'Doğu'da Halka Yönelik Büyük Tehditler Var'
AK Parti Mardin milletvekili adayı Orhan Miroğlu, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde seçim öncesi seçmene yapılan baskılara ilişkin, "Burada halka yönelik büyük tehditler var, 'barajı aşamadığımız zaman şu olur, bu olur' diyorlar. Bunlar sistematik tehditler. Bir sistem kurulmuş, maalesef bu sistem böyle işliyor" dedi.
Miroğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, seçmenin psikolojik tehdit altında olduğunu, baskı gördüğünü belirterek, AK Partililerin tehdit edildiğini, bazı il ve ilçe yöneticilerinin istifa etmek zorunda kaldığını kaydetti.
Miroğlu, "Burada halka yönelik büyük tehditler var, 'barajı aşamadığımız zaman şu olur, bu olur' diyorlar. Bunlar sistematik tehditler. Bir sistem kurulmuş, maalesef bu sistem böyle işliyor" diye konuştu.
Tehditlerden HDP'yi siyasi olarak destekleyen insanların da büyük mağduriyet yaşadığını anlatan Orhan Miroğlu, "Bu desteğin bedeli ağır oluyor. Bazen 15-16 yaşlarındaki çocukların dağa gönderilmesiyle ödenen bir bedelden bahsediyorum. Kızıltepe, Dargeçit ve Nusaybin gibi yerlerde çocuklar hala dağa götürülüyor" dedi.
- "Kobani'de hayatını kaybedenlerin cenazeleri sistemli olarak buraya getirtiliyor"
Bölgede geçmişte yaşanan şiddet ortamının hatıraları üzerinden süren bir baskının mevcut olduğunu ifade eden Miroğlu, şöyle devam etti:
"Kobani'de hayatını kaybeden insanların çok sistemli olarak cenazeleri buraya getirtiliyor. Getirilmelerinde bir problem yok. Son zamanlarda seçim ortamını etkilemek amacıyla yapılan bir şey var. Her gün her ilçede bir iki cenaze geliyor. Bu cenazelerin daha eski tarihlere ait olduğu iddiaları var. Yeni çatışmalardan bu kadar yoğun cenazelerin veya ölümlerin olmadığını biliyoruz. Buraya getirilen cenazeler orantılı görünmüyor. Daha önce hayatını kaybetmiş insanların morglarda falan tutulması ve seçim ortamına kadar cenazelerin gönderilmemesi söz konusu. Bu cenazeler her yere gönderiliyor. Yani 30 yıl öncenin savaş psikolojisi sürekli devam etsin isteniyor. Bunu siyasi olarak duygusal boyutlarda halk hissediyor."
- "Çok farklı şartlarda seçime giriyoruz"
AK Parti milletvekili adayı Miroğlu, şunları söyledi:
"HDP ile ilişkili olan çeşitli örgütlenmeler, gençlik grupları, 'eğer barajı aşamazsak şunu yaparız, bunu yaparız. 6-8 Ekim olayları gibi olur' tabii bu da vatandaşlarda büyük bir baskı yaratıyor. Yani biz burada normal bir seçim yaşamıyoruz. Çok farklı şartlarda seçime giriyoruz. Güvenlik tedbirleri de bir yere kadar. Köylerde tanıdığımız insanlar oldu. Elimize hemen o tehdit mektuplarını tutuşturuyorlar. HPG falan imzalı mektuplar her yere gidiyor. İnsanlar istifalara zorlanıyor. 'İstifa edin yoksa şunu yaparız, bunu yaparız' deniliyor. Bazı insanlar buna dayanamıyor, istifa etmek zorunda kalıyorlar."
- "Savaş modunda bir siyaset ortamı"
Yaşananların seçim sonuçlarını olumsuz yönde etkileyeceğini vurgulayan Orhan Miroğlu, "Tahminen yüzde 20 oranında etkiler. Eğer seçimden önce silahlı gruplar Türkiye'yi terk etseydi ve illegal yapılar bitseydi bu seçim o zaman ancak demokratik şartlarda geçen bir seçim olur diyebilirdik. Maalesef silahlı insanlar hala dağlarda ve kırsal alanları kontrol ediyorlar. Bazen gündüz bile birtakım ilçelere girdiğini biliyoruz, propagandalarını yapıyorlar. Dolayısıyla silahların gölgesinde bir seçim. Savaş modunda bir siyaset ortamı ve bu sürekli devam eden bir durum" diye konuştu.
