BM Mülteciler Yüksek Komiseri Grandi Gaziantep'te
Nizip'te konteyner ve çadır kentleri ziyaret eden Grandi: 'Barışın en kısa sürede gelmesi lazım çünkü bu süre çok uzadı. Bir an önce barışın gelmesi için çağrımı yineliyorum'
Birleşmiş Milletler (BM) Mülteciler Yüksek Komiseri Filippo Grandi, barışın en kısa sürede gelmesi gerektiğine işaret ederek 'Çünkü bu süre çok uzadı. Bir an önce barışın gelmesi için çağrımı yineliyorum' dedi.
Grandi, Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi (AFAD) Başkanı Fuat Oktay ile Gaziantep'in Nizip ilçesinde Suriyelilerin barındığı çadır ve konteyner kentleri ziyaret etti. Ziyaret sırasında kamp yönetiminden brifing alan Grandi, daha sonra anaokulunda eğitim gören çocuklarla buluştu.
Meslek edindirme kurslarında eğitim gören kadınlarla da bir araya gelen Grandi, çadır ve konteyner kentlerde yaşayan aileleri de ziyaret etti. Grandi, Kürdi ailesini ziyaretinde kendisine ikram edilen Türk kahvesinin de tadına baktı.
Daha sonra gazetecilere açıklama yapan Grandi, Gaziantep'te binlerce farklı uyruğa mensup Suriyeliye kucak açıldığını belirtti. Bundan dolayı Türkiye'ye ve Gaziantep'e müteşekkir olduklarını dile getiren Grandi, 'İlk resmi ziyaretimi Türkiye'ye gerçekleştirdim çünkü en yüksek sayıda mültecinin burada olduğunu biliyordum' dedi.
Ziyaret sırasında sığınmacı ailelerle buluştuğunu anımsatan Grandi, şöyle devam etti:
'Bir aile, 2 çocuğunu savaşta kaybetmiş. Bunun gibi çok fazla dram var. Burada hakikaten çok dramatik hikayeler var. Bu hikayeleri duyunca insanların savaştan ne kadar derinden etkilendiklerini ve acı çektiklerini görüyoruz ama aynı zamanda da ne kadar güçlü olduklarını görüyorum çünkü burada sağlanan imkanlarla yeniden hayata tutunmuşlar. Ailelere 'Ne istiyorsunuz?' diye sordum ve en çok barışı istediklerini söylediler. Barış gelince en kısa sürede ülkelerine dönmek istiyorlar. Barışın en kısa sürede gelmesi lazım çünkü bu süre çok uzadı. Bir an önce barışın gelmesi için çağrımı yineliyorum. Ziyaretim sayesinde bir konuda sevindim. O da şu, barış gelene kadar mültecilerin burada korumalarının sağlanacak olması bana büyük sevinç yaşattı.'
- Kamplardaki sığınmacı sayısı 280 bine ulaştı
AFAD Başkanı Oktay ise Türkiye genelindeki 25 ayrı kampta Suriyeli sığınmacılara en iyi şekilde hizmet verildiğini anlatarak bugün itibariyle kamplarda kalan Suriyeli sığınmacı sayısının 280 bine ulaştığını söyledi. Bu sayının toplam nüfusun sadece yüzde 20'si olduğunu, Türkiye'nin 2,5 milyon Suriyeli sığınmacıyı misafir ettiğini aktaran Oktay, şunları kaydetti:
''Biz, burada sadece barınma ve beslenme hizmetleri vermiyoruz. Tüm Suriyeli misafirlerimize her alanda en iyi şekilde hizmet veriyoruz. Buradaki kamplarda kalan Suriyeli misafirlerimiz, bir demokrasi kültürünü de tatmış oluyorlar. Yani sadece beslenme, barınma hizmeti değil bunun yanında sağlık, eğitim ve her türlü hizmeti alıyorlar ama Suriyelilerin çoğunluğu kampların dışında barınmaktalar. Tabii bu hizmetlerin bir maliyeti var. Bu da yaklaşık Birleşmiş Milletler standartlarında 8 milyar doları aşmış durumda. Genelde bize bu maliyetin toplam maliyet olup olmadığı soruluyor. Bu harcamalar, kamp yoğunluklu harcamaların maliyetidir ve sağlık hizmetleri bunun içerisindedir. Ümit ediyoruz ki Suriye'deki bu sıkıntılar ve bölgedeki çatışma ortamı bitsin ve herkes evine dönsün. Herkes rahatlasın ki bize hiç iş düşmesin ama ne yazık ki gelişmeler, bunun tam aksini gösteriyor. Dolayısıyla bizim çok daha güçlü bir ekip çalışmasına ihtiyacımız var.''
