AK Parti Diyarbakır Milletvekili Adayı Haşimi Açıklaması
AK Parti Diyarbakır milletvekili adayı Seyyit Haşim Haşimi, "Eski Türkiye, acı gözyaşı, kan, kaybolan insanlar, boşaltılan köyler, faili meçhul infazlar, göç, sürgün, bölge insanının onuru, şerefi ve haysiyetiyle oynama, hukukun tamamıyla rafa kaldırılması, legal siyasetin bitip tükenmesiydi. Ama eski Türkiye geride kaldı, artık yeni bir Türkiye var" dedi.
Haşimi AA muhabirine, Cumhuriyet tarihi boyunca Türkiye'de yaşayan Kürtlerin temel haklarının devlet tarafından reddedildiğini, Kürtlerin asimilasyon politikalarına maruz kaldığını belirtti.
"Güvenlik mantığıyla Kürtlerin varlığı bir tehlike olarak görülüyordu" ifadelerini kullanan Haşimi, 12 Eylül döneminde bölgedeki hukuk dışı uygulamalar ve Kürtçe ile ilgili yasaklamaların sorunu katmerleştirdiğini kaydetti.
Seyyit Haşim Haşimi, bu dönemde siyasi partilerce sorunun çözümüne dair düşünce geliştirilemediğini savunarak, "Rahmetli Turgut Özal ve Necmettin Erbakan döneminde bazı adımlar atılmak istense de bunlar engellendi" diye konuştu.
- "Birçok siyasi partinin koalisyonu önermesi gerçekçi değildir"
1990'lı yıllarda kurulan koalisyon hükümetlerince de Kürt sorunuyla ilgili önemli bir çalışma yapılmadığına işaret eden Haşimi, şunları söyledi:
"Koalisyon hükümetlerinin ülkenin temel meselelerine çözüm bulmaya siyaseten gücü olmuyor. Nitekim bu dönemlerde Türkiye'nin bütün dengeleri alt üst oldu. Sorunların çözümsüzlüğünden ve ağırlığından korkarak erken seçime girdiler. Bugün birçok siyasi partinin koalisyonu önermesi gerçekçi değildir. Çünkü toplumun her kesimi Türkiye'de koalisyon hükümetlerinin ülkenin temel meselelerine çözüm getirmediğini anlamış durumda."
Haşimi, "O dönemde siyasi partiler Kürt meselesi konusunda devleti yanlış politikalardan vazgeçireceğine tam tersine devlet siyasi partileri Kürt meselesinin yanına çekti. Bu anlayış, AK Parti hükümetleri ve Recep Tayyip Erdoğan'ın güçlü siyasi liderliği sayesinde değişti" dedi.
- "Kürt meselesinde en temel değişim AK Parti sayesinde oldu"
Haşimi, şöyle devam etti:
"İlk defa devlet AK Parti sayesinde Kürt meselesiyle ilgili yanlış politikasından vazgeçme noktasına geldi. Kimse bunun farkına varmadı. Geçmişte günü birlik siyaset uygulayan tüm siyasi partilerimiz devletin Kürt meselesi ile ilgili yanlış politikalarına alet oldu. Devlet o siyasi partileri içine çekti, yanına aldı. Kürt meselesiyle ilgili en temel değişim, AK Parti sayesinde olmuştur. Net bir şekilde bunun farkında olmalıyız. AK Parti ile ülkenin sivil ve askeri bürokrasisi, sermaye kesimini, medyası ve vatandaşları Sayın Erdoğan'ın sahip olduğu güçlü siyasi liderliği sayesinde bu sorunun çözümüne destek verme noktasına geldi. Kürtler de şiddet sarmalından bıktığı için çözüme destek verdi."
Haşimi, Erdoğan'ın başbakanlığı döneminde bölgesel sorun haline gelen Kürt meselesinin çözümü için bir süreç başlatıldığını hatırlatarak, son 10 yılda büyük adımlar atıldığını vurguladı.
