Türkiye Kamu-Sen Ve Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Koncuk'tan 2015 KPSS Puanlamalarına İlişkin Açıklama
Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, 2015 KPSS puanlamalarına ilişkin yazılı açıklama yaptı.
Koncuk, açıklamasında, “Bilindiği üzere KPSS ÖABT Coğrafya ve Sosyal Bilgiler testlerindeki hatalı sorular yargıya taşınmıştı. Bu gelişmenin ardından iki alan testinin sonuçlarının açıklanması mahkeme kararı sonrasına bırakıldı. ÖSYM bu tartışmaların gölgesinde KPSS sonuçlarını açıklamış, bununla birlikte yeni bir skandal daha patlak vermişti. Öğretmen adaylarının girdiği sınavda tam 12 soru hatalı olduğu için iptal edilmiş, 3 sorunun da cevap şıkkının yerleri değiştirilmişti. Hatta son olarak inanılmaz bir iddia KPSS’ye giren adaylar tarafından dillendirilmektedir. KPSS’ye giren çok sayıda aday, cevap anahtarlarının değiştirildiğini, doğru sayılarının sisteme yanlış girildiğini, netlerinin eksik hesaplandığını, dolayısıyla puan hesaplamalarının hatalı olduğunu iddia etmektedir. Adaylar, doğru cevabı işaretlemelerine, soruyu boş bırakmalarına ya da soruya yanlış cevap vermelerine rağmen cevap kâğıdına baktıklarında söz konusu soruya bambaşka bir cevap verildiğini iddia ediyor. Şöyle ki iddialara göre; sorunun boş bırakılmasına rağmen soru işaretlenmiş görünüyor, soruya doğru cevap verilmesine rağmen yanlış bir cevap seçeneğinin işaretlendiği ya da sorunun boş bırakıldığı görülüyor, doğru yapılıp işaretlenen soruların şıklarının değiştirilmiş olduğu görülüyor. Bazı optiklerde kırmızı kalem ve tükenmez kalem lekesi olduğu da iddialar arasındadır. Bu iddialar bir, iki kişi tarafından değil, binlerce kişi tarafından dile getirilmektedir” ifadelerini kullandı.
“ÖSYM BU İDDİALARI CİDDİYE ALMAK VE AÇIKLAMA YAPMAK ZORUNDADIR”
Sosyal medyada adayların iddialarından bazılarını ise Koncuk, şöyle sıraladı:
“ 22 ve 47. soruyu yapmadım ama yanlış olarak işaretlenmiş. Ayrıca yüzde yüz emin olduğum diğer 7 soruda yanlış olan şık işaretlenmiş, optikten doğru cevabım silinmiş. Kimi nasıl inandıracağız bilmiyoruz ama birileri emeklerimize sahip çıkmalı! 9 tane yüzde yüz doğrum ya boş ya da yanlış görünüyor. Peynir ekmek gibi yaptığım sorular hem de. Arkadaşlar sınıf öğretmenliği bölümünde okuyorum. ÖABT sınavında zaman konusunda hiç sıkıntı çekmedim. Soruları 3-4 kere kontrol ettim, nasıl kodladığımı da. Benim optik formumda da böyle bir sıkıntı var. 24. sorusunun cevabı C. Ben iki seçenek kodlamışım. 25. sorunun cevabı ise A. Ben A yerine 26. sorunun cevabı olan E seçeneğini kodlamışım. Acaba gerçekten ben mi yanlış kodlamışım ya da dediğiniz gibi bir aldatmaca mı var? Bu iki soru da zorlanmadan çözdüğüm sorular. Arkadaşlar ben bu soruya en fazla 20 saniye uğraşarak çözdüm ve hala aklımda ve yine çözdüm, yine 19 buluyorum ama benim 22 işaretlediğimi gösteriyor. Ben daha da bir şey demiyorum hiçbir şey demiyorum bu kadar basit bir soruyu yanlış çözmüşüm demek ki! Arkadaşlar bu soruya ben kesinlikle doğru yanıt verdim. Doğruyu bırak, ben buna kesinlikle işaretleme yaptım ama 12. soru boş görünüyor. Bir bakın Allah aşkına. Ne oluyor. Benim beynim durdu. Türkçede 7-8 tane soruya bir şeyler olmuş bende. Bu soruyu ben yanlış yaptım. Yanlış yaptığım soruyu bile farklı şık demiş. Ben bunu eminim yüzde yüz B yaptım. Tamam yanlış ama ÖSYM cevabımın D olduğunu söylüyor. Bu nasıl iştir. Size yemin ederim ki bütün soruları bir kenara koydum ama bunu yanlış yapmam imkânsız. Yüzde 1 milyon doğru işaretlediğime eminim. Şıkların yeri değiştirilmiş resmen. Görüldüğü üzere iddialar çok ciddidir. ÖSYM bu iddiaları ciddiye almak ve açıklama yapmak zorundadır. Şayet bu iddialar doğruysa çok vahim bir olayla karşı karşıyayız demektir. Kim, neden, nasıl cevap anahtarlarını değiştirsin, üzerinde oynama yapsın? Bu konu araştırmaya değerdir ve titizlikle incelenmeli, kamuoyuna tatmin edici açıklamalar yapılmalıdır.”
