Ak Partili İşler ve Elibol Gazetecilerle Bir Araya Geldi

AK Parti Ankara Milletvekili Emrullah İşler, paralel yapılanmaya hizmet eden memurlar ile diğer görüşte olan memurların milleti AK Parti’den uzaklaştırmak için iş yavaşlatmadan vatandaşa kötü davranmaya kadar kasıtlı çalışma yürüttüklerini belirtirken, AK Parti Ankara Milletvekili Adayı Nuri Elibol ise Ankara’da bazı bölgelerde DHKP-C’nin yuvalanmaya başladığını söyleyerek tehlikeye dikkat çekti.

Ak Partili İşler ve Elibol Gazetecilerle Bir Araya Geldi

AK Parti Ankara Milletvekili Emrullah İşler ve AK Parti Ankara Milletvekili Adayı Nuri Elibol, gazetelerin Ankara haber müdürleri ve Ankara ekleri sorumluları ile öğle yemeğinde bir araya gelerek siyasi gelişmeleri değerlendirdi. Ankara 2. Bölge için AK Parti’nin listesini değerlendiren Emrullah İşler, listenin bölgede artı 5 puan getireceği kanaatinde olduğunu belirterek, ikinci bölgedeki hedeflerinin 10 milletvekili olduğunu kaydetti.

İşler, “7 Haziran akşamına kadar canla başla çalışacağız. Gerek adaylarımız, gerek teşkilatımız hedefe kitlenmiş durumda. Sahaya da güçlü bir şekilde ineceğiz. Bizim 10. seçimimiz, büyük bir tecrübemiz var. Seçim sürecinde çalışmalarımızı tecrübeli arkadaşlarla yapıyoruz. Kampanya başladıktan sonra şartların bizim lehimize daha iyi olacağını düşünüyorum. Yüzde 50 bandına yakın bir durumda seyrediyoruz şuanda, inşallah bu durum netleşecek ve AK Parti bu seçimlerden güçlü bir şekilde çıkacak” dedi.

“TÜRKİYE ALTIN BULDU DA İKTİDARIN MI HABERİ YOK”
CHP ve HDP’nin seçim vaatlerini değerlendiren ve daha önceden de buna benzer vaatlerin yapıldığına dikkat çeken İşler, “Özellikle CHP’nin vaatlerine baktığınız zaman, Kılıçdaroğlu daha önceden İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday olduğunda da boş vaatlerde bulunmuştu. 2002 yılında Genç Parti’nin bu takım vaatleri, Haydar Baş’ın bir takım vaatleri oldu. Bence demode olmuş bir anlayış olarak görüyorum. Belki ilk açıklandığında cazip görülebilir ama bu tartışıldığı zaman, Maliye Bakanımızın ‘kaynağını açıklasın bende oyumu CHP’ye vereceğim’ açıklamasından sonra, ona cevaben ‘ben maliye uzmanıyım’ şeklinde konuşulması insanların aklı ile dalga geçme olarak görüyorum” diye konuştu.

Yunanistan’da Çipras’ın da benzer vaatlerle iktidara geldiğini kaydeden İşler, “Yunanistan’da devlet iflasın eşiğindeydi, iyice battı. Şimdi IMF tepesine bindi. Çipras boş vaatlerle iktidara geldi, ama birde hayatın gerçekleri var. CHP’nin açıklamalarını duyunca, HDP’de ondan fazlasını veriyor, açık artırmaya girdiler. Asgari ücreti bin 500 liraya çıkarttığınızı düşünün, o zaman ciddi manada işsizlik ortaya çıkar. Bir adam işyerinde 10 tane işçi çalıştırıyorsa o çarkı çevirebilmek için işçi sayısını yarıya düşürecek ve yeni işsizlikler oluşacak. Vaatler arasında istihdama yönelik bir şey yok. Daha önce Kılıçdaroğlu yaptığı açıklamalarda, ‘ben Başbakan olayım işsizliği bitireceğim’ diyordu, hani formülün nerede? Eğer bu kadar kaynak varsa niye AK Parti hükümeti bu kayrağı kullanmayarak kendi ayağına kurşun sıksın. Böyle bir imkanımız varsa bol keseden veririz herkese, yüzde 60-70 alır, 400 milletvekilini aşarak anayasayı değiştirir, Türkiye’de sistemi değiştiririz. Türkiye petrol buldu, doğal gaz buldu da iktidarın mı haberi yok veya altın madene mi buldu. Bunları açıklarlarsa inandırıcı olurlar, ‘ben hesap uzmanıyım’ diyor, bir tane sen misin Türkiye’de, binlerce hesap uzmanı var, bilmiyorlar mı bu işi? ‘Mazotu 1.5 lira yapacağım’ diyor. Bütçedeki en büyük kalemi akaryakıttan alınan vergiler oluşturuyor. Akaryakıttaki vergi oranı yüzde 70 civarındaydı biz onu 5 puan kadar düşürdük, daha fazla düşüremiyorsun. Düşürdüğün zaman memurun maaşını veremezsin, sağlık hizmetlerini yapamazsın” şeklinde konuştu.

