78 Kuşağı'ndan Barış Çağrısı
Şanlıurfa’da 78’liler Derneği öncülüğünde toplanan sol STK’lar, hükümete ve siyasilere barış çağrısı yaptı.
Karakoyun İş Merkezi önünde toplanan grup, olağanüstü güvenlik önlemleri altında basın açıklaması yaptı. Toplanan kalabalık adına açıklama yapan 78’liler Girişim Demeği üyesi Abdurrahman Pişkin, gazetecilere yaptığı açıklamada, Türkiye’nin 30 yıldır savaş ve çatışma hali içinde bulunduğunu hatırlattı. İnsani, sosyal, siyasal, ekonomik ve ahlaki boyutlarda büyük bedeller ödendiğini vurgulayan Pişkin, şunları kaydetti:
”50 bin insan öldü ve en az bir o kadarı yaralandı. Milyonlarca insan topraklarını terke zorlanarak, kent merkezlerine göçe ve yoksulluğa sürüklendi. Demokrasi boğuldu. Siyaset gerçek ilişkilerden koptu, algı yönetiminin toplum dışı zihniyetine teslim oldu. 2013 başından itibaren başlayan çözüm süreci ve karşılıklı eylemsizlik, çatışmaların bitirildiği, Kürt sorununun çözüleceği, barışın egemen olacağı yönünde toplumda büyük umutlar yarattı ve artan ölçüde destek buldu. Çözüm süreci fiilen demokratik ve siyasi alanı genişletirken, askerin silahları susturması, PKK silahlı güçlerinin - nispi - geri çekilmesi, önemliydi. Çeşitli tıkanmalara ve krizlere rağmen tarafların çözüm iradesi ısrarı bu umutların sönümünü engelledi.”
‘SİLAH VE ŞİDDET PERDESİ YENİDEN AÇILDI’
Bizler 78’liler Kuşağı ve 78’liler dernekleri olarak, farklı görüş ve eğilimlerimize rağmen barış fikrinin toplumda tartışılması, siyaset ve toplumla ilişkilenmesi için yapılan bir çözüm ve barış çağrısını kabul ettik. Barış fikrinin toplumda mayalanması için çaba gösterip ve Akil İnsanlar Heyeti’nde sorumluluk aldıklarını belirten Pişkin, şöyle konuştu:
”2013’ün ikinci yarısı sonrası, ama özellikle 2014 sonbaharından itibaren 6-8 Ekim olayları, İç Güvenlik yasası, sert kararlar alınan Kasım MGK toplantısı kırılmalara ve güvensizliklere yol açtı. Sürece dahil olan yeni dinamikler, yeni olaylar çözüm atmosferini kararttı. Bugün geldiğimiz noktada ne yazık ki, çözüm sürecinden Suruç katliamı ve Varto, Şemdinli, Silvan, Lice, Silopi’de ve de asker ölümlerinde görüldüğü gibi hayati bir kopuş yaşanıyor. Silah ve şiddet perdesi yeniden açıldı ve savaş kapımıza tekrar geldi. Öte yandan böylesine kanlı bir ortamda "erken seçim" denmektedir. Çözüm ve Barışa karşı işlevini yoğunlukla yerine getirmiş biz 78’liler, yüksek bir vicdani ve demokratik sorumluluk içinde kamuoyu önünde, yetkililere ve sorumlulara şu çağrıyı yapıyoruz: Derhal silahlar susmalı ve mutlak çatışmasızlık haline dönülmelidir. Varto, Şemdinli, Silvan, Lice, Silopi’de asker ve polis kuşatmayı kaldırmalı, ilişkiler normalleştirilmelidir. Suruç katliamı soruşturmalı, aydınlatılmalıdır. Meydan okuyucu, ayrımcı/milliyetçi ve suçlayıcı tahkir dilinden uzak durulmalıdır. Demokratik ve siyasi alanı daraltacak önerilerden ve görüşlerden sakınmamalıdır."