- Provokasyon girişimleri
Kürt meselesinin çözümüyle ilgili atılan adımlar karşısında bazı odaklarca sık sık provokasyon girişiminde bulunulduğunu savunan Seyyit Haşim Haşimi, bu engellemelere rağmen AK Parti'nin bu süreci bugünlere getirdiğini belirtti.
Eski Türkiye'de acıların yaşandığın anımsatan Haşimi, "Eski Türkiye, acı gözyaşı, kan, kaybolan insanlar, boşaltılan köyler, faili meçhul infazlar, göç, sürgün, bölge insanının onuru, şerefi ve haysiyetiyle oynama, hukukun tamamıyla rafa kaldırılması, legal siyasetin bitip tükenmesiydi. Ama eski Türkiye geride kaldı, artık yeni bir Türkiye var" diye konuştu.
Kürt meselesi konusunda bazı medyanın tavrının dezenformasyon şeklinde olduğunu, kimi zaman bunun Barzani'nin ailesine yönelik hakaret içeren manşetlere kadar vardığına vurgu yapan Haşimi, buradaki amacın Türkiye ile Kürtleri karşı karşıya getirmek olduğunu anlattı.
- "Çözüm Süreci'ni gözümüz gibi koruyacağız, sahip çıkacağız"
Konuşmasında, "Seçim öncesine kadar Kürtlere iyi gözle bakmayan, küçümseyen, hor gören, geleneksel değerleriyle alay eden bir kesimle Türkiye'nin sorunlarına fantezi dolu bir anlayışla çözüm aramak isteyen marjinal sol kesim Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın tasfiye edilmesi noktasında birleşmiş ve anlaşmış" ifadelerine yer veren Haşim Haşimi, şunları söyledi:
"Bazı çevrelerde, Abdullah Öcalan'ın PKK veya legal-illegal yapılar üzerindeki etkisini azaltma yönündeki işaretini görüyorum. Bu tavır AK Parti'nin inisiyatifiyle başlattığı sürecin durması için yapılıyor. Ancak biz bir daha böyle bir acı yaşamamak için Çözüm Süreci'ni gözümüz gibi koruyacağız, sahip çıkacağız. Bu konuda çok büyük adımlar atıldı, önemli tabular yıkıldı. Milletvekilleri ister Kandil'e ister İmralı'ya gidip görüşme yapabiliyor. Diyarbakır meydanında Sayın Barzani ile hükümet üyeleri kol kola yürüyebiliyor. Kimse bu adımları küçümsemesin"
- "AK Parti gücünü koruyacak"
Haşimi, seçimde oy artışı için siyasi partilerin doğru siyasetten ayrılmaması gerektiğini, kendilerine destek veren grupların amacının ne olduğunu iyi araştırarak, analiz yaparak ona göre tavır belirlemeleri gerektiğini savundu.
Kürtler büyük acılar yaşarken, oralı olmayan, Kürtlere hakaret eden kesimlerin, bugün sempatiyle bakma, şirin gözükme siyasetinin Kürtlerin çıkarına olmadığını kaydeden Haşimi, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Geçmişte Kürtleri inkar eden kesimlerin tavırlarındaki değişiklik Çözüm Süreci'ni sabote etmek ve AK Parti'yi güçten düşürmek için. AK Parti güçten düşmeyecek, gücünü koruyacak. AK Parti zayıflarsa şunun bilinmesi lazım ki; Çözüm Süreci yürümeyecek. Bu süreci CHP mi yürütecek? Bugün bu mesele o partinin zihniyetinin bir sonucu. MHP'nin politikası belli. Tek söyledikleri, 'Kürtler yoktur. Bu sorunun çözülmesi için Türkiye'nin tüm bölgelerinde dengeli bir oy alınması, Türkiye'nin kurumlarının bir araya getirilmesi, batıda ki insanların ikna edilmesi lazım. HDP siyaseten bu konumda değil. Bu meseleyi AK Parti ve AK Parti ile bu konuyu konuşabilecek Kürtler çözebilir."
