İzmirli lokantacı ocak başında kilo verdi

Lokanta işletmecisi 21 yaşındaki Kayahan Özakoğlu, sosyal hayatını zindana çeviren, tansiyon ve şekere neden olan aşırı kilolarından tüp mide ameliyatıyla kurtuldu. Operasyondan sonra iş yerinde pişen birbirinden lezzetli kebap ve ızgaralara rağmen diyetini bozmayan genç, 7 ayda 65 kilo verip 145’ten 80 kiloya düşmeyi başardı. Adeta tığ gibi kalan Özakoğlu, “Ben yemeklerin arasında kilo vermeyi başardıysam herkes başarabilir” dedi. Özakoğlu’nu ameliyat eden Doç. Dr. Serdar Kaçar da, “Ameliyat kadar sonrasındaki diyet ve spor da önemlidir. Kayahan ameliyat sonrası reçeteye uyarak, ideal kiloya ulaştı” diye konuştu.

İzmirli lokantacı ocak başında kilo verdi
Yemek yemeyi çok seven İzmirli lokanta işletmecisi Kayahan Özakoğlu, genç yaşta aşırı bir kiloya ulaştı. Kilosu yüzünden bacak bacak üstüne atamayan, uçakta acil çıkış kapısı dışında bir yere oturamayan genç, diyetle zayıflamayı denedi. Ancak lokantada çalışması sebebiyle bir türlü diyet yapmayı başaramadı. Zamanla kilosu 145’i bulan Özakoğlu da, aşırı kiloya bağlı şeker, tansiyon gibi hastalıklar baş gösterdi. Hastalıklarından kurtulmak ve hayatını düzene sokmak isteyen Özakoğlu, tüp mide ameliyatı olmaya karar verdi. Ailesinden destek gören Özakoğlu, Özel Hastanesi Obezite Cerrahisi Kliniği Sorumlusu Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Serdar Kaçar’a muayene oldu.

"AMELİYAT OLMAZSAM İLAÇ KULLANMAYA BAŞLAYACAKTIM"

Babasının tüp mide ameliyatı olduğunu ve bu durumun kendini hırslandırdığını söyleyen Özakoğlu, şöyle konuştu: “Tüp mide ameliyatı olan babamdan cesaret alarak ‘Ben de yapabilirim’ dedim. Serdar hocamız hem bana hem aileme güven verdi. Ameliyat olmazsam sağlık problemlerim yüzünden ilaç kullanmaya başlayacaktım. Ameliyata 145 kiloyla girdim. Şu an 80 kiloyum. 7 ayda 65 kilo verdim. Hedefimiz 75 kiloya çok az kaldı. Şu an çok mutluyum, en iyisi sağlıklıyım. Eskiden iki adımlık yerlere taksiyle giderdim şimdi her yere yürüyorum, merdivenleri üçer üçer çıkıyorum.”

"ARTIK BACAK BACAK ÜSTÜNE ATABİLİYORUM"

Zayıfladıktan sonra öz güvenini geri kazandığını dile getiren Özakoğlu, “Kilolu olduğum zamanlarda sokakta yürürken insanlar bana baktığında, ’Acaba kiloma mı bakıyorlar, yoksa bir yerim mi göründü’ diye düşünür kötü hissederdim. Otobüs koltuklarında tek kişilik yere sığamazdım. Uçaklarda bile acil çıkış yerinde otururdum. Şimdi uçağa binerken istediğim yere oturabiliyorum. En güzeli de; artık bacak bacak üstüne atabiliyorum” dedi.

BEN BİLE BAŞARDIYSAM, HERKES BAŞARIR

Özakoğlu, konuşmalarına şöyle devam etti: “Aslında benim için kilo vermek çok da kolay değildi. Çünkü bir lokanta işletiyorum ve burada her saniye gözümün önünde çeşit çeşit lezzetli yemekler var. Canım bir şey çektiğinde hep eski halimi hatırlatıyorum. Kendime, ’Tekrar yiyerek eski haline dönmeyesin’ diyorum. Ben bile ocak başında başardıysam, herkes başarır. Yeme içmeme dikkat ediyor günlük egzersizlerimi atlamıyorum. Bu sebeple vücudumda sarkma olmadı. Çok faydalı bir ameliyat. Teyzem beni görüp ameliyat olmaya karar verdi. Korkulacak hiç bir şey yok. Kimse çekinmesin. Hem kendinize güveniniz geliyor hem de şeker, tansiyon, kolesterol gibi hastalıklardan korunabiliyorsunuz. Babam da ameliyattan önce günde 8 ilaç içerdi, ameliyattan sonra hiç birini kullanmasına gerek kalmadı.”