Kopan çözüm çabalarına geri dönmek için diyalog ortamının oluşturulması ve taraflar arasında diyalogun kurulması gerektiğini dile getiren Dişkin, ”Biz 78’liler bu açıdan üzerimize düşen tüm sorumluluğu üstlenmeye hazır olduğumuzu kamuoyu önünde bildirmeyi borç biliriz.” dedi.
Kaynak: İHA
”50 bin insan öldü ve en az bir o kadarı yaralandı. Milyonlarca insan topraklarını terke zorlanarak, kent merkezlerine göçe ve yoksulluğa sürüklendi. Demokrasi boğuldu. Siyaset gerçek ilişkilerden koptu, algı yönetiminin toplum dışı zihniyetine teslim oldu. 2013 başından itibaren başlayan çözüm süreci ve karşılıklı eylemsizlik, çatışmaların bitirildiği, Kürt sorununun çözüleceği, barışın egemen olacağı yönünde toplumda büyük umutlar yarattı ve artan ölçüde destek buldu. Çözüm süreci fiilen demokratik ve siyasi alanı genişletirken, askerin silahları susturması, PKK silahlı güçlerinin - nispi - geri çekilmesi, önemliydi. Çeşitli tıkanmalara ve krizlere rağmen tarafların çözüm iradesi ısrarı bu umutların sönümünü engelledi.”
‘SİLAH VE ŞİDDET PERDESİ YENİDEN AÇILDI’
Bizler 78’liler Kuşağı ve 78’liler dernekleri olarak, farklı görüş ve eğilimlerimize rağmen barış fikrinin toplumda tartışılması, siyaset ve toplumla ilişkilenmesi için yapılan bir çözüm ve barış çağrısını kabul ettik. Barış fikrinin toplumda mayalanması için çaba gösterip ve Akil İnsanlar Heyeti’nde sorumluluk aldıklarını belirten Pişkin, şöyle konuştu:
”2013’ün ikinci yarısı sonrası, ama özellikle 2014 sonbaharından itibaren 6-8 Ekim olayları, İç Güvenlik yasası, sert kararlar alınan Kasım MGK toplantısı kırılmalara ve güvensizliklere yol açtı. Sürece dahil olan yeni dinamikler, yeni olaylar çözüm atmosferini kararttı. Bugün geldiğimiz noktada ne yazık ki, çözüm sürecinden Suruç katliamı ve Varto, Şemdinli, Silvan, Lice, Silopi’de ve de asker ölümlerinde görüldüğü gibi hayati bir kopuş yaşanıyor. Silah ve şiddet perdesi yeniden açıldı ve savaş kapımıza tekrar geldi. Öte yandan böylesine kanlı bir ortamda "erken seçim" denmektedir. Çözüm ve Barışa karşı işlevini yoğunlukla yerine getirmiş biz 78’liler, yüksek bir vicdani ve demokratik sorumluluk içinde kamuoyu önünde, yetkililere ve sorumlulara şu çağrıyı yapıyoruz: Derhal silahlar susmalı ve mutlak çatışmasızlık haline dönülmelidir. Varto, Şemdinli, Silvan, Lice, Silopi’de asker ve polis kuşatmayı kaldırmalı, ilişkiler normalleştirilmelidir. Suruç katliamı soruşturmalı, aydınlatılmalıdır. Meydan okuyucu, ayrımcı/milliyetçi ve suçlayıcı tahkir dilinden uzak durulmalıdır. Demokratik ve siyasi alanı daraltacak önerilerden ve görüşlerden sakınmamalıdır."
Kopan çözüm çabalarına geri dönmek için diyalog ortamının oluşturulması ve taraflar arasında diyalogun kurulması gerektiğini dile getiren Dişkin, ”Biz 78’liler bu açıdan üzerimize düşen tüm sorumluluğu üstlenmeye hazır olduğumuzu kamuoyu önünde bildirmeyi borç biliriz.” dedi.