Demirtaş Açıklaması HDP Bu Gemide Olmazsa, Bu Gemi Batar
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, “Türkiye’nin HDP’ye ihtiyacı var. Halklar ne kadar gerçekse, HDP o kadar gerçek bir Türkiye partisi. HDP bu gemide olmazsa, bu gemi batar" dedi.
HDP’nin 1 Kasım seçimi için hazırladığı seçim bildirgesini Eş Genel Başkanlar Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş açıkladı.
Eş Genel Başkanlar Ankara’da düzenlenen toplantıda kürsüye birlikte çıktı. Yüksekdağ’dan sonra konuşan Demirtaş, Halkların Demokratik Partisi’nin ülkenin içinde bulunduğu karamsar tabloyu aydınlatmak için yola çıkan halk partisi olduğunu belirtti.
Demirtaş, "Ortak vatan olarak beklediğimiz bu topraklarda yepyeni bi yaşam kurmamız gerekir diye yola çıktık. Partimizi tıpkı Türkiye gibi çok kimlikli, inançlı, dilli rengarenk bir Çiçek bahçesinin üzerine inşa ettik" ifadelerini kulllandı. Demirtaş, Türkiye’yi yönetenlerin kendilerine iki seçenek sunduğunu kaydederek, "’Ya tek dil olacağız, tek ırk olacağız, teklikte buluşacağız ’dediler, ’bunu kabul etmiyorsanız, tek seçenek var, terk edeceksiniz’ dediler. Sürgünle, işkenceyle, katliamla, eziyetle bize ikinci seçeneği dayattılar. Biz maalesef iki seçenek, inkar ve isyan kısır döngüsü arasında uzun yıllardır büyük açıla çektik, Zaman, evlatlarımızı, emek kaybettik. Şimdi HDP ’bu iki seçeneğe mecbur ve mahkum değiliz ’diyen üçüncü seçeneği yaratmak için yola çıktı. Biz birbirimizden farklıyız, yaradılış itibariyle birbirimizden farklıyız. Kürt, Türk, Ermeni, Azeri, Roman, Boşnak Altan doğduk, inançlarınız farklı olarak doğduk; Müslümanız, Sünniyiz, Aleviyiz, Hristiyanız, Süryaniyiz. Bizler cinsiyet olarak birbirimizden farklıyız" şeklinde konuştu.
"ZORUNDA DEĞİLİZ"
Yeni bir yaşam mümkün olduğunu göstermek için yola çıktıklarını aktaran Demirtaş, "Teklik politikalarına karşı birlik politikalarını savunduk. Bizim kavramımız birliktir. ’O nar gibi dediğimiz kabuğun içinde binlerce tane birbirini rahatsız etmeden, birbirini zorlamadan Nasıl yaşanabileceğini gösteren bir nar gibi, ama her birimiz bir nar hamsi gibi yaşayabiliriz’ dedik. Ülkemizin her bir santimetrekaresi bir doğa harikası, yerüstü ve yer altında kültürel doğal zenginliklerimizle, insan hasımızla eşsiz bir ülkede yaşıyoruz. Ama çok mutsuzuz. Güvenliğimiz yok, güvende değiliz. Biz bunlara mecbur değiliz. Bu kadar büyük bir hazinenin üstünde oturan yoksullar olarak bunu bir kader olarak belirleyemeyiz. Bütün bunları birbirimize karşı acımasız bir argüman olarak her gün, her saat suçlama aracı yapmayız, siyasetin dilini de, biçimini de değiştirmek zorundayız. Biz HDP olarak ’siyaset toplum için, toplumun huzuru için varsa anlamlıdır’ diyerek yola çıktık. Toplumdaki bütün mesele ve başlıklarda büyük bir değişim, ciddi bir dönüşüm tarihsel süreci ile karşı karşıyayız. Bunları yaşamak zorunda değiliz, değildik. Ancak geçiş sürecinin demokratik bir kazanıma dönüşmesi için sabırla, metanetle birlikte çalışma ihtiyacımız var. Emin olun ki, bu gümler çok kısa sürede geçecektir, bu kara bulutlar ülkemiz üzerinden dağılacaktır. 1 Kasım akşamı, 7 Haziran’dan daha güçlü bir güneş doğacaktır. 7 Haziran günü hissettiğiniz bize oy versin veya vermesin bütün Türkiye’nin HDP’nin başarısıyla gurur duyduğu, ümitlendiği anı 1 Kasım’da Türkiye’ye armağan etmek zorundayız. Biz bunun için yola çıktık” diye konuştu.
