İş Çevrelerinden 'Süreç' Ve 'Reform' Talebi
Diyarbakır’daki iş insanları, 1 Kasım’da yeniden tek başına iktidara gelen AK Parti’den süreci devam ettirmesini talep etti. Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) Başkanı Ahmet Sayar, ekonominin şiddet ortamında verimli olamayacağını belirterek, sürecin devam ettirilmesi ve kalıcı barışın sağlanması konusunda beklentilerinin olduğunu vurguladı. Güneydoğu Genç İşadamları Derneği (GÜNGİAD) Başkanı Hakan Akbal ise, AK Parti’nin hükümet kurulduktan sonra daha önce vaat ettiği ekonomide yapısal dönüşüme bir an önce başlaması gerektiğine dikkat çekti.
Türkiye’de 7 Haziran’da yapılan genel seçimlerin ardından ortaya çıkan siyasi belirsizlik, 1 Kasım’da yapılan seçim ile birlikte yerini yeniden tek başına iktidara bıraktı. Kesin olmayan sonuçlara göre, AK Parti’nin yüzde 49,4 oy oranı ile zaferle ayrıldığı seçimlerin ardından piyasaların ateşi de düştü. Diyarbakır’daki iş çevreleri, AK Parti’nin vaat ettiği ekonomik reformları bir an önce yerine getirmesi gerektiğini belirtirken, çözüm sürecinin tekrar hayata geçirilmesi de öncelikli talepler arasında yer aldı.
“YAPISAL REFORMLARA İHTİYAÇ VAR”
Konu ile ilgili İHA muhabirine açıklamalarda bulunan DTSO Başkanı Ahmet Sayar, 1 Kasım’dan sonra Türkiye toplumunun büyük bir kesiminin Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde temsil ediliyor olmasının önemli olduğunu söyledi.
Sayar, "Bundan sonraki süreçte AK Parti Türkiye’nin temel sorunları olan hem Kürt sorununa yönelik kendi hükümetleri döneminde başlattığı çözüm süreci ve son 32 yıldır Türkiye ekonomisi birçok istatistiğe baktığımız zaman, vizyonel olarak hedeflemiş olduğu rakamların gerisinde kaldığını görüyoruz. Özellikle son 3 yılda potansiyelini ortaya çıkaramayan bir durum söz konusuydu. Ekonomik büyüme istenilen seviyede olmadı, ihracat istenilen seviyede olmadı, kişi başına düşen milli gelir istenilen rakamlara çıkmadı. Bir bütün olarak yapısal reformlara ihtiyaç var. Sivil Anayasa’nın yapılması noktasında bir fırsat yakalanmış durumda. AK Parti, CHP ve HDP’nin sivil Anayasa için seçim öncesinde taahhütleri vardı. Bu 3 parti de, hatta MHP’nin de destek olması durumunda çok daha güçlü bir sonuç alınabilir. AK Parti hükümetinden bölge iş insanı olarak özellikle çözüm sürecine dönülmesi ve kalıcı barışın sağlanması noktasında bizim beklentimiz var. AK Parti tekrar tek başına iktidar olması ile beraber artık görünürde 3-4 yıl boyunca seçimin olmaması piyasalar açısından olumlu. Son 2 yılda 4 seçim yapıldı ve her seçim piyasalarda bir belirsizlik oluşturuyor. Biz ak partiden ekonomik alanda yeni reformlar yapması gerektiğini düşünüyoruz" dedi.
“EKONOMİ HUZURLU ORTAMLARDA YAŞAR”
GÜNGİAD Başkanı Hakan Akbal da Avrupa’da, gelişmiş dünya ülkelerinde en önemli olan kavramın, temsilde adalet ve yönetimde istikrar olduğunu söyledi.
