Babacan Açıklaması 'Türkiye'nin Tutunduğu En Önemli Dal Mali Disiplin'
Eski Başbakan Yardımcısı Babacan, CNBC-e-NTV canlı yayınında Türkiye’nin tutunduğu en önemli dalın mali disiplin olduğunu söyledi.
Eski Başbakan Yardımcısı ve AK Parti Ankara Milletvekili Adayı Ali Babacan, CNBC-e - NTV canlı yayınında Doğuş Yayın Grubu (DYG) Ekonomi Grup Başkanı Servet Yıldırım’ın sorularını yanıtladı. Babacan, adaylığıyla ilgili "Adaylığımla ilgili tepkilerin geneli olumlu" dedi.
Babacan, Türkiye ekonomisinde bundan sonraki hedeflerinin orta gelir tuzağına düşmeden üst gelir grubuna çıkmak olduğunu belirterek bunun ekonomideki en öncelikli sorun olduğunu söyledi.
Tasarruf oranlarının Türkiye için çok önemli olduğuna işaret eden Babacan, makro temellerin sağlam olduğunu ancak bunun üzerine reformlar inşa etmek gerektiğini ifade etti.
Siyasi istikrarın olmadığı ülkede reform üretilemeyeceğini belirten Babacan, siyasette öngörülebilirlik sorunu bulunduğunu belirtti.
Siyasi istikrar ve mali disiplin ile ilgili açıklamalarda bulunan Babacan, "Ekonomide ne yaparsanız yapın, hukuk olmadan zenginlik olmuyor. Önce siyasi istikrar, ardından ekonomik istikrar ve reformlar olmalı. Siyasi istikrar gücünü demokrasiden almalı. Geçmişe bakarsak tek parti dönemlerinde daha fazla reform yapıldı. 7 Haziran seçimi asla Rusya gibi olmayacağımızı gösterdi. Vaatlerimizin kaynağı 2015 bütçesinde yer alıyor, mali disiplinden taviz yok. Mali disiplin Türkiye’nin tutunduğu en önemli dal".
Babacan, ilk açıkladıkları emekliye zam uygulamasının 1 Temmuz’da başladığı bilgisini de verdi. Babacan, 1300 TL asgari ücretin iş dünyasına etkisinin yüksek olmayacağını da belirtti.
TL’nin değer kaybetmesiyle ilgili olarak Babacan, "TL yıl başından bu yana dolar karşısında yüzde 19,6 değer kaybetti. Son bir ay içinde de TL yüzde 3,5 değer kazandı. Borsa son bir ayda gelişmekte olan ülkeler arasında en çok değer kazanan borsa. Dünyada gelişmekte olan ülkelerin büyüme hızları düştü. Önümüzdeki dönem gelişmekte olan ülkelerle ilgili farklı bir tablo ortaya çıkarsa 2023 hedefleri için değerlendirmek gerekebilir. 2023 hedefleri gelişen ülkelerin durumuna bağlı, revizyon için erken" dedi.
Eski Başbakan Yardımcısı Babacan, satın alma gücü paritesine göre GSYH hesaplamasıyla ilgili olara "Bu yeni bir hesaplama değil bunun arkasında bir şey aramamak, burada art niyet aranmamak gerekiyor. Kurun çok hareketli dönemlerinde satın alma gücü paritesi daha sağlıklı" ifadelerini kullandı.
Büyüme rakamlarına değinen Babacan "Makro istikrar korunması şartıyla, reform yapılmadan Türkiye’nin potansiyel büyüme rakamı yüzde 3-4 civarında" dedi.
Babacan, "Mali disiplinin ön önemli amacı cari açığı düşürmek yüzde 3-4 büyüyen ülke için sürdürülebilir cari açık yüzde 3-4’tür" ifadelerini kullandı.
Son dönemdeki yabancıya konut satışının ihracat kalemi sayılması konusunda ise Babacan, "Yabancılara gayri menkul satışı cari işlem hareketi değil, doğrudan sermaye girişi kalemi altında değerlendirilir. Yabancıya konut satışı istismarı önleyerek ihracat sayılabilir" dedi.
Kaynak: İHA
Babacan, Türkiye ekonomisinde bundan sonraki hedeflerinin orta gelir tuzağına düşmeden üst gelir grubuna çıkmak olduğunu belirterek bunun ekonomideki en öncelikli sorun olduğunu söyledi.
Tasarruf oranlarının Türkiye için çok önemli olduğuna işaret eden Babacan, makro temellerin sağlam olduğunu ancak bunun üzerine reformlar inşa etmek gerektiğini ifade etti.
Siyasi istikrarın olmadığı ülkede reform üretilemeyeceğini belirten Babacan, siyasette öngörülebilirlik sorunu bulunduğunu belirtti.
Siyasi istikrar ve mali disiplin ile ilgili açıklamalarda bulunan Babacan, "Ekonomide ne yaparsanız yapın, hukuk olmadan zenginlik olmuyor. Önce siyasi istikrar, ardından ekonomik istikrar ve reformlar olmalı. Siyasi istikrar gücünü demokrasiden almalı. Geçmişe bakarsak tek parti dönemlerinde daha fazla reform yapıldı. 7 Haziran seçimi asla Rusya gibi olmayacağımızı gösterdi. Vaatlerimizin kaynağı 2015 bütçesinde yer alıyor, mali disiplinden taviz yok. Mali disiplin Türkiye’nin tutunduğu en önemli dal".
Babacan, ilk açıkladıkları emekliye zam uygulamasının 1 Temmuz’da başladığı bilgisini de verdi. Babacan, 1300 TL asgari ücretin iş dünyasına etkisinin yüksek olmayacağını da belirtti.
TL’nin değer kaybetmesiyle ilgili olarak Babacan, "TL yıl başından bu yana dolar karşısında yüzde 19,6 değer kaybetti. Son bir ay içinde de TL yüzde 3,5 değer kazandı. Borsa son bir ayda gelişmekte olan ülkeler arasında en çok değer kazanan borsa. Dünyada gelişmekte olan ülkelerin büyüme hızları düştü. Önümüzdeki dönem gelişmekte olan ülkelerle ilgili farklı bir tablo ortaya çıkarsa 2023 hedefleri için değerlendirmek gerekebilir. 2023 hedefleri gelişen ülkelerin durumuna bağlı, revizyon için erken" dedi.
Eski Başbakan Yardımcısı Babacan, satın alma gücü paritesine göre GSYH hesaplamasıyla ilgili olara "Bu yeni bir hesaplama değil bunun arkasında bir şey aramamak, burada art niyet aranmamak gerekiyor. Kurun çok hareketli dönemlerinde satın alma gücü paritesi daha sağlıklı" ifadelerini kullandı.
Büyüme rakamlarına değinen Babacan "Makro istikrar korunması şartıyla, reform yapılmadan Türkiye’nin potansiyel büyüme rakamı yüzde 3-4 civarında" dedi.
Babacan, "Mali disiplinin ön önemli amacı cari açığı düşürmek yüzde 3-4 büyüyen ülke için sürdürülebilir cari açık yüzde 3-4’tür" ifadelerini kullandı.
Son dönemdeki yabancıya konut satışının ihracat kalemi sayılması konusunda ise Babacan, "Yabancılara gayri menkul satışı cari işlem hareketi değil, doğrudan sermaye girişi kalemi altında değerlendirilir. Yabancıya konut satışı istismarı önleyerek ihracat sayılabilir" dedi.