'Büyük Oyun-İlk Darbe', 12 Kasım'da Sahnelenecek
Yönetmen Korkmaz: '15 Temmuz sonrasında, oyuncu kadrosunu tamamlamada hızlanırken, kaliteyi daha ne kadar yukarıya çekebiliriz diye düşündük. Bir taraftan da metin üzerinde, o hain darbe girişiminden sonra bir gönderme olmalı diye metni baştan aşağı revize ettik' 'Sultan Abdülaziz'i canlandıran Kara: 'Bir padişah düşünün ki onca yenilik çabası, modernleşme, yıkılmakta olan bir devleti ayakta tutabilmek hatta tekrar eski günlerine kavuşturmak rüyası içinde. Fakat nihayetinde sürgün, hakaret, ihanet ve şehadet hem de kanı akıtılarak' Oyuncu Uludaşdemir: 'Benim niyetim seyircinin Çerkez Hasan karakterini biraz hissetmesi. Onun o deli halini, gerçekten millet için herşeyini yapacak, o gözü kara halini yansıtabilmek derdindeyim'
Yönetmenliğini Kenan Korkmaz'ın üstlendiği, senaryo uyarlamasını Yusuf Akçay'ın yaptığı 'Büyük Oyun-İlk Darbe' 12 Kasım'da tiyatroseverlerle buluşacak.Cemal Reşit Rey'de sahnelenecek oyuna ilişkin AA muhabirine açıklamada bulunan Korkmaz, 'Bu oyun yaklaşık 4 yıldır repertuvardaydı. Fakat yüksek bütçeli bir oyun olduğu için metni ilk elime aldığımda açıkçası bunu kaldıracak bir potansiyel göremedim.' dedi.
Yönetmen Korkmaz, Esenyurt Belediyesi'nin, 'Sponsorluğunu biz yaparız' dedikten sonra çalışmalara başladıklarını kaydederek, 'Ramazan ayı içerisinde oyunun okuma provalarına ve kast çalışmalarına başladık. Derken talihsiz 15 Temmuz oldu. 15 Temmuz'dan sonra süreci biraz hızlandırdık. Oyuncu kadrosunu tamamlamada hızlanırken, kaliteyi daha ne kadar yukarıya çekebiliriz diye düşündük. Bir taraftan da metin üzerinde, o hain darbe girişiminden sonra bir gönderme olmalı diye metni baştan aşağı revize ettik.' diye konuştu.
Tarihsel oyunlarda seyirciyi yakalama sıkıntısının olduğuna değinen Korkmaz, günümüze göndermeler olduğu için projenin içine sindiğinin altını çizdi.
- 'Burnumun direğinin sızlaması için Sultan Aziz denmesi yeterlidir'
Oyunda 'Sultan Abdülaziz'i canlandıran Şenol Kara karakterine farklı duygularla yaklaştığını dile getirerek, 'Halk dilinde bir tabir vardır. 'Burnumun direği sızladı' diye. Benim burnumun direğinin sızlaması için Sultan Aziz denmesi yeterlidir. Bu karakteri sahneleyeceğimi öğrendiğimde hissettiğim ilk duygu da buydu. Şu anda da aynı his ve aynı duygu içerisindeyim.' değerlendirmesinde bulundu.
Kara, rolüne hazırlanırken Sultan Abdülaziz'i, dönemini ve Hüseyin Avni Paşa'yı anlamaya çalıştığını söyleyerek, şu bilgileri verdi:
'Bir padişah düşünün ki onca yenilik çabası, modernleşme, yıkılmakta olan bir devleti ayakta tutabilmek hatta tekrar eski günlerine kavuşturmak rüyası içinde. Fakat nihayetinde sürgün, hakaret, ihanet ve şehadet hem de kanı akıtılarak. Karakteri ilk elime aldığımda sarayları gezdim ama bildiğiniz gibi bir gezi değil. Adeta kırda şifalı otları arayan kediler gibi, beni bu azaptan kurtaracak birşey. Sanırım tam anlamıyla anlatabildiğim, karakteri yansıtabildiğim ölçüde azalacak bu azap duygusu.'
Sultan Abdülaziz'in kayınbiraderi, 'Kurmay Binbaşı Çerkez Hasan' karakterine hayat veren Rıdvan Uludaşdemir, Sultan Abdülaziz'in padişahlık donanımı ile çok önemli bir şahsiyet olduğuna dikkati çekerek, rolüne ilişkin 'Çerkez Hasan'ın bu oyunda kahraman edası var. Gerçek hayatta da aslında böyle. Yönetmen bu rolü bana yakıştırdı. Ondan sonra Çerkez Hasan nasıl olmalı diye tarih kitaplarından okumalar da yaptık.' ifadelerini kullandı.
