Gezi Parkı Olaylarına İlişkin Dava

Gezi Parkı olaylarına ilişkin aralarında Beşiktaş taraftar grubu Çarşı'nın mensuplarının da bulunduğu 35 kişi hakkında ''cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etmek'' suçundan açılan dava dosyasının, mütalaasını hazırlaması için savcıya gönderilmesine karar verildi.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuksuz sanıklar Ayhan Güner, İbrahim Halilullah Turan, Yusuf Demirci, Atay Kesik, Hakan Bora, Hüseyin Fidan, Mustafa Uysal ve Serkan Sevim katıldı.

Müştekiler Rasim Süzer, Hanifi Karadağ, Ahmet Özen ve İsmail Koyutürk de duruşmada hazır bulundu.
Sanıklardan İbrahim Halilullah Turan, savunmasında hakkındaki iddiayı kabul etmeyerek, beraatini talep etti.
Sanık Atay Kesik de ''Biz vatanını seven insanlarız. Bizi hain olarak gören insanlara karşıyız. Kesinlikle vatanıma ihanet etmedim. Osmanlıyım, Atatürkçüyüm. Suçlamaları kabul etmiyorum'' dedi.

Sanık Hüseyin Fidan, hakkındaki suçlamayı reddederek, ''Ben taraftarım. Maç dolayısıyla emniyet görevlileriyle karşı karşıya gelmiş olabilirim ancak Gezi olayları nedeniyle polisle karşı karşıya gelmedim'' diye konuştu.

Sanık Mustafa Uysal da Gezi olaylarına hiç katılmadığını belirterek, şunları söyledi:
''Sadece bir kez birkaç tane ağabeyimizle bizi Etiler'e çağırdılar. Toplantı yapıldı. 'Başbakanlık konutu önünde olaylar olacak, gidin olayları dağıtın' denildi. Polise yardımcı olmak için mini bir toplantı yaptık. İl Emniyet Spor Müdürü Murat bizi çağırmıştı. Polis memurlarından da Emre diye bir kişi bizi aradı. Polis müdürünün odasına toplantıya çağırdı. O toplantıda da dediğim gibi polise yardımcı olmamızı istediler. Ancak kendimizi sanık sandalyesinde bulduk.''
Sanık Ayhan Güner ise hiçbir zaman güvenlik güçleriyle çatışmadıklarını savunarak, ''Beşiktaş'taki Başbakanlık bürosunun oradaki amirlerle görüştüm, 5-6 gün boyunca polise yardımcı olduk. Polis bize o dönemde çay-kahve ikram etti. Daha sonra sanık olarak mahkemeye çıktık'' dedi.

''İddianamedeki 'Başbakanlık bürosunu bastılar' ibareleri tamamen yalandır'' diyen Güner, suçlamaları kabul etmediğini, Çarşı grubunun darbeci olmadığını söyledi.

Sanık Yusuf Demirci de darbeyle suçlandığını ve bu suçlamayı kabul etmediğini kaydederek, ''Beni bir terörist gibi yargılıyorsunuz. Ben bir Türk milliyetçisiyim. Güneydoğu'da 18 ay terörle mücadele ettim. Polisle çatışmadık. Polise mukavemetimiz olmadı'' dedi.

- Müştekiler şikayetçi olmadı
Müşteki polis memurları Rasim Sümer, Hanifi Karadağ, Ahmet Özen ve İsmail Koyutürk, herhangi bir zarar görmediklerini, Çarşı grubuyla veya Beşiktaş'la ilgili problemleri olmadığını ifade ederek, sanıklardan şikayetçi olmadıklarını beyan ettiler.
Duruşmada dinlenilen tanık polis Hasan Can da o tarihlerde sanıklardan Erdem Işık'ın evinde arama yaptıklarını, buldukları suç unsurlarına el koyduklarını ve şahsı da yakalayıp şubeye getirdiklerini anlattı. Tanık Can, el konulan malzemenin uyuşturucu madde içmek için kullanılan şaşal şişe olduğunu ifade ederek, ''Bomba düzeneği değildir'' dedi.

Söz alan sanık avukatları, duruşmada dinlenilen sanıklar hakkındaki adli kontrol tedbirlerinin kaldırılmasını talep etti.
Cumhuriyet Savcısı Abdullah Mirza Coşkun, esas hakkındaki mütalaasını hazırlamak için dava dosyasının tarafına gönderilmesini istedi.
Mahkeme heyeti, duruşmada ifade veren sanıklar hakkındaki adli kontrol tedbirlerinin kaldırılmasına karar verdi. Heyet, dava dosyasının mütalaasını hazırlaması için savcıya gönderilmesine hükmederek, duruşmayı erteledi.
- Ceza istemleri
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu tarafından hazırlanan iddianamede, aralarında Beşiktaş taraftar grubu Çarşı'nın kurucu ve üyelerinin de bulunduğu 35 kişi şüpheli, 9 polis de müşteki olarak yer alıyor.
İddianamede, tüm şüpheliler hakkında ''cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etmek'' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep ediliyor.
İddianamede ayrıca şüpheliler hakkında ayrı ayrı ''örgüt kurmak ve yönetmek, örgüte üye olmak", "tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurmak", "sayı ve nitelik bakımından vahim olan silah veya mermilerin taşınması ve bulundurulması", "görevi yaptırmamak için direnme", "kamu malına zarar verme", "Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet'' gibi çeşitli suçlardan 2 yıldan 50 yıla kadar değişen hapis cezaları isteniyor.
Kaynak: AA