Parlamentolararası Enerji Semineri
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Türk Akımı projesi için cumartesi günü fiziken bir araştırma içine girdiklerini belirterek, "Gazprom ve BOTAŞ görevlendirilmiştir" dedi.
TBMM iş birliğinde Avrupa Birliği katılım öncesi ülke meclisleri ve Avrupa Parlamentosu üyeleriyle "Batı Balkanlar ve Türkiye'de Enerji Güvenliği, Enerji Verimliliği ve Bağlantıları" başlıklı parlamentolararası seminer, TBMM Tören Salonunda başladı.
Bakan Yıldız, enerjinin, uluslararası ilişkilerden arındırılamayacak kadar büyük projelerde hem arz güvenliğiyle ilgili konularda hem de barışın gerekçesi olarak çok önemli bir başlık olduğunu söyledi.
Yıldız, Türkiye'nin coğrafyasından kaynaklanan birçok avantajı, komşu ülkeler ve Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkelerle paylaşma niyetinde olduğunu bildirdi.
Türkiye'nin birçok alanda yaptığı işlemlerle son 12 yılda, GSYH'yı üç katına, enerji sektörüyle ilgili alanlarda da iki katından daha fazlasına çıkardığını anlatan Yıldız, proje geliştirme kabiliyetinin her geçen yıl daha da arttığını kaydetti.
AB'ye girme sürecinde siyasi gerekçelerle enerji başlığı açılmamış olsa da Türkiye'nin, niyetini ve gayretini değiştirmeyeceğini bildiren Yıldız, "Türkiye politika ve stratejilerine aynı şekilde aynı kararlılıkla devam edecektir" diye konuştu.
Yıldız, Türkiye'nin, komşularına ve AB coğrafyasına rahat hitap edecek yapıya sahip olduğunu vurguladı.
Ülkelerin siyasi politikalarının zaman zaman değişkenlik gösterdiğini dile getiren Yıldız, şöyle konuştu:
"Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in aralık ayında Türkiye ziyaretiyle Güney Akım Projesi'nin kendi ifadesiyle nihayet bulduğunu, sonlandığını onun yerine de Türk Akımı dediğimiz yeni bir boru hattı konseptini geliştirmiştir. Biz, bu proje için cumartesi günü fiziken bir araştırma içine giriyoruz. Gazprom ve BOTAŞ görevlendirilmiştir. Bununla alakalı proje çalışmaları başlatıldı. Hangi safhada neyi yapacağımız önümüzdeki süreçte belli olacak."
- "Dünya enerji tüketimi yüzde 56 artacak"
TBMM Başkanvekili Sadık Yakut da 2010 ile 2040 yılları arasında, dünya enerji tüketiminin yüzde 56 artacağının ve ekonomik değere sahip ve işlenebilir fosil kaynaklı yakıtların, bu yüzyılın sonlarında biteceğinin öngörüldüğünü belirterek, "Dünya, kendini bu duruma hazırlamak zorundadır" diye konuştu.
Avrupa'nın yenilenebilir alternatif enerji kaynakları konusundaki bilgi birikimi ve teknolojisini, gelişmekte olan ülkelere de aktarması temennisinde bulunan Yakut, şunları kaydetti:
"Böylelikle, hem bu ülkelerin müstakil gelişimine fayda sağlayacak hem de fosil yakıt kullanıma bağlı kirlenme, sera gazı salınımı artışı ve küresel ısınmayla mücadele edilebilir özellik ön plana çıkacaktır. Çünkü yenilenebilir enerji, sadece kaynağında üretilen ve piyasaya verilen bir enerji türevi değildir."
Avrupa Parlamentosu Sanayi, Araştırma ve Enerji Komisyonu Başkanı Jerzy Buzek, Avrupa'da bölgelerin zengin enerji kaynaklarından faydalanmak için uğraştıklarını ifade ederek, bugün enerjinin bazı ülkeler tarafından silah olarak kullanıldığını, bunun kabul edilemez olduğunu kaydetti.
Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı İbrahim Halil Mazıcıoğlu, uluslararası ilişkilerde devletlerin karşılıklı bağımlılık içinde olması dolayısıyla enerji politikalarının sadece bir ya da birkaç ülke tarafından yürütülemeyeceğini söyledi.
Türkiye ve Batı Balkan ülkelerinin enerji ihtiyacının karşılanmasında petrol ve doğalgaz kaynaklarına yeterli miktarda sahip olmadıklarını dile getiren Mazıcıoğlu, bu ülkelerin, kaynak yetersizliğinin neden olduğu dezavantajları, coğrafi konumun sağladığı avantajlarla dengelemeye imkan sağlayacak enerji politikaları geliştirmeleri gerektiğini ifade etti.
