AK Partili Aydemir Başkanlık Sistemini Anlattı

AK Parti Manisa Milletvekili Uğur Aydemir, Başkanlık sistemiyle ilgili olarak Cumhurbaşkanı ve Başbakanın önemli çalışmaları olduğunu belirterek, Başkanlık sisteminin gelenek ve göreneklerin göz önünde bulundurulmak kaydıyla Amerikan modeline uygun olabileceğini söyledi. Başkanlık sisteminin diktatörlük olmadığının tüm mantıksal argümanlarla ispatlandığını da ifade eden Aydemir, “Başkanlık sisteminde yasama, yürütme ve yargı ayrı güç olduğu için bir ülkede de 3 diktatör çıkmayacağından diktatörlük Başkanlık sistemlerinde olmaz. Bunu söyleyenler Başkanlık sisteminin ne demek olduğunu bilmeyenlerdir” dedi.

AK Partili Aydemir Başkanlık Sistemini Anlattı
AK Parti Manisa Milletvekili Uğur Aydemir son günlerde sıkça konuşulan Başkanlık sistemi hakkında açıklamalarda bulundu.

Başkanlık sisteminin öncelikle siyasi bir sisteme verilen bir isim olduğunu kaydeden Aydemir, “Öncelikle bir siyasi sisteme verdiğiniz ad. Çerçevesi çok aşikâr bir oluşuma işaret etmez. Örneğin Sosyalizm ve Kapitalizm gibi siyasi kavramlar farklı şekillerde tezahür edebilir. Ama yine de uygulamalarda farklılık gösterebilen bu karmaşık siyasi oluşumların ortak noktalarının bulunması ve tanımlarının yapılması mümkündür. Örneğin İngiltere’de de parlamenter sistem vardır ve krallıkla idare edilir. Ama demokrasi geleneğinin öncülerindendir. Türkiye’de de Parlamenter sistem ve Cumhuriyet idaresi vardır ama cumhuriyetin içi bir türlü demokrasi ile taçlandırılmamıştır. Başkanlık sistemi denildiği zaman tabi ki bu konuda en başarılı ülke ABD yani Amerikan Başkanlık Sistemidir. İlginçtir ki başkanlık sistemine geçen ülkelerin hemen hemen hepsi bu modeli aldıklarını söylemişlerdir.” dedi.

EN BAŞARILI PARTİ AK PARTİ OLMUŞTUR

Türkiye Cumhuriyeti kuruluşundan 1950’li yıllara kadar tek parti ile yönetildiğini kaydeden Aydemir, “Daha sonra 1960 darbesi oldu ve bu darbe geleneği yerleşti devamında ise bildiğiniz üzere her 10 yılda bir bu tekrarlanıyordu. İçinde yaşadığımız siyasi istikrarsızlık parlamenter sisteminin zafiyetini iyice belirgin hale getirdi. Hükümet oluyorsunuz seçimin akabinde hükümet kuruyorsunuz. Güvenoyu aldığınız ertesi gün başka kombinasyonlara düşürülme çabalarına maruz kalıyorsunuz. Bunları yaşayan hükümet ülkenin yönetimi ile mi yoksa kombinasyonları kurgulayanlarla mı uğraşacak. Bu şartlar altında çalışan hükümetler hangi parti olursa olsun istikrarlı olması beklenemez. Buna rağmen AK Parti ülke yönetiminde en başarılı parti olmuştur.” şeklinde konuştu.

