TBMM Dışişleri Komisyonu Özhan Açıklaması
MADRİD - TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı Taha Özhan, Batı'da, Suriye'deki krizi sadece duvarlar örerek belli noktada tutmaya dönük bir strateji izlendiğini belirterek, "Burada yapılacak tek şey, sorunun kaynağına yapısal olarak inip, orada çözüm arayışına girmek" dedi.
Özhan, küresel sisteme karşı entelektüel alternatif arayışları hedefleyen ve yeni kurulan düşünce kuruluşu Common Accion Forum'un (CA) İspanya'nın başkenti Madrid'de düzenlenen ilk toplantısına katıldı.
Toplantılar sonunda AA muhabirine değerlendirmede bulunan Özhan, "Siyasi bir kısır döngüye dönüşen global sisteme karşı yapısal bir bakış ve siyaset geliştirme ihtiyacı her geçen gün artıyor" dedi.
CA'yı "dünyada küresel sisteme karşı olan Latin dünyası ile Orta Doğu'yu ve Avrupa'yı buluşturan çok aktif yeni bir sürecin başlangıcı" olarak tanımlayan Özhan, "Akdeniz ve Latin dünyası arasında çok kadim ilişkiler olmasına rağmen bu coğrafya, son dönemde Balkanlar ve Kafkasya'daki hem siyasi hem de ekonomik krizlerden dolayı dışarıda kalmış gibi görünüyordu. CA gibi girişimlerle, Akdeniz ve Latin dünyası arasında entelektüel, akademik ve siyasi ilişkiler yeniden hayata geçirilmeye çalışılıyor. Çünkü her ikisi de, sürdürülen sisteme karşı ciddi itiraz edip, yeni bir siyaset arayışında bulunuyor" ifadesini kullandı.
Özhan, "Batı olarak tarif edilen coğrafyanın, ekonomik ve siyasi gücün içine düştüğü siyasi bir kısır döngü" olduğunu ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Batı'daki siyasetsizlik, yaşanan çok büyük trajedilere karşı hiçbir kurucu siyasi tavır geliştirememek, bunu sahaya yansıtamamak ve seyirci olmak anlamına geliyor. Son olarak Suriye'de vuku bulan olaylarda bunu gördük. Suriye'de yaşanan krizi, sadece duvarlar örerek, belli bir noktada tutmaya çalışan bir yaklaşım var. Aslında bu yeni bir durum değil. Bu, Batı'nın son 15 yılda iyi kötü geliştirdiği tek strateji. Şunu anlamak gerekiyor; artık dünyanın herhangi bir yerinde ortaya çıkan kriz, belli bir zaman içinde önce bölgesel sonra küresel hal alıyor. Bu sirayet etkisini engellemenin bir imkanı yok. Burada yapılacak tek şey, sorunun kaynağına yapısal olarak inip, orada çözüm arayışına girmek. İşte, Suriye'de Türkiye'nin yıllardır anlatmaya çalıştığı şey bu".
Suriye'deki kriz gibi Mısır veya İsrail-Filistin çatışmasında da Batı'nın aynı tutumu sergilediğini kaydeden Özhan, "Dolayısıyla yapısal bir bakış ve siyaset geliştirme ihtiyacı her geçen gün artıyor" diye konuştu.
- "Global sistemden beklentiler gerçekçi değil"
Anadolu Ajansı'nın da kurumsal olarak davetli olduğu iki günlük toplantıda, 50'den fazla entelektüel, aktivist ve akademisyen bir araya geldi.
Eski NATO Genel Sekreteri ve eski AB Güvenlik ve Dış Politika Yüksek Temsilcisi Javier Solana, toplantıda yaptığı konuşmada, "Dünya, ABD-Rusya gibi süper güçler arasındaki rekabetin arasında kaldı. Uluslararası sistemin çıkarlarının yeniden bir dengeye oturtulmasına ihtiyaç var" ifadesini kullandı.
CA'nın Başkanı Wadah Khanfar da "Hepimiz biliyoruz ki, küresel ekonomik ve siyasi sistem, dünyadaki kaynakların adil dağıtımında ve sorumlu yönetimde yetersiz kaldı. Artık yakınmayı bırakıp, etkili bir uluslararası sistem ve gerçek bir reform için çözüm arayışlarına başlamak lazım. CA'nın hedefi ortak çözüm arayışları sunmak" dedi.
Durham Üniversitesi'nde Orta Doğu ve İslam ekonomisi üzerine çalışan Prof. Dr. Mehmet Asutay da, "CA, insanların değer yargılarından hareket ederek, onları belli bir değer içinde bir araya getirmeyi amaçlıyor. Burada iyi bir toplum oluşturma çabası var" şeklinde konuştu.
Global sistemden beklentilerin gerçekçi olmadığını savunan Özhan, küresel sistemin tamamen Avrupalı değerlere dayandığını belirterek, "İnsanların kendi değerlerinin üzerinde oluşan, bireysel çıkarları olan, hiçbir şekilde farklılığa izin vermeyen, egemen yapısını ve gücünü kullanarak diğerlerini kendi içinde eritme çabası içinde olan bir sistemden bahsediyoruz" yorumunda bulundu.