Vaatlerin içinin boş olduğunu milletin anlayacağını söyleyen İşler, açıklanan vaatlerin uygulanabilmesi için vergilerin 5 katına çıkartılması gerektiğini belirtti.

İşler, “O kadar tutarsız ki, en büyük vergi kalemi olan akaryakıtı maliyetine verecek, o zaman nasıl toplayacaksın. Dört işlemi bilen insan bile bu kadar boş vaatte bulunmaz” ifadelerini kullandı.

“CHP KAZANAMAYACAĞI İÇİN, DİĞER PARTİLER DE TASFİYE OLACAKLARINI DÜŞÜNDÜKLERİ BAŞKANLIK SİSTEMİNE YANAŞMIYORLAR”
HDP’nin barajı geçip geçmeyeceği konusunda açıklamalarda bulunan Emrullah İşler, kendilerinin baraj taraftarı olmadıklarını, Erdoğan’ın bu konuda daha önceden önerilerde bulunduğunu ifade ederek, bu önerilere muhalefetten cevap gelmediğini açıkladı.

Mevcut sistemin kendilerinin üçüncü alternatifi olduğunu kaydeden İşler, “Bunun oluşturacağı sonuçlar bir yerde onların kendi sorunları. Biz bu konuda daraltılmış bölge sistemini, üçlü veya beşli seçim bölgeleri ile seçime gidelim, barajı yüzde 5’e indirelim dedik, ya da dar bölge sistemi ile bütün barajı kaldıralım dedik. Bu önerileri diğer muhalefet partileri tartışmadı. İnşallah bizim yeni anayasa önerimiz var, bu öneri ile baraj kalmayacak, yüzde 50’yi alan yönetimini devralacak. Başkanlık sistemini de savunuyoruz, başkanlık sisteminde birisinin başkan olması için yüzde 50’li aşması gerekiyor. Türkiye’de yüzde 35-65 sağ sol tablosu olduğu için, CHP kazanamayacağı için, diğer partiler de küçük parti oldukları için, başkanlık sistemi ile tasfiye olacaklarını düşündükleri için bu sisteme yanaşmıyorlar. Başkanlık sistemini biz kendimiz için istemiyoruz, bu sistemde de yüzde 50’yi alıp iktidara geliyoruz. Türkiye’nin geleceği açısından başkanlık sistemi çok önemli. Doğrudan halkın Cumhurbaşkanını seçmesinden bu yana Türkiye yeni bir kulvara girdi. Bu kulvara göre hukuki altyapının oluşturulması lazım” açıklamasında bulundu.

Diğer partilerin bu sezimi son raunt olarak gördüklerini kaydeden İşler, “Bütün eteklerindeki taşları döküyorlar, bu boş vaatlerde bunların göstergesi. Bir yandan CHP boş vaatlerde bulunuyor, HDP daha da aştı, MHP’de açıklarsa belki asgari ücreti 2 bin küsüre çıkartacak, emekli maaşlarını ikiye katlayacak. Bizim tekstilcilerimiz fabrikalarını Çin’de açıyor. Asgari ücret daha ucuz olduğu için. Bizde asgari ücret 400 doların üzerinde, bu bazı yerlerde 100 dolar, 200 dolar. Böyle bir şey olduğu zaman Türkiye’de fabrikaların kapanması anlamına gelir, o zaman kimse işçi çalıştıramaz, çalışan da çalıştığının iki katı efor harcaması gerekecek. Üç kişinin yapacağı işi o zaman bir kişi yapacak. Biz bu filmleri daha önceden gördük, tutacağı kanaatinde değilim. Bir tarafta CHP, MHP, HDP, diğer yanda üst akılın paralel devlet yapılanmasını aktif bir şekilde ileri sürmesi” dedi.

