Kişisel Verilerin Korunmasına Dair Kanun Tasarısı

Adalet Bakanı Bozdağ: 'Kamuoyunda bazı çevreler tarafından art niyetli olarak 'fişleme yasası' diye nitelenen tasarı, iddia edildiğinin tam aksine fişlemenin önlenmesi tasarısıdır, fişlemenin panzehiridir' 'Kişisel verileri koruma kurumu veri kaydı yapmayacak, verileri depolamayacak' 'Bu yasa bütün kamu kurumlarıyla özel ve gerçek tüzel kişiler için veri işlemedeki asgari standartları belirliyor'.

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Kişisel Verilerin Korunması Hakkındaki Kanun Tasarısı ile yaygın olarak kullanılan kişisel veriler için evrensel kurallara uygun koruma getirmeyi amaçladıklarını belirterek, 'Kamuoyunda bazı çevreler tarafından art niyetli olarak 'fişleme yasası' diye nitelenen tasarı, iddia edildiğinin tam aksine fişlemenin önlenmesi tasarısıdır, fişlemenin panzehiridir' dedi.

Tasarıyı görüşmek üzere toplanan TBMM Adalet Komisyonunda sunum yapan Bozdağ, tasarının, 'hükümetin önem verdiği, halkın beklediği, AB standartları bakımından önem arzeden, özellikle ekimde başlaması öngörülen vize muafiyeti kapsamında öncelikli düzenlemeler arasında olduğunu' söyledi.

Türkiye'de kişisel verilerin korunmasına ilişkin müstakil düzenleme olmadığına dikkati çeken Bozdağ, tasarıyla ilk kez kişisel verilerin korunmasına dönük müstakil kanunun hayata geçirileceğini belirtti. Kişisel verilerin, hayatın her alanında gerek kamu, gerek özel sektör tarafından yaygın olarak kaydedildiğini, transfer edildiğini ve paylaşıldığını ifade eden Bozdağ, bu alanda açık ve yeterli yasa olmamasının kişisel verilerin kontrolsüz işlenmesine ve bazı temel hakların ihlal edilmesine neden olduğunu dile getirdi.

Kişisel verilerin hukuka aykırı işlenmesinin Türk Ceza Kanunu'nda suç olarak düzenlendiğini anlatan Bozdağ, kanunda hukuka uygunluk hali düzenlenmediğinden uygulamada ciddi sorunlar yaşandığını vurguladı. Bekir Bozdağ, 2010’daki Anayasa değişikliğiyle kişisel verilerin korunmasının temel anayasal hak olduğunu da anımsattı.

Bu alandaki yasal düzenlemenin AB'ye uyum açısından önem taşıdığını belirten Bozdağ, tasarının 'yargı ve temel haklar', 'polis işbirliği', 'bilgi toplumu ve medya', 'tüketici ve sağlığın korunması' olmak üzere 4 müzakere faslıyla yakından ilgili olduğunu bildirdi.

-'Diğer ülkelerle operasyonel işbirliği yapılamıyor'

Kişisel verilerin korunmasına ilişkin yasal düzenleme olmaması nedeniyle Europol ile operasyonel işbirliği anlaşması gerçekleştirilemediğini, bilgi ve belge paylaşımı yapılamadığı için suç ve suçluyla mücadelede gecikmeler yaşandığını anlatan Bozdağ, Dışişleri Bakanlığının da diğer ülkelerle askerlik, kimlik, vatandaşlık gibi konularda bilgi paylaşımında sorunlar yaşandığını, yabancı ülkelerden veri alınamadığını söyledi. Bozdağ, sınırı aşan organize suçlar konusunda Avrupa Bölgesel Savcılık Teşkilatı ile de operasyonel işbirliği yapılamadığını, suçluların iadesiyle bilgi ve belge paylaşımı gibi konularda ciddi sıkıntılar yaşanabildiğini bildirdi.

