Cumhurbaşkanı Erdoğan Canlı Yayında Açıklaması (5)

ANKARA – Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İsrail'in Mescid-i Aksa'ya yönelik ihlallerine ilişkin "Temennim odur ki bu konu bir an önce çözülür aksi takdirde bu gidiş hayra alamet bir gidiş değil. Yani burada İsrail yönetimi bence çok çok yanlış bir adım atıyor. Adeta İslam dünyasını tahrik etmek suretiyle Filistin'de, Orta Doğu'da yani yeni bir maalesef ateşlemeyi veya burada bu işin fitilini yakma noktasında attığı adımla öyle zannediyorum ki Orta Doğu'ya çok ciddi zarar verecekler" dedi.

Erdoğan, TRT 1 ve TRT Haber ortak canlı yayınında gazeteci Nasuhi Güngör'ün gündeme dair sorularını yanıtladı.

İsrail'in Mescid-i Aksa'ya yönelik saldırılarına ilişkin soru üzerine Erdoğan, Mescid-i Aksa'daki vandallığın izah edilemeyecek seviyelere vardığını belirtti.

Mescid-i Aksa'nın üç semavi dinin mabedi durumunda olduğunu ifade eden Erdoğan, kapıların ve camların kırıldığını ve oradaki Kuran-ı Kerim'lerin yakıldığını anımsattı.

Adeta bir işgal noktasına gelindiğini dile getiren Erdoğan, ilk müdahalede yaklaşık 20 kişinin yaralandığını, dün ve evvelsi günkü müdahalelerde ise 35 kişinin yaralandığını hatırlattı.

Oradaki Müslümanların belli saatlerde Mescid-i Aksa'ya sokulmadığını belirten Erdoğan, daha önce Halil Camisi'ndeki gibi bir uygulamayı burada  da yapmak istediklerini söyledi.

Bu konuda Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Hamas Siyasi Büro Başkanı Halid Meşal, Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdülaziz Al Suud, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-mun ve Almanya Federal Cumhuriyeti Şansölyesi Angela Merkel ile görüştüğünü belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bunun dışında şu anda yine arkadaşlarım planlamaya devam ediyorlar, gerek Fransa Cumhurbaşkanı, aynı şekilde İngiltere, aynı şekilde Ürdün Kralı onlarla da bu görüşmelerim devam edecek. Sayın Obama ile bu konuda arkadaşlarımız görüşmeyi planlıyorlar. Onunla da bu görüşmeleri yapacağız. Yani bir taraftan süreci yakın takipte tutuyoruz. Temennim odur ki bu konu bir an önce çözülür aksi takdirde bu gidiş hayra alamet bir gidiş değil. Yani burada İsrail yönetimi bence çok çok yanlış bir adım atıyor. Adeta İslam dünyasını tahrik etmek suretiyle Filistin'de, Orta Doğu'da yani yeni bir maalesef ateşlemeyi veya burada bu işin fitilini yakma noktasında attığı adımla öyle zannediyorum ki Orta Doğu'ya çok ciddi zarar verecekler."

Bu konuda İslam dünyasının hassasiyetinin nasıl olduğunun sorulması üzerine Erdoğan, "Bu işin lafını yaptılar ama biz Türkiye olarak mesela önümüzde G-20 var. G-20'de gündemimizde konuşacağız. Aynı şekilde Birleşmiş Milletler gündemine yine bu konuyu ayrıca taşıyoruz. Orada da konuşulacak. Yani Ban Ki-mun ile zaten görüşürken açıkça söyledim o da bu gelişmeleri tasvip etmediğini, çok açıkça söyledi ama maalesef Arap liginden tutunuz, Arap liginin hiç böyle bir derdi yok. Bu akşam mesela Katar Emiri ile görüşmem olacak, onunla da bu konuları şöyle enine boyuna konuşacağız. Katar Emirinin bu konudaki hassasiyetlerini biliyorum. Yani çok hassas bu konuda. Kendisiyle bu konuları görüşüp ne gibi adımlar atabiliriz, bunları da paylaşacağız. Temennim odur ki bir an önce bu atılmış yanlış adımlar düzeltilir" diye konuştu.

İbadethanelere yapılan saldırılar devam ederken, Türkiye'nin farklı inançların ibadethanelerine ilişkin tam tersini yaptığını söylediğinin anımsatılması üzerine Erdoğan, Türkiye'de bu güne kadar ibadethanelerin hep korunduğuna işaret etti.

Camiler nasıl hassasiyetle korunuyorsa aynı şekilde kilise, şapel veya havraların da korunduğuna dikkati çeken Erdoğan, Sümela Manastır'ı, Tarsus'taki ibadethanelerin ve Akdamar Kilisesi'nin bunların örnekleri arasında olduğunu anlattı.

- "Dinimizde ibadethaneyi yıkmak söz konusu değil"

Ayin yapmak isteyenlere de izin verildiğini hatırlatan Erdoğan, "Bütün bunları yaptık. Bu hem yani dinimizden gelen bir gerektir hem de vicdanı ve insani yaklaşımımız budur. Yani biz şunu biliriz. Yani özellikle Sevgili Peygamberimizin yani devrin önemli komutanlarından birisine, bir başkasının arazisinde bir mescit yapılması olayında dahi 'oradan müsaade aldınız mı veya bedelini ödediniz mi?'  'Hayır', 'O zaman yıkın' diyen bir Peygamberin ümmetiyiz biz. Onda dahi müsaade alacaksın. Kaldı ki böyle bir ibadethaneyi veya bir mabedi yıkmak bizim dinimizde böyle bir şey söz konusu değil" dedi.

Suriye'deki mülteci dramına ilişkin soru ya karşılık da Erdoğan, şu yanıtı verdi:

"Konuyla ilgili olarak bildiğiniz gibi yaklaşık 5 yıl kadar önce bu Tunus, Mısır olayları patlak verince o zaman benim de Esed ile bazı görüşmelerim olmuştu. Bu dalga Suriye'yi de kapsayabilir. 'Bir an önce gelin burada bir demokratik açılım yapın. Tabi bazı orada görüşmelerimiz olmuştu. 'Ne yapabiliriz, ne edebiliriz' diye konuştuk. Hatta ben dedim 'size ekipler, heyetler göndereyim', gönderdim. Daha sonra Ahmet Bey'i gönderdim, kendisine. 5-6 saatlik Sayın Davutoğlu'nun kendisiyle bir görüşmesi oldu.  Döndü, geldi. Dedi ki 'herhalde bununla bu iş olmayacak, yine ilişkilerimizi devam ettirelim ama'...Maalesef bir ramazan gecesiydi, son perşembeyi cumaya bağlayan gece. Telefonla kendisini aradım, 2011 senesi ve dedim ki 'Sayın Esed yarın cuma şu tanklarını, toplarını lütfen çıkarma ve cuma namazını herkes rahatlıkla kılsın ve ne yazık ki hiç dinlenmedi ve cuma namazında o gün 15-16 kişiyi öldürdüler. Böyle bir mantık var. Yani bu kişinin bir defa İslam ile zerre kadar alakası yok."

(Sürecek)

Kaynak: AA