HDP’nin barajı aşması için çok çaba gösterenler olduğunu fakat bu çabaların ters tepeceğini belirten İşler, “Bize gelen anketlerde MHP’nin oylarında ciddi düşüşler var. Birileri şişirme anketlerle HDP’ye barajı aşırıyorlar, ben bunun tutacağı kanaatinde değilim. CHP ciddi bir şekilde mezhep partisine dönüştü. CHP’de çok sayıda Alevi kökenli vatandaşımız Meclise gelecek. Alevilerin sayısı ile temsil oranına baktığınız zaman ikiye, üçe katlanıyor, buda CHP’nin içinde ciddi tepkilere yol açtığını biliyoruz. Bu aynı zamanda HDP’ye gidecek Alevi oylarını CHP’de tutacak. CHP iç tepkilerden dolayı birkaç puan kaybedecek” diye konuştu.

Meclis içtüzüğünün biran önce değişmesi gerektiğini söyleyen Emrullah İşler, “Diğer ülkelerin parlamentolarında 50 kişi ile karar alınıyor. Bugün biz iktidarız, yarın başkası iktidar olabilir ama Türkiye’nin geleceği açısından güçlü sistemler kurulması lazım. Biz başkanlık sistemini biz bu yüzden istiyoruz. Meclisin içtüzüğünün değişmesi, çalışma sisteminin belirlenmesi lazım” şeklinde konuştu.

“IMF’YE 50 YIL SONRA BORCUMUZU SIFIRLADIK, ARDINDAN GEZİ OLAYLARI ÇIKTI”
“Gezi olayları ile başlayan yaklaşık 2 yıllık sürecin Türkiye’ye çok kan kaybettirdiğini ifade eden İşler, “Türkiye zor bir coğrafyada, sistemin güçlü olmamasından kaynaklanan sorun, içimizde birbirimizle çok uğraşıyoruz, buda Türkiye’ye kan kaybettirir, koalisyon dönemleri de bunların en güzel örneği” dedi.

İktidarı sandıkta yenemeyenlerin sokak hareketleri ile Türkiye’yi karıştırarak ekonomiyi zora sokma gayretinde olduklarını kaydeden İşler, “Bizim derdimiz ülke, onların derdi kendi kişisel ve partisel çıkarları, buda ülkeye çok zarar veriyor. Gezi olayları mayıs sonunda başladı, biz 14 Mayıs’ta 50 yıl sonra IMF’ye olan borcumuzu bitirmişiz. Borcumuzu sıfırlıyoruz 15 gün sonra ‘sen misin bunu yapan’ der gibi, Türkiye’yi karıştırıyorlar ve siz buna tesadüf diyeceksiniz, ağaç meselesi olarak bakacaksınız, o kadar basit değil” dedi.

17-25 Aralık olayının Türkiye’yi Mısırlaştırma operasyonu olduğunu belirten İşler, “Mısır’da askeriyeyi kullanarak darbe yaptılar, Türkiye’de yargı ve emniyet vesayeti ile Türkiye’yi Mısırlaştırmak istediler. Bu ifadenin organizasyonu yapanlar tarafından kullanıldığını biliyoruz. Başaramadılar, Yeni Türkiye’de değişen bir şey var, iktidarlar muktedir oldu. Eskiden iktidarlar vesayet organlarının elinde oyuncaktı. 2013’lere geldiğimizde bu sağlanmıştı, bu sağlandığı için Gezi kalkışması, 17-25 Aralık olayı, Kobani olayları oldu, çök şükür bunlar bertaraf edildi. Paralel yapının devlet içindeki yapılanmasına rağmen bunu yapıyoruz” diye konuştu.

Devlet kurumlarında milleti AK Parti’den uzaklaştırmak için paralel yapının uzantıları ve diğer görüşteki memurların iş yavaşlatmadan vatandaşa kötü davranmaya kadar kasıtlı olarak bir çalışma içinde olduklarını söyleyen İşler, “Kasıtlı olarak AK Parti aleyhinde kanaat oluşturmak için, paralel yapıya ait polislerin yüklü miktarda trafik cezaları kestiği, hastanelerde başka fikirden doktorların hastalara kötü muamele ettiği yönünde bilgiler bize geliyor. Bugünlerde 18 yaşından küçük kişiye sigara sattığı gerekçesi ile 5 bin lira para cezası yazıyor. Maliyeci bunu yapsa anlarım, hastanede de doktor yapıyor. Herkes kendi çapında ihanet peşinde, yeter ki AK Parti iktidardan uzaklaşsın. Mısır’da bir darbe oldu, 5 bine yakın insan öldü. Bu darbenin ciddi bir maliyeti var. Bu maliyet belli odaklar tarafından karşılanıyor. Mısır şuan Türkiye’nin 2001 ekonomik krizi durumunda. 9 milyon devletten maaş alan insan var, nüfusu 90 milyon. Türk işadamları Mısır’da ciddi istihdam sağlıyor, onlara da çeşitli sıkıntılar çıkarttılar” şeklinde konuştu.