"HDP TÜRKİYE PARTİSİ"
Demirtaş şunları kaydetti:
"Siyasi gücümüzü ancak ve ancak toplumun temel sorununun çözümü noktasında harcamak, emeğimizi o doğrultuda toplumun huzurundaki sunmak zorundayız. Siyaset bizler açısından hırsla, kinle, kibirle yapılabilecek bir iş değildir. Kendinden sonraki nesillere en az sorun bırakırsan başarıdan söz edilebilir. Kendi hırsları ve çıkarları uğruna, toplumda var olan sorunların üstüne sorun katan ve toplumun bütün o sorunlarıyla boğuşmak zorunda bırakan siyasetçiler tarih karşısında suçlu olmaktan kurtulmayacaklar. Bugün Türkiye bunun acı örneklerini yaşıyor, yaşamaya devam ediyor. Biz her şeyden önce Halkların Demokratik Partisi’nin siyasi anlayışını güç bir ahlaki değer sistemi üzerine inşa ettik ve HDP’yi büyütürken mutlaka bu ahlaki değerlerimizi korumak zorundayız. Türkiye’nin HDP’ye ihtiyacı var. Bu bir gerçek, Türkiye’nin en yalın, sıcak, hakiki gerçeği. Halklar ne kadar gerçekse, sokakta gördüğünüz, temas ettiğiniz, halk otobüsünde omuz omuza işe gittiğiniz, fabrikada, bağda, bahçede yan yana çalıştığınız emekçi kardeşleriniz, okulda birlikte sıra birlikte ders dinlediğiniz arkadaşınız ne kadar gerçekse, HDP o kadar gerçek bir Türkiye partisi."
"HDP BU GEMİDE OLMAZSA, BU GEMİ BATAR"
HDP’siz bir Türkiye’nin tehlikeli sulara sürüklenen gemiye benzeten Demirtaş, "Bugün bu gemi bu kadar saldırıya rağmen, bu kadar badireye rağmen batmıyorsa, Alabora olmuyorsa, HDP’nin bu gemide sağladığı dengeden dolayıdır. HDP’yi bu gemiden atmaya, HDP’yi bu gemiden dışlamaya çalışanlar, şunun farkında olmalılar; HDP bu gemide olmazsa, bu gemi batar. Sizler hep birlikte bu gemide olanlar, hep birlikte batarız. Türkiye’nin HDP’ye ihtiyacı var. Hepimiz HDP’ye daha fazla sahip çıkarak, bu tarihi süreçte birlikte yaşayan anlayışını, umudunu her an büyüten, bu umudu koruyan bu dinamik yapıya hepimizin daha fazla sahip çıkması lazım. HDP’ye sahip çıkmak demek, Türkiye’nin aydınlık geleceğine sahip çıkmaktır, tehlikelerden ülkemizi korumanın yoludur. Biz klasik bir parti, klasik bir seçim yarışı yürüten hırs ve kibirle donatılmış siyasetçiler değiliz" dedi.
Demirtaş, Yola HDP ile devam edeceklerini belirterek, "Bugüne kadar ülkemizde halkların yararına kim olumlu ne iş yaptıysa, taş taş üstüne kim taş koymayı başardıysa, ancak onlara teşekkür edebiliriz. Doğru rejim değişecek, ama adaletli bir rejim inşa edeceğiz, eşitlikçi bir rejim inşa edeceğiz, demokratik bir rejim inşa edeceğiz. Siyasetle, akılla, barış yoluyla devam etmeliyiz yolumuza" ifadelerini kullandı.