Akbal, şöyle devam etti:
“AK Parti’nin tek başına iktidar olması ile yönetimde istikrar sağlanmış oluyor. Tabi ki burada atlanmaması gereken konu, cumhuriyet tarihinden şimdiye kadar hiçbir zaman mecliste bu kadar geniş katılımlı bir parlamento oluşmamıştı. HDP’nin Anayasa’nın değişimi noktasında bir beklentisi var. AK Parti’nin de başkanlık sistemine dair çok önemli bir beklentisi var. Yeni Anayasa’da AK Parti’nin Başkanlık sitemi de mümkün, yeni Anayasa’da HDP’nin beklentileri de mümkün. Bu iki ittifak 376’yı buluyor, bu ittifakın olması halinde başkanlık sitemi de istenilen noktaya gelebilir. Ekonomi şiddet ortamında çok verimli olamaz. Ekonomi ürkektir ve genellikle huzurlu ortamlarda yaşar. 1 Kasım’da ortaya çıkan tablo çok iyi bir sonuç olarak algılandı. Bu saatten sonra AK Parti yüzde 49,4 oranında çok büyük bir oranla iktidar olmuşken, hiç zaman kaybetmeden, hükümet kurulduktan sonra daha önce vaat etmiş olduğu ekonomide yapısal dönüşüme bir an önce başlamalıdır.”
Kaynak: İHA
“YAPISAL REFORMLARA İHTİYAÇ VAR”
Konu ile ilgili İHA muhabirine açıklamalarda bulunan DTSO Başkanı Ahmet Sayar, 1 Kasım’dan sonra Türkiye toplumunun büyük bir kesiminin Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde temsil ediliyor olmasının önemli olduğunu söyledi.
Sayar, "Bundan sonraki süreçte AK Parti Türkiye’nin temel sorunları olan hem Kürt sorununa yönelik kendi hükümetleri döneminde başlattığı çözüm süreci ve son 32 yıldır Türkiye ekonomisi birçok istatistiğe baktığımız zaman, vizyonel olarak hedeflemiş olduğu rakamların gerisinde kaldığını görüyoruz. Özellikle son 3 yılda potansiyelini ortaya çıkaramayan bir durum söz konusuydu. Ekonomik büyüme istenilen seviyede olmadı, ihracat istenilen seviyede olmadı, kişi başına düşen milli gelir istenilen rakamlara çıkmadı. Bir bütün olarak yapısal reformlara ihtiyaç var. Sivil Anayasa’nın yapılması noktasında bir fırsat yakalanmış durumda. AK Parti, CHP ve HDP’nin sivil Anayasa için seçim öncesinde taahhütleri vardı. Bu 3 parti de, hatta MHP’nin de destek olması durumunda çok daha güçlü bir sonuç alınabilir. AK Parti hükümetinden bölge iş insanı olarak özellikle çözüm sürecine dönülmesi ve kalıcı barışın sağlanması noktasında bizim beklentimiz var. AK Parti tekrar tek başına iktidar olması ile beraber artık görünürde 3-4 yıl boyunca seçimin olmaması piyasalar açısından olumlu. Son 2 yılda 4 seçim yapıldı ve her seçim piyasalarda bir belirsizlik oluşturuyor. Biz ak partiden ekonomik alanda yeni reformlar yapması gerektiğini düşünüyoruz" dedi.
“EKONOMİ HUZURLU ORTAMLARDA YAŞAR”
GÜNGİAD Başkanı Hakan Akbal da Avrupa’da, gelişmiş dünya ülkelerinde en önemli olan kavramın, temsilde adalet ve yönetimde istikrar olduğunu söyledi.
Akbal, şöyle devam etti:
“AK Parti’nin tek başına iktidar olması ile yönetimde istikrar sağlanmış oluyor. Tabi ki burada atlanmaması gereken konu, cumhuriyet tarihinden şimdiye kadar hiçbir zaman mecliste bu kadar geniş katılımlı bir parlamento oluşmamıştı. HDP’nin Anayasa’nın değişimi noktasında bir beklentisi var. AK Parti’nin de başkanlık sistemine dair çok önemli bir beklentisi var. Yeni Anayasa’da AK Parti’nin Başkanlık sitemi de mümkün, yeni Anayasa’da HDP’nin beklentileri de mümkün. Bu iki ittifak 376’yı buluyor, bu ittifakın olması halinde başkanlık sitemi de istenilen noktaya gelebilir. Ekonomi şiddet ortamında çok verimli olamaz. Ekonomi ürkektir ve genellikle huzurlu ortamlarda yaşar. 1 Kasım’da ortaya çıkan tablo çok iyi bir sonuç olarak algılandı. Bu saatten sonra AK Parti yüzde 49,4 oranında çok büyük bir oranla iktidar olmuşken, hiç zaman kaybetmeden, hükümet kurulduktan sonra daha önce vaat etmiş olduğu ekonomide yapısal dönüşüme bir an önce başlamalıdır.”