ABD’deki Başkanlık Sisteminin diğer başkanlık sistemlerinden ayıran karakteristik özellikleri olduğuna değinen Aydemir, “Türkiye’nin bugünkü Parlamenter Sistemi içinde Cumhurbaşkanını halka seçtirmek olayı cumhuriyet tarihimizin en demokratik reformlarındandır. Ancak her ne kadar halka seçtirseniz de bu başkanlık sistemi olmuyor. Çünkü hükümet başkanı yine meclisten çıkıyor. TBMM’nin güvenine müracaat ederek ve o güveni aldıktan sonra hükümeti oluşturabiliyor. O halde Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi Başkanlık Sisteminin gerekli bir unsuru. Fakat tek başına ayırt eden bir karakteristiği değildir. Tarih boyunca devlet kuvvetleri diye baktığımız (Yasama, Yürütme, Yargı) içinde yargı kuvvetinin diğer kuvvetlerden büyük ölçüde ayrı tutulabildiği çeşitli sistemler olmuştur. Yasama ve Yürütme kuvvetlerinin ta Roma İmparatorluğunun Cumhuriyet döneminde ve sonrasında zaman zaman denenmesine rağmen başarıya ulaşılamamıştır. Amerikan Başkanlık Sisteminin başardığı en önemli unsur, tüm tarihi deneylerin hepsini inceleyerek ortaya çıkan sonuçlardan yola çıkarak devlet kuvvetlerinin birbirinden ayrılabileceği ama onların herhangi birinin diktatoryal bir kuvvet birikmesini önleyecek denetleme ve dengeleme mekanizmalarının kurulduğu bir siyasal sistemin kurulmasıdır. O nedenle Demokratikleşmede büyük başarı kazanmışlardır. Amerikan Başkanlık Sistemini diğer başkanlık sistemlerinden ayıran en önemli karakteristik özellik işte budur.” dedi.

Türkiye’de nasıl bir Başkanlık Sistemi düşünüldüğü hakkında da açıklamalarda bulunan Aydemir şunları söyledi: “Elbette Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımız bu konuda önemli çalışmalar sürdürmektedirler. Kuvvetler ayrılığı prensibinin tıpkı Amerikan modeline uygun bir yapıda olacağı kanaatindeyim. Ancak bizim gelenek ve göreneklerimizde göz önünde tutarak diğer yapılanmaların yapılacağı kanaatini taşıyorum.”

EYALET SİSTEMİ OLMAYACAK

Başkanlık sistemiyle birlikte eyaletlerin de geleceği yönündeki söylemlere tepki gösteren Aydemir, “Başkanlık sistemiyle birlikte eyalet sisteminin de geleceğini söyleyenler var. Bunu söyleyenlerin ya çok cahil ya da bilerek olayı provoke etmek istedikleri yönünde kanaatlerim var. Bir kere başkanlık sistemi eyalet sistemi değildir. Hele hele bizim bir üniter yapımız var. Biz bu yapıdan hareketle başkanlık sistemini kuracağız. Amerika’da Başkanlık Sistemi kurulmadan eyaletler vardı zaten. Almanya parlamenter sistemle yönetiliyor ama eyalet sistemi var. Yani eyalet sistemi her sistemde olabiliyor. Başkanlık ve parlamenter sistemlerde de ancak Türkiye’de eyalet sistemi olmaz ve olmayacaktır.” dedi.

BAŞKANLIK SİSTEMİNDE DİKTATÖRLÜK OLMAZ

Aydemir açıklamalarını şöyle tamamladı: “Ben buna da güler geçerim. Kasıtlı olarak bu spekülatif yönlendirmeler yapılıyor. Size ben sorayım. Nazizim, Faşizm, Bolşevizm yani Hitler, Mussolini, Lenin ve Stalin hangi politik sistemlerin ertesinde iş başına gelmişlerdir. Bir inceleyin bakın ne göreceksiniz. Hiç biri başkanlık sistemi sonrasında gelmemiştir. Hepsi ama hepsi parlamenter sistem sonrasında gelmişlerdir. Biz olguları tartışalım masalları değil. Neyi tartışacağımızı karmaşaya sürükleyip bitmeyen tartışmalara neden olmanın peşinde koşmanın kimseye yarar getirmeyeceği kesindir. Parlamenter sistemler hep lider sultası doğurmuştur. Bunu herkes kabul ediyor. Başkanlık sistemleri de diktatör yaratmayacağı tüm mantıksal argümanlarla ispatlanmıştır. Çünkü diktatörlüğe en müsait ortam üç temel kuvvetin aynı elde bulunmasından doğar. Buda parlamenter sistemlerde olabiliyor. Başkanlık sistemlerinde güç halkın elindedir. Yasamayı da, yürütmeyi de ayrı ayrı seçer ve iyi çalışmayanı dört yıl sonra devirir. Başkanlık sisteminde yasama ayrı, yürütme ayrı, yargı ayrı güç olduğundan bir ülkede de 3 diktatör çıkmayacağından diktatörlük Başkanlık sistemlerinde olmaz. Bunu söyleyenler başkanlık sisteminin ne demek olduğunu bilmeyenlerdir.”
Kaynak: İHA