Kaynak: İHA
Eş Genel Başkanlar Ankara’da düzenlenen toplantıda kürsüye birlikte çıktı. Yüksekdağ’dan sonra konuşan Demirtaş, Halkların Demokratik Partisi’nin ülkenin içinde bulunduğu karamsar tabloyu aydınlatmak için yola çıkan halk partisi olduğunu belirtti.
Demirtaş, "Ortak vatan olarak beklediğimiz bu topraklarda yepyeni bi yaşam kurmamız gerekir diye yola çıktık. Partimizi tıpkı Türkiye gibi çok kimlikli, inançlı, dilli rengarenk bir Çiçek bahçesinin üzerine inşa ettik" ifadelerini kulllandı. Demirtaş, Türkiye’yi yönetenlerin kendilerine iki seçenek sunduğunu kaydederek, "’Ya tek dil olacağız, tek ırk olacağız, teklikte buluşacağız ’dediler, ’bunu kabul etmiyorsanız, tek seçenek var, terk edeceksiniz’ dediler. Sürgünle, işkenceyle, katliamla, eziyetle bize ikinci seçeneği dayattılar. Biz maalesef iki seçenek, inkar ve isyan kısır döngüsü arasında uzun yıllardır büyük açıla çektik, Zaman, evlatlarımızı, emek kaybettik. Şimdi HDP ’bu iki seçeneğe mecbur ve mahkum değiliz ’diyen üçüncü seçeneği yaratmak için yola çıktı. Biz birbirimizden farklıyız, yaradılış itibariyle birbirimizden farklıyız. Kürt, Türk, Ermeni, Azeri, Roman, Boşnak Altan doğduk, inançlarınız farklı olarak doğduk; Müslümanız, Sünniyiz, Aleviyiz, Hristiyanız, Süryaniyiz. Bizler cinsiyet olarak birbirimizden farklıyız" şeklinde konuştu.
"ZORUNDA DEĞİLİZ"
Yeni bir yaşam mümkün olduğunu göstermek için yola çıktıklarını aktaran Demirtaş, "Teklik politikalarına karşı birlik politikalarını savunduk. Bizim kavramımız birliktir. ’O nar gibi dediğimiz kabuğun içinde binlerce tane birbirini rahatsız etmeden, birbirini zorlamadan Nasıl yaşanabileceğini gösteren bir nar gibi, ama her birimiz bir nar hamsi gibi yaşayabiliriz’ dedik. Ülkemizin her bir santimetrekaresi bir doğa harikası, yerüstü ve yer altında kültürel doğal zenginliklerimizle, insan hasımızla eşsiz bir ülkede yaşıyoruz. Ama çok mutsuzuz. Güvenliğimiz yok, güvende değiliz. Biz bunlara mecbur değiliz. Bu kadar büyük bir hazinenin üstünde oturan yoksullar olarak bunu bir kader olarak belirleyemeyiz. Bütün bunları birbirimize karşı acımasız bir argüman olarak her gün, her saat suçlama aracı yapmayız, siyasetin dilini de, biçimini de değiştirmek zorundayız. Biz HDP olarak ’siyaset toplum için, toplumun huzuru için varsa anlamlıdır’ diyerek yola çıktık. Toplumdaki bütün mesele ve başlıklarda büyük bir değişim, ciddi bir dönüşüm tarihsel süreci ile karşı karşıyayız. Bunları yaşamak zorunda değiliz, değildik. Ancak geçiş sürecinin demokratik bir kazanıma dönüşmesi için sabırla, metanetle birlikte çalışma ihtiyacımız var. Emin olun ki, bu gümler çok kısa sürede geçecektir, bu kara bulutlar ülkemiz üzerinden dağılacaktır. 1 Kasım akşamı, 7 Haziran’dan daha güçlü bir güneş doğacaktır. 7 Haziran günü hissettiğiniz bize oy versin veya vermesin bütün Türkiye’nin HDP’nin başarısıyla gurur duyduğu, ümitlendiği anı 1 Kasım’da Türkiye’ye armağan etmek zorundayız. Biz bunun için yola çıktık” diye konuştu.
