Prof. Dr. Fikrettin Şahin Buluşlarını NEÜ'de Anlattı
Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) üyesi ve Yeditepe Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Genetik ve Biyomühendislik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Fikrettin Şahin, Kontrol Edilebilir Antimikrobiyal ve Antiviral Formülasyonların Geliştirilmesi ve Yapı Malzemelerinin Üretiminde Kullanılması konusunda Necmettin Erbakan Üniversitesi (NEÜ) Meram Tıp Fakültesinde konferans verdi.
Hijyenin insanoğlunun faaliyet gösterdiği her alanda her türlü eşyanın ve ortamın insan sağlığına zarar verebilecek mikroorganizmalardan arındırılmasını hedeflediğini vurgulayan Şahin, sanitasyonla ilgili yapılan çalışmaların da hijyenin kuralları arasına girdiğini belirtti.
Tıbbi hijyenin hastalıkların yayılmasını önleyen veya sınırlandıran her türlü tıbbi bakım uygulamalarını içine alması gerektiğini ifade eden Şahin sağlık açısından bu konunun ciddi önem arz ettiğini söyledi.
“BUGÜN DÜNYADA OLMAYAN BİR TEKNOLOJİ GELİŞTİRDİK”
Dünyada hijyen konusunda geliştirilen uygulamalardan bahseden Şahin, yeni bir teknolojiye ihtiyaç duyulduğunu vurguladı. Prof. Dr. Şahin, “İnsan sağlığını riske eden her türlü mikroorganizma ve beraberinde ajanlar ile viroitleri de kontrol edebilecek teknoloji geliştirirseniz bu günkü teknolojiden farklı bir teknoloji geliştirmiş olursunuz. Bu gün yine olmayan başka bir şey daha var, günlük hayatınızda kullandığınız hemen hemen her şey işlenmiş ürün grubundan biosidal ürünler değil. Hiçbir ürün hiçbir teknoloji antimikrobiyal yani bütün mikroorganizmaları kontrol eden bir teknoloji değil. İnsanı ve bitkiyi dost kabul edip ama hedef kabul ettiğimiz ajan ve mikroorganizmaları da yok edecek bir teknolojiye ihtiyacımız var. Bu teknoloji o kadar hızlı çalışmalı ki olası kontaminasyonlardan korumalı. Biz böyle bir iddiayla yola çıkmış grubuz. Bilimsel olarak biz iddia ediyoruz ki bu gün dünyada olmayan bir teknoloji geliştirdik. Bu teknoloji ile biz malzeme adına kabul edilen her ürüne girebiliyoruz ve girdiğimiz her ürünün de niteliklerini kaybetmeden yeni nitelik yeni özellikler kazandırabiliyoruz” dedi.
Kazandırdıkları bu özelliklerle de özellikle ajan veya mikroorganizma kabul edilen insan sağlığı açısından kontaminasyon riski olan her şeyi kontrol edebildiklerini, yok edebildiklerini ve yeterince hızlı bir mekanizmayla bunu yapabildiklerini ifade eden Prof. Dr. Şahin, bu teknolojinin hastanelerde kullanılmasının büyük önem arz ettiğini kaydetti.
“HASTANENİN HER ALANINDA KONTAMİNASYON RİSKLERİ YOK EDİLEBİLİR”
Prof. Dr. Şahin, “Hastanede kapı kolundan filtresine kadar duvarından, boyasından, seramiğinden lavabosuna kadar her şeyde kullanılabilecek bir teknoloji geliştirdik. Bu teknoloji aynı zamanda doktorun giydiği önlüğünden kullanmış olduğu cihazlara kadar her şeyde kullanılabilecek bir teknolojidir. Uzun yıllardır bu alanda çalışıyoruz ve bu teknolojiyi geliştirdik. Eğer böyle bir teknolojiyi hastanede kullanırsanız kontaminasyon risklerini kontrol edebilirsiniz” dedi
“TÜRKİYE BİLİM İNSANLARINA SAHİP ÇIKTIĞI MÜDDETÇE 2023, 2071 GİBİ HEDEFLER GERÇEKLEŞECEK”
NEÜ Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Şeker ise, Türkiye’nin bilim insanlarına sahip çıktığı müddetçe 2023, 2071 gibi hedeflerini kolaylıkla gerçekleştirebileceğini söyledi ve TÜBA üyesi ve Yeditepe Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Genetik ve Biyomühendislik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Fikrettin Şahin’in çalışmalarının ülkeye hem bilim alanında hem de ekonomik anlamda ciddi katkı sağlayacağını vurguladı.