- "Oyumuza sahip çıkalım"
"Hiçbir seçim başarısı, hiçbir seçim zaferi, bir tek delikanlının ya da genç kızımızın saçının bir teline bile değmez" diyen Miroğlu, "Kimsenin burnu kanamayan bir seçim olsun istiyoruz. Hiçbir siyasi iktidar bir insanın hayatından kıymetli değildir. Bu anlayışla AK Partililer sandık başına gidecek. Bu anlayışta olmayanlar da kesin olarak güvenlik güçleri tarafından önlenecek. Korkmadan oyumuzu kullanmaya gidelim. Oyumuza sahip çıkalım. Doğru bir siyasi tercih hepimizi envaiçeşit beladan kurtarabilir" ifadesini kullandı.
- Çözüm Süreci
Barajı aşsa da aşamasa da HDP'nin Çözüm Süreci'nin getirdiği pozitif ruha sahip olmadığını savunan Miroğlu, "HDP 2,5 yıldır Çözüm Süreci'nde beklendiği gibi siyasi bir misyonu yerine getirdiği de söylenemez. Burada getir götür mesajları Kandil'den buraya, buradan Kandil'e. Bu şekilde bir trafiği oldu. Kendi tabanına yönelik, özellikle Abdullah Öcalan'ın yeni değişen fikirlerini, paradigmalarını halka aktarmayı çok da istemedi" diye konuştu.
Orhan Miroğlu, "HDP eğer barajı aşarsa kendi içindeki bütün sorunları erteleyecek. Hep böyle yaptı zaten. Barajı aşamazsa muhtemelen içeride bir muhasebe başlayacak" iddiasında bulundu.
Mardin Büyükşehir Belediyesinin kaynaklarını partizanca kullandığını belirten Miroğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bunu gittiğimiz her yerde görebiliyoruz. Belediyeye aktarılan kaynakların ne oranda halka hizmet olarak yansıdığını kontrol edeceğiz. Bu kontrol sonucu ayrımcılık tespit edilirse ki bu ayrımcılık var, müdahale edeceğiz. Bunu kamuoyuyla paylaşacağız."
Kaynak: AA
Miroğlu, "Burada halka yönelik büyük tehditler var, 'barajı aşamadığımız zaman şu olur, bu olur' diyorlar. Bunlar sistematik tehditler. Bir sistem kurulmuş, maalesef bu sistem böyle işliyor" diye konuştu.
Tehditlerden HDP'yi siyasi olarak destekleyen insanların da büyük mağduriyet yaşadığını anlatan Orhan Miroğlu, "Bu desteğin bedeli ağır oluyor. Bazen 15-16 yaşlarındaki çocukların dağa gönderilmesiyle ödenen bir bedelden bahsediyorum. Kızıltepe, Dargeçit ve Nusaybin gibi yerlerde çocuklar hala dağa götürülüyor" dedi.
- "Kobani'de hayatını kaybedenlerin cenazeleri sistemli olarak buraya getirtiliyor"
Bölgede geçmişte yaşanan şiddet ortamının hatıraları üzerinden süren bir baskının mevcut olduğunu ifade eden Miroğlu, şöyle devam etti:
"Kobani'de hayatını kaybeden insanların çok sistemli olarak cenazeleri buraya getirtiliyor. Getirilmelerinde bir problem yok. Son zamanlarda seçim ortamını etkilemek amacıyla yapılan bir şey var. Her gün her ilçede bir iki cenaze geliyor. Bu cenazelerin daha eski tarihlere ait olduğu iddiaları var. Yeni çatışmalardan bu kadar yoğun cenazelerin veya ölümlerin olmadığını biliyoruz. Buraya getirilen cenazeler orantılı görünmüyor. Daha önce hayatını kaybetmiş insanların morglarda falan tutulması ve seçim ortamına kadar cenazelerin gönderilmemesi söz konusu. Bu cenazeler her yere gönderiliyor. Yani 30 yıl öncenin savaş psikolojisi sürekli devam etsin isteniyor. Bunu siyasi olarak duygusal boyutlarda halk hissediyor."