"HDP TÜRKİYE PARTİSİ"
Demirtaş şunları kaydetti:
"Siyasi gücümüzü ancak ve ancak toplumun temel sorununun çözümü noktasında harcamak, emeğimizi o doğrultuda toplumun huzurundaki sunmak zorundayız. Siyaset bizler açısından hırsla, kinle, kibirle yapılabilecek bir iş değildir. Kendinden sonraki nesillere en az sorun bırakırsan başarıdan söz edilebilir. Kendi hırsları ve çıkarları uğruna, toplumda var olan sorunların üstüne sorun katan ve toplumun bütün o sorunlarıyla boğuşmak zorunda bırakan siyasetçiler tarih karşısında suçlu olmaktan kurtulmayacaklar. Bugün Türkiye bunun acı örneklerini yaşıyor, yaşamaya devam ediyor. Biz her şeyden önce Halkların Demokratik Partisi’nin siyasi anlayışını güç bir ahlaki değer sistemi üzerine inşa ettik ve HDP’yi büyütürken mutlaka bu ahlaki değerlerimizi korumak zorundayız. Türkiye’nin HDP’ye ihtiyacı var. Bu bir gerçek, Türkiye’nin en yalın, sıcak, hakiki gerçeği. Halklar ne kadar gerçekse, sokakta gördüğünüz, temas ettiğiniz, halk otobüsünde omuz omuza işe gittiğiniz, fabrikada, bağda, bahçede yan yana çalıştığınız emekçi kardeşleriniz, okulda birlikte sıra birlikte ders dinlediğiniz arkadaşınız ne kadar gerçekse, HDP o kadar gerçek bir Türkiye partisi."
"HDP BU GEMİDE OLMAZSA, BU GEMİ BATAR"
HDP’siz bir Türkiye’nin tehlikeli sulara sürüklenen gemiye benzeten Demirtaş, "Bugün bu gemi bu kadar saldırıya rağmen, bu kadar badireye rağmen batmıyorsa, Alabora olmuyorsa, HDP’nin bu gemide sağladığı dengeden dolayıdır. HDP’yi bu gemiden atmaya, HDP’yi bu gemiden dışlamaya çalışanlar, şunun farkında olmalılar; HDP bu gemide olmazsa, bu gemi batar. Sizler hep birlikte bu gemide olanlar, hep birlikte batarız. Türkiye’nin HDP’ye ihtiyacı var. Hepimiz HDP’ye daha fazla sahip çıkarak, bu tarihi süreçte birlikte yaşayan anlayışını, umudunu her an büyüten, bu umudu koruyan bu dinamik yapıya hepimizin daha fazla sahip çıkması lazım. HDP’ye sahip çıkmak demek, Türkiye’nin aydınlık geleceğine sahip çıkmaktır, tehlikelerden ülkemizi korumanın yoludur. Biz klasik bir parti, klasik bir seçim yarışı yürüten hırs ve kibirle donatılmış siyasetçiler değiliz" dedi.
Demirtaş, Yola HDP ile devam edeceklerini belirterek, "Bugüne kadar ülkemizde halkların yararına kim olumlu ne iş yaptıysa, taş taş üstüne kim taş koymayı başardıysa, ancak onlara teşekkür edebiliriz. Doğru rejim değişecek, ama adaletli bir rejim inşa edeceğiz, eşitlikçi bir rejim inşa edeceğiz, demokratik bir rejim inşa edeceğiz. Siyasetle, akılla, barış yoluyla devam etmeliyiz yolumuza" ifadelerini kullandı.