Mustafa İsen, Başkanlık Sistemi ve Çözüm Sürecini Yorumladı
Eski Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri AK Parti Sakarya Milletvekili Adayı Mustafa İsen, “Çözüm süreci mutlaka aşılması gereken meselelerden biridir ve Türkiye bunu kendi iradesiyle çözebilecek yetkiye sahiptir” dedi.
Uzun yıllar Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün genel sekreterliği görevinde bulunan ve 2015 seçimlerinde AK Parti Sakarya’dan ikinci sıra milletvekili adayı gösterilen Mustafa İsen, seçim çalışmalarını sürdürüyor. Seçim çalışmaları kapsamında ziyaretlerini sürdüren İsen, Adapazarı Şoförler ve Otomobilciler Odası, Sakarya Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği’ni ziyaret etti, Sakarya Üniversitesi’nde düzenlenen etkinlikte öğrencileri ile bir araya geldi.
Seçim çalışmalarının yoğun tempo ile devam ettiğini ifade eden İsen, “Aşağı yukarı 8.30 başlayıp gece 11.00’lara kadar devam eden süreç ve 7 gün aynı hızla devam ediyor. Tüm ilçeler, şehir merkezi bu çerçevede adeta harmanlanıyor. Bir taraftan Sivil Toplum Kuruluşları, esnaf ve örgütlü kuruluşlar ile son derece sıcak bir ilişkimiz var. Devam ediyorum bugün üniversitemizdeyiz burada güzel bir etkinlik var, bu etkinliğin bir parçası olarak arkadaşlarla bir araya geldik” dedi.
Sakarya’yı da kısaca tanımlayan İsen, “Sakarya stratejik bakımdan değerlendirildiği zaman potansiyelin ne olduğunu çok kolay ele veren illerden biri. Yolların ayrıldığı ve düğümlendiği bir noktada bulunuyor Sakarya, şimdi de bunlara yeni yollar ilave ediliyor. Eskiden Doğu Marmara’nın Anadolu’ya açılan kapısı olarak değerlendiriliyordu bu şehir, şimdi özellikle üçüncü köprü yolu, hızlı tren yolu, Karasu’ya liman, limanın demiryolu bağlantısı ve daha da önemlisi tarihinde ilk defa devreye alınacak Karadeniz otoyolu ile birlikte konumu çok daha pekişiyor” diye konuştu.
Anayasanın değiştirilmesi ve Başkanlık Sistemi konusunda açıklamalarda bulunan İsen, “Son 8 yıldır Türkiye’de yürütmenin kendi içerisinde Cumhurbaşkanlığı ile bir çatışma olmadan yürüyor ama bu her zaman böyle olacağı manasına gelmez. Geçmişte başka tecrübeler yaşadık. Bu anlamda akıllı toplumlar sorunları sıcak ilişkiler çerçevesinde değil önceden görerek çözmek yollarını ararlar. Bu manada Başkanlık Sisteminin Türkiye’nin önünü açacağı kanaatindeyim. Bundan sonra da yeni anayasanın kapısından girerek, bizim çok önemli yeni çalışmalar yapmamız lazım. Mesela YÖK Yasası anayasa değişikliğine bağlı, Yüksek Öğretim Kurumunda toplumu rahatlatacak değişiklikler olacaktır. Türkiye’nin kültürel vizyonu konusunda gelecek dönemde çok önemli çalışmalar olacaktır. İnşallah yeni anayasayı değiştirebilecek bir potansiyeli elde edeceğiz. Yeni Türkiye gerçekten eski kalıplardan kurtularak, daha rahat edebilecek ve çağdaş dünyaya daha eklemlenebilecek bir yola gidecektir” ifadelerini kullandı.
Çözüm Süreci’nin Türkiye’nin önünde bulunan en önemli sorun olduğunu belirten İsen, “Türkiye’nin bu badireyi mutlak suretle atlatması lazım. Şuanda karşı karşıya kaldığımız sorunlar eski Türkiye’nin sorunlarıdır. Burada ciddi adımlar atılabilirse Güney Doğu’nun gerek turizm gerek diğer noktaları açısından kapasitesini biliyorum. Diyarbakır gerçekten çok özelliği olan şehirlerden biridir. Gaziantep’te yakalanan başarının çok daha güçlüsü bu sorun halledildiği takdirde gerçek potansiyeli kullanılabilir başka bir çerçeveye taşınabilir. Önümüzdeki dönemde Türkiye’nin bu sorunu da arkasında bırakacağı kanaatindeyim. Muhakkak aşmamız gereken meselelerden birisidir. Türkiye bunu kendi iradesiyle çözebilecek yetkiye sahiptir” şeklinde konuştu.
