Beyin Tümörleri Her Yaşta Görülebilir
Beyin ve Sinir Cerrahisi Bölümü Uzmanı Opr. Dr. Naki Keleş, beyin tümörlerinin yeni doğan çocuklar dahil her yaşta görülebileceğini söyledi.
Tümörün, insan vücudunda olmaması gereken yerde oluşan bir doku ya da herhangi bir dokunun olması gereken yerde kontrolsüz büyümesi olduğunu belirten Samsun Büyük Anadolu Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Bölümü Uzmanı Opr. Dr. Naki Keleş, “Bu bakışla insan vücudunda aslında çok korkmadığımız bir yağ bezesi de tümör kavramı içindedir. Sonuç olarak her tümör öldürücü değildir. Sadece beyin dokusunun bir istisnası vardır” dedi.
HER BEYİN TÜMÖRÜ ÖLDÜRÜCÜ DEĞİLDİR
Tümörlerin bulundukları bölgeye ve baskı altında tuttukları beyin alanına göre belirtiler verdiklerini ifade eden Keleş, “Ancak kafa içinde yer kaplayan lezyonlar bütün vakalarda olduğu gibi öncelikle kafa içi basıncın artmasına bağlı belirtileri gösterirler. Tümör düzensiz bir şekilde büyümeye devam eder ve genişleme, büyüme imkanı olmayan kafatası içerisinde normal beyin üzerine baskı yapmaya başlar. Beyin baskı altında normal görüntüsünü kaybeder ve işlevlerini yerine getiremez. Beynin her iki yarım küresi kafatası içine simetrik olarak yerleşmiştir. Her iki tarafta düzenli sınırlarla ayrılmıştır. Bu normal yapıya giren herhangi bir yer kaplayan oluşum, simetrik yapıyı bozacak ve beyin üzerine baskı yapacaktır. Baş ağrısı, apati yani hareket ve mimiklerde yavaşlama, bulantı, kusma, epilepsi nöbetleri, beyinde yerleştiği yere göre vücudun bazı bölgelerinde güçsüzlük belirtileri ve kişilik bozuklukları, bazı yeteneklerde yani hesap yapma yazı yazma gibi bozulmalar ihmale gelmez. Beyin tümörleri yeni doğan çocuklar dahil her yaşta görülebilir. Kadınlarda ve erkeklerde görülme oranı da tümör cinsine göre değişir” diye konuştu.
Beyin tümörlerinin huy olarak ikiye ayrıldığını belirten Keleş, “Bunlar birincisi iyi huylu tümörler yani beyin hücresi kaynaklı olmayanlardır. Beyin dokusundan kolaylıkla ayrılabilirler ve tümü veya tümüne yakın kısmı çıkarılabilir. Bu nedenle ameliyat sonrası sonuçları çok iyidir. Tek bir operasyon ile hayatın sonuna kadar kür şansı vardır. İkincisi ise, kötü huylu tümörler yani beyin hücresinin kendi tümörleridir. Tümörleşen doku beynin fonksiyonlarını gerçekleştiren kendi dokusudur. Bu sebeple aslında cerrahi olarak çıkarılan her doku fonksiyon kaybıdır. Ameliyat sonrası belli bir zaman süresi içinde tekrar büyüyerek beyine baskı yapmaya devam ederler. Kötü huylu tümörlere vücudun başka bir bölgesinden beyin dokusuna yayılmış metastatik tümörlerde girer. Beyin tümörlerinin tedavisi sıklıkla cerrahidir. Cerrahi tedavi sonrası kimi zaman kemoterapi kimi zaman radyoterapi bazen her ikisi ile kombine tedavi yapılır. Beyin tümörlerinde uzman ekiplerin gerçekleştirdiği ameliyatlar ile son derece başarılı sonuçlar alınabilmektedir” şeklinde konuştu.
Kaynak: İHA
HER BEYİN TÜMÖRÜ ÖLDÜRÜCÜ DEĞİLDİR
Tümörlerin bulundukları bölgeye ve baskı altında tuttukları beyin alanına göre belirtiler verdiklerini ifade eden Keleş, “Ancak kafa içinde yer kaplayan lezyonlar bütün vakalarda olduğu gibi öncelikle kafa içi basıncın artmasına bağlı belirtileri gösterirler. Tümör düzensiz bir şekilde büyümeye devam eder ve genişleme, büyüme imkanı olmayan kafatası içerisinde normal beyin üzerine baskı yapmaya başlar. Beyin baskı altında normal görüntüsünü kaybeder ve işlevlerini yerine getiremez. Beynin her iki yarım küresi kafatası içine simetrik olarak yerleşmiştir. Her iki tarafta düzenli sınırlarla ayrılmıştır. Bu normal yapıya giren herhangi bir yer kaplayan oluşum, simetrik yapıyı bozacak ve beyin üzerine baskı yapacaktır. Baş ağrısı, apati yani hareket ve mimiklerde yavaşlama, bulantı, kusma, epilepsi nöbetleri, beyinde yerleştiği yere göre vücudun bazı bölgelerinde güçsüzlük belirtileri ve kişilik bozuklukları, bazı yeteneklerde yani hesap yapma yazı yazma gibi bozulmalar ihmale gelmez. Beyin tümörleri yeni doğan çocuklar dahil her yaşta görülebilir. Kadınlarda ve erkeklerde görülme oranı da tümör cinsine göre değişir” diye konuştu.
Beyin tümörlerinin huy olarak ikiye ayrıldığını belirten Keleş, “Bunlar birincisi iyi huylu tümörler yani beyin hücresi kaynaklı olmayanlardır. Beyin dokusundan kolaylıkla ayrılabilirler ve tümü veya tümüne yakın kısmı çıkarılabilir. Bu nedenle ameliyat sonrası sonuçları çok iyidir. Tek bir operasyon ile hayatın sonuna kadar kür şansı vardır. İkincisi ise, kötü huylu tümörler yani beyin hücresinin kendi tümörleridir. Tümörleşen doku beynin fonksiyonlarını gerçekleştiren kendi dokusudur. Bu sebeple aslında cerrahi olarak çıkarılan her doku fonksiyon kaybıdır. Ameliyat sonrası belli bir zaman süresi içinde tekrar büyüyerek beyine baskı yapmaya devam ederler. Kötü huylu tümörlere vücudun başka bir bölgesinden beyin dokusuna yayılmış metastatik tümörlerde girer. Beyin tümörlerinin tedavisi sıklıkla cerrahidir. Cerrahi tedavi sonrası kimi zaman kemoterapi kimi zaman radyoterapi bazen her ikisi ile kombine tedavi yapılır. Beyin tümörlerinde uzman ekiplerin gerçekleştirdiği ameliyatlar ile son derece başarılı sonuçlar alınabilmektedir” şeklinde konuştu.