İş Dünyası Tüm Sıkıntılara Rağmen Gelecekten Umutlu
İçel Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Başkanı Şerafettin Aşut, Türkiye’nin 7 yıldır tüm dünyayı etkileyen büyük küresel krizin yanı sıra Arap Baharı, Suriye iç savaşı, Rusya krizi süreçlerinin getirdiği sıkıntılara direndiğini, bu noktada iş dünyasının çabasının da takdire şayan olduğunu belirterek, “Biz ülkemizin geleceğinden çok ama çok umutluyuz” dedi.
MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut yazılı bir açıklama yaparak, 2008 yılında tüm dünyayı etkisi altına alan ekonomik kriz çerçevesinde Türkiye’nin son 7 yılını değerlendirdi ve 2016 için yeni yıl mesajı verdi. 2001 yılında ülke siyasetinde yaşanan gerilim sonrasında yapılan bir erken seçimle 2002 yılından itibaren Adalet ve Kalkınma Partisi’nin iktidara geldiğini anımsatan Aşut, AK Parti’nin, özellikle makro ekonomide taviz vermeyen bir strateji izleyerek, ülke maliyesini kısa sürede son yaşanan krizleri unutturacak düzeyde olumlu bir noktaya getirdiğini kaydetti.
Söz konusu dönemde dış politika, AB üyelik süreci, demokratikleşme adımları ve iş dünyasıyla işbirliği alanlarında atılan olumlu adımların ekonomiye de yansıdığını ifade eden Aşut, “Özellikle iş dünyasıyla işbirliği reel ekonomiye iş, üretim, istihdam, ihracat olarak geri dönüyordu. İhracat rekorları kırılıyor, işsizlik düşüyor, IMF borçları sıfırlanıyor ve gerçek anlamda ülke olarak ihtiyaç duyduğumuz moral ve güvene kavuşuyorduk” dedi.
“7 YILDIR KÜRESEL KRİZE DİRENEN TÜRK İŞ DÜNYASININ ÇABASI TAKDİRE ŞAYANDIR”
Ancak, 2008 yılı sonlarında dünyanın bile beklemediği bir finans krizinin kara bir gölge gibi Türkiye’nin de üzerine çöktüğüne dikkat çeken Aşut, Türkiye’nin son 7 yıldır bu krize direndiğini, iş dünyasının bu konudaki çabasının da takdire değer olduğunu vurguladı. Son 7 yıllık süreci aktaran Aşut, şunları kaydetti:
“Amerika’da başlayan ve sonra Avrupa’ya yayılan kriz bir süre bizi etkilemedi. 2002-2008 arasında ülkenin KOBİ’lerinin ve mali yapının güçlenmesi, bütçenin iyi yönetilmesi ve girişimcilerimizin büyük çabaları ile bir süre bu krize direndik. 2009 sonrasında reel ekonomi bu krizin olumsuz etkilerini görmeye başladı.
Yıl 2015’in sonu ve neredeyse 7 yıldır dünya ve Türkiye bu krizle boğuşuyor. Avrupa Birliği’nin devam edip edemeyeceği sorgulanıyor. AB içinde bazı devletler iflasını ilan ediyor. Hatta ABD ve AB yeni bir serbest ticaret anlaşması ile bu krizi aşmaya çalışıyor. Kolay değil, tam 7 yıldır ülke olarak bu büyük küresel krize direniyoruz. Bu noktada Türk girişimcisinin, ihracatçısının, sanayicisinin çabası takdire şayandır. İhracat bir seviyede donmuş gibi görünebilir ama böylesi zor zamanlarda olanı korumak önemlidir. İşin bizim açımızdan iyi yanı, eskiden genelde krizler kendi hatalarımızdan çıkardı; bu kez gerçek anlamda bizim dışımızda yaşanan bir krizin bize yansımaları ile mücadele veriyoruz.”
“AYAKTA KALABİLMEMİZİN ARDINDA CUMHURİYETİN BİZE KAZANDIRDIKLARI YATIYOR”
2015 yılında dünyanın hala 2008 öncesi ekonomik düzeye ulaşmaya, ticaret hacmini yakalamaya çalıştığına işaret eden Aşut, Türk iş dünyasının son 7 yılda küresel krizin yanı sıra Arap Baharı hareketi ile Kuzey Afrika pazarının sıkıntıya girmesi, Suriye ile Türkiye’nin arasının açılması ve bugün gelinen nokta, devamında Rusya’nın konuya dahil olması ile kuzeydeki pazarın da kapanma noktasına gelmesi gibi sorunlarla boğuştuğunu belirtti.