ÖSYM’nin sınavlar ile ilgili hiç şeffaf davranmadığını ileri süren Koncuk, “Şu anda kamuoyunda sınav sonuçlarına yönelik büyük bir güvensizlik ve tartışma söz konusudur. Son yıllarda şeffaflık adına ne varsa paspasın altına süpüren bir ÖSYM, bu ülkenin başında demir yumruk gibi durmaktadır. ÖSYM, 2015 KPSS sorularının ve cevaplarının yüzde 10’unu açıklamıştı. Sınav sorularının tamamı ise ÖSYM’nin Aday İşlemleri Sisteminden 10 gün süreyle sadece ilgili sınav oturumlarına başvuran adayların erişimine açılmıştı. ÖSYM, son olarak da adayların cevap kağıtlarını görüntülemeyi erişime açmıştır. Ancak adaylar kendilerine ait soru kitapçıklarını görememektedir. Bu noktada adayların da istediği ve yapılması gereken; adayların kendilerine ait soru kitapçıklarının yayınlanması ve kitapçıklarla optiklerin karşılaştırılmasıdır. 2015 KPSS’de şaibeler söz konusudur. Hem de bu şaibeler yenilir yutulur cinsten değildir” dedi.
“‘MİNİK HATALAR’ YA DA SORU İPTALLERİNİ ‘OLAĞAN SONUÇ’ OLARAK NİTELENDİRMEK KONUYU HAFİFE ALMAK ANLAMINA GELİR"
Konuyla ilgili ÖSYM Başkanı Ömer Demir’in yaptığı açıklamaların da tatmin edici olmadığını belirten Koncuk, şunları kaydetti:
“Demir’in sonuçların eksik hesaplanmasının mümkün olmadığını belirtmesi, bazı sorularda minik hatalar olabileceğini, soru iptalinin, sınav sürecinin olağan bir sonucu olduğunu söylemesi adayları tatmin etmemiştir. KPSS’de hatalı soruların sayısı fazladır. Zira bu, ÖSYM’nin iptal ettiği sorular bakımından tescillenmiştir. Üstelik bunun yanında hatalı olduğu iddia edilen ve yargıya taşınan başka sorular da bulunmaktadır. Bu sınavda hatalı soru sayısı 1 değil, 2 değil, 3 değildir. Dolayısıyla bunları ‘minik hatalar’ ya da soru iptallerini ‘olağan sonuç’ olarak nitelendirmek konuyu hafife almak anlamına gelir. Demir itirazı olanların hepsine tek tek baktıklarını belirtse de şunu da unutmamak gerekir ki, ÖSYM adeta ticarethane gibi çalıştırılmaktadır. Adayların sınav sorularına itirazda incelenmesi istenen her soru için 20 TL; soru kitapçığını görmek ve cevap kâğıdının incelenmesi için de 50 TL ücret ödemesi gerekmektedir. Bir sorunun bile çok kıymetli olduğu düşünüldüğünde, KPSS için alın teri döken adaylar bakımından bu sınavda yaşananlar moral bozucudur. Koskoca ÖSYM’nin böylesine hatalar yapması ciddi bir hayal kırıklığıdır. Soru hazırlayanların bilgi ve tecrübesini, hatta sonuçların güvenirliliğini tartışmaya açan bu sınav, ÖSYM’nin beceriksizliği olarak tarihe geçecektir. Öte yandan bir noktanın altını daha çizmek istiyoruz: ÖSYM’nin sorularda hata olup, olmadığını belirlemesi için mahkeme kararını beklemesine gerek yoktur. İptali istenen sorular bellidir, dolayısıyla iptali istenen soruların hatalı olup olmadığı tespit edilebilirdi. Zaten ÖSYM bunu dahi tespit edemiyorsa, bu durumda ÖSYM’nin iyi yönetildiğinden bahsetmemiz mümkün olmayacaktır.
