Dr. Çiğdem Cerit Açıklaması 'Anne Sütü Bir Hazinedir'
Kırklareli Halk Sağlığı Müdürü Dr. Çiğdem Cerit, 1-7 Ekim Emzirme Haftası dolayısıyla yayınladığı mesajında anne sütünün bir hazine olduğunu bildirdi.
Dr. Çiğdem Cerit, mesajında, anne sütünün bir hazine değerinde olduğunu ve annenin bebeğine verebileceği en güzel hediye olduğunu belirtti.
Emzirmeye doğumdan sonra ilk yarım saat içinde başlanması gerektiğini kaydeden Dr. Çiğdem Cerit, “Bebeğe, ilk altı ay sadece anne sütü verilmeli, altı aydan sonra iki yaşına kadar tamamlayıcı besinlerle birlikte emzirmeye devam edilmelidir. Emzirmenin faydaları ek beslenme döneminde de devam etmektedir” dedi.
“Anne sütü en doğal, en taze ve bebeğe en uygun besindir” diyen Dr. Cerit, “Her bebek için kendi annesinin sütü idealdir ve bebeğin ihtiyacına göre mükemmel üretilir. Bebeğin erken ya da geç doğmuş olmasına, gelişimine, gün içerisindeki öğünlerine göre bileşimi değişmektedir” ifadelerini kullandı.
Anne sütünün ilk 6 ayda bebeğin ihtiyacının yüzde 100’ünü, 6-12 ay arasında yüzde 50’ sini ve 12. aydan itibaren de yüzde 30’ nu karşıladığını anlatan Dr. Çiğdem Cerit, “Bir emzirme seansında gelen ön süt sulu ve şekerli son süt proteinli ve yağlıdır. Bu nedenlerden dolayı bir emzirme seansında göğüsteki sütün hepsinin emzirilmesi gerekmektedir. Ön sütteki su oranın yüksek olması sebebiyle bebeğe ilk 6 ay su dahi hiçbir gıdanın verilmesine gerek yoktur. Son sütteki yağ ve protein bebeğin büyümesini ve kilo almasını sağlar. Günde 10-12 kez bir meme tamamen boşalana kadar emzirilmelidir” dedi.
İlk haftada yüzde 7-10 oranında kilo kaybının normal olduğunu belirten Dr. Çiğdem Cerit, şöyle devam etti:
“Ağız sütü bebek için çok önemli”
“İlk gün yeni doğan bebeğin midesi bir bilye kadar, ikinci gün bir pinpon topu kadar, onuncu gün bir yumurta kadardır. Anne sütü, anne ve bebek arasında vazgeçilmez duygusal bir bağ oluşturur. Her yerde hazırdır, bedavadır. Anne sütü büyüme faktörleri içerdiğinden dolayı bebekler daha iyi büyürler. Özel bir kokusu vardır, bebeğin gözü kapalı dahi olsa emmeye başlayabilir. Bebeğin doğumdan sonraki ilk yarım saat içinde emmeye başlaması, plasentanın çabuk ayrılmasını ve doğum sonu kanamanın çabuk durmasını sağlar. Annenin doğumdan sonraki birkaç gün boyunca ürettiği sütü olan kolostrum (halk arasında ağız sütü diye bilinir) bebek için çok önemlidir. Kıvamı koyudur, rengi sarımtırak veya berraktır. Kolostrum bebeği hastalıklara karşı korur, bebeğin ilk aşısıdır. Bağırsakları temizleyicidir, sarılığın önlenmesine yardımcı olur. İçerdiği büyüme faktörleri ile bağırsağın olgunlaşmasına yardım eder, alerjileri önler. A vitamininden zengindir. Hastalıkların ağırlaşmasını ve göz hastalıklarını önler. İlk günlerde ağız sütü azdır, fakat bebeğin bütün besin ihtiyacını karşılar. Anne sütünün içerdiği maddeler bebeği rahatlatır, gevşetir, ağrıyı azaltır ve daha çabuk uykuya dalmasını sağlar. Bebekler anne sütünü tamamen ve kolaylıkla sindirir, anne sütü alan bebeklerde, konuşma problemi, şeker hastalığı, lenf kanseri, kansızlık, diş çürükleri, karın ağrısı ve kabızlık daha az görülür. Anne sütü bebeğin zekasını arttırır, anne sütü alan bebekler, diğer besinler ile beslenen bebeklerden daha zeki olurlar. Uzun süre emzirme ile orta kulak iltihabı riski azalır, solunum yolu hastalıkları daha az görülür, alerjiye karşı ve pişiklere karşı koruyuculuk artar.”
Emzirmenin anneye faydaları
Dr. Çiğdem Cerit emzirmenin anneler için de faydalı olduğunu aktararak, “Emzirmek, meme kanseri, rahim kanseri, kansızlık, osteoporoz (kemik erimesi) gibi hastalıklara yakalanma riskini azaltır. Emzirme hormonları anneyi gevşetir, daha çabuk uykuya dalmasını sağlar. Emziren anne eski kilolarına daha kısa sürede döner” ifadelerini kullandı.