Aşut, “Tüm bu resme baktığımızda; 2008 küresel finans krizi, Arap Baharı, Suriye iç savaşı, Rusya krizi süreçlerinin kapsadığı toplam 7 yıl. Tüm bu sıkıntıların içinde üretmeye, istihdam etmeye, ihracat yapmaya çalışan bir iş dünyası. Tüm bunları bir umutsuzluk yaratmak adına değil, aksine tüm bu sıkıntılara rağmen devletimizin ve iş dünyamızın bu sıkıntılı coğrafyada ayakta durabilme başarısını belirginleştirmek için bir kontrast çiziyorum. ‘Başarı’ diyorum, çünkü bir yandan etrafımızdaki ateşin yansıması olan terör eylemleri, bir yandan ateşe çekilmeye karşı direnen bir ülke, bir yandan her şeye rağmen sosyal huzurunu koruyan, ekonomisini, döndüren bir ülke. Bu noktada, tüm bu başarıların ve ayakta kalabilmenin ardında, bu bölgedeki ülkelerden farklılık gösterebilmenin ardında yatan, artık bir asra yaklaşan Cumhuriyetin bize kazandırdıklarını görmek gerekiyor. Her çabaya rağmen parçalayamadıkları, bölemedikleri, ayrıştıramadıkları bir millet; öte yandan, her şeye rağmen sorunların arasında slalom yapan ve kendi yolunu çizen, küresel ekonominin parçası olmaya devam eden bir iş dünyası. Bunlar aslında gecenin ardındaki şafağı ve aydınlığı bize gösteriyor” ifadelerini kullandı.
“ÜLKEMİZİN GELECEĞİNDEN ÇOK UMUTLUYUZ”
İş dünyasının gerçekçi insanlardan oluştuğuna vurgu yapan Aşut, gelecekten çok umutlu olduklarını, ancak var olan sorunları da kimsenin müdahalesi olmadan Türkiye’nin kendi içinde çözmesi gerektiğinin altını çizdi. Aşut, açıklamasında şu görüşleri dile getirdi:
“Biz ülkemizin geleceğinden çok ama çok umutluyuz. Çünkü insanımızı tanıyoruz, Cumhuriyetimizin kazanımları olan değerlerin yarattığı gücü biliyoruz. Aslında böylesi zor zamanlar, bizim kendi içimize dönme zamanları olmalıdır. Etrafımızdaki ülkelerin sıkıntı yaşadığı, onları bu hale getiren konuları iyi irdelemeli ve eğer bizde de benzer sorunlar varsa, şimdiden başkaları müdahale etmeden biz kendi irademizle bunları düzeltmeliyiz. Bu bir taviz değil, aksine ülkemizin gücüne güç katmaktır. Örneğin ortak akıl ile daha demokratik bir Anayasa hazırlamak, hukuk sistemimizde tarafsızlığı sağlayacak sistemi kurmak, eğitimde bizi 21. yüzyıla hazırlayacak reformları yapmak, ekonominde yapısal reformları gerçekleştirmek, özgürlükleri genişletmek gibi. Bu konularda yapılacak reformlar, özgürlüğü, bireysel özgürlükleri arttıracak adımları atmak ve etnik-din kökeni ne olursa olsun her bir insanımızı bu Cumhuriyetin onurlu bir vatandaşı yapacak düzenlemeleri ve kucaklamaları gerçekleştirmek, bizi gelecekte her zorluk karşısında ayakta tutacak şeyler olacaktır. Baskıların, anti-demokratik yaklaşımların, özgürlüklerin kısıtlanmasının, vatandaş arasında ayrımcılık yapılmasının, mezhep ve etnik siyasetin çevremizdeki ülkelere neler kaybettirdiğini çok net görüyoruz. Bundan dolayı bilimi, bilgiyi, demokrasiyi, hukuku üstünlüğünü ve bireyi merkez alan Cumhuriyet değerlerini yüceltmek asli görevimiz olmalıdır. Bu anlamda İçel, bu değerlere sahip bir kent olarak, ülkesinin her alanda zenginliği olmaya devam edecektir. 130. kuruluş yıl dönümünü kutlayan İçel Ticaret ve Sanayi Odası ise daha çok üreterek, daha çok iş yaratarak, ülkesinin ve İçel’in; ekonomiden eğitime, kültür-sanattan spora, sosyal yaşam kalitesine kadar her alanda katkı koyan bir camia olmaya devam edecektir. İçelliler için varız, milletimiz için varız.”