Bizi çok kaygılandıran bir husus da şudur: ÖSYM’nin bu kadar çok hata yapması, ‘KPSS toplum nezdinde güvensiz hale mi getirilmeye çalışılıyor?’, ‘bilinçli bir propaganda mı?’ sorusunu akıllara getirmektedir. Zira KPSS’nin kaldırılması, tüm bakanlıkların kendi sınavını yapması gündeme gelmişti. Şayet bu durum gerçekleşirse, torpilsiz memur olmak artık hayal olacak, siyasi erk siyasi kadrolaşmayı istediği gibi yapabilecektir. ÖSYM’nin insanların gözüne sokarcasına hatalar yapması, KPSS’de adeta skandallar zinciri yaşanması, siyasi iktidarın tüm bunlara sessiz ve kayıtsız kalması, bu sınavın itibarsızlaştırılması, KPSS’nin kaldırılması yolunda bir tezgâhın ayak sesleri olabilir mi diye de düşünülmelidir.”
Kaynak: İHA
“ÖSYM BU İDDİALARI CİDDİYE ALMAK VE AÇIKLAMA YAPMAK ZORUNDADIR”
Sosyal medyada adayların iddialarından bazılarını ise Koncuk, şöyle sıraladı:
“ 22 ve 47. soruyu yapmadım ama yanlış olarak işaretlenmiş. Ayrıca yüzde yüz emin olduğum diğer 7 soruda yanlış olan şık işaretlenmiş, optikten doğru cevabım silinmiş. Kimi nasıl inandıracağız bilmiyoruz ama birileri emeklerimize sahip çıkmalı! 9 tane yüzde yüz doğrum ya boş ya da yanlış görünüyor. Peynir ekmek gibi yaptığım sorular hem de. Arkadaşlar sınıf öğretmenliği bölümünde okuyorum. ÖABT sınavında zaman konusunda hiç sıkıntı çekmedim. Soruları 3-4 kere kontrol ettim, nasıl kodladığımı da. Benim optik formumda da böyle bir sıkıntı var. 24. sorusunun cevabı C. Ben iki seçenek kodlamışım. 25. sorunun cevabı ise A. Ben A yerine 26. sorunun cevabı olan E seçeneğini kodlamışım. Acaba gerçekten ben mi yanlış kodlamışım ya da dediğiniz gibi bir aldatmaca mı var? Bu iki soru da zorlanmadan çözdüğüm sorular. Arkadaşlar ben bu soruya en fazla 20 saniye uğraşarak çözdüm ve hala aklımda ve yine çözdüm, yine 19 buluyorum ama benim 22 işaretlediğimi gösteriyor. Ben daha da bir şey demiyorum hiçbir şey demiyorum bu kadar basit bir soruyu yanlış çözmüşüm demek ki! Arkadaşlar bu soruya ben kesinlikle doğru yanıt verdim. Doğruyu bırak, ben buna kesinlikle işaretleme yaptım ama 12. soru boş görünüyor. Bir bakın Allah aşkına. Ne oluyor. Benim beynim durdu. Türkçede 7-8 tane soruya bir şeyler olmuş bende. Bu soruyu ben yanlış yaptım. Yanlış yaptığım soruyu bile farklı şık demiş. Ben bunu eminim yüzde yüz B yaptım. Tamam yanlış ama ÖSYM cevabımın D olduğunu söylüyor. Bu nasıl iştir. Size yemin ederim ki bütün soruları bir kenara koydum ama bunu yanlış yapmam imkânsız. Yüzde 1 milyon doğru işaretlediğime eminim. Şıkların yeri değiştirilmiş resmen. Görüldüğü üzere iddialar çok ciddidir. ÖSYM bu iddiaları ciddiye almak ve açıklama yapmak zorundadır. Şayet bu iddialar doğruysa çok vahim bir olayla karşı karşıyayız demektir. Kim, neden, nasıl cevap anahtarlarını değiştirsin, üzerinde oynama yapsın? Bu konu araştırmaya değerdir ve titizlikle incelenmeli, kamuoyuna tatmin edici açıklamalar yapılmalıdır.”
