AK Parti Isparta Milletvekili Adaylarının Basın Toplantısı

Isparta AK Parti’de seçim startı verildi. Milletvekili adayları, Süreyya Sadi Bilgiç, Said Yüce, Haydar Kemal Kurt ve Gülsüm Tunçbilek, basınla buluştu.

AK Parti Isparta Milletvekili Adaylarının Basın Toplantısı
AK Parti İl Başkanı Osman Zabun, seçim startının Isparta’da verildiğini belirterek, yoğun bir bayramlaşma programı içinde olduklarını söyledi.

Zabun, “Teşkilat olarak hemşehrilerimizle buluşmaya devam edeceğiz. Ülkemizin içinde bulunduğu durumdan çıkışının adresinin millet iradesine bağlı olduğunu bir kez daha söyleyeceğiz. Biz sırtımızı vesayet odaklarına şer odaklarına yaslamadık. Milletimizin iradesini başımızın üzerine koyduk. 7 Hazirandan sonra da bu iradeye uygun olarak duruşumuzu ortaya koyduk. Tüm milletimizin önünde süreç cereyan etti ve hükümet kurma girişmeleri sonuç vermedi. Yine millet iradesine başvurmak anayasal zorunluluk olarak ortaya çıktı. Milletimiz 1 Kasım seçimlerinde bu düğümü çözecektir” dedi.

“MİLLET İSTİKRAR ARAYIŞINDA”

AK Parti ikinci sıra Milletvekili Adayı Said Yüce de, 7 Haziran sonrası yegane çıkış yolunun yine millet iradesine başvurmak olduğunu belirterek, “Teşkilatımızla beldeleri köyleri ziyaret ediyoruz. Her gittiğimizi yerde ilgiyle karşılandık. Milletimiz istikrar huzur arayışında. AK Parti’nin iktidarında yaptığı hizmetleri AK Parti’ye oy vermeyenler de biliyorlar. Seçimlerden sonra meydana gelen anarşi olaylarından sonra 1 Kasım seçimlerinin başka tartışmalarla devam edeceğini görüyoruz. Özgürlüklerin de demokrasinin tam anlamıyla yerleşmesinin de, ülkenin bölünmez bütünlüğü sayesinde olacağı net bir şekilde görülüyor” diye konuştu.

7 Haziran seçimleri öncesi pek çok siyasi partinin HDP’nin değirmene su taşıdığını barajı aşması için elinden geleni yaptığını ifade ettiklerini hatırlatan AK Parti Milletvekili ve birinci sıra Adayı Süreyya Sadi Bilgiç de, “MHP ve CHP kanadının HDP ile karşı karşıya gelmeme gayreti içinde olduğunu gördük. CHP’nin de sanki bir kollama içinde olduğunu gördük. Bunların birlikte nasıl hareket edebildiklerine şahit olduk. 12 Eylül referandumunda özgürlükleri geniş anlamda koruyan sivil anayasa girişiminde o gün için hem PKK’nın uzantısı HDP’nin, MHP ve CHP’nin aynı çuval içinde referanduma nasıl karşı çıktıklarını hep birlikte gördük. Türkiye’de terörün tasfiyesi için çözüm süreci başlattık. Bu süreçte PKK Türkiye’den çekiliyor görüntüsü verirken, başka adlarla yapılanmalara giderek bunlarla mücadele için mevcut kanunlar yeterli olmadığından iç güvenlik kanunu çıkarıldı. Bu kanunu temeli terörle mücadele edebilmek için güvenlik güçlerinin elini güçlendirmekti. Yine aynı şekilde MHP, CHP ve HDP buna karşı çıktılar. Biz birinci önceliğimiz vatandaşın can ve mal güvenliği derken; onlar bunu önemsemeyerek bu paketi engellemeye çalıştılar. 7 Hazirandan sonra müthiş bir şımarıklık içinde HDP Eş Başkanı ‘Biz gücümüzü PKK’dan PYD’den alıyoruz’ demiştir. Terör olayları tırmandırılmaya başlanmıştır. Kararlı bir biçimde terörün kökünün kazınması için başlatılan operasyonlara da kimlerin ne ölçüde destek verdiği malumunuzdur. Bunun ne 7 Haziran ne 1 Kasım seçimleriyle alakası yoktur. Terörün tırmanmasındaki sebep, Türkiye’de 7 Haziran sonrası otorite boşluğu olacağı düşüncesiydi. Hiçbir şekilde oluşan parlamentodan koalisyon çıkmayacağını biliyorlar, zaten oluşmasını da istemiyorlardı. Bunu dış güçler, onların taşeronu paralel çete ve terör örgütleri istemiyor. Daha seçim gecesi MHP Genel Başkanı ‘Biz hiçbir koalisyon içinde yer almayacağız’ dedi.

CHP kabul edilemeyecek taleplerle masaya oturmuştur. Onların temel amacı Türkiye’de istikrarsız bir ortamın oluşturulmasıydı. Ancak ülke hükümetsiz kalmasın, kararlı bir mücadele sürdürülmektedir. Operasyonlar devam etmektedir. Terör örgütlerinin faaliyetleri bitene kadar bu operasyonlar sürdürülecektir. 1 Kasım seçimlerini de kimsenin AK Parti’ye fatura etme hakkı yoktur. Bu bizim tercihimiz değildir. Diğer partilerin hükümet olmaktan kaçınmalarından kaynaklanan bir süreçtir. Milletimiz Türkiye’nin sağduyusu AK Parti’dir diyerek Türkiye’nin önüne konmak istenen bu açmazlardan çıkaracağını biliyoruz ” dedi.

CESARETLERİ YOK

Üçüncü sıra adayı Haydar Kemal Kurt da, “1 Kasım seçimleri Türkiye’nin istikrarı, kalkınması için vazgeçilmez olan tek başına iktidarı sağlar diye temenni ediyorum. AK Parti dışındaki partilerin ülkenin yarınına ilişkin ellerini taşın altına koyacak cesaretleri olmadıklarını 7 Haziran sonrası gördük. Kendilerini parlamento içinde ama hükümet dışında tutarak siyaset yaptıklarını zanneden bu zihniyete milletimiz gereken dersi verecektir. Biz 76 milyonun memnunu olacağı bir yönetimi talep ederek siyaset yaptık. Biz daha ileriyi düşünerek hükümet ettik. Mevcut sorunların çözümü için gayret gösterdik. Hayal edilemeyecek hizmetleri sunduk. Milletin iradesiyle oluşacak bir iktidar bazı dış ve iç güçler tarafından istenilmiyor. 7 Haziranda yapılan seçimler bu ülkeye iktidar sağlayamadı. Anayasa gereğince yeniden seçime gidiyoruz. Bizim millete taahhüdümüz yine mili iradenin tek güç kaynağı olduğu bir yönetim” şeklinde konuştu.

Kaynak: İHA