Akaydın'dan Zimmet Ve Mal Varlığı Açıklaması

“HER ZAMAN MAL BİLDİRİMİ YAPTIM”

19 yıllık kamu geçmişinin olduğunu dile getiren CHP Antalya Milletvekili Mustafa Akaydın, her aşamada mal bildirimi verdiğini ifade etti.

Akaydın, “Şu anda meclise verilmiş ikinci mal bildirimim var. 2009 da belediye başkanı olduğum dönemde ki mal varlığım basına yansıtıldı. Basına hem abartılı yansımış hem de siyasi hayatımın başlangıcı olduğu için siyasette ayakta durabilmem için de annemden babamdan miras yolu ile edinmiş olduğum mal varlığımı satmış olduklarımda var. Mal varlığım eksilmiştir. Zengin olmak ayıp değildir. Ben zengin miyim değil miyim onu takdirinize bırakıyorum. Mal varlığım siyasete başlamadan önce ki mal varlığımdır. Büyük çoğunluğu eşime miras yolu ile gelmiştir. Eşimle benim toplam 80 yıllık hekimlik hayatımız vardır” dedi.

2009 yılında ben belediye başkanı olunca ANTKART’ta olan ilişkiyi sona erdirdiklerini belirten Akaydın, “Yeni ihaleye çıkıldı. A-kent ihaleyi kazanmıştır. Dolayısı ile Antalya’da elektronik toplu ulaşım bilet parası toplama işlemi A-Kent firmasına ihale edildi. Bir şoför esnafının şikayeti üzerine 2011 yılında Bölge İdaresi Mahkemesi tarafından bizim ihalede bozulmuştur. Antalya’nın toplu ulaşımı kaosa girmesin diye mahkemenin kararını uygulamamız lazım. Ulaşım esnafına toplu ulaşımı istiyoruz dedik. Onlar da firma ile ikili anlaşma yaptılar. Biz ihale süreci başlattık temyize gittik. Bu arada 2,5 yıla yakın bir süre geçti. 2,5 yıla yakın süre içerisinde hukuken A-Kent firmasından belediyenin alması gereken yüzde 2 belediye payını tahsil etmemiz mümkün değildir. Çünkü mahkemenin bozduğu mahkeme kararı gereğince yapmamız gereken bir işlem vardı. Sayıştay 6. Daire bundan dolayı kamu zararı oluşturdunuz. Ben de diyorum ki kamu zararı ise benim suçum değil ben mahkemenin kararını uyguladım. Üstelik de bana niye soruyorsunuz diyorum. Çünkü ben belediye başkanıyım. 5318 sayılı yasa gereğince bunların sorumlusu değildir. İlgili daire başkanıdır. Sonuçta 2011 sorgusunu temyize taşıdık. Ama 2012 sorgusunu ben bulamadım. Aldı gözüküyorum” dedi.

Sayıştay da bulunan arkadaşlarıyla konuştuğunu belirten Mustafa Akaydın, hukuki bir uygulama olursa bunun ilk olacağını söylediklerini belirtti.

Akaydın, “Sayıştay tarihinde kamu zararı oluşturduğu için hiçbir kamu görevlisinden tahsilat yapılmamıştır. Kamu görevlisinin kursağından haram lokma geçtiyse tabi ki tahsilatta yapılır. Dün Sayın Türel’e bir ihtarname çektim. Bu sebeplerle hukuki işlem başlatamazsın. A-Kent firması ile sende 2 yıldır çalışıyorsun. Üstelik de A-Kent firması ile tahkime gitmişsin. Tahkime gittiğine göre sen belediyenin alacağını tahsil etmekle yükümlüsün. Eğer gerçekten A-Kent firmasından kamunun alacağı varsa bu üç yıla yaydığımızda faizi ile beraber tahsil etme görevi sorumluluğu benden sonraki belediye başkanına aittir. Türel’e tahkim masasında otur tahsil et dedim. Etmediğinde sen sorumlu olursun dedim” şeklinde konuştu.

“BÜTÜN GELİRİM MİLLETVEKİLİ MAAŞININ 3’TE 2’Sİ”

Bütün gelirinin milletvekili maaşının 3’te 2’si olduğunu ifade eden CHP Antalya Milletvekili Mustafa Akaydın, Herkesin bildiği Güllük Caddesi’nde eşimin muayene olarak kullandığı yer var. Şimdi ben orayı ofis olarak kullanıyorum. Birde içinde oturduğumuz ev vardır. 80 yıllık emeklerimizin karşılığı olan. Bunu da 7 sene önce İş Bankası kredisi ile aldık. Bu krediyi hala ödemeye devam ediyorum. 105 bin TL borcum var hala. Basında bir laf ettim sadece milletvekili maaşı ile geçiniyorum diye. Aynen sözlerimin arkasındayım. Ama milletvekili maaşımın üçte biri de bu krediye kesiliyor. Üçte iki milletvekili maaşımla geçiyorum. Eşimin de 2 bin 400 lira BAĞ-KUR emekli maaşı vardır. Oda tamamen romantik hayvancılık yaptığı inekleri var onların yem parasına gidiyor. Atalarımdan kalma mallardan benim hiçbir gelirim yoktur. Çorum’da abartılan birkaç parça tarla bugün hiçbir para getirmiyor. Eşimin bir kira geliri var. O kiradan daha fazla kira ödediğim Ankara’da bir daire var. Yani benim bütün gelirim milletvekili maaşımın üçte ikisi. Bundan daha fazlası yoktur. Büyük bir linçle karşı karşıya kaldım. Vicdan sahibi herkesin dikkatini çekiyorum” dedi.

TEBLİGATTA USULSÜZLÜK SÖZ KONUSU

Bir davaya avukat vekil olarak atandıktan sonra dava hakkında her şeyin avukata da bildirilmesi gerektiğini söyleyen CHP Antalya İl Başkanı Semih Esen, “Bu bilgiyi CHP İl Başkanı olarak değil bir avukat olarak söylüyorum. Bir dosyayı bir avukat vekil olarak o dosyayı takip ediyorsa o dosya ile yapılacak her türlü tebligatın aslı ile beraber vekile de yapılması gerekiyor. Eğer vekile yapılmazsa, avukata yapılmazsa tebligatta usulsüzlük yapması söz konusudur. Bu tebligatın yeniden yapılması sonucunu doğurur” şeklinde konuştu.