ÖSYM’nin sınavlar ile ilgili hiç şeffaf davranmadığını ileri süren Koncuk, “Şu anda kamuoyunda sınav sonuçlarına yönelik büyük bir güvensizlik ve tartışma söz konusudur. Son yıllarda şeffaflık adına ne varsa paspasın altına süpüren bir ÖSYM, bu ülkenin başında demir yumruk gibi durmaktadır. ÖSYM, 2015 KPSS sorularının ve cevaplarının yüzde 10’unu açıklamıştı. Sınav sorularının tamamı ise ÖSYM’nin Aday İşlemleri Sisteminden 10 gün süreyle sadece ilgili sınav oturumlarına başvuran adayların erişimine açılmıştı. ÖSYM, son olarak da adayların cevap kağıtlarını görüntülemeyi erişime açmıştır. Ancak adaylar kendilerine ait soru kitapçıklarını görememektedir. Bu noktada adayların da istediği ve yapılması gereken; adayların kendilerine ait soru kitapçıklarının yayınlanması ve kitapçıklarla optiklerin karşılaştırılmasıdır. 2015 KPSS’de şaibeler söz konusudur. Hem de bu şaibeler yenilir yutulur cinsten değildir” dedi.
“‘MİNİK HATALAR’ YA DA SORU İPTALLERİNİ ‘OLAĞAN SONUÇ’ OLARAK NİTELENDİRMEK KONUYU HAFİFE ALMAK ANLAMINA GELİR"
Konuyla ilgili ÖSYM Başkanı Ömer Demir’in yaptığı açıklamaların da tatmin edici olmadığını belirten Koncuk, şunları kaydetti:
“Demir’in sonuçların eksik hesaplanmasının mümkün olmadığını belirtmesi, bazı sorularda minik hatalar olabileceğini, soru iptalinin, sınav sürecinin olağan bir sonucu olduğunu söylemesi adayları tatmin etmemiştir. KPSS’de hatalı soruların sayısı fazladır. Zira bu, ÖSYM’nin iptal ettiği sorular bakımından tescillenmiştir. Üstelik bunun yanında hatalı olduğu iddia edilen ve yargıya taşınan başka sorular da bulunmaktadır. Bu sınavda hatalı soru sayısı 1 değil, 2 değil, 3 değildir. Dolayısıyla bunları ‘minik hatalar’ ya da soru iptallerini ‘olağan sonuç’ olarak nitelendirmek konuyu hafife almak anlamına gelir. Demir itirazı olanların hepsine tek tek baktıklarını belirtse de şunu da unutmamak gerekir ki, ÖSYM adeta ticarethane gibi çalıştırılmaktadır. Adayların sınav sorularına itirazda incelenmesi istenen her soru için 20 TL; soru kitapçığını görmek ve cevap kâğıdının incelenmesi için de 50 TL ücret ödemesi gerekmektedir. Bir sorunun bile çok kıymetli olduğu düşünüldüğünde, KPSS için alın teri döken adaylar bakımından bu sınavda yaşananlar moral bozucudur. Koskoca ÖSYM’nin böylesine hatalar yapması ciddi bir hayal kırıklığıdır. Soru hazırlayanların bilgi ve tecrübesini, hatta sonuçların güvenirliliğini tartışmaya açan bu sınav, ÖSYM’nin beceriksizliği olarak tarihe geçecektir. Öte yandan bir noktanın altını daha çizmek istiyoruz: ÖSYM’nin sorularda hata olup, olmadığını belirlemesi için mahkeme kararını beklemesine gerek yoktur. İptali istenen sorular bellidir, dolayısıyla iptali istenen soruların hatalı olup olmadığı tespit edilebilirdi. Zaten ÖSYM bunu dahi tespit edemiyorsa, bu durumda ÖSYM’nin iyi yönetildiğinden bahsetmemiz mümkün olmayacaktır.
Bizi çok kaygılandıran bir husus da şudur: ÖSYM’nin bu kadar çok hata yapması, ‘KPSS toplum nezdinde güvensiz hale mi getirilmeye çalışılıyor?’, ‘bilinçli bir propaganda mı?’ sorusunu akıllara getirmektedir. Zira KPSS’nin kaldırılması, tüm bakanlıkların kendi sınavını yapması gündeme gelmişti. Şayet bu durum gerçekleşirse, torpilsiz memur olmak artık hayal olacak, siyasi erk siyasi kadrolaşmayı istediği gibi yapabilecektir. ÖSYM’nin insanların gözüne sokarcasına hatalar yapması, KPSS’de adeta skandallar zinciri yaşanması, siyasi iktidarın tüm bunlara sessiz ve kayıtsız kalması, bu sınavın itibarsızlaştırılması, KPSS’nin kaldırılması yolunda bir tezgâhın ayak sesleri olabilir mi diye de düşünülmelidir.”