Kahraman Dedesinin İzlerini Aradı
18 Mart Çanakkale Boğaz Muharebesinde adını duyuran Rumeli Mecidiye Tabyası Komutanı Yüzbaşı Mehmet Hilmi Şanlıtop’un torunu Gazanfer Şanlıtop, Tarihi Alan Başkanlığının misafiri olarak dedesinin savaştığı tabyayı ziyaret etti.
Kültür ve Turizm Bakanlığı, Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığının “Kahraman Komutanların Torunları” projesi kapsamında misafir edilen Gazanfer Şanlıtop, dedesinin Çanakkale Boğaz Muharebesi’nde büyük kahramanlık yaptığı Rumeli Mecidiye Tabyası’nı ziyaret etti. Ziyareti esnasında duygulu anların da yaşandığı tabyada konuşan Şanlıtop, "Dedem ve Kahraman eratı büyük fedakarlıklarla savaştıkları bu mekanlarda tüm dünyaya Çanakkale Geçilmez’in ne demek olduğunu haykırmışlardır, ne mutlu bize ki bu kahraman ecdadın torunlarıyız" dedi.
Gazanfer Şanlıtop ve eşinin Tarihi Alan ziyaretine, Tarihi Alan Başkanlığını temsilen Sanat Tarihçisi Yusuf Kartal ve Arkeolog Mert Çatalbaş eşlik etti.
Yüzbaşı Mehmet Hilmi (Şanlıtop) kimdir?
Yüzbaşı Hilmi Bey, Çanakkale Deniz Savaşı’nın önemli komutanlarından ve perde arkası kahramanlarından biridir. 1905’te Harbiye Mektebi’nden mezun olunca Çanakkale’ye tayini çıktı. 1911’de katıldığı İtalyan Harbi, yıllar boyu sürecek ‘cepheden cepheye bir ömür’ döneminin birinci adımı oldu. 1912 yılında Balkan Savaşı’nda ilk madalyasını aldı. Rumeli Mecidiye Tabyası Grup Komutanı olarak katıldığı Çanakkale Savaşı sonrası, belki de bütün mücadeleyi etkileyen başarısından dolayı, biri Sultan Reşat’tan; ikisi Almanlardan olmak üzere üç madalya daha kazandı. 30 Ekim 1918’de imzalanan Mondros Mütarekesi’nin ardından yabancı güçlerin etkisiyle bir süre rütbeleri sökülmüş ve maaşı kesilmiş bir sivil olarak geçim derdine düştü. Zorunlu bir aradan sonra Doğu Cephesi’nde başlayan yeni dönemle birlikte önce Binbaşı olmanın, ardından “Kırmızı Şeritli İstiklâl Madalyası” kazanmanın onurunu yaşadı.
Osmanlı’nın son dönemleriyle Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş yıllarının canlı tanığı olan Yüzbaşı Mehmet Hilmi Bey’in özellikle 18 Mart sabahı birliğine yaptığı o konuşmayla adeta savaşın seyrini değiştirmiştir. “Askerlerim, evlatlarım; Şehit ve yaralıların yerine geçecekler atanmıştır. Ben ölürsem üzerime basıp geçin. Yaralanırsam önem vermeyin, ben de size öyle yapacağım. Bu savaşta hiçbir ödül beklemeyin. Bunu vaat etmem ve edemem."
Kaynak: İHA
Gazanfer Şanlıtop ve eşinin Tarihi Alan ziyaretine, Tarihi Alan Başkanlığını temsilen Sanat Tarihçisi Yusuf Kartal ve Arkeolog Mert Çatalbaş eşlik etti.
Yüzbaşı Mehmet Hilmi (Şanlıtop) kimdir?
Yüzbaşı Hilmi Bey, Çanakkale Deniz Savaşı’nın önemli komutanlarından ve perde arkası kahramanlarından biridir. 1905’te Harbiye Mektebi’nden mezun olunca Çanakkale’ye tayini çıktı. 1911’de katıldığı İtalyan Harbi, yıllar boyu sürecek ‘cepheden cepheye bir ömür’ döneminin birinci adımı oldu. 1912 yılında Balkan Savaşı’nda ilk madalyasını aldı. Rumeli Mecidiye Tabyası Grup Komutanı olarak katıldığı Çanakkale Savaşı sonrası, belki de bütün mücadeleyi etkileyen başarısından dolayı, biri Sultan Reşat’tan; ikisi Almanlardan olmak üzere üç madalya daha kazandı. 30 Ekim 1918’de imzalanan Mondros Mütarekesi’nin ardından yabancı güçlerin etkisiyle bir süre rütbeleri sökülmüş ve maaşı kesilmiş bir sivil olarak geçim derdine düştü. Zorunlu bir aradan sonra Doğu Cephesi’nde başlayan yeni dönemle birlikte önce Binbaşı olmanın, ardından “Kırmızı Şeritli İstiklâl Madalyası” kazanmanın onurunu yaşadı.
Osmanlı’nın son dönemleriyle Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş yıllarının canlı tanığı olan Yüzbaşı Mehmet Hilmi Bey’in özellikle 18 Mart sabahı birliğine yaptığı o konuşmayla adeta savaşın seyrini değiştirmiştir. “Askerlerim, evlatlarım; Şehit ve yaralıların yerine geçecekler atanmıştır. Ben ölürsem üzerime basıp geçin. Yaralanırsam önem vermeyin, ben de size öyle yapacağım. Bu savaşta hiçbir ödül beklemeyin. Bunu vaat etmem ve edemem."