Irak'ta Peşmerge İle Şii Türkmen Milisler Arasındaki Ateşkes

Tuzhurmatu Emniyet Müdürü Faruk Ahmet, Haşdi Şabi güçlerinin tek bir merkezden yönetilmemesi nedeniyle Peşmerge ile Şii Türkmen milisler arasındaki anlaşmanın kalıcı olmayacağını ileri sürdü.

Ahmet, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Haşdi Şabi olarak adlandırılan Şii milis grupların her birinin ayrı bir merkeze bağlı olduğunu ve farklı yerlerden emir aldığını belirterek, "Bazı gruplar anlaşmaya uysa da diğerleri uymayacaktır. O nedenle anlaşmanın akıbetinden şüpheliyiz" dedi.

Haşdi Şabi'nin bu tür olayları çıkaracağını önceden bildiklerini ve bunu üst birimlere aktardıklarını ifade eden Ahmet, "Haşdi Şabi tehlikesiyle ilgili bilgi verdik. Milis güçleri, çıkan olaylardan sonra kendilerini şehrin hakimi olarak görebilir. Güç ile kendilerini dayatmaya ve kontrolü ele geçirmeye çalışıyorlar. Doğrusu Haşdi Şabi bölge güvenliği üzerinde tehdit unsurudur" şeklinde konuştu.

Ahmet, Haşdi Şabi unsurlarının Amirli nahiyesindeki DAEŞ ablukasını kırmak için bölgeye geldiğini ve anlaşmaya göre, abluka kırıldıktan sonra bölgeyi terk etmesi gerektiğini hatırlatarak, "Gelenler Tuzhurmatu halkından değiller. Fakat Amirli ablukasının kırılmasından sonra onlar bölgede kalmakla yetinmediler Tuzhurmatu'nun içine de girdiler. İlçede birkaç birlik oluşturup halka askeri eğitim vermeye başladılar" açıklamasında bulundu.

-"Şehirde şu an iç savaş yaşanıyor"

Haşdi Şabi'nin birkaç gün önce Amirli ve Bağdat halkından 200 silahlı Şii milisi Tuzhurmatu'ya getirdiği bilgisini paylaşan Ahmet, şunları kaydetti:

"Şehirdeki güvenlik ikiye bölünmüş durumda. Haşdi Şabi, elindeki mahalleleri keyfine göre yönetiyor. Peşmergenin elindeki mahallelerde ise Şiiler, Türkmenler ve Kürtler korunuyor. Şehirde şu an iç savaş yaşanıyor."

Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) Tuzhurmatu Sorumlusu Ahmet Şeyh Lengeri de Haşdi Şabi'nin şehirde kaos çıkardığını ve halkın malını talan ettiğini iddia ederek, "İlçede son 5 gündür olanlar daha önce hiç yaşanmamıştı. İki taraftan da çok kişi öldü ve onlarca ev ve iş yeri yakıldı. Şimdi şehrin kontrolü kimsenin elinde değil. Silaha sahip olan keyfine göre hareket ediyor. Herkes intikam peşinde" ifadelerini kullandı.

Lengeri, ilçedeki yerel anlaşmaların çatışmaları engelleyemeyeceğine dikkati çekerek, Erbil ile Bağdat hükümetlerinin bir araya gelerek bu krizi çözmesi gerektiğini dile getirdi.

Lengeri, keskin nişancıların oluşturduğu tehdit nedeniyle Kerkük ile Bağdat arasındaki ticaretin ciddi zarar gördüğüne vurguda bulundu.

Gerginliğin artmasından sonra İran Temsilcisi İkbal Pur'un Haşdi Şabi güçlerini kontrol etmek üzere bölgeye geldiğini kaydeden Lengeri, şöyle konuştu:

"İran Temsilcisi İkbal Pur, KYB ve Haşdi Şabi yöneticileriyle bir araya gelerek rehinelerin değiştirilmesi konusunda anlaşmanın olmasını sağladı. Anlaşmaya göre şehrin güvenliği iki taraf arasında yapılacak ve çatışmalar yaşanmayacaktı. Fakat bir netice vermedi ve feshedildi. Sonra Irak hükümetinden bir heyet gelerek mutabakat sağlanan hususların uygulanması yönünde yeni bir anlaşma imzalandı. Son anlaşmanın da nasıl uygulanacağı henüz belirsiz."

Peşmerge ve Şii Haşdi Şabi komutanları arasında Tuzhurmatu yerel yetkililerinin de katıldığı görüşmede "ilçedeki tüm taraflardan oluşan ortak bir gücün oluşturulması, olayları başlatanların tespit edilip yargıya teslim edilmesi, her iki tarafça alınan rehinelerin serbest bırakılması ve ilçede meydana gelen zararın tespit edilip tazminat ödenmesi" konularında mutabakat sağlandığı bildirilmişti.

Peşmerge güçleriyle Haşdi Şabi'ye bağlı Şii Türkmen milisler arasında Tuzhurmatu'da çıkan çatışmalarda 17 kişi ölmüş, sivillerin de müdahil olduğu olaylarda taraflar birbirlerine ait ev ve iş yerlerini kundaklamıştı. Irak Başbakanı Haydar el-İbadi, çatışmaların önlenmesi için bölgede "kriz yönetimi" oluşturmuştu.

Kaynak: AA