Uludaşdemir, Çerkez Hasan'ın genç yaşına rağmen devletine ve milletine sadık, önemli bir asker olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:
'Ablası Nesteren'le evli olduğu için Sultan Aziz, Çerkez Hasan'a inanılmaz yakınlık hissediyor. Bu konuda kendini çok mutlu ve şerefli hissediyor. Genelde de bana bu tarz roller geliyor. Çalışması da keyifliydi. Oyundaki en güzel karakterlerinden bir tanesi. Final sahnesi de benimle oluyor. Oyunculuk anlamında da gösterebileceğim çok şey var bu karakterde. Benim niyetim seyircinin Çerkez Hasan karakterini biraz hissetmesi. Onun o deli halini, gerçekten millet için her şeyi yapacak, o gözü kara halini yansıtabilmek derdindeyim. Umarım yapmışımdır.'
- 'Bu oyunda büyük bir ekip var'
'Hüseyin Avni Paşa'yı oynayan Levent Aykul da zor bir karakteri canlandırdığının altını çizerek, 'Avni Paşa'yı, darbeci ve cuntacı paşa olmaya iten, köklü aileden gelmemiş ve ezik olarak büyümüş olması. Doğan şanslardan sonra önemli rütbeler, nişanlar alıp sadaretin içine de girince, hamle yapmak için her türlü imkana sahip oluşu darbe yapmasına imkan vermiştir.' değerlendirmesinde bulundu.
Aykul, kendisi için tiyatronun bir aşk olduğunu aktararak, 'Tarihi oyunların canlandırılması ve seyirciye o anları yaşatmak gerçekten zordur. Önemli bir prodüksiyon ister. Fakat bu oyunda büyük bir ekip var. Ekip içinde uyumlu olarak ve birbirimize olan desteğimizle, sadakatimizle seyirciye onu hissettirebiliriz.' diye konuştu.
'Mithat Paşa'yı canlandıran oyuncu Tayfun Sav ise senaryodan etkilendiğine dikkati çekerek, 'Hem bu ülkenin sanatçısı olarak hem ülkemizin zor günlerden geçtiği dönemde oyunumuzun nefesiyle halkımıza, 'Tarih tekerrürden ibarettir' sözünü hatırlatacağız ve güzel vatanımıza nasıl sahip çıkabiliriz, bunu anlatmanın mutluluğunu yaşayacağız.' dedi.
Sav, 'Büyük Oyun-İlk Darbe' oyununa sahip çıkılması gerektiğini söyleyerek, şunları kaydetti:
'Biz vatanımız için her şeyi yapan sanatçılarız. Artist değiliz. Biz halkın içinde yaşıyoruz. Biz onlardan aldığımız duyguları hayata geçiriyoruz. Bu bizim için çok önemli. İyi ki ben böyle bir oyunda oynamışım.'
Dekor ve kostüm tasarımını Mehmet Emin Kaplan'ın üstlendiği, ışık tasarımı Fatih Mehmet Haroğlu'nun müziklerini ise Ali Otyam'ın yaptığı eserde, 35 oyuncu rol aldı.
Kaynak: AA
Yönetmen Korkmaz, Esenyurt Belediyesi'nin, 'Sponsorluğunu biz yaparız' dedikten sonra çalışmalara başladıklarını kaydederek, 'Ramazan ayı içerisinde oyunun okuma provalarına ve kast çalışmalarına başladık. Derken talihsiz 15 Temmuz oldu. 15 Temmuz'dan sonra süreci biraz hızlandırdık. Oyuncu kadrosunu tamamlamada hızlanırken, kaliteyi daha ne kadar yukarıya çekebiliriz diye düşündük. Bir taraftan da metin üzerinde, o hain darbe girişiminden sonra bir gönderme olmalı diye metni baştan aşağı revize ettik.' diye konuştu.
Tarihsel oyunlarda seyirciyi yakalama sıkıntısının olduğuna değinen Korkmaz, günümüze göndermeler olduğu için projenin içine sindiğinin altını çizdi.
- 'Burnumun direğinin sızlaması için Sultan Aziz denmesi yeterlidir'
Oyunda 'Sultan Abdülaziz'i canlandıran Şenol Kara karakterine farklı duygularla yaklaştığını dile getirerek, 'Halk dilinde bir tabir vardır. 'Burnumun direği sızladı' diye. Benim burnumun direğinin sızlaması için Sultan Aziz denmesi yeterlidir. Bu karakteri sahneleyeceğimi öğrendiğimde hissettiğim ilk duygu da buydu. Şu anda da aynı his ve aynı duygu içerisindeyim.' değerlendirmesinde bulundu.
