Hyundai-Karsan H350 Üretim Başlangıç Töreni

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, yollara yerli bir otomobil markasıyla çıkma zamanının geldiğini belirterek, "Bunun için yoğun bir çalışma yürütüyoruz" dedi.

Bakan Işık, Karsan Otomotiv Sanayii ve Ticaret AŞ'nin, iş ortağı Hyundai Motor Company (HMC) ile üretimine geçtiği Hyundai marka "H350" serisi ticari araçlar için şirketin Hasanağa Sanayi Bölgesi'ndeki fabrikasında düzenlenen Üretim Başlangıç Töreni'ne katıldı.

Işık, burada yaptığı konuşmada, Türkiye ile Güney Kore arasındaki geçmişe dayalı dostluk ve ilişkilerin daha da gelişmesini ve artmasını diledi.

İki ülkenin, stratejik iş birliği anlaşması imzaladığını belirten Işık, "Gerek Türkiye'deki yatırımlar, gerekse üçüncü ülkelerdeki yatırımların artmasını istiyoruz. Bu açıdan bu töreni çok önemli ve anlamlı buluyorum. Bugünkü iş birliği, Güney Kore ve Türkiye'nin dostluklarına daha fazla hizmet edecek, Güney Kore ile Türkiye arasındaki yakınlaşmayı daha da artıracak" diye konuştu.

Işık, Hyundai'nin, kısa geçmişine rağmen dünyanın 5'inci büyük otomotiv üreticisi konumunda bulunmasının, her türlü övgünün üzerinde olduğunu dile getirdi.

Hyundai firmasının, partner ülke olarak özellikle Türkiye'yi seçmesinin önemine işaret eden Işık, "Bu, Türkiye ekonomisine duyduğu bir güvenin, aynı zamanda Karsan'a ve Karsan'ın kabiliyetlerine ve gücüne duyduğu güvenin göstergesi. Özellikle Karsan çalışanlarının o üstün yeteneklerinin bu projenin Karsan'a verilmesinde çok önemli bir rol oynadığını da belirtmek istiyorum" ifadelerini kullandı.

- "Otomotiv, Türkiye açısından vazgeçilmez bir sektör"

Bakan Işık, otomotiv sektörünün, halen Türkiye'nin en fazla ihracat yapılan sektörü olduğunu ve cari işlemler dengesinde ticaret fazlası verdiğine işaret etti.

Bu sektörde 18 milyar dolarlık ihracata karşılık, 15 milyar dolara yakın da ithalat yapıldığını aktaran Işık, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu ithalatımızın da çok önemli bir kısmı ürün ithalatı, parça ithalatı değil. Şu anda otomobillerimizin yüzde 78-79'unu, 2014'te rakam biraz daha düştü, ithal ediyoruz. Otomotiv sektörü Türkiye açısından vazgeçilmez bir sektör. Avrupa'nın otobüs üretiminde tartışmasız birinciyiz. Hafif ve ağır ticari üretiminde Avrupa'nın ikincisiyiz, otomobil üretiminde ise ikincisiyiz. Otomotivin toplamında Avrupa'nın 6'ncısıyız, dünyanın 17'ncisiyiz.

Çok ilginçtir Türkiye, ekonomi olarak da Avrupa'nın 6'ncısı, dünyanın 17'ncisi, dolayısıyla Türkiye'nin 2023 hedeflerini en önemli hedef olarak görüyorsak ki görüyoruz, o zaman Avrupa'da daha üst sıraya dünyada da 10'a gelmek için otomotiv sektöründe 17'ncilikten 10'unculuğa gelmek durumundayız. Bu bizim açımızdan stratejik bir hedeftir."

- "Dünya yollarına yerli bir otomobil markasıyla çıkmanın zamanı geldi"

Işık, otomotiv yan sanayinin de dünyada önemli bir ihracat gücüne ve potansiyeline sahip olduğunu söyledi.

Otomotiv sektörünün, kendi markası olmayan ülkelerde Türkiye gibi tedarikçi olduğuna işaret ederek, "Kendi otomobil markası olan ülkelerde otomotiv yan sanayi stratejik ortaktır. Bugün siz otomotivde iddialı ülkelerin hangisine giderseniz gidin, otomotivle ilgili bir karar alınırken 'Yan sanayimiz bundan nasıl etkilenir, olumlu mu olumsuz mu etkilenir, istihdam kaybı yaşar mıyız yaşamaz mıyız? Bu, ülkenin yan sanayinde bir büyüme veya küçülme oluşturur mu oluşturmaz mı?', bu kriterler temel kriterlerdir" diye konuştu.

