Kültür Ve Turizm Bakanı Çelik Açıklaması

Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, "Bunlar geçmişte 'Kim ne veriyorsa beş fazlasını vereceğiz' dediler. O beş fazlasının kaynağı olmadığı için ülkeyi krize, iflasa soktular" dedi.

Çelik, partisi tarafından merkez Sarıçam ilçesi Gültepe Mahallesi'nde düzenlenen mitinge katılarak halka hitap etti.

AK Parti'nin artık milletin geleceğini, özlemlerini, hayallerini, çocukların daha iyi eğitim hizmeti almasını, daha çok sağlık hizmeti almasını temsil eden bir parti olduğunu anlatan Çelik, "Seçime iki parti giriyor. Bir tanesi sizin partiniz AK Parti. Diğeri 'kaos partisi" diye konuştu.

"Kaos partisi"nin 3-4 tane lokomotifi olduğunu dile getiren Çelik, şöyle konuştu:

"Bunlar CHP, MHP ve HDP. Bizim Genel Başkanımız, Başbakanımız Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu Hocamız. Onların sabah Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, öğlen Devlet Bahçeli, akşam Selahattin Demirtaş. Bunların hepsinin tek özelliği memlekete iyilik, hizmet getirmek değil. Bunlar sadece Tayyip Erdoğan'sız, Ahmet Davutoğlu'suz ve AK Parti'siz bir Türkiye istiyorlar. Şimdi onlara bir cevap olarak Sayın Cumhurbaşkanımıza, ikincisi Genel Başkanımız Ahmet Davutoğlu'na bir selam gönderelim."

2001'de vatandaştan toplanan verginin yüzde 86'sının borca gittiğini anlatan Çelik, artık toplanan verginin yüzde 86'sının yatırımlara harcandığını belirtti.

Hükümetin çocukların daha iyi eğitim hizmeti alması, daha iyi sağlık hizmeti sunulması için uğraştığını vurgulayan Çelik, şöyle devam etti:

"O günlerde şimdiki CHP Genel Başkanı şöyle açıklama yapıyordu. Bağ-Kur'u, işçiyi batırmıştı, 'İşçiye ve emekliye verecek param yok' diyordu. Bugün çıkmış, 'Emekliye şunu vereceğim, işçiye bunu vereceğim' diyor. Her mutfağın bir bütçesi var. Eve giren maaşla bir ayda çoluk çocuğunuza yapacağınız harcamayı, mutfağa yapacağınız harcamayı planlıyorsunuz. Devlet yönetimi de böyledir. Birisi çıksa, 'Ben eve giren maaşı 5 katını, on katını harcayacağım.' Ona sorsak ne ile alacaksın diye? Dese ki 'Borç alacağım veya kredi kartıyla harcayacağım.' Peki ne olur? Bir ay harcar üçüncü ay eve haciz gelir. Bunlar geçmişte 'Kim ne veriyorsa beş fazlasını vereceğiz' dediler. O beş fazlasının kaynağı olmadığı için ülkeyi krize, iflasa soktular. Dünyada kriz yokken Türkiye krize girdi."

Muhalefet partilerinin seçim vaatlerini eleştiren Çelik, "Çiftçi, işçi, emekli bu ülkede her şeyin daha fazlasını ve daha iyisini hak ediyor. Onlar bu paraları veremezler. Bu kafayla hazinedeki parayı 6 ay içerisinde bitirirler. 6 ay sonra da ülkeyi yine iflasın eşiğine getirirler. 2001'de bir gazete manşeti, 'Devlet iflas etti. Artık yurt dışına büyükelçi göndermek için paramız yok' diyor. 'Yurt dışında bir tane büyükelçimiz ölse, onun cenazesini Türkiye'ye getirecek paramız yok' diyorlar. Devleti bu hale getirdiler" şeklinde konuştu.

Şimdi emeklilerin istismar edilmeye çalışıldığını anlatan Çelik, "Bayramda torununa daha çok harçlık verecek' diyor. Ama sen bu kafayla o parayı bir bayram verirsin ondan sonra ülke öyle bir krize girer ki, o emeklinin torununun eğitim hizmetinden, sağlık hizmetinden çalarsın. Yarın o çocuklar iş bulamaz hale gelir" ifadelerini kullandı.

- "Kemal Kılıçdaroğlu demek, Türkiye'nin iflas etmesi demektir"

Türkiye'nin doğru yönetilmesi için AK Parti hükümetinin sürdürülmesi gerektiğini vurgulayan Çelik, "1980'de Güney Kore ile aynı seviyedeydik. Güney Kore bugün dünyanın en güçlü ekonomilerinden biri haline geldi. Türkiye'de 12 Eylül ve postmodern darbeler olduğu için biz o seviyenin gerisinde kaldık. Allah'tan sizler 2002'de AK Parti'yi iktidara getirerek o kötü tarihe son verdiniz. AK Parti iktidara gelmeseydi Türkiye bugün etrafımızdaki ülkeler gibi olurdu" dedi.

Çelik, AK Parti iktidarının, istikrarın sürmesi için çok önemli olduğunu söyledi.

Türkiye'nin 2023 hedeflerine, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Davutoğlu liderliğinde ilerlemesinin önemli olduğunu belirten Çelik, "Emeklilere gidin anlatın. Kemal Kılıçdaroğlu demek, Türkiye'nin iflas etmesi demektir. Devlet Bahçeli demek Türkiye'nin batması demektir. Selahattin Demirtaş demek, Türkiye'nin krize girmesi demektir. Bu kaos partisinin söylediği sözlere kimsenin kanmaması lazım" diye konuştu.

Çelik, Yassıada ve Sivriada'ya Başbakan Ahmet Davutoğlu ile gittiğini, siyasi hayatının en anlamlı günlerinden birini yaşadığını anlatarak, sözlerini şöyle tamamladı:

"Bakın ülkede öyle kötülükler yapıldı ki Başbakanı astıkları ipin parasını ailesinden tahsil ettiler. Şimdi bu kötülüklerin arkasından yıllarca Demokrat Parti'nin ekmeğini yiyenler hiç kimse uğramadı. Orası bir mezbelelik halindeydi. İlk defa Cumhurbaşkanımız, Başbakanlığı döneminde bu alanı 'Demokrasi ve Özgürlük Adaları yapacağız' dedi. İlk defa bir Başbakan o adaya gitti. Şehit Başbakan ve bakanların ruhuna Fatiha okudu. Biz sizin emanetinizi kimseye kaptırmadık. Dün Yassıada'da söz verdik. Canımız pahasına da olsa sizin emanetinizi korumaya devam edeceğiz."

Kaynak: AA