Aile İçi Şiddetle Mücadele Projesi Kapanış Toplantısı
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, Aile İçi Şiddetle Mücadele Projesi kapsamında bugüne kadar 71 bin polis, 65 bin sağlık personeli, 47 bin 600 din görevlisi, 34 bin Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) personeli ile 464 bin er ve erbaşa eğitim verildiğini söyledi.
Türkiye ve Avrupa Birliği’nin (AB) ortak gerçekleştirilen ’Aile İçi Şiddetle Mücadele Projesi’nin kapanış toplantısı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, Avrupa Birliği Büyükelçisi ve Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Başkanı Christian Berger, Kadının Statüsü Genel Müdürü Özlem Bozkurt Gevrek, Aile İçi Şiddetle Mücadele Projesi Ekip Lideri Patricia Rosa Garcia’nın katılımıyla The Green Park Otel’de düzenlendi.
Toplantıda bir konuşma yapan Bakan Kaya, Adana’daki hain terör saldırısında ve Fırat Kalkanı Operasyonu’nda şehitlerin olduğunu belirterek, "Sözlerime tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar dileyerek başlamak istiyorum. Bir insan hakkı ihlali olan kadına karşı şiddet, kadın-erkek arasında adil olmayan güç ilişkilerinin bir yansıması olarak bütün dünyada varlığını sürdürüyor. Farklı düzeylerde yaşanıyor olsa da şiddet, ağır bir toplumsal sorun olarak bütün dünyanın gündeminde. Geniş bir çerçevede bakıldığında şiddet sorunu kadınla birlikte aileyi, çocuğu, engelli ve yaşlıları da içine alan bir insanlık sorunudur. Hak ve adalet yerine gücü esas alan her ilişki biçimi kaçınılmaz olarak şiddete varan sonuçlar doğuruyor. Şiddet, kadının yaşama, kendini güvende hissetme, eğitim, iş ve sosyal hayata katılma gibi haklarını ve aktivitelerini elinden alan bir olgu. Hiç şüphesiz güçlü toplum, kadının aile içinde ve toplum hayatında baskıya uğramadığı bir toplumdur. Güçlü aile yapıları inşa etmek, güçlü toplumlar istiyorsak eğer tarihi ve kültürel değerlerimizi de yaşatarak kadına bakış açımızı korumak zorundayız. Çünkü kültürümüzde kadının yeri son derece saygın ve değerli. Bugün sıklıkla karşılaştığımız şiddet türü ne yazık ki kadının yakın çevresinden yani aile fertlerinden gördüğü şiddet. Şiddeti önlemek konusundaki stratejimizin aile kurumuna odaklanmasının sebebi de bu. Aile içi şiddet diyoruz çünkü kadın dışında ailenin diğer fertlerine yönelik bir şiddet varsa bunları da birlikte değerlendirmek zorundayız" diye konuştu.
"Her 3 kadından biri şiddete maruz kalıyor"
Son 14 yıl içinde kadına yönelik şiddetle mücadelede hukuki iyileştirmeler, farkındalık çalışmaları, ekonomik destek politikalarıyla önemli mesafeler katedildiğine vurgu yapan Kaya, "Toplumların ekonomik açıdan gelişmiş olması tek başına şiddeti ortadan kaldıran bir sonuç doğurmuyor. Bunun en iyi örneği Avrupa Birliği ülkelerindeki istatistikler. AB üyesi 28 ülkede yapılan araştırmalar, her 3 kadından birinin şiddete maruz kaldığını göstermekte. Maalesef bizde de durum farklı değil. Ülkemizdeki kadınların haklarının korunmasına katkı sağlamayı amaçlayan proje, eğitim ağırlıklı,meseleye yerinde çözüm olanakları arayan ve STK’lar başta olmak üzere konunun tüm paydaşlarıyla birlikte yürütülen bir proje oldu. Proje kapsamında yer alan 26 ilimizde mevcut durum analizleriyle, eğitim ihtiyacı analizleri çıkarılmış ve 3. Ulusal Eylem Planı’yla uyumlu il eylem planlarımız tamamlanmıştır. Böylece başlattığımız topyekün seferberliği yerel ölçekteki izleme ve değerlendirme mekanizmalarıyla daha da güçlendirdik. Koordinasyon görevinin yerel düzeyde etkin bir biçimde yapılması için 81 ilimizde İzleme ve Değerlendirme Komisyonları kurduk. Altı ayda bir toplanan komisyonlar, uygulama tecrübesi ışığında getirdikleri çözüm önerileriyle sürece katkı vermekte" ifadelerini kullandı.
