'İnsan Hakları Açısından Yunanistan'ın Görünümü' Raporu

Katip Çelebi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kayapınar: 'Batı Trakya’da yaşayan Müslüman Türklerin Lozan Antlaşmasıyla garanti altına alınan azınlık haklarının kullanılmasında ciddi sorunların yaşandığını görüyoruz' 'Dillerini öğretme, kimlik, anadilde eğitim hakkı, mezarlıklarını kurma, ibadetlerini yapabilecekleri mekanları açma, azınlık okulu tesis ve idare etme gibi temel haklarından yoksunlar'

Katip Çelebi Üniversitesi, “İnsan Hakları Açısından Yunanistan’ın Görünümü” konulu alan çalışmasını rapor haline getirerek kamuoyuyla paylaştı.

İzmir Ticaret Borsasında düzenlenen toplantıda, çalışmaya dair bilgi veren Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Levent Kayapınar, Yunanistan’ın uluslararası insan hakları kuruluşlarının raporlarında en çok yer alan Avrupa ülkelerinden biri olduğunu söyledi.

Kayapınar, ülke nüfusunun yüzde 10’luk kısmını oluşturan Müslüman göçmen ve mülteciler ile Batı Trakya Müslüman Türk azınlığına yönelik insan hakkı ihlallerinin yaşandığını dile getirerek, 'Yunanistan, AB üyesi olmasına rağmen en çok eleştirilen ülkelerden biridir. Özeleştiri de getirmiş bir ülke durumunda. İnsan hakları ihlallerinin çokluğu nedeniyle İnsan Hakları Genel Sekreterliği oluşturulmuş ve Yunanistan Ulusal İnsan Hakları Eylem Planı yayınlanmıştır' dedi.

Yunanistan’ın Batı Trakya’da yaşayan Müslümanların kendilerini Türk olarak adlandırmalarını kabul etmediğini söyleyen Kayapınar, bu uygulamaya gerekçe olarak Lozan Antlaşması'nda azınlığın Müslüman olarak tanımlanmasını gösterdiğini belirtti.

Müslüman toplumun Atina'da 100'ün üzerinde, çoğu da apartmanların alt katlarında bulunan mescitlerde ibadetlerini ifa ettiklerini aktaran Kayapınar, bir şikayet durumunda ise bu mescitlerin resmi makamlarca kapatıldığını söyledi.

Kayapınar, 2014 yılında çıkarılan yasalarla mültecilerin Yunan vatandaşlığı edinmesi, çeşitli inançların din olarak tanınması ve örgütlenme hakkına yönelik olumlu gelişmelerin gözlendiğini ancak Batı Trakya’da yaşayan Müslüman azınlığın dini ve etnik kimliğini inkar eden, kökenleri cunta dönemine kadar uzanan politikasının AİHM kararlarına rağmen geçen yıla kadar sürdüğünü ifade etti.

Yunanistan’daki tüm Müslümanların sayısının 1 milyonun üzerinde olduğunun tahmin edildiğini aktaran Kayapınar, “Batı Trakya’da yaşayan Müslüman Türklerin Lozan Antlaşması ile garanti altına alınan azınlık haklarının kullanılmasında ciddi sorunların yaşandığını görüyoruz. Dillerini öğretme, kimlik, anadilde eğitim hakkı, mezarlıklarını kurma, ibadetlerini yapabilecekleri mekanları açma, azınlık okulu tesis ve idare etme gibi temel haklarından yoksunlar. Bu hakların ve benzerlerinin Trakya dışındaki Müslüman azınlığa da verilmesinin artık zorunlu hale geldiğini belirtmemiz gerekir” diye konuştu.Kayapınar, Müslümanlara karşı zaman zaman nefret suçunun da işlendiğini belirterek, buna ilişkin örnekler verdi.
Kaynak: AA