BM İklim Değişikliği Zirvesi'nde Türkiye'yi Prof. Dr. Birpınar Temsil Etti
ANKARA – İklim Değişikliği Başmüzakerecisi Prof. Dr. Mehmet Emin Birpınar, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Zirvesi’nde Türkiye’yi temsil etti.
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun İklim Değişikliği Üst Düzey Etkinliği, 29-30 Haziran 2015 tarihlerinde New York’ta gerçekleştirildi.
İklim Değişikliği Başmüzakerecisi Prof. Dr. Mehmet Emin Birpınar, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Zirvesi’nde Türkiye’yi temsil etti.
BM Genel Kurulunda ülkemiz adına söz alan İklim Değişikliği Başmüzarekecisi Prof. Dr. Mehmet Emin Birpınar, iklim değişikliğinin 21. yüzyılın en önemli sorunlarından biri olduğunu vurgulayarak, Türkiye’nin Paris’ten beklentisinin eşitlik ile ortak fakat farklılaştırılmış sorumluluklar ilkelerine dayanan adil, etkili ve yasal bağlayıcılığı olan kalıcı bir anlaşmanın elde edilmesi olduğunu ifade etti.
Birpınar, 2009 yılında Kopenhag Konferansı’nda yaşanan başarısızlığın tekrar etmemesi gerektiğinin altını çizerek yeni anlaşmanın, sözleşme ekleri gibi miadını doldurmuş kategoriler yerine dengeli bir farklılaştırma modelini esas alması gerektiğini belirtti.
Ülkemizin ulusal katkısını hazırlama sürecinde olduğunu belirten Birpınar, çalışmaların Ağustos-Eylül aylarında tamamlanacağını söyledi.
Yeni anlaşmaya giden yolda uluslararası müzakerelerde farklılaşma, finansal destek, teknoloji transferi, şeffaflık, yasal yaptırım ve taahhütler konularına ilişkin ortak bir dil geliştirilmesi gerektiğini belirten Birpınar, Türkiye’nin Paris Konferansı’nın başarıyla sonuçlanması için elinden gelen katkıyı yapacağını ifade etti.
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-moon toplantı kapsamında yapmış olduğu konuşmasında, beş ay sonra Paris’te 21. Taraflar Konferansının gerçekleştirileceğini ifade ederek, üst düzey etkinliğin bütün ülkelerin Paris’te etkin ve evrensel bir anlaşmaya varılmasını sağlamak için neler yapacaklarını tartışmaları açısından önemli olduğunu ifade etti.
Ülkelerin sürece desteklerinden bahseden Ban Ki-moon, Çin ve ABD’yi kastederek dünyada en fazla sera gazı emisyonuna neden olan bu iki ülkesinin iddialı iklim eylemlerini açıkladığını, benzer biçimde G7 ve G20’de bulunan en büyük ekonomilerin de eyleme geçtiklerine değindi.
Konuşmasında yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanılmasına da değinen Genel Sekreter, artık dünyanın pek çok yerinde fosil yakıtlar yerine yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanılmaya başladığını ifade etti.
Uluslararası düzeyde üzerinde anlaşılan 2 derecelik sıcaklık artışı içinde kalmak için yapılması gerekenlerin tamamlanması için sadece birkaç kısa yıl kaldığını bilim dünyasının açıkça belirttiğini vurgulayan Ban Ki-moon, sürecin başarısızlığının çocuklarımız ve torunlarımızı iklim kaosuyla baş başa bırakmak olacağını, başarının ise dünyamızı daha fazla istikrara götüreceğini ve hepimizin yararlanacağı daha sağlıklı ve güçlü bir ekonomiye doğru yol alınmasını sağlayacağını belirtti.
Yeni iklim anlaşması çerçevesinde düşük emisyonlu bir gelecek vurgusunun, temiz enerji, iklim-esnek yatırımların, eşitlik ilkesinin, şeffaf bir ölçme, izleme, değerlendirme sisteminin kurulmasını içeren bir mekanizmanın, güvenilir iklim finansmanının ve anlaşmanın esnekliği adına bilimsel zemine oturtulmuş ulusal katkıların (INDC’ler) vazgeçilmez unsurlar olduğunu ifade eden Genel sekreter, INDC’lerini açıklayan ülkeleri kutlarken, açıklamayan ülkeleri bir an evvel açıklamaya davet etti.
İklim finansmanı konusunda gelişmiş ülkeleri gelişmekte olan ülkelere değeri 100 Milyar ABD Dolarını bulan finansal desteği sağlamak hususunda göreve çağıran Genel Sekreter, Aralık’ta Paris’te gerçekleştirilecek konferans için çalışmaların hızlandırılması ve etkinliğin arttırılması gerektiğini ifade ederek, Paris Konferansının bir son olmasa da kendi zamanımızın en önemli sorununa Dünyanın vereceği cevap açısından bir dönüm noktası olacağını vurgulayarak sözlerini tamamladı.