Haşimi, Çözüm Süreci'ni devam ettirmek, bu konudaki provokasyonları boşa çıkartmak ve barışa katkı sunmak için aday olduğunu da sözlerine ekledi.
Kaynak: AA
"Güvenlik mantığıyla Kürtlerin varlığı bir tehlike olarak görülüyordu" ifadelerini kullanan Haşimi, 12 Eylül döneminde bölgedeki hukuk dışı uygulamalar ve Kürtçe ile ilgili yasaklamaların sorunu katmerleştirdiğini kaydetti.
Seyyit Haşim Haşimi, bu dönemde siyasi partilerce sorunun çözümüne dair düşünce geliştirilemediğini savunarak, "Rahmetli Turgut Özal ve Necmettin Erbakan döneminde bazı adımlar atılmak istense de bunlar engellendi" diye konuştu.
- "Birçok siyasi partinin koalisyonu önermesi gerçekçi değildir"
1990'lı yıllarda kurulan koalisyon hükümetlerince de Kürt sorunuyla ilgili önemli bir çalışma yapılmadığına işaret eden Haşimi, şunları söyledi:
"Koalisyon hükümetlerinin ülkenin temel meselelerine çözüm bulmaya siyaseten gücü olmuyor. Nitekim bu dönemlerde Türkiye'nin bütün dengeleri alt üst oldu. Sorunların çözümsüzlüğünden ve ağırlığından korkarak erken seçime girdiler. Bugün birçok siyasi partinin koalisyonu önermesi gerçekçi değildir. Çünkü toplumun her kesimi Türkiye'de koalisyon hükümetlerinin ülkenin temel meselelerine çözüm getirmediğini anlamış durumda."
Haşimi, "O dönemde siyasi partiler Kürt meselesi konusunda devleti yanlış politikalardan vazgeçireceğine tam tersine devlet siyasi partileri Kürt meselesinin yanına çekti. Bu anlayış, AK Parti hükümetleri ve Recep Tayyip Erdoğan'ın güçlü siyasi liderliği sayesinde değişti" dedi.
- "Kürt meselesinde en temel değişim AK Parti sayesinde oldu"
Haşimi, şöyle devam etti:
"İlk defa devlet AK Parti sayesinde Kürt meselesiyle ilgili yanlış politikasından vazgeçme noktasına geldi. Kimse bunun farkına varmadı. Geçmişte günü birlik siyaset uygulayan tüm siyasi partilerimiz devletin Kürt meselesi ile ilgili yanlış politikalarına alet oldu. Devlet o siyasi partileri içine çekti, yanına aldı. Kürt meselesiyle ilgili en temel değişim, AK Parti sayesinde olmuştur. Net bir şekilde bunun farkında olmalıyız. AK Parti ile ülkenin sivil ve askeri bürokrasisi, sermaye kesimini, medyası ve vatandaşları Sayın Erdoğan'ın sahip olduğu güçlü siyasi liderliği sayesinde bu sorunun çözümüne destek verme noktasına geldi. Kürtler de şiddet sarmalından bıktığı için çözüme destek verdi."
Haşimi, Erdoğan'ın başbakanlığı döneminde bölgesel sorun haline gelen Kürt meselesinin çözümü için bir süreç başlatıldığını hatırlatarak, son 10 yılda büyük adımlar atıldığını vurguladı.
- Provokasyon girişimleri
Kürt meselesinin çözümüyle ilgili atılan adımlar karşısında bazı odaklarca sık sık provokasyon girişiminde bulunulduğunu savunan Seyyit Haşim Haşimi, bu engellemelere rağmen AK Parti'nin bu süreci bugünlere getirdiğini belirtti.