Aşut, oda üyelerinin, İçellilerin ve tüm Türkiye’nin yeni yılını da kutladı.
Kaynak: İHA
Söz konusu dönemde dış politika, AB üyelik süreci, demokratikleşme adımları ve iş dünyasıyla işbirliği alanlarında atılan olumlu adımların ekonomiye de yansıdığını ifade eden Aşut, “Özellikle iş dünyasıyla işbirliği reel ekonomiye iş, üretim, istihdam, ihracat olarak geri dönüyordu. İhracat rekorları kırılıyor, işsizlik düşüyor, IMF borçları sıfırlanıyor ve gerçek anlamda ülke olarak ihtiyaç duyduğumuz moral ve güvene kavuşuyorduk” dedi.
“7 YILDIR KÜRESEL KRİZE DİRENEN TÜRK İŞ DÜNYASININ ÇABASI TAKDİRE ŞAYANDIR”
Ancak, 2008 yılı sonlarında dünyanın bile beklemediği bir finans krizinin kara bir gölge gibi Türkiye’nin de üzerine çöktüğüne dikkat çeken Aşut, Türkiye’nin son 7 yıldır bu krize direndiğini, iş dünyasının bu konudaki çabasının da takdire değer olduğunu vurguladı. Son 7 yıllık süreci aktaran Aşut, şunları kaydetti:
“Amerika’da başlayan ve sonra Avrupa’ya yayılan kriz bir süre bizi etkilemedi. 2002-2008 arasında ülkenin KOBİ’lerinin ve mali yapının güçlenmesi, bütçenin iyi yönetilmesi ve girişimcilerimizin büyük çabaları ile bir süre bu krize direndik. 2009 sonrasında reel ekonomi bu krizin olumsuz etkilerini görmeye başladı.
Yıl 2015’in sonu ve neredeyse 7 yıldır dünya ve Türkiye bu krizle boğuşuyor. Avrupa Birliği’nin devam edip edemeyeceği sorgulanıyor. AB içinde bazı devletler iflasını ilan ediyor. Hatta ABD ve AB yeni bir serbest ticaret anlaşması ile bu krizi aşmaya çalışıyor. Kolay değil, tam 7 yıldır ülke olarak bu büyük küresel krize direniyoruz. Bu noktada Türk girişimcisinin, ihracatçısının, sanayicisinin çabası takdire şayandır. İhracat bir seviyede donmuş gibi görünebilir ama böylesi zor zamanlarda olanı korumak önemlidir. İşin bizim açımızdan iyi yanı, eskiden genelde krizler kendi hatalarımızdan çıkardı; bu kez gerçek anlamda bizim dışımızda yaşanan bir krizin bize yansımaları ile mücadele veriyoruz.”
“AYAKTA KALABİLMEMİZİN ARDINDA CUMHURİYETİN BİZE KAZANDIRDIKLARI YATIYOR”
2015 yılında dünyanın hala 2008 öncesi ekonomik düzeye ulaşmaya, ticaret hacmini yakalamaya çalıştığına işaret eden Aşut, Türk iş dünyasının son 7 yılda küresel krizin yanı sıra Arap Baharı hareketi ile Kuzey Afrika pazarının sıkıntıya girmesi, Suriye ile Türkiye’nin arasının açılması ve bugün gelinen nokta, devamında Rusya’nın konuya dahil olması ile kuzeydeki pazarın da kapanma noktasına gelmesi gibi sorunlarla boğuştuğunu belirtti.
