'Huzurevi', Suç Ve Ceza Film Festivali'nde Yarışacak
Yönetmen Toklu: 'Sanırım bu yıl yurt içi ve yurt dışından yaklaşık bin 500 kısa film başvurdu. Bunlar arasından 5 yabancı ve benim filmim dahil 4 yerli film finale kaldı. Filmde, kanser hastası Havva'nın yoksulluğu ve kocasının kötülüğü nedeniyle ilaçlarını alamadığı için ölüme giden bir serüveni var'
Genç kuşak yönetmenlerde Ahmet Toklu'nun ikinci kısa filmi 'Huzurevi', '6. Uluslararası Suç ve Ceza Film Festivali'nde yarışacak.
Film, İstanbul Üniversitesi (İÜ) Hukuk Fakültesince düzenlenen festivalin, Altın Terazi Kısa Metraj Film Yarışmasında finale kalan 9 film arasında yer alıyor.
Ahmet Toklu AA muhabirine yaptığı açıklamada, 'Huzurevi'nin 'Altın Portakal Film Festivali', 'Akbank Kısa Film Festivali' ve 'Ankara Uluslararası Film Festivali'nde gibi organizasyonlarda da yer aldığını söyledi.
Son olarak, Bayburt'ta düzenlenen 'Dede Korkut 1. Uluslararası Kısa Film Yarışması'nda ikincilik ödülü aldığını aktaran Toklu, filmin ismi 'Huzurevi' olmasına rağmen, filmi huzursuz bir bakış açısıyla çektiğini anlattı.
Toklu, çekimlerde profesyonel oyuncular ve ekiple çalıştığını vurgulayarak, 'Sanırım bu yıl yurt içi ve yurt dışından yaklaşık bin 500 kısa film başvurdu. Bunların arasından 5 yabancı ve benim filmim dahil 4 yerli film finale kaldı. Filmde, kanser hastası Havva'nın yoksulluğu ve kocasının kötülüğü nedeniyle ilaçlarını alamadığı için ölüme giden bir serüveni var. Huzurevinin içine baktığımızda ve 'Cennet' karakterinin, tekerlekli sandalyeye mahkum olmasına rağmen, hala kuşlar için umut olma hikayesine tanık oluyoruz. Aslına bakılırsa, iç içe geçmiş bir çok hikayeyi bir arada anlatmaya çalıştım.' ifadelerini kullandı.
- Kazananlar, 4 Ekim'de belli olacak
Filmde semboller üzerinden psikolojik bir hikaye anlatmaya çalıştığını belirten Toklu, sözlerini şöyle tamamladı:
'Tarlaların içerisinde bir huzurevi olması, benim için öylesine değil bilinçli bir tercihti. Çünkü tarlalar kapitalizmi, kapitalizmin devasa fabrikalarını ve kapitalist devletleri temsil ediyordu. Tarlaların arasına sıkışmış ve ölümü bekleyen yaşlı insanlar da modern hayatın içerisinde umudunu yitirmiş ve sınırsıza yakın imkanların içerisinde, sadece sistemin verdiği kadarıyla, hayatta kalabileceği kadarını elde eden bizleri resmetmeye çalıştım.'
Tarlalar arasındaki bir huzurevinde geçen film, kanser hastası Havva'nın, ilaçlarını alamadığı için bunalıma sürüklenişini ve tekerlekli sandalyeye mahkum yaşamak zorunda kalan dilsiz Cennet karakteriyle aralarındaki yanlış anlaşılmayı konu ediniyor.
Senaryosu da Ahmet Toklu'ya ait olan filmde Suna Selen, Ebru Ojen Şahin ve Hülya Gülşen Irmak gibi isimlerin rol alıyor.
Görüntü yönetmenliğini Halil Aslan'ın üstlendiği film, Işıl Yücesoy, Ahu Öztürk, Farhad Eivazi, Okan Özyurt ve Uğur Vardan'dan oluşan jüri tarafından değerlendirilecek.
Altın Terazi Kısa Metraj Film Yarışmasının kazananları, 4 Ekim'de belli olacak.
Kaynak: AA
Film, İstanbul Üniversitesi (İÜ) Hukuk Fakültesince düzenlenen festivalin, Altın Terazi Kısa Metraj Film Yarışmasında finale kalan 9 film arasında yer alıyor.
Ahmet Toklu AA muhabirine yaptığı açıklamada, 'Huzurevi'nin 'Altın Portakal Film Festivali', 'Akbank Kısa Film Festivali' ve 'Ankara Uluslararası Film Festivali'nde gibi organizasyonlarda da yer aldığını söyledi.
Son olarak, Bayburt'ta düzenlenen 'Dede Korkut 1. Uluslararası Kısa Film Yarışması'nda ikincilik ödülü aldığını aktaran Toklu, filmin ismi 'Huzurevi' olmasına rağmen, filmi huzursuz bir bakış açısıyla çektiğini anlattı.
Toklu, çekimlerde profesyonel oyuncular ve ekiple çalıştığını vurgulayarak, 'Sanırım bu yıl yurt içi ve yurt dışından yaklaşık bin 500 kısa film başvurdu. Bunların arasından 5 yabancı ve benim filmim dahil 4 yerli film finale kaldı. Filmde, kanser hastası Havva'nın yoksulluğu ve kocasının kötülüğü nedeniyle ilaçlarını alamadığı için ölüme giden bir serüveni var. Huzurevinin içine baktığımızda ve 'Cennet' karakterinin, tekerlekli sandalyeye mahkum olmasına rağmen, hala kuşlar için umut olma hikayesine tanık oluyoruz. Aslına bakılırsa, iç içe geçmiş bir çok hikayeyi bir arada anlatmaya çalıştım.' ifadelerini kullandı.
- Kazananlar, 4 Ekim'de belli olacak
Filmde semboller üzerinden psikolojik bir hikaye anlatmaya çalıştığını belirten Toklu, sözlerini şöyle tamamladı:
'Tarlaların içerisinde bir huzurevi olması, benim için öylesine değil bilinçli bir tercihti. Çünkü tarlalar kapitalizmi, kapitalizmin devasa fabrikalarını ve kapitalist devletleri temsil ediyordu. Tarlaların arasına sıkışmış ve ölümü bekleyen yaşlı insanlar da modern hayatın içerisinde umudunu yitirmiş ve sınırsıza yakın imkanların içerisinde, sadece sistemin verdiği kadarıyla, hayatta kalabileceği kadarını elde eden bizleri resmetmeye çalıştım.'
Tarlalar arasındaki bir huzurevinde geçen film, kanser hastası Havva'nın, ilaçlarını alamadığı için bunalıma sürüklenişini ve tekerlekli sandalyeye mahkum yaşamak zorunda kalan dilsiz Cennet karakteriyle aralarındaki yanlış anlaşılmayı konu ediniyor.
Senaryosu da Ahmet Toklu'ya ait olan filmde Suna Selen, Ebru Ojen Şahin ve Hülya Gülşen Irmak gibi isimlerin rol alıyor.
Görüntü yönetmenliğini Halil Aslan'ın üstlendiği film, Işıl Yücesoy, Ahu Öztürk, Farhad Eivazi, Okan Özyurt ve Uğur Vardan'dan oluşan jüri tarafından değerlendirilecek.
Altın Terazi Kısa Metraj Film Yarışmasının kazananları, 4 Ekim'de belli olacak.