Kansere Yakalandı, Eşi Tarafından Terk Edildi, 'Savaş'I Kazandı
İstanbul’da 5 yıl önce meme kanserine yakalanan ve gördüğü kemoterapi ve radyoterapi sırasında göğüs hücreleri yanan Gülşen Savaş, 30 yıllık eşi tarafından terk edildi. 56 yaşındaki kadın soyadının hakkını verircesine mücadele ettiği kanseri yendi. Yapılan ameliyatlı göbek deliğinin altındaki karın bölgesinden alınan dokularla da yeni göğsüne de kavuştu ve hastane odasından; “Ne olursa olsun hayata pozitif bakın” mesajını verdi.

“Silikon yapmadık"
Doç. Dr. Özay Özkaya benzer vakalarda silikon ya da sırt dokusundan alınan parçalarla operasyonun gerçekleştirdiklerini ancak Gülşen Savaş da ise nadir nadir bir yöntem kullandıklarını aktardı. Doç. Dr. Özay Özkaya; “İlk seçenek olarak karşımıza karından mikro cerrahi yöntemle bir parça olarak meme yapmak çıkmıyor, sırt dokusunu kullanabiliyoruz ya da silikonlarla yeni meme yapabiliyoruz. Ancak hastanın durumuna göre mesela Gülşen hanımda bunu yapmak zorundaydık. Nitekim aktardığımız dokuda çok başarıl oldu” dedi.
“Her 8 kadından birinde meme kanseri var”
Özellikle kadınlarda sık görülen meme kanserine karşı erken teşhisin önemine dikkat çeken Doç.Dr. Özkaya şu uyarılarda bulundu: “Her sekiz kadından biri meme kanserine yakalanacak ömrü boyunca bir kere. Annesinde ya da teyzesinde meme kanseri olanlar, erken yaşta adet görmeye başlayanlar, hormon tedavisi görmüş olanlar ve 40 üstündeki her kadın riskli gruplar arasında yer alıyor. Bu hastaların hem kendi kendilerine elle muayene yapmaları hem de senelik mamografi takipleriyle meme kanserinde erken teşhisle hayatlarını kurtarabilirler.”
“İki senelik ömrün kaldı” dediler
Yaşadığı onca zorluğa rağmen hayata yeniden tutunmayı başaran Gülşen Savaş da kabus dolu günlerin geride kaldığını söyledi.
Savaş kazandığı zaferi şu sözlerle anlattı: “Beş sene önce meme kanseri hastalığına yakalandım. Sonra kemoterapi ile ışın tedavisi gördüm. Ardından bana “iki sene ömrün var” dediler. Çünkü ışın tedavisinden sonra çünkü bütün hücrelerimin yandığını söylediler. 30 yıllık eşim o sırada beni terk etti. Sonra ben tekrar hastane hastane dolaştım ve son olarak Okmeydanı Eğitim Araştırma Hastanesi’ne geldim. Burada gördüğüm tedaviler sonrasında hastalığımı yendim. Özay hocam sayesinde onun elleri sayesinde, hayata yeniden başladım. “Neden ben?” diye sormadım. Hayatımda o kadar çok biriken sıkıntılar vardı ki. Ama artık iyiyim. Benim gibi bu rahatsızlığı yaşayanlar asla umutsuzluğa kapılmasınlar. Hayata pozitif baksınlar. Hayata tutunsunlar, güçlü olsunlar.”
