Hükümlü ve Tutukluların El Sanatları Ziyarete Açıldı

Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü İşyurtları Daire Başkanlığı tarafından bu yıl üçüncüsü düzenlenen ve 54 ceza infaz kurumundaki hükümlü ve tutukluların yaptığı el sanatları ürünlerinin satışa sunulduğu sergi, Antalya'da açıldı.

Cumhuriyet Meydanı'ndaki serginin açılışında konuşan Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım, ceza infaz kurumlarında yürütülen rehabilitasyon çalışmaları kapsamında hükümlü ve tutuklulara okuma yazma kurslarından lisans ve lisansüstü eğitime kadar her kademe eğitim imkanı sağlandığını söyledi.

Ayrıca istihdam olanakları dikkate alınarak mesleki eğitim kursları açıldığını, madde bağımlılığından kurtulma, öfke kontrol gibi birçok psikososyal programın da uygulandığını ifade eden Yıldırım, çalışmalarla ceza infaz kurumlarından salıverilen hükümlülerin meslek sahibi ve üretken ve sorumluluk sahibi biri olarak toplum içinde yerini almasının sağlanmasının amaçlandığını vurguladı.
İşyurtları sisteminin hükümlülere meslek edindirmek veya var olan mesleklerini geliştirmeleri amacıyla 1997 yılında oluşturulduğunu bildiren Yıldırım, şöyle konuştu:
"Geçen yıl itibarıyla ülkemizdeki işyurdu sayısı 250'ye ulaşmış, çalışan hükümlü sayısı da 34 bin 114 olarak gerçekleşmiştir. Bu yıl işyurtlarımız dışında 122 kamu kurumuyla yapılan protokolle bin 976 hükümlüye çalışma olanağı sağlanmış, yine 91 özel sektör firması yapılan işbirlikleri ile bin 665 hükümlüye iş imkanı temin edilmiştir. Bu çalışmalar 2012-2015 dönemi itibarıyla değerlendirildiğinde, kamu kurumu ile gerçekleştirilen protokol sayısının 317, kamu kurumlarında çalışan hükümlü sayısının 4 bin 77, özel sektör ile yapılan işbirliği sayısının 201, bu işbirlikleri kapsamında çalışan hükümlü sayısının 3 bin 543 olduğu görülmektedir."
Sergide işyurtlarında çalışan hükümlülerin el emeği, göz nuru ile ürettikleri tekstilden mobilyaya, gıdadan hediyelik eşyaya kadar yüzlerce çeşit ürünün sunulduğunu dile getiren Yıldırım, "Bu sergiler ceza infaz kurumlarının artık tüketen ve boş zaman geçirilen kurumlar olmadığını, aksine üreten ve katma değer oluşturan kurumlar olduğunu göstermektedir" dedi.

- "Son 12 yılda ceza infaz sisteminde köklü reformlar yapıldı"
Adalet Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Yüksel Kocaman da ceza infaz kurumlarının çeşitli nedenlerle suça sürüklenen bireylerin tekrar topluma kazandırılmasını amaçladığını anlatarak, bu amacı gerçekleştirmek için son 12 yılda ceza infaz sisteminde köklü reformlar yapıldığını kaydetti.

Reformlar kapsamında ceza infaz kurumlarının fiziki yapılarının yenilendiğini, çocuklara ve kadınlara yönelik yeni kurumlar inşa edildiğini, bütün mevzuatın gözden geçirilerek yeni kanunlar, yönetmelikler ve protokoller yürürlüğe konulduğunu ifade eden Kocaman, şunları söyledi:
"Bu reformların tek amacı, ceza infaz kurumlarında bulunun hükümlü ve tutukluların rehabilitasyonudur. Bugün bunun güzel bir örneğini görmekteyiz. Ceza infaz kurumlarında hükümlü ve tutukluların meslek sahibi olması, var olan mesleklerinin geliştirilmesi amacıyla ceza infaz kurumlarında yapılan ürünler, burada sergilenecektir. İşyurtlarımız birçok hükümlü ve tutukluya çalışma olanağı sunmakta, çok farklı alanlarda faaliyet göstermesi nedeniyle dünyada örnek bir kurum özelliği taşımaktadır. İşyurtlarında çalışan hükümlüler, ceza infaz kurumlarından salıverildikten sonra aldıkları mesleki eğitim ve biriktirdikleri tecrübeyle iş hayatına girebilmekte ve iş sahibi olabilmektedir."
- "Hayatın gerçekleri cezaevlerinin varlığını zorunlu kılıyor"
Antalya Valisi Muammer Türker ise cezaevlerinde kalan insanların daha sonraki hayatlarında ayaklarını yere sağlam basmaları ve toplumun onurlu bir ferdi olarak yaşamlarına devam edebilmeleri için bazı bilgi ve becerileri kazanması gerektiğine işaret etti.
Bir takım fantastik görüşler içerisinde, "Cezaevleri hiç olmasın, insanlar hapislere hiç düşmesin" gibi anlayışların da olduğunu dile getiren Türker, hayatın gerçeklerinin cezaevlerinin varlığını zorunlu kıldığını belirtti.

Türker, bütün toplumlarda cezaevi benzeri kurumların var olduğuna dikkati çekerek, "Burada kalan insanların hem zamanlarını verimli şekilde geçirmelerini sağlayacak hem de var olan kabiliyetlerini ortaya çıkaracak bir ortamı devlet olarak hazırlamamız gerekiyor" diye konuştu.

Konuşmaların ardından katılımcılar tarafından serginin açılışı gerçekleştirildi.

Hükümlü ve tutukluların yaptığı el sanatları ürünlerin satışa sunulduğu sergi, 31 Mart'a kadar açık kalacak.
Kaynak: AA