Rektör Şeker, bundan sonra da birlikte yapacakları çalışmalarla insanlığa katkıda bulunmayı amaçladıklarını kaydetti ve program soru cevap bölümünün ardından sona erdi.
Kaynak: İHA
Tıbbi hijyenin hastalıkların yayılmasını önleyen veya sınırlandıran her türlü tıbbi bakım uygulamalarını içine alması gerektiğini ifade eden Şahin sağlık açısından bu konunun ciddi önem arz ettiğini söyledi.
“BUGÜN DÜNYADA OLMAYAN BİR TEKNOLOJİ GELİŞTİRDİK”
Dünyada hijyen konusunda geliştirilen uygulamalardan bahseden Şahin, yeni bir teknolojiye ihtiyaç duyulduğunu vurguladı. Prof. Dr. Şahin, “İnsan sağlığını riske eden her türlü mikroorganizma ve beraberinde ajanlar ile viroitleri de kontrol edebilecek teknoloji geliştirirseniz bu günkü teknolojiden farklı bir teknoloji geliştirmiş olursunuz. Bu gün yine olmayan başka bir şey daha var, günlük hayatınızda kullandığınız hemen hemen her şey işlenmiş ürün grubundan biosidal ürünler değil. Hiçbir ürün hiçbir teknoloji antimikrobiyal yani bütün mikroorganizmaları kontrol eden bir teknoloji değil. İnsanı ve bitkiyi dost kabul edip ama hedef kabul ettiğimiz ajan ve mikroorganizmaları da yok edecek bir teknolojiye ihtiyacımız var. Bu teknoloji o kadar hızlı çalışmalı ki olası kontaminasyonlardan korumalı. Biz böyle bir iddiayla yola çıkmış grubuz. Bilimsel olarak biz iddia ediyoruz ki bu gün dünyada olmayan bir teknoloji geliştirdik. Bu teknoloji ile biz malzeme adına kabul edilen her ürüne girebiliyoruz ve girdiğimiz her ürünün de niteliklerini kaybetmeden yeni nitelik yeni özellikler kazandırabiliyoruz” dedi.
Kazandırdıkları bu özelliklerle de özellikle ajan veya mikroorganizma kabul edilen insan sağlığı açısından kontaminasyon riski olan her şeyi kontrol edebildiklerini, yok edebildiklerini ve yeterince hızlı bir mekanizmayla bunu yapabildiklerini ifade eden Prof. Dr. Şahin, bu teknolojinin hastanelerde kullanılmasının büyük önem arz ettiğini kaydetti.
“HASTANENİN HER ALANINDA KONTAMİNASYON RİSKLERİ YOK EDİLEBİLİR”
Prof. Dr. Şahin, “Hastanede kapı kolundan filtresine kadar duvarından, boyasından, seramiğinden lavabosuna kadar her şeyde kullanılabilecek bir teknoloji geliştirdik. Bu teknoloji aynı zamanda doktorun giydiği önlüğünden kullanmış olduğu cihazlara kadar her şeyde kullanılabilecek bir teknolojidir. Uzun yıllardır bu alanda çalışıyoruz ve bu teknolojiyi geliştirdik. Eğer böyle bir teknolojiyi hastanede kullanırsanız kontaminasyon risklerini kontrol edebilirsiniz” dedi
“TÜRKİYE BİLİM İNSANLARINA SAHİP ÇIKTIĞI MÜDDETÇE 2023, 2071 GİBİ HEDEFLER GERÇEKLEŞECEK”
NEÜ Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Şeker ise, Türkiye’nin bilim insanlarına sahip çıktığı müddetçe 2023, 2071 gibi hedeflerini kolaylıkla gerçekleştirebileceğini söyledi ve TÜBA üyesi ve Yeditepe Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Genetik ve Biyomühendislik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Fikrettin Şahin’in çalışmalarının ülkeye hem bilim alanında hem de ekonomik anlamda ciddi katkı sağlayacağını vurguladı.
Rektör Şeker, bundan sonra da birlikte yapacakları çalışmalarla insanlığa katkıda bulunmayı amaçladıklarını kaydetti ve program soru cevap bölümünün ardından sona erdi.