Bebek doğru pozisyonda emzirilmeli
Kırklareli Halk Sağlığı Müdürü Dr. Çiğdem Cerit, emzirme pozisyonlarının da dikkat edilmesi gereken unsurlar olduğunu hatırlatarak, “Anne rahat bir yere oturmalı, bebeğin başı annenin dirseğinin içinde olmalı, bebek tamamen anneye dönük ve en yakın temasta olmalıdır. Bebeğin ağzını kocaman açması ve ağzına bolca kahverengi kısmı doldurması gerekmektedir. Bebeğin yeterli süt alamadığını gösteren en güvenilir bulgu, bebeğin ayda 500 gramdan az kilo almasıdır. Eğer bebek ayda 500 gram ve üzeri kilo alıyorsa anne sütü yeterli demektir ve ilk altı ay içerisinde ek bir besin vermeye gerek yoktur” dedi.
Bebeğin yeterli anne sütü alamama nedenleri
Emzirmeye geç başlama, sık emzirmeme, gece emzirmeme, kısa emzirme, memeye kötü yerleştirme, biberon, yalancı emzik ve ek besinler verme, özgüven azlığı, kaygı, stres, yorgunluk, emzirmeden hoşlanmama gibi etkenlerin bebeğin anne sütünü yeterli alamamasına neden olacağını belirterek şöyle devam etti:
“Sütünüzün yeterince gelmesi için bebeğinizi sık sık emzirin, bebeğiniz her ağladıkça ve her istedikçe emzirmeyi sürdürün. Anne bebeğinden çeşitli nedenlerle ayrı kaldığında (örneğin çalışan anneler) sütünü sağarak süt oluşumunu ve emzirmenin sürekliliğini sağlayabilirler. Sağılan anne sütü bebeğe kaşık veya bardakla verilmeli, biberonla verilmemelidir. Çünkü biberon ile verildiğinde bebek anne memesini reddedebilir. Biberon emziğine alışan bir bebek, memeyi iyi kavrama alışkanlığını da kaybedebilir. Anne sütü sağıldıktan sonra, oda sıcaklığında 3 saat, buzdolabı rafında 3 gün, derin dondurucu buzdolaplarının buzluğunda 3 ay saklanabilir. Çok emzirmek, daha çok süt demektir. Bu nedenle bebeği her istediğinde emzirmek gerekir. İdeal bir besin olan ve olumlu etkileri yaşam boyu devam eden anne sütü ile beslenme her çocuğun doğal hakkıdır ve bebeğin yaşama şansını attırır.”
Kaynak: İHA
Emzirmeye doğumdan sonra ilk yarım saat içinde başlanması gerektiğini kaydeden Dr. Çiğdem Cerit, “Bebeğe, ilk altı ay sadece anne sütü verilmeli, altı aydan sonra iki yaşına kadar tamamlayıcı besinlerle birlikte emzirmeye devam edilmelidir. Emzirmenin faydaları ek beslenme döneminde de devam etmektedir” dedi.
“Anne sütü en doğal, en taze ve bebeğe en uygun besindir” diyen Dr. Cerit, “Her bebek için kendi annesinin sütü idealdir ve bebeğin ihtiyacına göre mükemmel üretilir. Bebeğin erken ya da geç doğmuş olmasına, gelişimine, gün içerisindeki öğünlerine göre bileşimi değişmektedir” ifadelerini kullandı.
Anne sütünün ilk 6 ayda bebeğin ihtiyacının yüzde 100’ünü, 6-12 ay arasında yüzde 50’ sini ve 12. aydan itibaren de yüzde 30’ nu karşıladığını anlatan Dr. Çiğdem Cerit, “Bir emzirme seansında gelen ön süt sulu ve şekerli son süt proteinli ve yağlıdır. Bu nedenlerden dolayı bir emzirme seansında göğüsteki sütün hepsinin emzirilmesi gerekmektedir. Ön sütteki su oranın yüksek olması sebebiyle bebeğe ilk 6 ay su dahi hiçbir gıdanın verilmesine gerek yoktur. Son sütteki yağ ve protein bebeğin büyümesini ve kilo almasını sağlar. Günde 10-12 kez bir meme tamamen boşalana kadar emzirilmelidir” dedi.