Kaynak: İHA
Seçim çalışmalarının yoğun tempo ile devam ettiğini ifade eden İsen, “Aşağı yukarı 8.30 başlayıp gece 11.00’lara kadar devam eden süreç ve 7 gün aynı hızla devam ediyor. Tüm ilçeler, şehir merkezi bu çerçevede adeta harmanlanıyor. Bir taraftan Sivil Toplum Kuruluşları, esnaf ve örgütlü kuruluşlar ile son derece sıcak bir ilişkimiz var. Devam ediyorum bugün üniversitemizdeyiz burada güzel bir etkinlik var, bu etkinliğin bir parçası olarak arkadaşlarla bir araya geldik” dedi.
Sakarya’yı da kısaca tanımlayan İsen, “Sakarya stratejik bakımdan değerlendirildiği zaman potansiyelin ne olduğunu çok kolay ele veren illerden biri. Yolların ayrıldığı ve düğümlendiği bir noktada bulunuyor Sakarya, şimdi de bunlara yeni yollar ilave ediliyor. Eskiden Doğu Marmara’nın Anadolu’ya açılan kapısı olarak değerlendiriliyordu bu şehir, şimdi özellikle üçüncü köprü yolu, hızlı tren yolu, Karasu’ya liman, limanın demiryolu bağlantısı ve daha da önemlisi tarihinde ilk defa devreye alınacak Karadeniz otoyolu ile birlikte konumu çok daha pekişiyor” diye konuştu.
Anayasanın değiştirilmesi ve Başkanlık Sistemi konusunda açıklamalarda bulunan İsen, “Son 8 yıldır Türkiye’de yürütmenin kendi içerisinde Cumhurbaşkanlığı ile bir çatışma olmadan yürüyor ama bu her zaman böyle olacağı manasına gelmez. Geçmişte başka tecrübeler yaşadık. Bu anlamda akıllı toplumlar sorunları sıcak ilişkiler çerçevesinde değil önceden görerek çözmek yollarını ararlar. Bu manada Başkanlık Sisteminin Türkiye’nin önünü açacağı kanaatindeyim. Bundan sonra da yeni anayasanın kapısından girerek, bizim çok önemli yeni çalışmalar yapmamız lazım. Mesela YÖK Yasası anayasa değişikliğine bağlı, Yüksek Öğretim Kurumunda toplumu rahatlatacak değişiklikler olacaktır. Türkiye’nin kültürel vizyonu konusunda gelecek dönemde çok önemli çalışmalar olacaktır. İnşallah yeni anayasayı değiştirebilecek bir potansiyeli elde edeceğiz. Yeni Türkiye gerçekten eski kalıplardan kurtularak, daha rahat edebilecek ve çağdaş dünyaya daha eklemlenebilecek bir yola gidecektir” ifadelerini kullandı.
Çözüm Süreci’nin Türkiye’nin önünde bulunan en önemli sorun olduğunu belirten İsen, “Türkiye’nin bu badireyi mutlak suretle atlatması lazım. Şuanda karşı karşıya kaldığımız sorunlar eski Türkiye’nin sorunlarıdır. Burada ciddi adımlar atılabilirse Güney Doğu’nun gerek turizm gerek diğer noktaları açısından kapasitesini biliyorum. Diyarbakır gerçekten çok özelliği olan şehirlerden biridir. Gaziantep’te yakalanan başarının çok daha güçlüsü bu sorun halledildiği takdirde gerçek potansiyeli kullanılabilir başka bir çerçeveye taşınabilir. Önümüzdeki dönemde Türkiye’nin bu sorunu da arkasında bırakacağı kanaatindeyim. Muhakkak aşmamız gereken meselelerden birisidir. Türkiye bunu kendi iradesiyle çözebilecek yetkiye sahiptir” şeklinde konuştu.