84 Yaşındaki Emine Nine Selde Yaşadıklarını Anlattı
Sakarya'nın Serdivan ilçesinde yaşayan 84 yaşındaki Emine Baş, Karadere'nin sağanak nedeniyle taşması sonucu meydana gelen selde yaşadıklarını anlattı.
Baş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, iki katlı evin alt katında kendisinin üst katında ise oğlunun yaşadığını söyledi. Sel esnasında evin alt katında bulunduğunu ve dışarı çıkamadığını belirten Baş, sağanak sonrası yoldan dere gibi su aktığını dile getirdi.
"Su geliyor diye bağırdım" diyen Baş, "Ev yarısına kadar su doldu, eşyalar suda yüzdü. Kendimizi zor kurtardık, ölen de oldu. Oğlum evin alt katına inemedi, su yolda dere gibi akıyordu. Her yer ana baba günü oldu" şeklinde konuştu.
Baş, evdeki eşyaların kullanılamaz hale geldiğini ifade ederek, şöyle devam etti:
"Evde ne yatak kaldı ne yorgan. Kendimi zor kurtardım. 84 yaşındayım bu yaşa geldim böyle şey görmedim. Sel olmuştu ama bu kadar olmamıştı. Bu sefer afet oldu. Ne motorlarımız ne de tankerlerimiz kaldı. Tarlalarımızı, kümeslerimizi hepsini sel aldı, götürdü. Allah beterinden saklasın."
Baş, temizlik işlemlerinin tamamlanmasının ardından evine döneceğini bildirdi.
Emine Baş, kendisiyle görüşen AA muhabirlerine "Siz şimdi beni televizyona da çıkarırsınız" ifadesini kullandı.
- "Sanki baraj patlaması şeklinde köye su yayıldı"
Aşağıdereköy Mahalle Muhtarı Nevzat Ayvaz da köylerinin coğrafi konumu itibarıyla dere yatağında bulunduğunu söyledi.
Üç gün önce yarım saat süren sağanak nedeniyle derenin taştığını ve mahalleyi su bastığını anlatan Ayvaz, "Sanki baraj patlaması şeklinde köyün içerisine su yayıldı, araçları sürükledi. Bir vatandaş sele kapıldı. Maalesef cenazesi bulundu" diye konuştu.
Ayvaz, evlerin birinci katlarının kullanılamaz durumda olduğunu, cadde ve sokakları balçık kapladığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Bu derelerin bir an evvel ıslah edilip iki tarafı duvarla çevrilecek şekilde komple derinleştirilmesi lazım. Bununla ilgili yetkililerden gerekeni yapmalarını bekliyoruz. Çünkü her zaman aşırı yağışlarda bu tehlike var, bu üç oldu. İlki 1967'de olmuş. 1999'da da sel oldu ve 6 yaşındaki kız çocuğunu sel aldı, götürdü, bulunamadı. Şu an hala kayıp gözüküyor.
Yaklaşık 60 evin alt katları kullanılamaz durumda, balçık içinde. 3 tanesi tamamen kullanılamaz halde. Birisi yıkık, birisinin de ön tarafı yıkık ama ahşap olduğu için her tarafı su almış."
- "Mağduriyet var ama açıkta kalan vatandaş yok"
Köyde hayatın normale dönmeye başladığına işaret eden Ayvaz, "Çalışmalar devam ediyor. Ekipler ilk gün gece 02.00'ye kadar çalışmalarını sürdürdü. Yetkililer, sağ olsun geldiler, ilgilendiler. Mağduriyet mutlaka var ama açıkta kalan vatandaşımız yok. Devlet, gerekeni yaptı, yapmaya da devam ediyor. Çok teşekkür ediyoruz" dedi.
Ayvaz, selin tarlalara da zarar verdiğini ve suyun bastığı yerlerde meyve ağaçlarının kuruyacağını vurgulayarak, suyun çekilmesiyle tarım alanlarında çalışmalara başlanacağını sözlerine ekledi.
Kaynak: AA
"Su geliyor diye bağırdım" diyen Baş, "Ev yarısına kadar su doldu, eşyalar suda yüzdü. Kendimizi zor kurtardık, ölen de oldu. Oğlum evin alt katına inemedi, su yolda dere gibi akıyordu. Her yer ana baba günü oldu" şeklinde konuştu.
Baş, evdeki eşyaların kullanılamaz hale geldiğini ifade ederek, şöyle devam etti:
"Evde ne yatak kaldı ne yorgan. Kendimi zor kurtardım. 84 yaşındayım bu yaşa geldim böyle şey görmedim. Sel olmuştu ama bu kadar olmamıştı. Bu sefer afet oldu. Ne motorlarımız ne de tankerlerimiz kaldı. Tarlalarımızı, kümeslerimizi hepsini sel aldı, götürdü. Allah beterinden saklasın."
Baş, temizlik işlemlerinin tamamlanmasının ardından evine döneceğini bildirdi.
Emine Baş, kendisiyle görüşen AA muhabirlerine "Siz şimdi beni televizyona da çıkarırsınız" ifadesini kullandı.
- "Sanki baraj patlaması şeklinde köye su yayıldı"
Aşağıdereköy Mahalle Muhtarı Nevzat Ayvaz da köylerinin coğrafi konumu itibarıyla dere yatağında bulunduğunu söyledi.
Üç gün önce yarım saat süren sağanak nedeniyle derenin taştığını ve mahalleyi su bastığını anlatan Ayvaz, "Sanki baraj patlaması şeklinde köyün içerisine su yayıldı, araçları sürükledi. Bir vatandaş sele kapıldı. Maalesef cenazesi bulundu" diye konuştu.
Ayvaz, evlerin birinci katlarının kullanılamaz durumda olduğunu, cadde ve sokakları balçık kapladığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Bu derelerin bir an evvel ıslah edilip iki tarafı duvarla çevrilecek şekilde komple derinleştirilmesi lazım. Bununla ilgili yetkililerden gerekeni yapmalarını bekliyoruz. Çünkü her zaman aşırı yağışlarda bu tehlike var, bu üç oldu. İlki 1967'de olmuş. 1999'da da sel oldu ve 6 yaşındaki kız çocuğunu sel aldı, götürdü, bulunamadı. Şu an hala kayıp gözüküyor.
Yaklaşık 60 evin alt katları kullanılamaz durumda, balçık içinde. 3 tanesi tamamen kullanılamaz halde. Birisi yıkık, birisinin de ön tarafı yıkık ama ahşap olduğu için her tarafı su almış."
- "Mağduriyet var ama açıkta kalan vatandaş yok"
Köyde hayatın normale dönmeye başladığına işaret eden Ayvaz, "Çalışmalar devam ediyor. Ekipler ilk gün gece 02.00'ye kadar çalışmalarını sürdürdü. Yetkililer, sağ olsun geldiler, ilgilendiler. Mağduriyet mutlaka var ama açıkta kalan vatandaşımız yok. Devlet, gerekeni yaptı, yapmaya da devam ediyor. Çok teşekkür ediyoruz" dedi.
Ayvaz, selin tarlalara da zarar verdiğini ve suyun bastığı yerlerde meyve ağaçlarının kuruyacağını vurgulayarak, suyun çekilmesiyle tarım alanlarında çalışmalara başlanacağını sözlerine ekledi.