Aşut, “Tüm bu resme baktığımızda; 2008 küresel finans krizi, Arap Baharı, Suriye iç savaşı, Rusya krizi süreçlerinin kapsadığı toplam 7 yıl. Tüm bu sıkıntıların içinde üretmeye, istihdam etmeye, ihracat yapmaya çalışan bir iş dünyası. Tüm bunları bir umutsuzluk yaratmak adına değil, aksine tüm bu sıkıntılara rağmen devletimizin ve iş dünyamızın bu sıkıntılı coğrafyada ayakta durabilme başarısını belirginleştirmek için bir kontrast çiziyorum. ‘Başarı’ diyorum, çünkü bir yandan etrafımızdaki ateşin yansıması olan terör eylemleri, bir yandan ateşe çekilmeye karşı direnen bir ülke, bir yandan her şeye rağmen sosyal huzurunu koruyan, ekonomisini, döndüren bir ülke. Bu noktada, tüm bu başarıların ve ayakta kalabilmenin ardında, bu bölgedeki ülkelerden farklılık gösterebilmenin ardında yatan, artık bir asra yaklaşan Cumhuriyetin bize kazandırdıklarını görmek gerekiyor. Her çabaya rağmen parçalayamadıkları, bölemedikleri, ayrıştıramadıkları bir millet; öte yandan, her şeye rağmen sorunların arasında slalom yapan ve kendi yolunu çizen, küresel ekonominin parçası olmaya devam eden bir iş dünyası. Bunlar aslında gecenin ardındaki şafağı ve aydınlığı bize gösteriyor” ifadelerini kullandı.
“ÜLKEMİZİN GELECEĞİNDEN ÇOK UMUTLUYUZ”
İş dünyasının gerçekçi insanlardan oluştuğuna vurgu yapan Aşut, gelecekten çok umutlu olduklarını, ancak var olan sorunları da kimsenin müdahalesi olmadan Türkiye’nin kendi içinde çözmesi gerektiğinin altını çizdi. Aşut, açıklamasında şu görüşleri dile getirdi:
“Biz ülkemizin geleceğinden çok ama çok umutluyuz. Çünkü insanımızı tanıyoruz, Cumhuriyetimizin kazanımları olan değerlerin yarattığı gücü biliyoruz. Aslında böylesi zor zamanlar, bizim kendi içimize dönme zamanları olmalıdır. Etrafımızdaki ülkelerin sıkıntı yaşadığı, onları bu hale getiren konuları iyi irdelemeli ve eğer bizde de benzer sorunlar varsa, şimdiden başkaları müdahale etmeden biz kendi irademizle bunları düzeltmeliyiz. Bu bir taviz değil, aksine ülkemizin gücüne güç katmaktır. Örneğin ortak akıl ile daha demokratik bir Anayasa hazırlamak, hukuk sistemimizde tarafsızlığı sağlayacak sistemi kurmak, eğitimde bizi 21. yüzyıla hazırlayacak reformları yapmak, ekonominde yapısal reformları gerçekleştirmek, özgürlükleri genişletmek gibi. Bu konularda yapılacak reformlar, özgürlüğü, bireysel özgürlükleri arttıracak adımları atmak ve etnik-din kökeni ne olursa olsun her bir insanımızı bu Cumhuriyetin onurlu bir vatandaşı yapacak düzenlemeleri ve kucaklamaları gerçekleştirmek, bizi gelecekte her zorluk karşısında ayakta tutacak şeyler olacaktır. Baskıların, anti-demokratik yaklaşımların, özgürlüklerin kısıtlanmasının, vatandaş arasında ayrımcılık yapılmasının, mezhep ve etnik siyasetin çevremizdeki ülkelere neler kaybettirdiğini çok net görüyoruz. Bundan dolayı bilimi, bilgiyi, demokrasiyi, hukuku üstünlüğünü ve bireyi merkez alan Cumhuriyet değerlerini yüceltmek asli görevimiz olmalıdır. Bu anlamda İçel, bu değerlere sahip bir kent olarak, ülkesinin her alanda zenginliği olmaya devam edecektir. 130. kuruluş yıl dönümünü kutlayan İçel Ticaret ve Sanayi Odası ise daha çok üreterek, daha çok iş yaratarak, ülkesinin ve İçel’in; ekonomiden eğitime, kültür-sanattan spora, sosyal yaşam kalitesine kadar her alanda katkı koyan bir camia olmaya devam edecektir. İçelliler için varız, milletimiz için varız.”
Aşut, oda üyelerinin, İçellilerin ve tüm Türkiye’nin yeni yılını da kutladı.