Kaynak: İHA
İklim Değişikliği Başmüzakerecisi Prof. Dr. Mehmet Emin Birpınar, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Zirvesi’nde Türkiye’yi temsil etti.
BM Genel Kurulunda ülkemiz adına söz alan İklim Değişikliği Başmüzarekecisi Prof. Dr. Mehmet Emin Birpınar, iklim değişikliğinin 21. yüzyılın en önemli sorunlarından biri olduğunu vurgulayarak, Türkiye’nin Paris’ten beklentisinin eşitlik ile ortak fakat farklılaştırılmış sorumluluklar ilkelerine dayanan adil, etkili ve yasal bağlayıcılığı olan kalıcı bir anlaşmanın elde edilmesi olduğunu ifade etti.
Birpınar, 2009 yılında Kopenhag Konferansı’nda yaşanan başarısızlığın tekrar etmemesi gerektiğinin altını çizerek yeni anlaşmanın, sözleşme ekleri gibi miadını doldurmuş kategoriler yerine dengeli bir farklılaştırma modelini esas alması gerektiğini belirtti.
Ülkemizin ulusal katkısını hazırlama sürecinde olduğunu belirten Birpınar, çalışmaların Ağustos-Eylül aylarında tamamlanacağını söyledi.
Yeni anlaşmaya giden yolda uluslararası müzakerelerde farklılaşma, finansal destek, teknoloji transferi, şeffaflık, yasal yaptırım ve taahhütler konularına ilişkin ortak bir dil geliştirilmesi gerektiğini belirten Birpınar, Türkiye’nin Paris Konferansı’nın başarıyla sonuçlanması için elinden gelen katkıyı yapacağını ifade etti.
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-moon toplantı kapsamında yapmış olduğu konuşmasında, beş ay sonra Paris’te 21. Taraflar Konferansının gerçekleştirileceğini ifade ederek, üst düzey etkinliğin bütün ülkelerin Paris’te etkin ve evrensel bir anlaşmaya varılmasını sağlamak için neler yapacaklarını tartışmaları açısından önemli olduğunu ifade etti.
Ülkelerin sürece desteklerinden bahseden Ban Ki-moon, Çin ve ABD’yi kastederek dünyada en fazla sera gazı emisyonuna neden olan bu iki ülkesinin iddialı iklim eylemlerini açıkladığını, benzer biçimde G7 ve G20’de bulunan en büyük ekonomilerin de eyleme geçtiklerine değindi.
Konuşmasında yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanılmasına da değinen Genel Sekreter, artık dünyanın pek çok yerinde fosil yakıtlar yerine yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanılmaya başladığını ifade etti.
Uluslararası düzeyde üzerinde anlaşılan 2 derecelik sıcaklık artışı içinde kalmak için yapılması gerekenlerin tamamlanması için sadece birkaç kısa yıl kaldığını bilim dünyasının açıkça belirttiğini vurgulayan Ban Ki-moon, sürecin başarısızlığının çocuklarımız ve torunlarımızı iklim kaosuyla baş başa bırakmak olacağını, başarının ise dünyamızı daha fazla istikrara götüreceğini ve hepimizin yararlanacağı daha sağlıklı ve güçlü bir ekonomiye doğru yol alınmasını sağlayacağını belirtti.
Yeni iklim anlaşması çerçevesinde düşük emisyonlu bir gelecek vurgusunun, temiz enerji, iklim-esnek yatırımların, eşitlik ilkesinin, şeffaf bir ölçme, izleme, değerlendirme sisteminin kurulmasını içeren bir mekanizmanın, güvenilir iklim finansmanının ve anlaşmanın esnekliği adına bilimsel zemine oturtulmuş ulusal katkıların (INDC’ler) vazgeçilmez unsurlar olduğunu ifade eden Genel sekreter, INDC’lerini açıklayan ülkeleri kutlarken, açıklamayan ülkeleri bir an evvel açıklamaya davet etti.
İklim finansmanı konusunda gelişmiş ülkeleri gelişmekte olan ülkelere değeri 100 Milyar ABD Dolarını bulan finansal desteği sağlamak hususunda göreve çağıran Genel Sekreter, Aralık’ta Paris’te gerçekleştirilecek konferans için çalışmaların hızlandırılması ve etkinliğin arttırılması gerektiğini ifade ederek, Paris Konferansının bir son olmasa da kendi zamanımızın en önemli sorununa Dünyanın vereceği cevap açısından bir dönüm noktası olacağını vurgulayarak sözlerini tamamladı.