- "Çok farklı şartlarda seçime giriyoruz"
AK Parti milletvekili adayı Miroğlu, şunları söyledi:
"HDP ile ilişkili olan çeşitli örgütlenmeler, gençlik grupları, 'eğer barajı aşamazsak şunu yaparız, bunu yaparız. 6-8 Ekim olayları gibi olur' tabii bu da vatandaşlarda büyük bir baskı yaratıyor. Yani biz burada normal bir seçim yaşamıyoruz. Çok farklı şartlarda seçime giriyoruz. Güvenlik tedbirleri de bir yere kadar. Köylerde tanıdığımız insanlar oldu. Elimize hemen o tehdit mektuplarını tutuşturuyorlar. HPG falan imzalı mektuplar her yere gidiyor. İnsanlar istifalara zorlanıyor. 'İstifa edin yoksa şunu yaparız, bunu yaparız' deniliyor. Bazı insanlar buna dayanamıyor, istifa etmek zorunda kalıyorlar."
- "Savaş modunda bir siyaset ortamı"
Yaşananların seçim sonuçlarını olumsuz yönde etkileyeceğini vurgulayan Orhan Miroğlu, "Tahminen yüzde 20 oranında etkiler. Eğer seçimden önce silahlı gruplar Türkiye'yi terk etseydi ve illegal yapılar bitseydi bu seçim o zaman ancak demokratik şartlarda geçen bir seçim olur diyebilirdik. Maalesef silahlı insanlar hala dağlarda ve kırsal alanları kontrol ediyorlar. Bazen gündüz bile birtakım ilçelere girdiğini biliyoruz, propagandalarını yapıyorlar. Dolayısıyla silahların gölgesinde bir seçim. Savaş modunda bir siyaset ortamı ve bu sürekli devam eden bir durum" diye konuştu.
- "Oyumuza sahip çıkalım"
"Hiçbir seçim başarısı, hiçbir seçim zaferi, bir tek delikanlının ya da genç kızımızın saçının bir teline bile değmez" diyen Miroğlu, "Kimsenin burnu kanamayan bir seçim olsun istiyoruz. Hiçbir siyasi iktidar bir insanın hayatından kıymetli değildir. Bu anlayışla AK Partililer sandık başına gidecek. Bu anlayışta olmayanlar da kesin olarak güvenlik güçleri tarafından önlenecek. Korkmadan oyumuzu kullanmaya gidelim. Oyumuza sahip çıkalım. Doğru bir siyasi tercih hepimizi envaiçeşit beladan kurtarabilir" ifadesini kullandı.
- Çözüm Süreci
Barajı aşsa da aşamasa da HDP'nin Çözüm Süreci'nin getirdiği pozitif ruha sahip olmadığını savunan Miroğlu, "HDP 2,5 yıldır Çözüm Süreci'nde beklendiği gibi siyasi bir misyonu yerine getirdiği de söylenemez. Burada getir götür mesajları Kandil'den buraya, buradan Kandil'e. Bu şekilde bir trafiği oldu. Kendi tabanına yönelik, özellikle Abdullah Öcalan'ın yeni değişen fikirlerini, paradigmalarını halka aktarmayı çok da istemedi" diye konuştu.
Orhan Miroğlu, "HDP eğer barajı aşarsa kendi içindeki bütün sorunları erteleyecek. Hep böyle yaptı zaten. Barajı aşamazsa muhtemelen içeride bir muhasebe başlayacak" iddiasında bulundu.
Mardin Büyükşehir Belediyesinin kaynaklarını partizanca kullandığını belirten Miroğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bunu gittiğimiz her yerde görebiliyoruz. Belediyeye aktarılan kaynakların ne oranda halka hizmet olarak yansıdığını kontrol edeceğiz. Bu kontrol sonucu ayrımcılık tespit edilirse ki bu ayrımcılık var, müdahale edeceğiz. Bunu kamuoyuyla paylaşacağız."