Nohudu Kızgın Deniz Kumunda Kavuruyor
Kuzey Ege'nin turizm merkezlerinden Ayvalık'ta 50 yıllık leblebici Kidir, nohutları, ısıttığı deniz kumunda kavurarak Girit leblebisi yapıyor Maliyetli ve el emeği gerektiren ürünlerini kilogramı 20 liradan satan Kidir, özellikle yaz dönemlerinde Yunanlıların çok ilgi gösterdiği leblebilerin yapımını damatları ve torunlarına öğreterek gelecek nesillere aktarmayı istiyor.
SUAT SALGIN - Balıkesir'in Ayvalık ilçesinde nohutları, ısıttığı deniz kumunda kavurarak Girit leblebisi yapan Mustafa Kidir, unutulmaya yüz tutan ve üretimi oldukça zor olan bu lezzeti, eşiyle yaşatmaya çalışıyor.
50 yıllık Girit leblebicisi Kidir, AA muhabirine yaptığı açıklamada, mübadele döneminin ardından Girit Adası'ndan gelen ailesinin geçimini sağlayan leblebinin yapımını damatları ve torunlarına da öğreterek gelecek nesillere aktarmayı istiyor.
Leblebinin en önemli sırrının yumuşak nohut olduğuna dikkati çeken Kidir, ıslattığı nohutları birkaç gün suda beklettiğini anlattı.
Nohutlar hazır olunca deniz kumunu ısıttığını dile getiren Kidir, şunları kaydetti:
'Özel yapım kazanlarda 45 ile 60 dakika arasında değişen sürede deniz kumunu iyice ısıtıyorum. Kızgınlaşan kumun içine suda beklettiğim nohudu atıyorum. Kızgın kum, nohudu bir anda pişiriyor. Nohudu iyice pişirmek amacıyla aynı işlemi 5-6 kez üst üste tekrarlayarak Girit leblebisi yapıyorum. Anlatıldığı gibi kolay olmuyor. Oldukça meşakkatli, işe sevginizi katmanız, bu leblebiyi severek yapmanız gerekiyor. 05.00'de başlanıp, 17.00'ye kadar hummalı bir çalışma ve emek harcanıyor.'
Kidir, 6 kazanı ısıtmak amacıyla her biri için onar liralık odun kullandıklarını belirterek, 'Bu da sadece oduna 60 lira ödemek demek' dedi.
Ürettiği leblebilerin bilinenin aksine çok sert olmadığını ifade eden Kidir, 'Önemli olan doğru nohudu bulabilmek. Eğer bu nohut bulunursa, ürettiğimiz leblebi gevrek oluyor. Bu gevrekliği yakalayabilmek için ise leblebiyi deniz kumuyla pişirmekteki püf noktası önemli' diye konuştu.
- Yunanlılar vazgeçemedi
Girit leblebisinin ana vatanının adını aldığı Girit Adası olduğunu vurgulayan Kidir, bu eşsiz tadı Girit'te bile bulabilmenin zor olduğunu söyledi.
Kidir, Girit leblebisinin son temsilcilerinden olduğunu kaydederek, bu damak tadını gelecek nesillere aktarmayı çok istediğini anlattı.
Maliyetli ve el emeği isteyen leblebileri kilogramı 20 liradan sattığını ifade eden Kidir, 'Fazla kazançlı bir iş değil ama ben baba mesleği için sürdürmeye çalışıyorum. Bazı vatandaşlar kilosunu 20 liradan sattığım leblebiyi pahalı buluyor. Ben de 'Gidin, o zaman bakkaldan bir kilo nohut alın, fiyatını görün' diyorum. Karı-koca sabahtan başlayıp, akşama kadar leblebi üretiyoruz ama pek kurtarmıyor. Yine de iyi kötü bu işten kazandığımız parayla geçinmeye çalışıyoruz' görüşünü paylaştı.
