Hrant Dink İddianamesi Açıklaması Cinayet 'Araç Suç'

Hrant Dink cinayetine ilişkin iddianamede, Dink cinayetinin, silahlı terör örgütünün amaçlarını gerçekleştirme adına işlenmesine izin verilmiş ‘araç suç’ niteliğinde olduğu vurgulandı.

Hrant Dink İddianamesi Açıklaması Cinayet 'Araç Suç'
Hrant Dink cinayetine ilişkin çoğunluğu kamu görevlisi 26 şüpheli hakkında hazırlanan iddianamede, şüpheliler Ramazan Akyürek, Ali Fuat Yılmazer ve Coşgun Çakar’ın, FETÖ yöneticisi olduğu belirtilerek, “FETÖ tarafından amaç suçun işlenmesi için, Hrant Dink’in mutlak suretle öldürüleceği ve cinayeti işleyecek tetikçi ’Ogün’ ismine kadar her şeyin önceden bilinmesine rağmen, araç suç niteliğinde olan Dink cinayetinin gerçekleşmesinin beklendiğinin tespit edildi” denildi.

Agos gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesi olayında ihmali bulundukları iddiasıyla kamu görevlileri hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu Savcılarından Gökalp Kökçü tarafından hazırlanan 160 sayfalık iddianamede şüpheliler Ramazan Akyürek, Ali Fuat Yılmazer ve Coşgun Çakar’ın FETÖ/PDY ( Fethullahçı Terör Örgütü / Paralel Devlet Yapılanması) Silahlı Terör Örgütünün yöneticileri oldukları belirtildi.

Eski İstihbarat Daire Başkanı C Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer tarafından C-2 Büro Amirliği içinde mevzuat dışı çalışan komiser yardımcısı ve komiserlerin görevlendirildiği anlatılan iddianamede, FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütünce başlatılması planlanan Ergenekon soruşturmalarının hazırlığının yapıldığı, gizli bir yapılanma olan C-5 Bürosunun varlığının açığa çıkarıldığı kaydedildi.

“C-5 BÜROSUNUN MEVZUAT DIŞI GÖREVLİLERİ BİRÇOK SORUŞTURMA DOSYASININ EVRAKLARI ÜZERİNDE ÇALIŞMIŞ”

İddianamede, mevzuat dışı çalışan C-5 Bürosunda Hrant Dink cinayeti, Ergenekon örgütü soruşturma ve davası, Malatya Zirve Yayıncılık cinayeti Muhsin Yazıcıoğlu’nun ölümü, Aşırı Sağ Faaliyetler, Etnik Gerginlikler, Milli hassasiyetleri istismar faaliyetleri ve benzerleri ile ilgili 22.219 adet evrakın üzerinde çalışıldığı belirtildi.

“ DİNK CİNAYETİ ARAÇ SUÇ”

Şüpheliler Ramazan Akyürek, Ali Fuat Yılmazer ve Coşgun Çakar’ın emniyet teşkilatı içinde Fethullah Gülen cemaati olarak adlandırılan bir grubun yapılanmasını amaç edinen Silahlı Terör Örgütünün yöneticilerinden olduğuna değinilen iddianamede, “Bu anlamda amaç suçun gerçekleştirilmesi için Hrant Dink cinayetinin araç suç niteliğinde olduğu tespit edildi” denildi.

“HERŞEY ÖNCEDEN BİLİNMESİNE RAĞMEN DİNK CİNAYETİNİN GERÇEKLEŞMESİNİ BEKLEDİLER”

İddianamede, “Şüpheliler Ramazan Akyürek, Ali Fuat Yılmazer ve Coşgun Çakar’ın yöneticisi olduğu Silahlı Terör örgütünce Hrant Dink’in mutlak suretle öldürüleceği, bunun için hazırlıklar yapan suç örgütü yönetici ve üyeleri ile cinayeti işleyecek tetikçi ’Ogün’ ismine kadar herşey önceden bilinmesine rağmen, amaç suçun gerçekleşmesi için araç suç niteliğinde olan Hrant Dink cinayetinin gerçekleşmesinin beklendiği tespit edilmiştir” ifadelerine yer verildi.

“İDDİANAMENİN İADESİ USUL VE YASAYA UYGUN DEĞİLDİ”

Başsavcılıktan 3 kez geri dönen iddianamenin ilk kez 20 Ekim 2015 tarihinde Başsavcılığa gönderildiği anlatılarak , “İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu Başsavcı vekilliğince katılmadığımız, usul, yasa ve oluşa uygun olmayan nedenlerle 03 Kasım 2015 tarihli yazıyla iade edilmiştir” denildi.

İadenin ardından İç İşleri Bakanlığı Mülkiye Müfettişliğince soruşturma dosyasına sunulan tevdi raporu nedeniyle soruşturma genişletildiği ve İçişleri Bakanlığı eski 3 polis başmüfettişinin tanık, Mülkiye Başmüfettişi Şükrü Yıldız’ın şüpheli sıfatıyla ifadelerinin alındığı da iddianamede anlatıldı.

Başsavcılığın onayına sunulan ilk iddianamede 25 kişi yer alırken Başsavcılığın dün kabul ettiği iddianamede şüpheli sayısı 1 kişi artarak Şükrü Yıldız eklenmişti. 26 numaralı şüpheli Mülkiye Başmüfettişi Şükrü Yıldız için, “Yıldız’ın FETÖ’ye üye olmamakla birlikte örgütün amaçları doğrultusunda örgüte bilerek ve isteyerek yardım ettiği ve Hrant Dink cinayetinde sorumluluğu bulunan İstihbarat Daire Başkanlığındaki görevlilerle birlikte hareket ettiği, Hrant Dink cinayetinde sorumluluğu bulunan Trabzon İl Emniyet Müdürlüğü ve İstihbarat Daire Başkanlığı görevlilerinin açığa çıkartılmasını engelleyerek bütün sorumluluğu kasıtlı olarak İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü görevlileri üzerine yıktığı tespit edilmiştir” denildi.

Kaynak: İHA