Bakan Bozdağ, kişisel verilerin korunmasına ilişkin özel kanun olmayışının, yabancı sermayenin yatırım yapması önünde engel ve zorluk teşkil ettiğine de dikkati çekerek, 'Özellikle Avrupa’daki yabancı sermaye sahiplerinin ülkelerindeki mevzuatları, ellerindeki kişisel verileri Türkiye’deki iştiraklerine aktarmalarına izin vermemektedir. Diğer yandan iş adamlarımız yabancı ülkelerdeki ortaklarından veri almakta sorun yaşamaktadır. Bazı ihalelere girmek için kişisel verilerin etkin korunması koşulu aranmakta, ülkemiz veri güvenliği konusunda güvenilmez ülke olarak nitelendirilmektedir' dedi.

Bozdağ, kişisel verilere AB standartlarında koruma getirmeyi amaçladıklarına işaret etti. Bozdağ, 'Kamuoyunda bazı çevreler tarafından art niyetli olarak 'fişleme yasası' diye nitelenen tasarı, iddia edildiğinin tam aksine fişlemenin önlenmesi tasarısıdır, fişlemenin panzehiridir, adı üzerinde kişisel verileri korumaya matuf tasarıdır. Tasarıyla kişisel verilerin işlenmesi ve kaydedilmesi uluslararası sözleşmelere uygun şekilde düzene bağlanmaktadır, düzen kurulmaktadır' dedi.

-'Alan disiplin altına alınıyor'

Kişisel verilerin gerek kamu gerek özel sektörde kaydedildiğine, ancak bunun herhangi bir standardı bulunmadığına dikkati çeken Bozdağ, buna evrensel kurallar çerçevesinde standart getirildiğini, veri kaydeden, işleyen, aktaran gerçek ve tüzel kişilerin uyacakları usul ve esasların belirlendiğini söyledi.

Bozdağ, tasarıyla kurulması öngörülen kişisel verilerin korunmasına ilişkin kurumun bu alanı disiplin altına alacağını ifade ederek, şöyle devam etti:

'Kişisel verileri koruma kurumu sanki Türkiye’de bütün vatandaşların kişisel verilerinin kaydedildiği, işlendiği, toplandığı merkez olacakmış gibi algı oluşmakta. Kurul ve kurum bu kanununa göre herhangi bir vatandaşın verisini işlemeyecek. Bu kurum veri kaydı yapmayacak, verileri depolamayacak. Bu kurum işlenecek kişisel verilerin, belirlenen ana ilkelere uygun işlenip işlenmediğini denetlemek ve işlenmemesi halinde işlemeyenler hakkında idari para cezaları vermek, suç oluşturuluyorsa suç duyurusunda bulunmak suretiyle cezalandırılmalarını hedefleyen müessesedir. Kişisel verileri koruma mekanizmasıdır.

İnternete giriyorsunuz, TC kimlik numaranızı, annenizin kızlık soyadının bir harfini istiyorlar. Bankalar bir sürü kişisel veri istiyor. Nüfus, tapu, savcılıklar, hatta siyasi partiler bir sürü kişisel veri istiyor. Biz de işimizin görülmesi için bu verileri paylaşıyoruz. Bu yasa bütün kamu kurumlarıyla özel ve gerçek tüzel kişiler için veri işlemedeki asgari standartları belirliyor. Bütün kurumlar bir veri sorumlusu tayin edecek. Kurum, veri sorumlusuna ilişkin sicil tutacak. Herkes hangi kurumda kimin veri işleme sorumlusu olduğunu bilecek. Yanlışlık, eksiklik, kurallara aykırılık varsa bunların düzeltilmesi için kime müracaat edeceğini bilecek. O kişi kişisel verilerin korunmasıyla ilgili gerekli güvenlik önlemleri almakla, mekanizmaları kurmakla da sorumlu olacak. Yani hesap soracak birisi olacak. Böylece herkes kendisine yeni bir düzen verecek, kendisini yeniden yapılandıracak.'

Bozdağ, tasarının herkesin hukukunu koruyan nitelikte olduğunu belirterek, düzenlemenin alt komisyonda detaylı ve geniş şekilde ele alınmasında fayda gördüklerini, yapıcı eleştiri ve katkılara açık olduklarını kaydetti.
Kaynak: AA