İsrail'den Müsadereden Önce 'Bilgi Verecek'
İsrail Başsavcılığı, Batı Şeria'daki "bazı alanların İsrail ordusu tarafından el konularak, devlet arazisi bünyesine dahil edilmesi" yönündeki uygulamanın herhangi bir ön bilgilendirme olmaksızın yapılmasını yasakladı.
İsrail Haaretz gazetesinde yer alan habere göre, İsrail insan hakları örgütlerinden BIMKOM ve Yeş Din ile Filistin yerel konseylerinin 221 dönüm araziye el konulmasına itiraz etmesi üzerine İsrail Başsavcılığının, Batı Şeria'daki bazı alanlara el konulması ve devlet arazisi bünyesine dahil edilmesi yönündeki uygulamanın bundan sonra "ön bilgilendirme" yapılmadan gerçekleştirilemeyeceğine karar verdi.
İsrail ordusuna bağlı "Batı Şeria ve Gazze'den sorumlu" birimi tarafından 1999'dan bu yana süregelen uygulamada, haritaların dijital ortama aktarılması projesi kapsamında arazi sahiplerine herhangi bir ön bilgilendirme yapılmaksızın mülklerine el konulduğu ve devlet arazisi bünyesine dahil edildiğine işaret edilen haberde, "Bu tür uygulamalarda, 'devlet arazisi' olduğu belirtilen bölge yakınlarındaki sakinlerin, söz konusu karara itiraz edebilme hakları için bilgilendirilmesi gerektiği" kaydedildi. Haberde uygulamayla şimdiye kadar, Yahudi yerleşim birimleri yakınlarında 262 bölgeyi aldığı ve söz konusu birimin "bu uygulamanın siyasi olmadığını" iddia ettiği aktarıldı.
"Yahudi yerleşim birimleri uzmanı" Abdusselam Avvad, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Filistinlilerin İsrail'in binlerce dönüm arazilerine el konulmasına dayalı uygulamaları karşından itiraz hakkının olmadığına değinerek, "İsrail, başsavcılığın kararına rağmen 'güvenlik' gerekçeleriyle arazilere el koymaya devam edebilir" dedi.
İsrail'in bu tür el koyma işlemlerine karşı mücadele için "ulusal bir tutum" gerektiğinin altını çizen Avvad, "Müsadere imkanı, İsrail'e Batı Şeria'daki toprakların yüzde 78'ini ele geçirmeye neden oldu" diye konuştu.
Avvad, ayrıca Filistin yönetiminden Yahudi yerleşim birimleri meselesini Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne taşıması ve İsrail'in yargılanmasını talep etti.
Kaynak: AA
İsrail ordusuna bağlı "Batı Şeria ve Gazze'den sorumlu" birimi tarafından 1999'dan bu yana süregelen uygulamada, haritaların dijital ortama aktarılması projesi kapsamında arazi sahiplerine herhangi bir ön bilgilendirme yapılmaksızın mülklerine el konulduğu ve devlet arazisi bünyesine dahil edildiğine işaret edilen haberde, "Bu tür uygulamalarda, 'devlet arazisi' olduğu belirtilen bölge yakınlarındaki sakinlerin, söz konusu karara itiraz edebilme hakları için bilgilendirilmesi gerektiği" kaydedildi. Haberde uygulamayla şimdiye kadar, Yahudi yerleşim birimleri yakınlarında 262 bölgeyi aldığı ve söz konusu birimin "bu uygulamanın siyasi olmadığını" iddia ettiği aktarıldı.
"Yahudi yerleşim birimleri uzmanı" Abdusselam Avvad, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Filistinlilerin İsrail'in binlerce dönüm arazilerine el konulmasına dayalı uygulamaları karşından itiraz hakkının olmadığına değinerek, "İsrail, başsavcılığın kararına rağmen 'güvenlik' gerekçeleriyle arazilere el koymaya devam edebilir" dedi.
İsrail'in bu tür el koyma işlemlerine karşı mücadele için "ulusal bir tutum" gerektiğinin altını çizen Avvad, "Müsadere imkanı, İsrail'e Batı Şeria'daki toprakların yüzde 78'ini ele geçirmeye neden oldu" diye konuştu.
Avvad, ayrıca Filistin yönetiminden Yahudi yerleşim birimleri meselesini Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne taşıması ve İsrail'in yargılanmasını talep etti.