'Martı' Tiyatro Oyununun Galası Yapıldı
Rus edebiyatının önemli isimlerinden Anton Pavloviç Çehov'un şaheserlerinden biri kabul edilen oyun, Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi'nde sahneye konuldu.
Rus edebiyatının önemli isimlerinden Anton Pavloviç Çehov'un şaheserlerinden biri kabul edilen ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrolarının sahnelediği 'Martı' oyununun galası yapıldı.
Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesinde gerçekleşen galada AA muhabirine açıklamada bulunan oyunun yönetmeni Yıldırım Fikret Urağ, Çehov'un kendisinin ilk göz ağrısı olduğunu belirterek, 'Ben yönetmenlik deneyimime Çehov'la başladım diyebilirim. Başucu yazarlarımdandır. Bir tür aşk ilişkisi var, Çehov oyunları ile aramızda.' dedi.
Urağ, 'Martı'nın Çehov'un en zor eserlerinden biri olduğunu belirterek, şunları söyledi:
'İlk sahnelendiğinde çok doğru okunamamış, doğru sahnelenememiş ve bu yüzden de çok başarılı olamamış. Şehir Tiyatroları açısından özel ve güzel bir tarafı var, 100 yılı devirdik. 102'nci yıldayız. İlk kez bu dünya klasiği Şehir Tiyatrosunda sahneleniyor. O yüzden heyecanımız daha da büyük. Çehov'un bütün alışılagelmiş dram kalıplarını yıkan, çok devrimci bir tavrı ve tarzı var. Çünkü onun dramlarında, dramatik eylemlerinde hemen hemen hiçbir şey olmaz. O yüzden de oyunlar doğru okunmazsa ve özellikle oyuncular tarafından yürekten oynanmazsa seyirci için biraz izlemesi zor sonuçlar ortaya çıkabilir. O yüzden biz bütün bunları dikkate aldık.'
Performansta, samimiyetin en önemli faktör olduğuna dikkati çeken Urağ, 'Bütün rolleri ele alırken en ince ayrıntısına kadar rolleri ve rollerin arasındaki ilişkileri doğru analiz etmeye çalıştık. Çok kırılgan bir öyküsü var Martı'nın. Kırılgan bir aşk öyküsü. Bunu duygusal yerlere gömülmeden ve hayatın gerçekliği içinde samimiyetle anlatmaya çalıştık.' ifadelerini kullandı.
Oyunda 'Irina Nikolayevna Arkadina' karakterini canlandıran Jülide Kural ise oyunun Çarlık Rusya'sının yıkılıp yeni bir döneme başlanan ara dönemi anlattığını söyledi.
Kural, oyunda Çehov'un evrensel insan duygularına açık göndermeler yaptığını kaydederek, 'Bu oyun içinde aşk var. Sanata bakış açısı, farklı yaklaşım biçimleri, tutku ve bunların yanı sıra birçok insani değer var aslında.' diye konuştu.
Canlandırdığı karaktere de değinen Kural, şöyle devam etti:
'Ben, bir zamanlar çok ünlü bir aktrisi oynuyorum ama artık yıldızı sönmeye başlamış. Tıpkı aristokrasi yıkılırken aslında kadının da o aktris yanı artık gittikçe yaşlanmaya, geri kalmaya başlamış. Buna karşı da buna inanmayan, bir türlü kabul edemeyen bir kadın kimliği var ama aynı zamanda bir anne. Mesleği ile çocuğu arasında seçim yapmak zorunda kaldığı anlar var. Aslında çok güçlü bir kadın ama aynı zamanda bir o kadar da duygusal ve güçsüz bir kadın, bütün insanlar gibi.'
- 'Martı' hakkında
Behçet Necatigil'in tercüme ettiği oyunda Kural'ın yanı sıra Mert Tanık, Pelin Abay, Nazif Uğur Tan, Yeşim Koçak, Mert Asutay, Rozet Hubeş, Ersin Sanver, Hakan Arlı, Mert Aykul da rol aldı.
İki perdelik oyunun konusu kısaca şöyle :
'Sorin Çiftliği'nde bir akşamüstü, çiftliğin hemen yanı başındaki gölün kıyısında hazırlanmış sahnede, genç yazar Treplev'in oyunu oynanacaktır. Annesi ünlü aktris Arkadina, sevgilisi başarılı yazar Trigorin ve ev halkı gösteriyi izlemek için toplanmışlardır. Oyunda Treplev'in aşık olduğu Nina oynayacaktır. Treplev'in hayali sanatta yeni biçimler bulmak, Nina'nın hayali ise ünlü bir aktris olmaktır. Büyük umutlarla başlayan oyun annesinin yüzünden yarıda kesilince, Treplev ve Nina'nın hayatları savrulmaya başlayacaktır.'
