Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Kılıçdaroğlu'na Açtığı Dava

Erdoğan'ın avukatları, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'na, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde 'altın kaplama klozet' bulunduğu yönündeki sözleri üzerine açtıkları tazminat davasını reddeden Ankara 27. Asliye Hukuk Mahkemesi kararını temyiz etti

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın avukatları, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde 'altın kaplama klozet' bulunduğu yönündeki sözleri üzerine açtıkları tazminat davasının reddeden Ankara 27. Asliye Hukuk Mahkemesi kararını temyiz etti.Erdoğan'ın avukatları Hüseyin Aydın, Muammer Cemaloğlu ve Burhanettin Sevencan, temyiz dilekçelerini, Yargıtay 4. Hukuk Dairesine gönderilmek üzere Ankara 27. Asliye Hukuk Mahkemesine verdi.Dilekçede, mahkemenin davayı reddettiği kararında, 'Söylenilen sözlerinin bütünü göz önünde tutulduğunda, davalının (Kılıçdaroğlu) seçim konuşmalarında hükümetin harcamalarının israf sınırlarında olduğu eleştirisini, çarpıcı olması bakımından, bir valiyle ilgili basında çıkan ve güncel olan haberlerle bağlantı kurarak 'altın kaplamalı klozet' şeklinde ifade etmesinin davacının kişilik haklarına saldırı oluşturmayacağı, siyasi eleştiri olarak kabul edilmesi gerektiği'ne yer verdiği belirtildi.Ancak dava konusu sözlerle 'siyasi eleştiri yapılmadığı, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a gerçek dışı, iftira niteliğinde fiil isnat edildiği' kaydedilen dilekçede, 'Kılıçdaroğlu'nun, kasıtlı ve kötü niyetli bir tutumla Erdoğan'a yönelik uzun süredir sürdürülen algı operasyonunun parçası olarak, 'Altın kaplamalı klozet yaptırdı' şeklindeki gerçek dışı iddiasını defalarca miting meydanlarında dile getirdiği, Erdoğan bu iddiayı açık ve net dille yalanlayıp dava açınca da iddiasından geri dönmek zorunda kaldığı' ifade edildi.Gerçek dışı iddiayla 'Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, devletin tüm imkanlarını kendi lüks ve refahı için kullandığı, lüks içinde yaşayıp halkını unuttuğu algısı doğurulmaya çalışıldığı' belirtilen dilekçede, şunlar kaydedildi:'Söz konusu asılsız iddiaları seçim malzemesi haline getiren davalı sürekli aynı ifadelerle müvekkilin halk nezdindeki itibarını, kişisel şeref ve haysiyetini zedelemeye yönelik gayret içerisinde olmuştur. Ni̇teki̇m bu durum kamuoyunun gündemi̇ni̇ uzun süre meşgul etmi̇ş, davacının müvekki̇li̇mi̇ze yöneli̇k bu gerçek dışı i̇ddi̇ası i̇le i̇lgi̇li̇ sayısız haber yapılmış, dolayısıyla gerçek dışı i̇ddi̇anın muhatabının müvekki̇li̇mi̇z olduğu tüm kamuoyunca kabul edi̇lmi̇şti̇r. Bu kabul üzeri̇ne de müvekki̇li̇mi̇z sosyal medya başta olmak üzere bi̇rçok mecrada sayısız saldırıya, hakarete maruz kalmıştır. Davalı bi̇r anlamda amacına ulaşmış ve yalan olduğunu bi̇le bi̇le ortaya attığı bi̇r i̇ddi̇ayla müvekki̇li̇mi̇zi̇ halkın husumeti̇ne maruz bırakmayı başarmıştır. Bu nedenle davalının gerçek dışı i̇ddi̇asının düşünce açıklaması olarak kabul edi̇lmesi̇ olanaklı deği̇ldi̇r. Aksi̇ takdi̇rde davalı gi̇bi̇ 'çamur at i̇zi̇ kalsın mantığı' i̇le hareket ederek si̇yaset yapan ki̇şi̇lerce ortaya atılan i̇fti̇ralara ve yalanlara karşı hukuken mücadele etmek artık mümkün olmayacaktır.'Dilekçede, Kılıçdaroğlu'nun, Erdoğan için kullandığı sözlerin, eleştiri, siyasi yorum ve düşünce açıklaması olarak kabul edilemeyeceği ifade edilerek, yerel mahkeme kararının bozulması istendi.Erdoğan'ın avukatlarınca açılan davanın dilekçesinde, Kılıçdaroğlu'nun beyanlarıyla ilgili, 'mahallinde keşif yapılması suretiyle yalan söylediğinin, Erdoğan'a iftira attığının tespitinin yanı sıra, 100 bin lira manevi tazminat talep ediliyor, Kılıçdaroğlu'nun kınanması ve bunun basın yoluyla yayınlanması isteniyordu.
Kaynak: AA