"AMELİYAT SONRASINDA İŞ HASTAYA DÜŞÜYOR"

Kayahan Özakoğlu’nun tüp mide ameliyatını gerçekleştiren İzmir Özel Gazi Hastanesi Obezite Cerahisi Bölümünde görevli Genel Cerrah Doç.Dr. Serdar Kaçar ise "Kayahan aslında benim tedavi yaparken en korktuğum hastalardan birisiydi çünkü işi insanlara çeşit çeşit yemek yapmak. ’İnsanlara bu kadar lezzetli yemek yaparken kendisi yemeden nasıl dayanır’ diye korktuğum hastalardan biri, ameliyatla ilgili değil, sonrasıyla ilgili bir korku. Kayahan bunu çok iyi başardı ve çok kısa süre içerisinde 65 kilo verdi. Bundan 2-3 sene önce babası aynı ameliyatı başka bir doktor arkadaşıma olmuş ancak Kayahan kadar başarılı olamadı çünkü alışkanlıklarını değiştiremedi. Kayahan’da korktuğum başıma gelmedi, dediklerimize yüzde yüz uydu. Yeme içme alışkanlığını ve günlük aktivite alışkanlığını değiştirdi ve başarılı oldu. Umarım böyle devam eder. Her hastamıza söylüyoruz. Mide küçültme ameliyatları nihai çözüm değildir. ’Ameliyat olunca her şekilde kilo vereceğiz’ diye bir şey yok. Kişinin yeme içme ve günlük aktivite alışkanlığını değiştirmesi şart” şeklinde konuştu.

"DİKKAT ETMEYEN YEDİ YILDA YENİDEN OBEZ OLUYOR"

Tüp mide ameliyatının ardından operasyon geçiren kişinin yeme içme alışkanlığını değiştirmez ve egzersiz yapmazsa, 7-8 sene içerisin de eski kilosuna geri dönebileceğinin altını çizen Doç.Dr. Kaçar, şu bilgileri verdi: “Tüp mide ameliyatı, obezite cerrahisi içerisinde, tüm dünyada en sık uygulanan yöntem. Laparoskopik yolla yapılıyor. 5 yarım ve 1 santimlik delikten girerek, hastanın karnını açmadan gerçekleştirilen bir ameliyat yöntemi. Halk arasında kansız, bıçaksız ameliyat denen yöntemle midenin yüzde 75-80’i çıkarılıyor. Bu ne sağlıyor? 1 köfte, yarım kâse çorbayla hastanın doymasını, tıkanmasını sağlıyor. Ameliyatla, mide boşken beyne uyarı gönderen, ’açlık hormonu’ denen hormonu salgılayan hücrelerin olduğu bölümü çıkarmış oluyoruz. Böylece doğal olarak da, acıkma duyusu ortadan kalkıyor. Hem mide az miktarda yiyecekle tıkanıyor, hem de hastanın acıkma duygusu ortadan kalkıyor. Bu şekilde hastanın 10-12 ay içerisinde ideal kilosuna ulaşması planlanıyor. Aslında mide küçültme ameliyatları bir son değil aksine bir başlangıçtır. Kişiler, ’Ben bu ameliyatı oldum, ondan sonra ne yersem yerim, ne yaparsam yaparım yine de kilo veririm’ diye düşünüyorlarsa yanılıyorlar. Bu ameliyat, kişinin yeme içme alışkanlığını ve günlük aktivite alışkanlığını değiştirmek için uygulanan bir yöntem. Yeme içme ve günlük aktivite alışkanlığını değiştirmeyen kişi, mide küçültme ameliyatı olsa bile kilo veremeyebilir.”
Kaynak: İHA