CA'nın toplantılarındaki diğer konuşmalarda da mevcut global sistemin başarısız olduğu, daha çok fakirlik ve sosyal dışlanma getirdiği görüşleri dile getirildi.
Kaynak: AA
Toplantılar sonunda AA muhabirine değerlendirmede bulunan Özhan, "Siyasi bir kısır döngüye dönüşen global sisteme karşı yapısal bir bakış ve siyaset geliştirme ihtiyacı her geçen gün artıyor" dedi.
CA'yı "dünyada küresel sisteme karşı olan Latin dünyası ile Orta Doğu'yu ve Avrupa'yı buluşturan çok aktif yeni bir sürecin başlangıcı" olarak tanımlayan Özhan, "Akdeniz ve Latin dünyası arasında çok kadim ilişkiler olmasına rağmen bu coğrafya, son dönemde Balkanlar ve Kafkasya'daki hem siyasi hem de ekonomik krizlerden dolayı dışarıda kalmış gibi görünüyordu. CA gibi girişimlerle, Akdeniz ve Latin dünyası arasında entelektüel, akademik ve siyasi ilişkiler yeniden hayata geçirilmeye çalışılıyor. Çünkü her ikisi de, sürdürülen sisteme karşı ciddi itiraz edip, yeni bir siyaset arayışında bulunuyor" ifadesini kullandı.
Özhan, "Batı olarak tarif edilen coğrafyanın, ekonomik ve siyasi gücün içine düştüğü siyasi bir kısır döngü" olduğunu ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Batı'daki siyasetsizlik, yaşanan çok büyük trajedilere karşı hiçbir kurucu siyasi tavır geliştirememek, bunu sahaya yansıtamamak ve seyirci olmak anlamına geliyor. Son olarak Suriye'de vuku bulan olaylarda bunu gördük. Suriye'de yaşanan krizi, sadece duvarlar örerek, belli bir noktada tutmaya çalışan bir yaklaşım var. Aslında bu yeni bir durum değil. Bu, Batı'nın son 15 yılda iyi kötü geliştirdiği tek strateji. Şunu anlamak gerekiyor; artık dünyanın herhangi bir yerinde ortaya çıkan kriz, belli bir zaman içinde önce bölgesel sonra küresel hal alıyor. Bu sirayet etkisini engellemenin bir imkanı yok. Burada yapılacak tek şey, sorunun kaynağına yapısal olarak inip, orada çözüm arayışına girmek. İşte, Suriye'de Türkiye'nin yıllardır anlatmaya çalıştığı şey bu".
Suriye'deki kriz gibi Mısır veya İsrail-Filistin çatışmasında da Batı'nın aynı tutumu sergilediğini kaydeden Özhan, "Dolayısıyla yapısal bir bakış ve siyaset geliştirme ihtiyacı her geçen gün artıyor" diye konuştu.
- "Global sistemden beklentiler gerçekçi değil"
Anadolu Ajansı'nın da kurumsal olarak davetli olduğu iki günlük toplantıda, 50'den fazla entelektüel, aktivist ve akademisyen bir araya geldi.
Eski NATO Genel Sekreteri ve eski AB Güvenlik ve Dış Politika Yüksek Temsilcisi Javier Solana, toplantıda yaptığı konuşmada, "Dünya, ABD-Rusya gibi süper güçler arasındaki rekabetin arasında kaldı. Uluslararası sistemin çıkarlarının yeniden bir dengeye oturtulmasına ihtiyaç var" ifadesini kullandı.
CA'nın Başkanı Wadah Khanfar da "Hepimiz biliyoruz ki, küresel ekonomik ve siyasi sistem, dünyadaki kaynakların adil dağıtımında ve sorumlu yönetimde yetersiz kaldı. Artık yakınmayı bırakıp, etkili bir uluslararası sistem ve gerçek bir reform için çözüm arayışlarına başlamak lazım. CA'nın hedefi ortak çözüm arayışları sunmak" dedi.
Durham Üniversitesi'nde Orta Doğu ve İslam ekonomisi üzerine çalışan Prof. Dr. Mehmet Asutay da, "CA, insanların değer yargılarından hareket ederek, onları belli bir değer içinde bir araya getirmeyi amaçlıyor. Burada iyi bir toplum oluşturma çabası var" şeklinde konuştu.
Global sistemden beklentilerin gerçekçi olmadığını savunan Özhan, küresel sistemin tamamen Avrupalı değerlere dayandığını belirterek, "İnsanların kendi değerlerinin üzerinde oluşan, bireysel çıkarları olan, hiçbir şekilde farklılığa izin vermeyen, egemen yapısını ve gücünü kullanarak diğerlerini kendi içinde eritme çabası içinde olan bir sistemden bahsediyoruz" yorumunda bulundu.
CA'nın toplantılarındaki diğer konuşmalarda da mevcut global sistemin başarısız olduğu, daha çok fakirlik ve sosyal dışlanma getirdiği görüşleri dile getirildi.