Oyun, 24-26 Kasım arasında Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde tiyatro seyircisiyle buluşacak.
Kaynak: AA
Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesinde gerçekleşen galada AA muhabirine açıklamada bulunan oyunun yönetmeni Yıldırım Fikret Urağ, Çehov'un kendisinin ilk göz ağrısı olduğunu belirterek, 'Ben yönetmenlik deneyimime Çehov'la başladım diyebilirim. Başucu yazarlarımdandır. Bir tür aşk ilişkisi var, Çehov oyunları ile aramızda.' dedi.
Urağ, 'Martı'nın Çehov'un en zor eserlerinden biri olduğunu belirterek, şunları söyledi:
'İlk sahnelendiğinde çok doğru okunamamış, doğru sahnelenememiş ve bu yüzden de çok başarılı olamamış. Şehir Tiyatroları açısından özel ve güzel bir tarafı var, 100 yılı devirdik. 102'nci yıldayız. İlk kez bu dünya klasiği Şehir Tiyatrosunda sahneleniyor. O yüzden heyecanımız daha da büyük. Çehov'un bütün alışılagelmiş dram kalıplarını yıkan, çok devrimci bir tavrı ve tarzı var. Çünkü onun dramlarında, dramatik eylemlerinde hemen hemen hiçbir şey olmaz. O yüzden de oyunlar doğru okunmazsa ve özellikle oyuncular tarafından yürekten oynanmazsa seyirci için biraz izlemesi zor sonuçlar ortaya çıkabilir. O yüzden biz bütün bunları dikkate aldık.'
Performansta, samimiyetin en önemli faktör olduğuna dikkati çeken Urağ, 'Bütün rolleri ele alırken en ince ayrıntısına kadar rolleri ve rollerin arasındaki ilişkileri doğru analiz etmeye çalıştık. Çok kırılgan bir öyküsü var Martı'nın. Kırılgan bir aşk öyküsü. Bunu duygusal yerlere gömülmeden ve hayatın gerçekliği içinde samimiyetle anlatmaya çalıştık.' ifadelerini kullandı.
Oyunda 'Irina Nikolayevna Arkadina' karakterini canlandıran Jülide Kural ise oyunun Çarlık Rusya'sının yıkılıp yeni bir döneme başlanan ara dönemi anlattığını söyledi.
Kural, oyunda Çehov'un evrensel insan duygularına açık göndermeler yaptığını kaydederek, 'Bu oyun içinde aşk var. Sanata bakış açısı, farklı yaklaşım biçimleri, tutku ve bunların yanı sıra birçok insani değer var aslında.' diye konuştu.
Canlandırdığı karaktere de değinen Kural, şöyle devam etti:
'Ben, bir zamanlar çok ünlü bir aktrisi oynuyorum ama artık yıldızı sönmeye başlamış. Tıpkı aristokrasi yıkılırken aslında kadının da o aktris yanı artık gittikçe yaşlanmaya, geri kalmaya başlamış. Buna karşı da buna inanmayan, bir türlü kabul edemeyen bir kadın kimliği var ama aynı zamanda bir anne. Mesleği ile çocuğu arasında seçim yapmak zorunda kaldığı anlar var. Aslında çok güçlü bir kadın ama aynı zamanda bir o kadar da duygusal ve güçsüz bir kadın, bütün insanlar gibi.'
- 'Martı' hakkında
Behçet Necatigil'in tercüme ettiği oyunda Kural'ın yanı sıra Mert Tanık, Pelin Abay, Nazif Uğur Tan, Yeşim Koçak, Mert Asutay, Rozet Hubeş, Ersin Sanver, Hakan Arlı, Mert Aykul da rol aldı.
İki perdelik oyunun konusu kısaca şöyle :
'Sorin Çiftliği'nde bir akşamüstü, çiftliğin hemen yanı başındaki gölün kıyısında hazırlanmış sahnede, genç yazar Treplev'in oyunu oynanacaktır. Annesi ünlü aktris Arkadina, sevgilisi başarılı yazar Trigorin ve ev halkı gösteriyi izlemek için toplanmışlardır. Oyunda Treplev'in aşık olduğu Nina oynayacaktır. Treplev'in hayali sanatta yeni biçimler bulmak, Nina'nın hayali ise ünlü bir aktris olmaktır. Büyük umutlarla başlayan oyun annesinin yüzünden yarıda kesilince, Treplev ve Nina'nın hayatları savrulmaya başlayacaktır.'
Oyun, 24-26 Kasım arasında Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde tiyatro seyircisiyle buluşacak.