İlk haftada yüzde 7-10 oranında kilo kaybının normal olduğunu belirten Dr. Çiğdem Cerit, şöyle devam etti:
“Ağız sütü bebek için çok önemli”
“İlk gün yeni doğan bebeğin midesi bir bilye kadar, ikinci gün bir pinpon topu kadar, onuncu gün bir yumurta kadardır. Anne sütü, anne ve bebek arasında vazgeçilmez duygusal bir bağ oluşturur. Her yerde hazırdır, bedavadır. Anne sütü büyüme faktörleri içerdiğinden dolayı bebekler daha iyi büyürler. Özel bir kokusu vardır, bebeğin gözü kapalı dahi olsa emmeye başlayabilir. Bebeğin doğumdan sonraki ilk yarım saat içinde emmeye başlaması, plasentanın çabuk ayrılmasını ve doğum sonu kanamanın çabuk durmasını sağlar. Annenin doğumdan sonraki birkaç gün boyunca ürettiği sütü olan kolostrum (halk arasında ağız sütü diye bilinir) bebek için çok önemlidir. Kıvamı koyudur, rengi sarımtırak veya berraktır. Kolostrum bebeği hastalıklara karşı korur, bebeğin ilk aşısıdır. Bağırsakları temizleyicidir, sarılığın önlenmesine yardımcı olur. İçerdiği büyüme faktörleri ile bağırsağın olgunlaşmasına yardım eder, alerjileri önler. A vitamininden zengindir. Hastalıkların ağırlaşmasını ve göz hastalıklarını önler. İlk günlerde ağız sütü azdır, fakat bebeğin bütün besin ihtiyacını karşılar. Anne sütünün içerdiği maddeler bebeği rahatlatır, gevşetir, ağrıyı azaltır ve daha çabuk uykuya dalmasını sağlar. Bebekler anne sütünü tamamen ve kolaylıkla sindirir, anne sütü alan bebeklerde, konuşma problemi, şeker hastalığı, lenf kanseri, kansızlık, diş çürükleri, karın ağrısı ve kabızlık daha az görülür. Anne sütü bebeğin zekasını arttırır, anne sütü alan bebekler, diğer besinler ile beslenen bebeklerden daha zeki olurlar. Uzun süre emzirme ile orta kulak iltihabı riski azalır, solunum yolu hastalıkları daha az görülür, alerjiye karşı ve pişiklere karşı koruyuculuk artar.”
Emzirmenin anneye faydaları
Dr. Çiğdem Cerit emzirmenin anneler için de faydalı olduğunu aktararak, “Emzirmek, meme kanseri, rahim kanseri, kansızlık, osteoporoz (kemik erimesi) gibi hastalıklara yakalanma riskini azaltır. Emzirme hormonları anneyi gevşetir, daha çabuk uykuya dalmasını sağlar. Emziren anne eski kilolarına daha kısa sürede döner” ifadelerini kullandı.
Bebek doğru pozisyonda emzirilmeli
Kırklareli Halk Sağlığı Müdürü Dr. Çiğdem Cerit, emzirme pozisyonlarının da dikkat edilmesi gereken unsurlar olduğunu hatırlatarak, “Anne rahat bir yere oturmalı, bebeğin başı annenin dirseğinin içinde olmalı, bebek tamamen anneye dönük ve en yakın temasta olmalıdır. Bebeğin ağzını kocaman açması ve ağzına bolca kahverengi kısmı doldurması gerekmektedir. Bebeğin yeterli süt alamadığını gösteren en güvenilir bulgu, bebeğin ayda 500 gramdan az kilo almasıdır. Eğer bebek ayda 500 gram ve üzeri kilo alıyorsa anne sütü yeterli demektir ve ilk altı ay içerisinde ek bir besin vermeye gerek yoktur” dedi.
Bebeğin yeterli anne sütü alamama nedenleri
Emzirmeye geç başlama, sık emzirmeme, gece emzirmeme, kısa emzirme, memeye kötü yerleştirme, biberon, yalancı emzik ve ek besinler verme, özgüven azlığı, kaygı, stres, yorgunluk, emzirmeden hoşlanmama gibi etkenlerin bebeğin anne sütünü yeterli alamamasına neden olacağını belirterek şöyle devam etti:
“Sütünüzün yeterince gelmesi için bebeğinizi sık sık emzirin, bebeğiniz her ağladıkça ve her istedikçe emzirmeyi sürdürün. Anne bebeğinden çeşitli nedenlerle ayrı kaldığında (örneğin çalışan anneler) sütünü sağarak süt oluşumunu ve emzirmenin sürekliliğini sağlayabilirler. Sağılan anne sütü bebeğe kaşık veya bardakla verilmeli, biberonla verilmemelidir. Çünkü biberon ile verildiğinde bebek anne memesini reddedebilir. Biberon emziğine alışan bir bebek, memeyi iyi kavrama alışkanlığını da kaybedebilir. Anne sütü sağıldıktan sonra, oda sıcaklığında 3 saat, buzdolabı rafında 3 gün, derin dondurucu buzdolaplarının buzluğunda 3 ay saklanabilir. Çok emzirmek, daha çok süt demektir. Bu nedenle bebeği her istediğinde emzirmek gerekir. İdeal bir besin olan ve olumlu etkileri yaşam boyu devam eden anne sütü ile beslenme her çocuğun doğal hakkıdır ve bebeğin yaşama şansını attırır.”