Kara, rolüne hazırlanırken Sultan Abdülaziz'i, dönemini ve Hüseyin Avni Paşa'yı anlamaya çalıştığını söyleyerek, şu bilgileri verdi:
'Bir padişah düşünün ki onca yenilik çabası, modernleşme, yıkılmakta olan bir devleti ayakta tutabilmek hatta tekrar eski günlerine kavuşturmak rüyası içinde. Fakat nihayetinde sürgün, hakaret, ihanet ve şehadet hem de kanı akıtılarak. Karakteri ilk elime aldığımda sarayları gezdim ama bildiğiniz gibi bir gezi değil. Adeta kırda şifalı otları arayan kediler gibi, beni bu azaptan kurtaracak birşey. Sanırım tam anlamıyla anlatabildiğim, karakteri yansıtabildiğim ölçüde azalacak bu azap duygusu.'
Sultan Abdülaziz'in kayınbiraderi, 'Kurmay Binbaşı Çerkez Hasan' karakterine hayat veren Rıdvan Uludaşdemir, Sultan Abdülaziz'in padişahlık donanımı ile çok önemli bir şahsiyet olduğuna dikkati çekerek, rolüne ilişkin 'Çerkez Hasan'ın bu oyunda kahraman edası var. Gerçek hayatta da aslında böyle. Yönetmen bu rolü bana yakıştırdı. Ondan sonra Çerkez Hasan nasıl olmalı diye tarih kitaplarından okumalar da yaptık.' ifadelerini kullandı.
Uludaşdemir, Çerkez Hasan'ın genç yaşına rağmen devletine ve milletine sadık, önemli bir asker olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:
'Ablası Nesteren'le evli olduğu için Sultan Aziz, Çerkez Hasan'a inanılmaz yakınlık hissediyor. Bu konuda kendini çok mutlu ve şerefli hissediyor. Genelde de bana bu tarz roller geliyor. Çalışması da keyifliydi. Oyundaki en güzel karakterlerinden bir tanesi. Final sahnesi de benimle oluyor. Oyunculuk anlamında da gösterebileceğim çok şey var bu karakterde. Benim niyetim seyircinin Çerkez Hasan karakterini biraz hissetmesi. Onun o deli halini, gerçekten millet için her şeyi yapacak, o gözü kara halini yansıtabilmek derdindeyim. Umarım yapmışımdır.'
- 'Bu oyunda büyük bir ekip var'
'Hüseyin Avni Paşa'yı oynayan Levent Aykul da zor bir karakteri canlandırdığının altını çizerek, 'Avni Paşa'yı, darbeci ve cuntacı paşa olmaya iten, köklü aileden gelmemiş ve ezik olarak büyümüş olması. Doğan şanslardan sonra önemli rütbeler, nişanlar alıp sadaretin içine de girince, hamle yapmak için her türlü imkana sahip oluşu darbe yapmasına imkan vermiştir.' değerlendirmesinde bulundu.
Aykul, kendisi için tiyatronun bir aşk olduğunu aktararak, 'Tarihi oyunların canlandırılması ve seyirciye o anları yaşatmak gerçekten zordur. Önemli bir prodüksiyon ister. Fakat bu oyunda büyük bir ekip var. Ekip içinde uyumlu olarak ve birbirimize olan desteğimizle, sadakatimizle seyirciye onu hissettirebiliriz.' diye konuştu.
'Mithat Paşa'yı canlandıran oyuncu Tayfun Sav ise senaryodan etkilendiğine dikkati çekerek, 'Hem bu ülkenin sanatçısı olarak hem ülkemizin zor günlerden geçtiği dönemde oyunumuzun nefesiyle halkımıza, 'Tarih tekerrürden ibarettir' sözünü hatırlatacağız ve güzel vatanımıza nasıl sahip çıkabiliriz, bunu anlatmanın mutluluğunu yaşayacağız.' dedi.
Sav, 'Büyük Oyun-İlk Darbe' oyununa sahip çıkılması gerektiğini söyleyerek, şunları kaydetti:
'Biz vatanımız için her şeyi yapan sanatçılarız. Artist değiliz. Biz halkın içinde yaşıyoruz. Biz onlardan aldığımız duyguları hayata geçiriyoruz. Bu bizim için çok önemli. İyi ki ben böyle bir oyunda oynamışım.'
Dekor ve kostüm tasarımını Mehmet Emin Kaplan'ın üstlendiği, ışık tasarımı Fatih Mehmet Haroğlu'nun müziklerini ise Ali Otyam'ın yaptığı eserde, 35 oyuncu rol aldı.