Kaynak: AA
Grandi, Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi (AFAD) Başkanı Fuat Oktay ile Gaziantep'in Nizip ilçesinde Suriyelilerin barındığı çadır ve konteyner kentleri ziyaret etti. Ziyaret sırasında kamp yönetiminden brifing alan Grandi, daha sonra anaokulunda eğitim gören çocuklarla buluştu.
Meslek edindirme kurslarında eğitim gören kadınlarla da bir araya gelen Grandi, çadır ve konteyner kentlerde yaşayan aileleri de ziyaret etti. Grandi, Kürdi ailesini ziyaretinde kendisine ikram edilen Türk kahvesinin de tadına baktı.
Daha sonra gazetecilere açıklama yapan Grandi, Gaziantep'te binlerce farklı uyruğa mensup Suriyeliye kucak açıldığını belirtti. Bundan dolayı Türkiye'ye ve Gaziantep'e müteşekkir olduklarını dile getiren Grandi, 'İlk resmi ziyaretimi Türkiye'ye gerçekleştirdim çünkü en yüksek sayıda mültecinin burada olduğunu biliyordum' dedi.
Ziyaret sırasında sığınmacı ailelerle buluştuğunu anımsatan Grandi, şöyle devam etti:
'Bir aile, 2 çocuğunu savaşta kaybetmiş. Bunun gibi çok fazla dram var. Burada hakikaten çok dramatik hikayeler var. Bu hikayeleri duyunca insanların savaştan ne kadar derinden etkilendiklerini ve acı çektiklerini görüyoruz ama aynı zamanda da ne kadar güçlü olduklarını görüyorum çünkü burada sağlanan imkanlarla yeniden hayata tutunmuşlar. Ailelere 'Ne istiyorsunuz?' diye sordum ve en çok barışı istediklerini söylediler. Barış gelince en kısa sürede ülkelerine dönmek istiyorlar. Barışın en kısa sürede gelmesi lazım çünkü bu süre çok uzadı. Bir an önce barışın gelmesi için çağrımı yineliyorum. Ziyaretim sayesinde bir konuda sevindim. O da şu, barış gelene kadar mültecilerin burada korumalarının sağlanacak olması bana büyük sevinç yaşattı.'
- Kamplardaki sığınmacı sayısı 280 bine ulaştı
AFAD Başkanı Oktay ise Türkiye genelindeki 25 ayrı kampta Suriyeli sığınmacılara en iyi şekilde hizmet verildiğini anlatarak bugün itibariyle kamplarda kalan Suriyeli sığınmacı sayısının 280 bine ulaştığını söyledi. Bu sayının toplam nüfusun sadece yüzde 20'si olduğunu, Türkiye'nin 2,5 milyon Suriyeli sığınmacıyı misafir ettiğini aktaran Oktay, şunları kaydetti:
''Biz, burada sadece barınma ve beslenme hizmetleri vermiyoruz. Tüm Suriyeli misafirlerimize her alanda en iyi şekilde hizmet veriyoruz. Buradaki kamplarda kalan Suriyeli misafirlerimiz, bir demokrasi kültürünü de tatmış oluyorlar. Yani sadece beslenme, barınma hizmeti değil bunun yanında sağlık, eğitim ve her türlü hizmeti alıyorlar ama Suriyelilerin çoğunluğu kampların dışında barınmaktalar. Tabii bu hizmetlerin bir maliyeti var. Bu da yaklaşık Birleşmiş Milletler standartlarında 8 milyar doları aşmış durumda. Genelde bize bu maliyetin toplam maliyet olup olmadığı soruluyor. Bu harcamalar, kamp yoğunluklu harcamaların maliyetidir ve sağlık hizmetleri bunun içerisindedir. Ümit ediyoruz ki Suriye'deki bu sıkıntılar ve bölgedeki çatışma ortamı bitsin ve herkes evine dönsün. Herkes rahatlasın ki bize hiç iş düşmesin ama ne yazık ki gelişmeler, bunun tam aksini gösteriyor. Dolayısıyla bizim çok daha güçlü bir ekip çalışmasına ihtiyacımız var.''