"Bakanlığımız personeliyle emniyet, sağlık ve adliye çalışanlarına eğitimler verilmiştir"
"Aile içi şiddete karşı verdiğimiz mücadelede önemli bir dönüm noktası, 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanundur" diyen Bakan Kaya sözlerini şöyle sürdürdü:
"2015 yılında yaptığımız etki analiziyle uygulamada karşılaşılan sorunları tespit ettik. Etki analizi çalışmasının uygulamada görülen aksaklıkların giderilmesinde rehberlik edeceğine inanıyoruz. Şiddetle mücadelede teknik araç ve yöntemlerin kullanılması ve mağdurların etkin bir şekilde korunması hayati önem arz etmekte. Adalet Bakanlığı bünyesinde kurulu elektronik izleme ve elektronik kelepçe cihazlarının kullanıldığı sistem, şiddet uygulayanla şiddet mağdurunun birlikte izlenmesine olanak tanıyor. Adalet Bakanlığımız ve bakanlığımızın işbirliği yaptığı konulardan biri de kadınların adalete erişimini güçlendirmek. Proje kapsamında her sektör için ayrı olmak üzere eğitim materyali oluşturuldu. Bu kapsamda bakanlığımız personeliyle emniyet, sağlık ve adliye çalışanlarına eğitim modülleri doğrultusunda eğitimler verilmiştir. İlgili bakanlıklarla yaptığımız protokoller kapsamında bugüne kadar 71 bin polis, 65 bin sağlık personeli, 47 bin 600 din görevlisine eğitim verilmiş, 326 aile mahkemesi hakimi ve cumhuriyet savcısının katılımıyla seminerler düzenlenmiştir. Milli Savunma Bakanlığı ile yaptığımız işbirliği kapsamında yaklaşık 34 bin Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) personeliyle 464 bin er ve erbaşa eğitim verilmiştir."
Bakan Kaya, tüm öğretmenlerin Öğretmenler Günü’nü kutlayarak, şiddetle olan mücadelede en büyük gücün eğitim, en büyük destekçilerin de öğretmenler olduğunu söyledi.
Kaynak: İHA
Toplantıda bir konuşma yapan Bakan Kaya, Adana’daki hain terör saldırısında ve Fırat Kalkanı Operasyonu’nda şehitlerin olduğunu belirterek, "Sözlerime tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar dileyerek başlamak istiyorum. Bir insan hakkı ihlali olan kadına karşı şiddet, kadın-erkek arasında adil olmayan güç ilişkilerinin bir yansıması olarak bütün dünyada varlığını sürdürüyor. Farklı düzeylerde yaşanıyor olsa da şiddet, ağır bir toplumsal sorun olarak bütün dünyanın gündeminde. Geniş bir çerçevede bakıldığında şiddet sorunu kadınla birlikte aileyi, çocuğu, engelli ve yaşlıları da içine alan bir insanlık sorunudur. Hak ve adalet yerine gücü esas alan her ilişki biçimi kaçınılmaz olarak şiddete varan sonuçlar doğuruyor. Şiddet, kadının yaşama, kendini güvende hissetme, eğitim, iş ve sosyal hayata katılma gibi haklarını ve aktivitelerini elinden alan bir olgu. Hiç şüphesiz güçlü toplum, kadının aile içinde ve toplum hayatında baskıya uğramadığı bir toplumdur. Güçlü aile yapıları inşa etmek, güçlü toplumlar istiyorsak eğer tarihi ve kültürel değerlerimizi de yaşatarak kadına bakış açımızı korumak zorundayız. Çünkü kültürümüzde kadının yeri son derece saygın ve değerli. Bugün sıklıkla karşılaştığımız şiddet türü ne yazık ki kadının yakın çevresinden yani aile fertlerinden gördüğü şiddet. Şiddeti önlemek konusundaki stratejimizin aile kurumuna odaklanmasının sebebi de bu. Aile içi şiddet diyoruz çünkü kadın dışında ailenin diğer fertlerine yönelik bir şiddet varsa bunları da birlikte değerlendirmek zorundayız" diye konuştu.