Eski Türkiye'de acıların yaşandığın anımsatan Haşimi, "Eski Türkiye, acı gözyaşı, kan, kaybolan insanlar, boşaltılan köyler, faili meçhul infazlar, göç, sürgün, bölge insanının onuru, şerefi ve haysiyetiyle oynama, hukukun tamamıyla rafa kaldırılması, legal siyasetin bitip tükenmesiydi. Ama eski Türkiye geride kaldı, artık yeni bir Türkiye var" diye konuştu.
Kürt meselesi konusunda bazı medyanın tavrının dezenformasyon şeklinde olduğunu, kimi zaman bunun Barzani'nin ailesine yönelik hakaret içeren manşetlere kadar vardığına vurgu yapan Haşimi, buradaki amacın Türkiye ile Kürtleri karşı karşıya getirmek olduğunu anlattı.
- "Çözüm Süreci'ni gözümüz gibi koruyacağız, sahip çıkacağız"
Konuşmasında, "Seçim öncesine kadar Kürtlere iyi gözle bakmayan, küçümseyen, hor gören, geleneksel değerleriyle alay eden bir kesimle Türkiye'nin sorunlarına fantezi dolu bir anlayışla çözüm aramak isteyen marjinal sol kesim Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın tasfiye edilmesi noktasında birleşmiş ve anlaşmış" ifadelerine yer veren Haşim Haşimi, şunları söyledi:
"Bazı çevrelerde, Abdullah Öcalan'ın PKK veya legal-illegal yapılar üzerindeki etkisini azaltma yönündeki işaretini görüyorum. Bu tavır AK Parti'nin inisiyatifiyle başlattığı sürecin durması için yapılıyor. Ancak biz bir daha böyle bir acı yaşamamak için Çözüm Süreci'ni gözümüz gibi koruyacağız, sahip çıkacağız. Bu konuda çok büyük adımlar atıldı, önemli tabular yıkıldı. Milletvekilleri ister Kandil'e ister İmralı'ya gidip görüşme yapabiliyor. Diyarbakır meydanında Sayın Barzani ile hükümet üyeleri kol kola yürüyebiliyor. Kimse bu adımları küçümsemesin"
- "AK Parti gücünü koruyacak"
Haşimi, seçimde oy artışı için siyasi partilerin doğru siyasetten ayrılmaması gerektiğini, kendilerine destek veren grupların amacının ne olduğunu iyi araştırarak, analiz yaparak ona göre tavır belirlemeleri gerektiğini savundu.
Kürtler büyük acılar yaşarken, oralı olmayan, Kürtlere hakaret eden kesimlerin, bugün sempatiyle bakma, şirin gözükme siyasetinin Kürtlerin çıkarına olmadığını kaydeden Haşimi, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Geçmişte Kürtleri inkar eden kesimlerin tavırlarındaki değişiklik Çözüm Süreci'ni sabote etmek ve AK Parti'yi güçten düşürmek için. AK Parti güçten düşmeyecek, gücünü koruyacak. AK Parti zayıflarsa şunun bilinmesi lazım ki; Çözüm Süreci yürümeyecek. Bu süreci CHP mi yürütecek? Bugün bu mesele o partinin zihniyetinin bir sonucu. MHP'nin politikası belli. Tek söyledikleri, 'Kürtler yoktur. Bu sorunun çözülmesi için Türkiye'nin tüm bölgelerinde dengeli bir oy alınması, Türkiye'nin kurumlarının bir araya getirilmesi, batıda ki insanların ikna edilmesi lazım. HDP siyaseten bu konumda değil. Bu meseleyi AK Parti ve AK Parti ile bu konuyu konuşabilecek Kürtler çözebilir."
Haşimi, Çözüm Süreci'ni devam ettirmek, bu konudaki provokasyonları boşa çıkartmak ve barışa katkı sunmak için aday olduğunu da sözlerine ekledi.