Fikri Işık, Bursa, Kocaeli ve İstanbul'un, dünyanın her yerine, küresel markalara ihracat yaptığını anımsattı.

Türkiye'nin, sonraki dönemlerde fiyatta rekabet avantajını kaybetme riskiyle karşı karşıya kalması halinde sektörün bundan olumsuz etkilenebileceğine dikkati çeken Işık, şunları kaydetti:

"Stratejik ortak değiliz. Artık Türkiye'de otomotivin stratejik ortak konumuna yükselme zamanı geldi. Bunun için de bir tek şeye ihtiyacımız var; artık dünya yollarına yerli bir otomobil markasıyla çıkmanın zamanı geldi. Bunun için yoğun bir çalıma yürütüyoruz. Artık istiyoruz ki Türkiye'nin kendi otomobil markası da olsun, Türkiye'nin otomotiv sektörü bütün dünyada stratejik ortak olarak görülen sektörler arasına girsin.

Bununla ilgili birinci fazı bitirmek üzereyiz. Yakında inşallah bu birinci faz ile ilgili duyuruyu yapacağız ve özellikle ikinci faza geçerken, Karsan'ın bugüne kadar otomotiv sektöründeki birikimini yerli marka oluşturmakta değerlendireceğiz ve inanıyorum ki inşallah Türkiye'nin yerli markasını üretmekte birlikte çalışacağız. Yerli otomobili, Türkiye'nin dünyada küresel bir güç olması noktasında önemli stratejik bir adım görüyorum ve bununla ilgili çalışmaları sürdürüyoruz."

- Otomotiv sektöründeki paradigma değişikliği

Otomotivde ciddi paradigma değişikliğini olduğuna dikkati çeken Işık, buna ayak uydurmak, hatta rol almak gerektiğini belirtti.

Türkiye'nin, sadece teknolojiyi tüketen konumunda kalamayacağını ifade eden Işık, "Türkiye, aynı zamanda teknolojiyi üreten bir ülke olma konumundadır. Bunun için Ar-Ge ve inovasyon en temel unsurdur. Bu çerçevede 2002'de iki adet olan Teknoloji Geliştirme Bölgesi sayısı bugün 44'e ulaştı, buradan 23 milyar liralık üretim yapıldı, 2 milyar liranın üzerinde ihracat gerçekleştirildi. Türkiye'nin Ar-Ge merkezi sayısı bugün 181'e ulaştı. Artık Türkiye sadece bilgiyi lisansla alıp kullanan bir ülke değil, bilgiyi üreten ve lisanslayarak satan bir ülke konumuna gelmeye başladı. Dünya, krizle uğraşırken Türkiye tam aksine bir adım attı, Ar-Ge merkezlerine agresif destek verdi. Bu sayede dünyada birçok Ar-Ge merkezi Türkiye'ye yavaş yavaş gelmeye başladı. Şimdi bir adım daha atıyoruz, kanun taslağımızı TBMM'ye gönderdik. Tasarım ofislerini de aynen Ar-Ge merkez gibi destekleyeceğiz" ifadelerini kullandı.

Karsan'ın otomotiv Ar-Ge merkezi Hexagon'u daha önce ziyaret ettiğini anlatan Işık, orada etkileyici çalışmalar gördüğünü söyledi.

Oradaki çalışmaların, bugün Hyundai-Karsan iş birliğine önemli katkı sunduğunu belirten Işık, "Bu çalışmaların devam etmesini istiyorum. Biz artık Türkiye'de ucuz iş gücüyle anılan bir dünya ülkesi olmak istemiyoruz. Nitelikli iş gücüyle, refah üreten bir anlayışla yolumuza devam etmek istiyoruz. Önümüzdeki süreçte global yatırımların Türkiye'de artacağından hiç kuşkunuz olmasın. Türkiye, istikrarını sürdürdükçe 2023 hedeflerini adım adım yürüyecek ve Ar-Ge ve inovasyon noktasında mesafe aldığı sürece de 2023 hedefleri bizim için çok uzak hedefler olmayacak."

Bakan Işık, Ar-Ge ve inovasyona dayalı üretimin bundan sonraki süreçte de temel öncelikleri olacağını ve 2023 hedeflerini yakalayacağını kaydetti.

Kaynak: AA