"Her 3 kadından biri şiddete maruz kalıyor"
Son 14 yıl içinde kadına yönelik şiddetle mücadelede hukuki iyileştirmeler, farkındalık çalışmaları, ekonomik destek politikalarıyla önemli mesafeler katedildiğine vurgu yapan Kaya, "Toplumların ekonomik açıdan gelişmiş olması tek başına şiddeti ortadan kaldıran bir sonuç doğurmuyor. Bunun en iyi örneği Avrupa Birliği ülkelerindeki istatistikler. AB üyesi 28 ülkede yapılan araştırmalar, her 3 kadından birinin şiddete maruz kaldığını göstermekte. Maalesef bizde de durum farklı değil. Ülkemizdeki kadınların haklarının korunmasına katkı sağlamayı amaçlayan proje, eğitim ağırlıklı,meseleye yerinde çözüm olanakları arayan ve STK’lar başta olmak üzere konunun tüm paydaşlarıyla birlikte yürütülen bir proje oldu. Proje kapsamında yer alan 26 ilimizde mevcut durum analizleriyle, eğitim ihtiyacı analizleri çıkarılmış ve 3. Ulusal Eylem Planı’yla uyumlu il eylem planlarımız tamamlanmıştır. Böylece başlattığımız topyekün seferberliği yerel ölçekteki izleme ve değerlendirme mekanizmalarıyla daha da güçlendirdik. Koordinasyon görevinin yerel düzeyde etkin bir biçimde yapılması için 81 ilimizde İzleme ve Değerlendirme Komisyonları kurduk. Altı ayda bir toplanan komisyonlar, uygulama tecrübesi ışığında getirdikleri çözüm önerileriyle sürece katkı vermekte" ifadelerini kullandı.
"Bakanlığımız personeliyle emniyet, sağlık ve adliye çalışanlarına eğitimler verilmiştir"
"Aile içi şiddete karşı verdiğimiz mücadelede önemli bir dönüm noktası, 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanundur" diyen Bakan Kaya sözlerini şöyle sürdürdü:
"2015 yılında yaptığımız etki analiziyle uygulamada karşılaşılan sorunları tespit ettik. Etki analizi çalışmasının uygulamada görülen aksaklıkların giderilmesinde rehberlik edeceğine inanıyoruz. Şiddetle mücadelede teknik araç ve yöntemlerin kullanılması ve mağdurların etkin bir şekilde korunması hayati önem arz etmekte. Adalet Bakanlığı bünyesinde kurulu elektronik izleme ve elektronik kelepçe cihazlarının kullanıldığı sistem, şiddet uygulayanla şiddet mağdurunun birlikte izlenmesine olanak tanıyor. Adalet Bakanlığımız ve bakanlığımızın işbirliği yaptığı konulardan biri de kadınların adalete erişimini güçlendirmek. Proje kapsamında her sektör için ayrı olmak üzere eğitim materyali oluşturuldu. Bu kapsamda bakanlığımız personeliyle emniyet, sağlık ve adliye çalışanlarına eğitim modülleri doğrultusunda eğitimler verilmiştir. İlgili bakanlıklarla yaptığımız protokoller kapsamında bugüne kadar 71 bin polis, 65 bin sağlık personeli, 47 bin 600 din görevlisine eğitim verilmiş, 326 aile mahkemesi hakimi ve cumhuriyet savcısının katılımıyla seminerler düzenlenmiştir. Milli Savunma Bakanlığı ile yaptığımız işbirliği kapsamında yaklaşık 34 bin Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) personeliyle 464 bin er ve erbaşa eğitim verilmiştir."
Bakan Kaya, tüm öğretmenlerin Öğretmenler Günü’nü kutlayarak, şiddetle olan mücadelede en büyük gücün eğitim, en büyük destekçilerin de öğretmenler olduğunu söyledi.