“CHP’NİN VAATLERİNE GÖRE 1.5 YIL SONRA IMF’NİN KAPISINA DAYANIRIZ”
AK Parti Ankara 2. Bölge milletvekili aday listesini değerlendiren Elibol ise, son sıradaki adayın bile çok gayretli çalıştığını kaydederek Ankara ile ilgili şu yorumlarda bulundu:
“Ankara’da seçmen genelde demokrat, sadece bazı yerlerde DHKP-C yuva edinmeye başlamış. Ankara’da yaşayan insanların huzur içinde yaşamlarını sürdürmeleri önünde ciddi bir tehdit oluşturmaya başlamışlar. Özellikle Ankara’daki Alevi vatandaşlarımızı da kandırarak bir yer edinmeye çalışıyorlar Ankara’da. Yenimahalle’de taban bulmuşlar.”
CHP ve HDP’yi seçim vaatleri seçim vaatleri üzerinden eleştiren Elibol, Türkiye’ye hesap toplayacak değil, hesap artıracak adam lazım olduğunu kaydederek, “Ben iyi toplarım’ diyor, biz 1940’lı yıllardan hatırlıyoruz nasıl topladıklarını, milletin elinde üç tane keçisi varsa birini elinden aldılar. Üret, pastayı büyük ondan sonra topla. Söylediği para bütçenin 1/3’ünden fazla, bütçenin bu kadarını dağıtırsan yatırımı nasıl yapacaksın, istihdamı nasıl artıracaksın. 1.5 yıl sonra IMF’nin kapısına dayanırız biz. Allah Türkiye’ye bir koalisyon göstermesin. Türkiye’nin koalisyon günlerinden ne çektiğini hepimiz gördük. Rahmetli Ecevit gibi bir Başbakan Kemal Derviş’ten 2 ay randevu alamadı, düşünün artık. Bizim en büyük sorumuz terör, ben partilerin beyannamelerinde terör sorununu nasıl çözeceklerini görmedim. ‘Benim adım Kemal ben yaparım’ lafı ile çözemezsin bunu. Bizim en büyük sorunlarımızdan birisi 12 Eylül darbe anayasası, yeni anayasa ile ilgili ciddi bir öngörüleri yok. Mevcut sistem Türkiye’yi taşımıyor, Türkiye’nin makas değiştirmesi lazım, bununla ilgili bir öngörü yok. Türkiye’deki bir takım sosyal kesimlerin bir takım sorunları var, bu ülkenin sosyal barışını sağlamak istiyorsan dezavantajlı kesimlerin sorunlarını nasıl çözüldüğünü öngörmeleri lazım. Türkiye’nin refahı bütçede birikmiş 3-5 kuruşunu dağıtarak sağlayamazsın refahı. Türkiye’nin 13 yılda iğne ucu ile biriktirdiğini sen bir gecede gelip hovarda gibi dağıtacaksın, Türkiye onu biriktirmek için neler çekti, sonra da IMF’ye mi gideceksin?” dedi.

Kürtlerin büyük bir bölümünün muhafazakar olduğunu, muhafazakar Kürtlerin de Marksist bir partiye oy vermeyeceklerini ifade eden Elibol, “Paralel yapılanma, KCK yapılanması, bunların hepsi HDP’nin barajını geçmesini istiyor. AK Parti başkanlık sistemini getirmesin, anayasayı değiştirmesin diye HDP’nin barajı geçmesini istiyorlar. Ben Ermenilerle, Asala ile terör örgütü ile kol kola olan insanların barajı aşacağına inanmıyorum. Bizim Alevilerimiz asla onlara oy vermez. PKK veya Asala terör örgütünün sözcülüğünü yapanlarla aynı çizgide olacaklarına asla inanmıyorum. Kürtlerin büyük bir bölümü muhafazakardır, Kürtler Marksist bir partiye oy vermez” diye konuştu.

Kaynak: İHA