'Kapılar' Anadolu Kültürünü Yansıttı

Haliç Kongre Merkezi'nde gerçekleştirilen dans, müzik, slayt, video ve şiirli gösteriye ilişkin, AA muhabirine açıklamada bulunan sanat yönetmeni Murat Ali Aydın, Skal Derneği'nin bütün ülkelerde ve şehirlerde şubesi olan önemli uluslararası bir dernek yapılanması olduğunu belirterek, Kapılar'ı Skal İstanbul adına yaptıklarını söyledi.

Aydın, etkinliğe Türkiye'de faaliyet gösteren, önemli otel zincirlerinin, mekan ve işletmelerin üst düzey yöneticilerinin katıldığını ve etkinliğin özel bir proje olarak hayata geçirildiğini aktararak, şunları kaydetti:

"Özellikle son günlerde, ülke olarak yaşadığımız zorluklar nedeniyle, turizm sektörü olarak, bu kültürel çeşitliliğe sahip çıkmak adına, bu seneki konsept için böyle bir noktadan yola çıktık. Sonra da dedik ki kültürleri en iyi şekilde yansıtan kapılardır. Her kapı farklı bir kültürü temsil eder. Yaklaşık 40 dakikalık özel bir konser seçkisi yaptık."

- Aydın: "Her şeyin kolajlandığı bir filmi canlı yaşıyor gibi"

Etkinlikte, Cihan Okan'la çalıştıklarını dile getiren Aydın, "Türkiye'nin çok önemli klasik müzik koristleri ve müzisyenleri bu gece burada, bizimle birlikte. Bir fotoğrafçının gözüyle Anadolu'nun değişik noktalarına uğrayacağız. Bazı yerleri müzikle dinleyeceğiz. Bazı yerleri filmlerde göreceğiz. Bazılarını dansçılarla anımsayacağız. 40 dakikalık, bir ülke panoraması mantığında program hazırladık. Bir anlamda her şeyin kolajlandığı bir filmi canlı yaşıyor gibi düşünün" ifadelerini kullandı.

Sanat yönetmeni Aydın, projenin çıkış noktasına da değinerek, "Bizler turizmciler olarak kültürel çeşitliliği, politik bir olgu gibi algılayamayız. Çünkü biz Mardin'de yapılan bir fincanı, 'Mardin işi el dövmesi' diye turizmde kullanırız. Aslında bütün konser kurgusunda, bu fikirden yola çıktık ve bunu da kapılarla sembolleştirdik. Her kültürün, her etnik kimliğin bir kapı formu var" diye konuştu.

Bireylerin ön yargılarına dikkati çeken Aydın, şöyle devam etti:

"Eserleri, insanların ön yargılarını silmek üzere seçtik. Örneğin bir Ermenice şarkı dinlerken, onun Ermenice olmasından daha çok, ekranda verdiğimiz Türkçe sözleriyle, aslında bir aşk şarkısı olduğunu görüyoruz. Ermenice ya da Kürtçe bir şey duyduğumuzdaki iritasyonumuz aslında çok mesnetsiz. Sözlerin gerçek anlamlarında hepimizi duygulandıran bir şeyler var."

- Okan: "Ben Anadolu etniğinin hayranıyım"

Sanatçı Cihan Okan da etkinlikte Anadolu'yu adım adım dolaşan bir fotoğrafçıyı seslendirdiğini, ayrıca etnik yapıların şarkılarını yorumladıklarını belirtti.

Türk müziği enstrümanlarının yanı sıra Batı formu enstrümanların da konserde kullanıldığına vurgu yapan Okan, "Görseliyle, işitseliyle bence çok hoş bir proje. Bunun içinde olmak benim için büyük bir keyif. Arkasında durduğum bir konsept bu. Sonuçta Cemal Süreya'dan, Nazım Hikmet'ten Mevlana'ya kadar, bir vizyonu olan ve aslında Anadolu'yu anlatan bir proje" ifadelerine yer verdi.

Cihan Okan, Modern Folk müzik grubu adında bir grubu olduğunu ve grupta türkü formunda eserleri yorumladıklarının altını çizerek, şunları söyledi:

"Ben Anadolu etniğinin hayranıyım. Çünkü hakikaten, çok uzaklara gitmeden, birçok  şeyi yaşayabiliyorsunuz bu ülkede. Kuzeyiyle güneyi arasında, oyunundan, müziğinden, giysisinden, lehçesine, bu kadar kültürel fark başka hiçbir ülkede yoktur zannediyorum. Böyle bir zenginliğin içinde, etnik müzikle uğraşmaya bayılıyorum."

Konserden çok keyif aldığını vurgulayan Okan, kendisinin yorumladığı 4 eserle, toplamda 8 eserin yorumlandığını ifade etti.

Okan konserde, Ermenice ve Rumca türkülerin yanı sıra Aşık Veysel'in "Uzun ince Bir Yoldayım" ile Sezen Aksu'nun "Dua" isimli şarkısını yorumladı.

Düzenlemeleri Orçun Orçunsel'in üstlendiği etkinlikte, dansçı, müzisyen ve koristten oluşan yaklaşık 40 kişi görev aldı.