Bahçeşehir Üniversitesinde Magna Carta Konferansı

İSTANBUL - AK Parti Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) üyesi Burhan Kuzu, evrensel hukuk sistemi ile özgürlüklerinin temelini oluşturduğuna inanılan tarihi Magna Carta belgelerinin bugünle mukayese edildiğinde bile önemli olduğunu belirterek, "Osmanlı'nın kuruluşundan 85 yıl önce, Selçuklu döneminde ama o yıllara göre de hakikaten devasa bir belge" dedi.

Kuzu, Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesince düzenlenen "Magna Carta Konferansı"nın "Magna Carta Bağlamında Yargı ve İnsan Haklı Anayasal ve Cezasal Bakış" oturumunu yönetti.

Burada yaptığı konuşmada, konferansa katılmaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Kuzu, seçimlerde milletvekili adayı olduğunu hatırlatarak, "Hasat dönemindeyiz, seçim dönemi var, benim de adaylığım söz konusu" şeklinde espri yaptı.

Konferansa konu olan tarihi belgelere değinen Kuzu, "Magna Carta'yı genellikle derslerde özgürlük beyannamesi olarak bilir, 1215 deriz. Daha çok ceza hukukunun belli bir bölümü ile alakalı, tutuklama, yakalama, yargılama gibi konuları öne çıkaran 39. maddesi bizim gündemimizde olmuştur. 63 maddelik metnin tamamına baktığımızda neler yok, neler yok. Yani her şeyin olduğunu görüyorsunuz. Bugünle mukayese ettiğinizde bile Magna Carta'nın önemli bir yeri var. Osmanlı'nın kuruluşundan 85 yıl önce, Selçuklu döneminde ama o yıllara göre de hakikaten devasa bir belge" diye konuştu.

- "Sened-i İttifak, Magna Carta'nın küçük bir nüvesi"

Osmanlı devletinde Padişah II. Mahmut döneminde ayanlarla imzalanan "Sened-i İttifak"ı, "Magna Carta'nın küçük bir nüvesi" olarak niteleyen Kuzu, şöyle konuştu:

"Aradan 800 sene geçmiş, Magna Carta'da önemli ve çok özel konulara değinmiş. Belge itibariyle Magna Carta'ya tam ferman denebilir mi? Magna Carta'da iki taraflılık var. Ferman daha çok tek taraflı. Bu manada fermandan biraz farklı. Bu oturumda anayasa ceza hukuku bölümünü tartışacağız. O belge, zaman içinde başka belgelere kaynaklık etmiş. 1700'lerden gelen İngiliz belgeleri, 1628, 1689'deki belgelerde de bunun izlendiğini gözlüyoruz. Sadece buralarda kalmamış, 1789'da Fransa'ya sıçramış. İnsan Hakları Beyannamesi'nde belli uçlarını görüyoruz. Anayasalara kadar geçmiş. Bence parlamento tarihinin ana belgesidir. Amerika ve İngiltere'de parlamento zaman içinde bu belgeden sonra oluşmuştur. Bu manada değerini bilmek lazım."

Kuzu. Magna Carta'nın zaman zaman engellendiğini, bazen ağırdan alındığını, bir süre tamamen "kenara konulduğunu" anlattı.

Magna Carta'da kilisenin ağırlığına dikkati çeken Kuzu, "Metnin başında dini ifadeler var. Tanrı'nın adıyla başlıyor. 'Tanrı bizi korusun' deme var. O dönemde mahkemeye gidip orada hakkımızı alırız diye bir tablo olmadığı için dini bir takım alanlara sığınmayı görüyorsunuz, Bizde de Sened-i İttifak'ta 'Bu metne uymayan iki cihanda aziz olmasın' diyor" ifadelerini kullandı.

- "Youtube ve Twitter Türk mahkemelerini tanımadı"

Kendisinden önceki konuşmacının Anayasa Mahkemesi'nin sosyal paylaşım sitesi Twitter ve Youtube hakkında değerlendirmesine değinen Kuzu, "Twitter ve Youtube kararları hakkında farklı düşünüyorum. Youtube ve Twitter Türk mahkemelerini tanımadı. Verdiğin kararı yok sayıyor. Benim bir davam var. Anayasa Mahkemesi'nde 1.5 yıldır bekliyor. Attığım 'Kandiliniz mübarek olsun' tweeti üzerine ne küfürler, ne hakaretler, ne sövmeler... Orada mahkeme karar verecek. Müstakil karar verip bu kapatılsın derse Twitter tanımıyor, Twitter kapatılsa, 'Burhan Hoca'ya küfür edildi diye koca Twitter kapatılır mı?' derler. Bu sefer bu noktaya geliyoruz. İfade özgürlüğü çok önemli. Bu denge meselesi. Konuya siyaset dışında bakarsak zannediyorum daha sağlıklı sonuçlara varıyoruz" ifadelerini kullandı.

Oturumda, Yeditepe Üniversitesi'nden Prof. Dr. Sultan Üzeltürk, Galatasaray Üniversitesinden Doç. Dr. Pınar Memiş Kartal, Bahçeşehir Üniversitesinden Yrd. Doç. Dr. Sinan Altunç, Yrd. Doç. Dr. Didem Yılmaz da birer sunum yaptı.

Oturumun sonunda konuşmacılara plaket verildi.

Kaynak: AA