burada problem olmadığını belirtiyorlar, yaptığımız ihbarları, şikayetleri de dikkate almıyorlar” ifadelerini kullandı.
Restoran sahiplerinden Ali Kemal Küçükosmanoğlu ise, vadide üretim yapan işletmelerden balık alıp sattığını belirterek, “Bu havuzlar daha önceleri balık kaynıyordu, çok güzel de balık satıyor para kazanıyorduk. Son 2-3 sene içinde bura bitti balık yetişmiyor. 5 sene önce buradan Türkiye’nin dörtte üçüne balık gidiyordu. Kaliteli balığın yeri Coşandere idi. Şu anda bırakın dörtte üçüne göndermeyi artık buraya balık taşıyorlar. Biz de kendilerinden alıp satıyorduk. Balıkçılık burada bitti. Buradaki istihdam elden gitti. Her nedense devletten gerekli ilgi yok. Akdeniz’de, Ege’de turizmden gördükleri zarardan dolayı devlet yardım etti, biz burada çaresizlik içindeyiz. Yanımıza ne gelen var ne giden” dedi.
Kaynak: İHA
Akarsu üzerinde inşa edilen HES regülatörü, iletim tüneli, cebri boru ve santral yapıları, sel-taşkın koruma duvarlarının inşasında kullanılan beton ve kimyasallar akarsuya karıştığı süre boyunca su kalitesini bozduğunu, bunun da balık ve diğer su canlılarının dokularını tahriş ederek oksijen alımını engelleyip kitlesel ölümlere neden olduğunu belirten Şeremet, "22 yıldır bu işlerle uğraşan su ürünleri mühendisiyim. Maalesef geldiğimiz noktada uğradığımız haksızlıklar ve yapılan uygulamalardan dolayı balıkçılık faaliyetlerine devam edemez duruma geldik. Kamunun uygulamış olduğu uygulamalar, HES inşaatları, yol inşaatları ve benzeri uygulamalardan dolayı balıkçılık faaliyeti bölgemizdeki vadimizde yapılamaz duruma gelmiştir. Su kalitesinin bozulması, çiftliklerle beraber doğal ortamda da balık stoklarının tamamen yok olma durumuna gelmesine sebep olmuştur. İnşaat aşamasında dökülen betonlar, benzeri kimyasallar suyun kalitesini olduğu gibi bozuyor. PH’nı maksimum seviyeye balığın da dayanamayacağı düzeylere çıkarıp toplu ölümlere sebep oluyor. Buradaki bütün işletmeler bunu sistematik bir şekilde yaşadılar. HES’lerin faaliyetinden sonra suyun belli ölçüde tünele sonrasında cebri borulara alınmasından dolayı gaz sıkışması, aşırı gaz uygunluğu gibi olaylardan dolayı suyun kimyasal ve biyolojik yapısı değişti. Bu sebepten dolayı balıklar yaşayamaz duruma geldi" dedi.
"Havuzlarımızda balık yerine ot yetişiyor"
Havuzlarda artık balık yerine ot yetiştiğini kaydeden Şeremet, "Havuzlarımız üç, dört yıl öncesine kadar ful kapasite ile çalışıyordu. Bulunduğumuz tesis ağırlıklı olarak yavru üretimi ve yetiştiricilik tesisiydi. Yıllık 150 ton yetiştiricilik kapasitesi, 20 milyon adet de yavru üretimi vardı. Bunun içinde Gökkuşağı ve Karadeniz Alabalığı vardı. Artık havuzlar boş. Ne üretim ve ne yetiştiricilik yapılamıyor. Dışarıdan balık getirsek bile yaşamaz durumda. İşletmemize herhangi bir bölgeden balık getirmemize rağmen yaşatamıyoruz. 2013 yılından beri burada balık daha yetiştirilemiyor. İlgili bütün yerlere müracaat ettik, bakacağız, ilgileneceğiz şeklinde cevaplar verildi.
Vadide 10 kadar işletme var. 7 tanesi direkt HES’lerden etkileniyor, bunların 3 tanesi Altındere Havzasında. O havzada HES yok ancak yol inşaatları benzeri şeyler var ancak onlar da benzeri sıkıntıları yaşıyor. En çok bizler zarara uğruyoruz" diye konuştu.
İşletme sahiplerinden Devrim Altıntaş ise 25 yıla yakın sektörün içinde olduğunu, 3 senedir balık üretimi yapamadıklarını kaydederek, “25 yıla yakın bu sektörde çalışıyorum. Vadideki sıkıntılardan dolayı artık 3 yıla aşkın süredir balık üretimi yapamıyoruz. Kasım ayı bizim nakil ayımızdı, denizdeki işletmelerimize balıklarımızı nakil ediyor olmamız gerekirdi. Artık boş havuzlarda oturmuş bekliyoruz. Bölgede üretim bitti, dışarıdan parayla satın alarak getirdiğimiz balığı yaşatamıyoruz. İlgili kurumlara başvurduk bize burada problem olmadığını belirtiyorlar, yaptığımız ihbarları, şikayetleri de dikkate almıyorlar” ifadelerini kullandı.
Restoran sahiplerinden Ali Kemal Küçükosmanoğlu ise, vadide üretim yapan işletmelerden balık alıp sattığını belirterek, “Bu havuzlar daha önceleri balık kaynıyordu, çok güzel de balık satıyor para kazanıyorduk. Son 2-3 sene içinde bura bitti balık yetişmiyor. 5 sene önce buradan Türkiye’nin dörtte üçüne balık gidiyordu. Kaliteli balığın yeri Coşandere idi. Şu anda bırakın dörtte üçüne göndermeyi artık buraya balık taşıyorlar. Biz de kendilerinden alıp satıyorduk. Balıkçılık burada bitti. Buradaki istihdam elden gitti. Her nedense devletten gerekli ilgi yok. Akdeniz’de, Ege’de turizmden gördükleri zarardan dolayı devlet yardım etti, biz burada çaresizlik içindeyiz. Yanımıza ne gelen var ne giden” dedi.