(özel Haber) Bağımlılığa Karşı Seferberlik

Birçok araştırmaya göre madde kullanımının yoğun olduğu Diyarbakır’da, bunun önüne geçebilmek için seferberlik başlatıldı. Yeşilay Cemiyeti Diyarbakır Şubesi, hem Milli Eğitim Müdürlüğü hem de Müftülük ile ortak çalışmalar yaparak, “bağımlılık” ile farkındalık oluşturmaya çalışırken, bu çerçevede 800 rehber öğretmen ve 5 bin 500 Kur’an kursu öğrencisine eğitim verildi. Öğretmenler üzerinden kent merkezi ve ilçelerindeki tüm okullardaki öğrencilere ulaşılmasının hedeflendiği belirtildi. Bunun yanı sıra, bazı camilerde de Cuma namazı öncesinde vaaz yerine bağımlılık ile ilgili görsel sunumlar yapılmaya başlandı. Sunumların da tüm camilere yayılmasının hedeflendiğine dikkat çekildi. Çalışma ile kentte, genç yaşlı, kadın erkek herkese ulaşılıp, hem madde, tütün, alkol hem de gençlerdeki marka bağımlılığının önüne geçilmesinin amaçlandığına vurgu yapıldı. Çalışma ile şimdiden on binlerce kişiye ulaşıldığı kaydedildi.

"CEMAAT ÇALIŞMALARIMIZI BEĞENİ İLE KARŞILIYOR"

Konuya ilişkin İHA muhabirine açıklamalarda bulunan Yeşilay Cemiyeti Diyarbakır Koordinatörü Yahya Öger, çalışmalarını şöyle anlattı:

"Yeşilay olarak, Diyarbakır İl Müftülüğü ile yaptığımız protokol çalışmalarında öncelikle Kuran kurslarımızdaki yaklaşık 5 bin 500 öğrenciye eğitim verdik. Yine Kayapınar İlçe Müftülüğü ile yaptığımız protokol gereğince Cuma günleri büyük camilerde vaaz yerine sunumlar yaptık. Madde bağımlılığı ile mücadele adı altında yaptığımız bu sunumlarla yaklaşık 15 bin cami cemaatine ulaştık. Biz bu eğitimleri verirken, insanların aklına, canına ve çevresine zarar veren ne olursa olsun bunların kullanılmasının ve satılmasının caiz olmadığını söylüyoruz. Tabi dönüşler bayağı güzel oldu. Cami cemaatimizin olumlu tepkileri oldu. Şimdi diğer ilçelerimizdeki camilerimizde de bu sunumları yapacağız."

Sunumlarda klasik vaaz yerine görsellikten faydalandıklarına ve slaytlarla sunumlar yaptıklarına dikkat çeken Öger, "Mesela tütün bağımlılığı ile ilgili sunumumuzda görsellerle bunun sağlığa, çevreye ve ekonomiye zararlarını anlatıyoruz. Özellikle ekonomik zararları cami cemaatinin dikkatini çekiyor. Genelde cami cemaatimiz bunların dini boyutu ile ilgileniyor. Dinin bu işe nasıl baktığını merak ediyorlar. Biz de hadislerle ve ayetlerle bunun zararlı olduğunu ve zarar veren her şeyin kullanımının dinen yasak olduğunu, caiz olmadığını söylüyoruz. Olumlu tepkiler alıyoruz" dedi.

"TÜM ÖĞRENCİLERE ULAŞMAYI HEDEFLİYORUZ"

Yeşilay Cemiyeti olarak aynı zamanda Türkiye’de Milli Eğitim ile yaptığı anlaşma gereğince Diyarbakır’daki 800 rehber öğretmene eğitim verdiklerini kaydeden Öger, "Bunlar Diyarbakır merkez ve ilçeler de dahil olmak üzere en ücra köylerden gelen öğretmenler. 3’er gün, 18 modüllük eğitim verildi. Önümüzdeki ay sertifika törenleri olacak. Bunlarla beraber sahada çalışacağız. Bizim beklentimiz bütün rehber öğretmenlerimizin okullarında sınıf sınıf bağımlılık ile ilgili mücadeleye katkı sağlamalarıdır. Öğretmenlerimiz okullarda boşluğu dolduracaklardır. Eğitim ve öğretim yılının tamamlanmasıyla birlikte Diyarbakır’daki bütün öğrencilere ulaşmayı hedefliyoruz" diye konuştu.

"BAĞIMLILIK TÜRKİYE’DE HEP ÖTELENDİ"

Bağımlılığa ilişkin Türkiye genelinde seferberlik edildiği ve Başbakan öncülüğünde uyuşturucu şurası yapıldığını hatırlatan Öger, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bağımlılık Türkiye’de hep ötelenen bir olgu oldu. Toplum ciddi sıkıntılar yaşadı. Hem hükümet hem de toplumun bireylerinde bu işte bir mücadele olması gerektiği farkındalığı oluştu. Türkiye’de topyekun devam eden bu mücadelede Diyarbakır’da bir öncü olmayı hedefliyoruz. İstatistikler bize bu işin ötelenmemesi gerektiğini söylüyor. Çünkü Diyarbakır’da madde ve esrar kullanım oranı çok yüksek, yüzde 1,5 dolayında. Bunu nüfusa vurduğumuzda rakam büyük bir boyuta ulaşıyor. Tütün kullanma oranına baktığımızda ise bunun neredeyse ilkokullara indiğini görüyoruz. Sağlık İl Müdürlüğü’nün çalışmasına göre 7’inci sınıflarda yüzde 14 tütün kullanımı var, bu oran 11’inci sınıflarda yüzde 47 civarında. Bu olay geç kaldığımızı bize gösteriyor. Çünkü gençliğimiz, sağlığımız ve ekonomimiz elimizden gidiyor. Umarım biz bu çalışmada bir şeyler yapabiliriz."