Mazıcıoğlu, kaynak zengini ülkelerin, kaynaklarının dünya pazarlarına en düşük maliyetle ulaştırılmasında Türkiye ve Batı Balkan ülkeleri gibi coğrafi avantaja sahip ülkelerle işbirliğini geliştirmek zorunda olduklarını bildirdi.
Seminer, Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Katip Üyesi Mustafa Öztürk başkanlığında oturum yarın da devam edecek.
Kaynak: AA
Bakan Yıldız, enerjinin, uluslararası ilişkilerden arındırılamayacak kadar büyük projelerde hem arz güvenliğiyle ilgili konularda hem de barışın gerekçesi olarak çok önemli bir başlık olduğunu söyledi.
Yıldız, Türkiye'nin coğrafyasından kaynaklanan birçok avantajı, komşu ülkeler ve Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkelerle paylaşma niyetinde olduğunu bildirdi.
Türkiye'nin birçok alanda yaptığı işlemlerle son 12 yılda, GSYH'yı üç katına, enerji sektörüyle ilgili alanlarda da iki katından daha fazlasına çıkardığını anlatan Yıldız, proje geliştirme kabiliyetinin her geçen yıl daha da arttığını kaydetti.
AB'ye girme sürecinde siyasi gerekçelerle enerji başlığı açılmamış olsa da Türkiye'nin, niyetini ve gayretini değiştirmeyeceğini bildiren Yıldız, "Türkiye politika ve stratejilerine aynı şekilde aynı kararlılıkla devam edecektir" diye konuştu.
Yıldız, Türkiye'nin, komşularına ve AB coğrafyasına rahat hitap edecek yapıya sahip olduğunu vurguladı.
Ülkelerin siyasi politikalarının zaman zaman değişkenlik gösterdiğini dile getiren Yıldız, şöyle konuştu:
"Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in aralık ayında Türkiye ziyaretiyle Güney Akım Projesi'nin kendi ifadesiyle nihayet bulduğunu, sonlandığını onun yerine de Türk Akımı dediğimiz yeni bir boru hattı konseptini geliştirmiştir. Biz, bu proje için cumartesi günü fiziken bir araştırma içine giriyoruz. Gazprom ve BOTAŞ görevlendirilmiştir. Bununla alakalı proje çalışmaları başlatıldı. Hangi safhada neyi yapacağımız önümüzdeki süreçte belli olacak."
- "Dünya enerji tüketimi yüzde 56 artacak"
TBMM Başkanvekili Sadık Yakut da 2010 ile 2040 yılları arasında, dünya enerji tüketiminin yüzde 56 artacağının ve ekonomik değere sahip ve işlenebilir fosil kaynaklı yakıtların, bu yüzyılın sonlarında biteceğinin öngörüldüğünü belirterek, "Dünya, kendini bu duruma hazırlamak zorundadır" diye konuştu.
Avrupa'nın yenilenebilir alternatif enerji kaynakları konusundaki bilgi birikimi ve teknolojisini, gelişmekte olan ülkelere de aktarması temennisinde bulunan Yakut, şunları kaydetti:
"Böylelikle, hem bu ülkelerin müstakil gelişimine fayda sağlayacak hem de fosil yakıt kullanıma bağlı kirlenme, sera gazı salınımı artışı ve küresel ısınmayla mücadele edilebilir özellik ön plana çıkacaktır. Çünkü yenilenebilir enerji, sadece kaynağında üretilen ve piyasaya verilen bir enerji türevi değildir."
Avrupa Parlamentosu Sanayi, Araştırma ve Enerji Komisyonu Başkanı Jerzy Buzek, Avrupa'da bölgelerin zengin enerji kaynaklarından faydalanmak için uğraştıklarını ifade ederek, bugün enerjinin bazı ülkeler tarafından silah olarak kullanıldığını, bunun kabul edilemez olduğunu kaydetti.
Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı İbrahim Halil Mazıcıoğlu, uluslararası ilişkilerde devletlerin karşılıklı bağımlılık içinde olması dolayısıyla enerji politikalarının sadece bir ya da birkaç ülke tarafından yürütülemeyeceğini söyledi.
Türkiye ve Batı Balkan ülkelerinin enerji ihtiyacının karşılanmasında petrol ve doğalgaz kaynaklarına yeterli miktarda sahip olmadıklarını dile getiren Mazıcıoğlu, bu ülkelerin, kaynak yetersizliğinin neden olduğu dezavantajları, coğrafi konumun sağladığı avantajlarla dengelemeye imkan sağlayacak enerji politikaları geliştirmeleri gerektiğini ifade etti.
Mazıcıoğlu, kaynak zengini ülkelerin, kaynaklarının dünya pazarlarına en düşük maliyetle ulaştırılmasında Türkiye ve Batı Balkan ülkeleri gibi coğrafi avantaja sahip ülkelerle işbirliğini geliştirmek zorunda olduklarını bildirdi.
Seminer, Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Katip Üyesi Mustafa Öztürk başkanlığında oturum yarın da devam edecek.