Anne Sütündeki Vitaminler Hiçbir Besinde Yok
Özel Hayat Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Nazmiye Şentürk, anne sütünün içerdiği vitaminlerin hiçbir besinde olmadığını söyledi.
Yeni doğmuş bir bebek için en iyi besin kaynağının anne sütü olduğunu ifade eden Özel Hayat Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Nazmiye Şentürk, anne sütünün içerdiği vitaminlerin başka hiçbir besinde olmadığını söyledi.
Bu yüzden yeni bireye anne sütü dışında başka hiçbir besin verilmemesi gerektiğinin altını çizen Şentürk, “Anne sütünün bebeğe birçok faydası vardır. Bunlardan en önemlisi doğumdan hemen sonra salgılandığı için, bebeğin bağırsaklarının iç yüzeylerini çevreleyerek mikropların etkisini önlemesidir. Bu yüzden doğumdan hemen sonra anne sütü ile beslenen bebekler, beslenmeyen bebeklere göre daha az hastalıklara yakalanır ve dirençli bir vücuda sahip olurlar. Doğumdan sonra gelen sarı süte ağız kolostrum denir. Bebeği hastalıklardan korur. İlk sütün miktarı az olmasına karşın ilk günlerde bebeğin beslenmesi ve bağırsakların çalışması için yeterlidir. Anne sütü her zaman temiz ve mikropsuz, daima hazır ve ekonomiktir. Anne sütü alan bebeklerde karın ağrısı ve kabızlık daha az görülür. Bebek ile anne arasında özel sevgi bağı kurulmasını sağlar. Anne sütü alan bebekler diğer besinler ile beslenen bebeklerden daha zeki olurlar” diye konuştu.
Emziren annenin doğum sonu kanamaları daha az olduğunu ifade eden Şentürk, “Doğumdan sonraki ilk 1 saatte emzirmeye başlanmalıdır. Emzirmeden önce bebeğe hiçbir içecek verilmemelidir. Bebek her istediğinde emzirilmeli, emzirilen bebeklere yalancı meme verilmemelidir. İlk 6 ayda bebeklere sadece anne sütü verilmelidir. Annelere emzirme tekniği öğretilmeli. Her emzirmede bebek her iki memede en az 7-10 dakika tutulmalı, her emzirmede farklı meme ile başlanmalıdır. 6 ayın üzerindeki tüm bebekler tamamlayıcı besin almalıdır ve çocuklar 2 yaşına kadar emzirilebilir. Süt üretimini arttırmak için, bebekle anne doğumdan sonra aynı odada olmalı ve emzirmeye hemen başlamalıdır” diye konuştu.
Anne, laktasyon dönemine uygun, yeterli ve dengeli beslenmesi gerektiği belirten Şentürk, “Emziklilik döneminde suyun yanı sıra besin değeri yüksek olan süt ve taze sıkılmış sebze-meyve suları gibi içecekler tercih edilmelidir. Emziklilik döneminde alkol ve sigara kullanılmamalıdır. Annenin dinlenmesi sağlanmalı, ruhsal yönden yardımcı olunmalıdır. Bebeği ile tensel temas kurmalıdır. Sağlıklı bir annenin günde ortalama 800 mililitre süt salgıladığı esas alındığında emziren annenin günlük ortalama enerji gereksinmesine 750 kalori ek yapılmalı. Bu miktarın 500 kalorisi annenin yediklerinden sağlanırken 250 kalorisi gebelikte depolanan yağlardan karşılanır. Bu da emziren anneleri gebelik sırasında aldıkları fazla kiloların enerjiye diğer annelere göre daha hızlı dönüşmesinin sebebidir. Emziren annelerin diğer kadınlara göre besin gereksinimi daha fazladır” dedi.
Emziren anneler eski vücut ağırlıklarına dönmek için acele etmemesi gerektiğinin de altını çizen Şentürk, “Bu süre 6 ay ya da daha fazla sürebilir. Emziren annelerin eski formlarına dönmeleri, emzirmeyen annelere göre daha kolay olacaktır. Gebelik sırasında önerilenden fazla kilo alınmışsa her ay 2 kilo kaybetmek normaldir. Ayda 2 kilodan fazla ağırlık kaybı doğru değildir. Hızlı kilo vermeyi vadeden diyet ve ilaç uygulamalarından kaçınılmalı. Emzirme döneminde düşük kalorili bir zayıflama diyeti yapılmamalı. Halk arasında süt yapsın diye Anneye bol bol şerbet, süt, yulaf, tahin helvası, pekmez, baklava gibi tatlılar yedirilir. Bunların sütü arttırıcı hiç bir etkisi olmaz. Sütü arttıran en önemli besin sudur. Günde en az 2,5-3 litre su içilmelidir. Çünkü sütün önemli bir kısmı sudur” şeklinde konuştu.
