TİM Başkan Vekili Ve DENİB Başkanı Kocasert Açıklaması
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkan Vekili ve Denizli İhracatçılar Birliği (DENİB) Başkanı Süleyman Kocasert, "avro-dolar paritesinde yıl başından bu yana yaşanan gelişmelerden dolayı ihracatın miktar olarak artarken değer olarak düştüğünü" belirtti.
Kocasert, 2015 yılının ilk 6 aylık ihracatını değerlendirdiği yazılı açıklamasında, yılın ilk altı ayında dolar bazında ihracat değerlerinin gerilediğini, haziran ayında ülke ihracatının, dolar bazında yüzde 6,4 düştüğünü, miktar bazında ise yüzde 5,4 artış gösterdiğini kaydetti.
"Avro-dolar paritesinde yıl başından bu yana yaşanan gelişmelerden dolayı ihracatın miktar olarak artarken değer olarak düştüğünü" ifade eden Kocasert, şunları aktardı:
"Doların avro karşısında güçlenmesi, özellikle avro olarak yapılan ihracatın, dolar olarak karşılığını istatistiklerde düşük gösterebiliyor. Gerek ülkemiz gerekse Denizli ihracatında ana pazarın Avrupa olduğunu göz önünde bulundurursak, paritedeki gelişmeler istatistiklere doğrudan etki ediyor. Haziran ayında paritenin geçen yılın aynı ayına göre yüzde 18 gerilemesinin aylık bazdaki ülke ihracat rakamına yansıması 1,2 milyar dolar. Bir başka ifade ile geçtiğimiz yılın parite seyri olsaydı, ülke ihracatımız çok farklı bir veri ile açıklanacaktı. DENİB kayıtlarından yola çıkarsak, örneğin havluda yaklaşık yüzde 10, bornozda ise yaklaşık yüzde 5'lik kilogram bazlı bir ihracat artışından bahsetmek mümkün. Ne var ki bu ihracatın dolar karşılığına baktığımızda, havluda yüzde 5 oranında, bornozda ise yüzde 15 oranında bir gerileme karşımıza çıkıyor."
-"En kötü senaryonun çalışacağını öngörmüyoruz"
Yunan halkının referandumda kemer sıkma politikalarını kabul etmemesinin Yunanistan'ın AB içerisindeki konumunun nasıl şekilleneceğini yakından etkileyeceğini dile getiren Kocasert, Yunanistan'a gerçekleşen ihracatın toplam ihracattaki payının yüksek olmadığını, Yunanistan'ın borcunun olduğu İtalya, İspanya, Portekiz gibi ülkeler de bu durumdan etkilenirse tüm Avrupa'ya yansıyacak yeni bir tablo ortaya çıkabileceğini belirtti. Kocasert, "en kötü senaryonun çalışacağını öngörmediklerini" vurgulayarak, Avrupa'nın kendi içerisinde bu krize uygun bir çözüm bulacağını düşündüğünü anlattı.
Açıklamada, dünya genelindeki ekonomik daralmanın geride kaldığını ifade edebilmek için erken olsa da Türkiye'nin pozitif yönde ayrışmaya devam ettiğini kaydeden Kocasert, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Dünya ticaretinin yüzde 10 oranında daraldığı bir ortamda Türkiye ekonomisinin ilk çeyrekte yüzde 2,3 büyümesi olumludur. Dünya Bankası'nın küresel büyüme beklentisini yüzde 2,8 olarak revize etmesi dünya ekonomisinde bazı iyimser beklentileri işaret ediyor. Dünya konjonktürü, paritedeki gelişmeler ve komşulardaki zorlayıcı siyasi koşullar Türkiye'ye bir öncelik belirlemiş durumda. O da ülkemizi ekonomik ve siyasi bakımdan istikrar içerisinde yönetecek bir hükümetin kurulmasıdır. Biz ihracatçılar olarak, yeni kurulacak hükümetin programında ihracat odaklı büyüme modelinin önemsenmesini yürekten arzu ediyoruz. Yılın ikinci yarısına ilişkin olarak pozitif bir beklenti içerisinde olduğumuzu ve daha sevindirici ihracat performanslarına imza atmayı hedeflediğimizi ifade etmek isterim."
Kaynak: AA
"Avro-dolar paritesinde yıl başından bu yana yaşanan gelişmelerden dolayı ihracatın miktar olarak artarken değer olarak düştüğünü" ifade eden Kocasert, şunları aktardı:
"Doların avro karşısında güçlenmesi, özellikle avro olarak yapılan ihracatın, dolar olarak karşılığını istatistiklerde düşük gösterebiliyor. Gerek ülkemiz gerekse Denizli ihracatında ana pazarın Avrupa olduğunu göz önünde bulundurursak, paritedeki gelişmeler istatistiklere doğrudan etki ediyor. Haziran ayında paritenin geçen yılın aynı ayına göre yüzde 18 gerilemesinin aylık bazdaki ülke ihracat rakamına yansıması 1,2 milyar dolar. Bir başka ifade ile geçtiğimiz yılın parite seyri olsaydı, ülke ihracatımız çok farklı bir veri ile açıklanacaktı. DENİB kayıtlarından yola çıkarsak, örneğin havluda yaklaşık yüzde 10, bornozda ise yaklaşık yüzde 5'lik kilogram bazlı bir ihracat artışından bahsetmek mümkün. Ne var ki bu ihracatın dolar karşılığına baktığımızda, havluda yüzde 5 oranında, bornozda ise yüzde 15 oranında bir gerileme karşımıza çıkıyor."
-"En kötü senaryonun çalışacağını öngörmüyoruz"
Yunan halkının referandumda kemer sıkma politikalarını kabul etmemesinin Yunanistan'ın AB içerisindeki konumunun nasıl şekilleneceğini yakından etkileyeceğini dile getiren Kocasert, Yunanistan'a gerçekleşen ihracatın toplam ihracattaki payının yüksek olmadığını, Yunanistan'ın borcunun olduğu İtalya, İspanya, Portekiz gibi ülkeler de bu durumdan etkilenirse tüm Avrupa'ya yansıyacak yeni bir tablo ortaya çıkabileceğini belirtti. Kocasert, "en kötü senaryonun çalışacağını öngörmediklerini" vurgulayarak, Avrupa'nın kendi içerisinde bu krize uygun bir çözüm bulacağını düşündüğünü anlattı.
Açıklamada, dünya genelindeki ekonomik daralmanın geride kaldığını ifade edebilmek için erken olsa da Türkiye'nin pozitif yönde ayrışmaya devam ettiğini kaydeden Kocasert, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Dünya ticaretinin yüzde 10 oranında daraldığı bir ortamda Türkiye ekonomisinin ilk çeyrekte yüzde 2,3 büyümesi olumludur. Dünya Bankası'nın küresel büyüme beklentisini yüzde 2,8 olarak revize etmesi dünya ekonomisinde bazı iyimser beklentileri işaret ediyor. Dünya konjonktürü, paritedeki gelişmeler ve komşulardaki zorlayıcı siyasi koşullar Türkiye'ye bir öncelik belirlemiş durumda. O da ülkemizi ekonomik ve siyasi bakımdan istikrar içerisinde yönetecek bir hükümetin kurulmasıdır. Biz ihracatçılar olarak, yeni kurulacak hükümetin programında ihracat odaklı büyüme modelinin önemsenmesini yürekten arzu ediyoruz. Yılın ikinci yarısına ilişkin olarak pozitif bir beklenti içerisinde olduğumuzu ve daha sevindirici ihracat performanslarına imza atmayı hedeflediğimizi ifade etmek isterim."