Mustafa Kidir'in eşi Kıymet Kidir de yaz döneminde Ayvalık'a gelen Yunanlıların leblebiye büyük ilgi gösterdiğine işaret ederek, 'Düzenlenen bir etkinlikte Midilli Adası sakinlerini bu lezzetle buluşturduk. Hiç bilmedikleri bu lezzetle tanışan Yunanlılar, sonrasında bu lezzetten vazgeçemedi' şeklinde konuştu.
Kaynak: AA
50 yıllık Girit leblebicisi Kidir, AA muhabirine yaptığı açıklamada, mübadele döneminin ardından Girit Adası'ndan gelen ailesinin geçimini sağlayan leblebinin yapımını damatları ve torunlarına da öğreterek gelecek nesillere aktarmayı istiyor.
Leblebinin en önemli sırrının yumuşak nohut olduğuna dikkati çeken Kidir, ıslattığı nohutları birkaç gün suda beklettiğini anlattı.
Nohutlar hazır olunca deniz kumunu ısıttığını dile getiren Kidir, şunları kaydetti:
'Özel yapım kazanlarda 45 ile 60 dakika arasında değişen sürede deniz kumunu iyice ısıtıyorum. Kızgınlaşan kumun içine suda beklettiğim nohudu atıyorum. Kızgın kum, nohudu bir anda pişiriyor. Nohudu iyice pişirmek amacıyla aynı işlemi 5-6 kez üst üste tekrarlayarak Girit leblebisi yapıyorum. Anlatıldığı gibi kolay olmuyor. Oldukça meşakkatli, işe sevginizi katmanız, bu leblebiyi severek yapmanız gerekiyor. 05.00'de başlanıp, 17.00'ye kadar hummalı bir çalışma ve emek harcanıyor.'
Kidir, 6 kazanı ısıtmak amacıyla her biri için onar liralık odun kullandıklarını belirterek, 'Bu da sadece oduna 60 lira ödemek demek' dedi.
Ürettiği leblebilerin bilinenin aksine çok sert olmadığını ifade eden Kidir, 'Önemli olan doğru nohudu bulabilmek. Eğer bu nohut bulunursa, ürettiğimiz leblebi gevrek oluyor. Bu gevrekliği yakalayabilmek için ise leblebiyi deniz kumuyla pişirmekteki püf noktası önemli' diye konuştu.
- Yunanlılar vazgeçemedi
Girit leblebisinin ana vatanının adını aldığı Girit Adası olduğunu vurgulayan Kidir, bu eşsiz tadı Girit'te bile bulabilmenin zor olduğunu söyledi.
Kidir, Girit leblebisinin son temsilcilerinden olduğunu kaydederek, bu damak tadını gelecek nesillere aktarmayı çok istediğini anlattı.
Maliyetli ve el emeği isteyen leblebileri kilogramı 20 liradan sattığını ifade eden Kidir, 'Fazla kazançlı bir iş değil ama ben baba mesleği için sürdürmeye çalışıyorum. Bazı vatandaşlar kilosunu 20 liradan sattığım leblebiyi pahalı buluyor. Ben de 'Gidin, o zaman bakkaldan bir kilo nohut alın, fiyatını görün' diyorum. Karı-koca sabahtan başlayıp, akşama kadar leblebi üretiyoruz ama pek kurtarmıyor. Yine de iyi kötü bu işten kazandığımız parayla geçinmeye çalışıyoruz' görüşünü paylaştı.
Mustafa Kidir'in eşi Kıymet Kidir de yaz döneminde Ayvalık'a gelen Yunanlıların leblebiye büyük ilgi gösterdiğine işaret ederek, 'Düzenlenen bir etkinlikte Midilli Adası sakinlerini bu lezzetle buluşturduk. Hiç bilmedikleri bu lezzetle tanışan Yunanlılar, sonrasında bu lezzetten vazgeçemedi' şeklinde konuştu.