Kaynak: İHA
Bu yüzden yeni bireye anne sütü dışında başka hiçbir besin verilmemesi gerektiğinin altını çizen Şentürk, “Anne sütünün bebeğe birçok faydası vardır. Bunlardan en önemlisi doğumdan hemen sonra salgılandığı için, bebeğin bağırsaklarının iç yüzeylerini çevreleyerek mikropların etkisini önlemesidir. Bu yüzden doğumdan hemen sonra anne sütü ile beslenen bebekler, beslenmeyen bebeklere göre daha az hastalıklara yakalanır ve dirençli bir vücuda sahip olurlar. Doğumdan sonra gelen sarı süte ağız kolostrum denir. Bebeği hastalıklardan korur. İlk sütün miktarı az olmasına karşın ilk günlerde bebeğin beslenmesi ve bağırsakların çalışması için yeterlidir. Anne sütü her zaman temiz ve mikropsuz, daima hazır ve ekonomiktir. Anne sütü alan bebeklerde karın ağrısı ve kabızlık daha az görülür. Bebek ile anne arasında özel sevgi bağı kurulmasını sağlar. Anne sütü alan bebekler diğer besinler ile beslenen bebeklerden daha zeki olurlar” diye konuştu.
Emziren annenin doğum sonu kanamaları daha az olduğunu ifade eden Şentürk, “Doğumdan sonraki ilk 1 saatte emzirmeye başlanmalıdır. Emzirmeden önce bebeğe hiçbir içecek verilmemelidir. Bebek her istediğinde emzirilmeli, emzirilen bebeklere yalancı meme verilmemelidir. İlk 6 ayda bebeklere sadece anne sütü verilmelidir. Annelere emzirme tekniği öğretilmeli. Her emzirmede bebek her iki memede en az 7-10 dakika tutulmalı, her emzirmede farklı meme ile başlanmalıdır. 6 ayın üzerindeki tüm bebekler tamamlayıcı besin almalıdır ve çocuklar 2 yaşına kadar emzirilebilir. Süt üretimini arttırmak için, bebekle anne doğumdan sonra aynı odada olmalı ve emzirmeye hemen başlamalıdır” diye konuştu.
Anne, laktasyon dönemine uygun, yeterli ve dengeli beslenmesi gerektiği belirten Şentürk, “Emziklilik döneminde suyun yanı sıra besin değeri yüksek olan süt ve taze sıkılmış sebze-meyve suları gibi içecekler tercih edilmelidir. Emziklilik döneminde alkol ve sigara kullanılmamalıdır. Annenin dinlenmesi sağlanmalı, ruhsal yönden yardımcı olunmalıdır. Bebeği ile tensel temas kurmalıdır. Sağlıklı bir annenin günde ortalama 800 mililitre süt salgıladığı esas alındığında emziren annenin günlük ortalama enerji gereksinmesine 750 kalori ek yapılmalı. Bu miktarın 500 kalorisi annenin yediklerinden sağlanırken 250 kalorisi gebelikte depolanan yağlardan karşılanır. Bu da emziren anneleri gebelik sırasında aldıkları fazla kiloların enerjiye diğer annelere göre daha hızlı dönüşmesinin sebebidir. Emziren annelerin diğer kadınlara göre besin gereksinimi daha fazladır” dedi.
Emziren anneler eski vücut ağırlıklarına dönmek için acele etmemesi gerektiğinin de altını çizen Şentürk, “Bu süre 6 ay ya da daha fazla sürebilir. Emziren annelerin eski formlarına dönmeleri, emzirmeyen annelere göre daha kolay olacaktır. Gebelik sırasında önerilenden fazla kilo alınmışsa her ay 2 kilo kaybetmek normaldir. Ayda 2 kilodan fazla ağırlık kaybı doğru değildir. Hızlı kilo vermeyi vadeden diyet ve ilaç uygulamalarından kaçınılmalı. Emzirme döneminde düşük kalorili bir zayıflama diyeti yapılmamalı. Halk arasında süt yapsın diye Anneye bol bol şerbet, süt, yulaf, tahin helvası, pekmez, baklava gibi tatlılar yedirilir. Bunların sütü arttırıcı hiç bir etkisi olmaz. Sütü arttıran en önemli besin sudur. Günde en az 2,5-3 litre su içilmelidir. Çünkü sütün önemli bir kısmı sudur” şeklinde konuştu.